bugün

kürtlerden nefret edip diyarbakır ı vermem demek

mesele o topraklardaki egemenlik hakkı ve yasal meşruiyettir. şimdi efendim malum medya organlarında türklerin o bölgeye geldiğini kürtlerin onlara kucak açtığını fakat sonrada türklerin ihanet ettiğini beyan eden andavallar yok değil. fakat olayın aslına bakacak olursak türklerin geldiği vakit buralar bizans topraklarıydı. bunun üzerine bu toprakları almak uğruna savaşmış, tabii ki kürtlerin yardımı da olmuştur, ve almıştır ve kürtlere bizansın altında sefil gibi yaşamak yerine türklerle beraber insanca ve kardeşçe yaşama fırsatı doğmuştur. nitekim de bunu takip eden 1000 yılda bu durum ufak pürüzler de olsa geçerliliğini korumuştur. fakat unutulmasın ki hakimiyet verilmez alınır ve türkler de bu toprakları bileğinin gücüyle almıştır. bunu takiben kimseye kuyruğuna basılmadıkça zulm etmemiştir(12 eylül benzeri dış kaynaklı emperyalist dayatmaları dışarıda tutuyorum). yani burada klavye delikanlıları yok halkların kardeşliği diyarbakır diyarbakırda yaşayanlarındır diye anırmasın. kimsenin sen kürtsün ne biçim ırkın var diye saldırdığı yok. 1000 yıldır birlikte bu millet sana mı soracak kardeşliği.

"Hakimiyet ve saltanat hiç kimseye ilim icabıdır diye, müzakere ve münaşaka ile verilmez. Kudretle ve zorla alınır.(...) Burada toplananlar, Meclis ve herkez, meseleyi tabii görürse, fikrimce çok iyi olur. Aksi taktirde hakikat gene usülü dairesinde ifade olunur.Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir"