bugün

gidene kal diyememek

sözcüklerin düğüm olmasıdır boğazında. susarsın öyle bir susku ki sağır eder kulaklarını.. üç harfi yan yana getirmek hiç zor olmamıştır o kadar. canın yanar susarsın. gurur değildir aslında seni durduran, kal demekle kalmayacağını bilmektir. bilmekten nefret etmektir.
son bir sigara yakılır. bilirsin ki birazdan usulca süzülüp gidecek yanından. belki karşılaşacaksın belki de bir daha görmeyeceksin. anlayamazsın o an hangisi daha zor, hangisi daha acı. "böyle olmalıydı" der. bir küfür savurursun içinden tüm gereklilik kiplerine. ama kendine bile yabancı bir sesle "haklısın" sözcükleri dökülür dudaklarından.
oysa haykırmak istersin, kal demek istersin sözcükler yürek sancısı olur dökülmez dudaklarından.
sonrası biraz buruk, biraz acı devam eder. güçsüz olmayı bu gidiş karşısında yıkılmayı yediremezsin kendine. öyle gidişlere katlanmışsındır ki avutursun kendini onların yanında bu ne ki dersin. birkaç gün yeter bu seni avutmaya sonrasında ise sadece başkalarını kandırmaya yeter gücün."KAL" deseydim dersin daha farklı olur muydu. olmayacağını bildiğin halde diyemediklerinin acısı çöker içine..
Kal desen kalmaz bilirsin. demesen yüreğinin sancısı pişmanlıkla karışık yağar beyninin, yüreğinin her bir hücresine...