bugün

kaybedenler kulübü

90lardaki radyo furyasına yetişmiş birisi olarak kaybedenler kulübünü de dinlemiştim zamanında. hatırladığım kadarı ile aynı dönemlerde sivrisinek, okan bayülgen, at kişneten cem ceminay, ceyhun yılmaz vardı. yayın saati itibarı ile uzun bir dönem en çok sivrisinek'i dinledik. okan'ın da radyo yayını çok iyiydi. iş yerinden topluca istekler felan verilirdi farklı farklı programlara. radyonun altın yıllarıydı işte. kaybedenler kulübü ise hayatımıza standart lafını yerleştiren bir yayındı. allah standarttan ayırmasın lafını da çok benimsemiştim o dönem. standart iyiydi hakkattende. açıkcası dinlediğimiz dönem ben brit'tir, milenyum kadınındır, taksici abimizdir hepsinin radyonun elemanı olduğunu düşünürdüm. bu benim kendi salaklığım olabilir ama öyle düşünürdüm. kaan ve mete'nin ise gerçekten yapayalnız, alkolik iki insan olduğu izlenimi vardı bir dinleyici olarak bende. filmde ki anlatım doğruysa baya bir hatun yapmışlar o dönem ama işte radyodan dinleyince yapayalnız iki insan gibi algılanıyorlardı. müzikler çok çok iyiydi, muhabbet bazen gerçektende çok sıkıcı olurdu ama müzikler çok iyiydi her zaman. beykoz'da oturmama, kadıköy dibimde olmasına rağmen hiçbir partilerine, hiç bir etkinliklerine gitmedim. hiç bir zaman da bu adamları merak etmedim aynı sivrisinek'i etmediğim gibi aynı okan'ı etmediğim gibi. okan televizyoncu oldu tanıdık, sivrisinek kimdir hala bilmiyorum, kaan ve erdem'i de filmi sayesinde iyice tanımış olduk. bazen eskiden şöyle şöyle bir radyo programı vardı muhabbeti yaptığım olurdu hatta programı bilen birisi denk gelirse iyi geyik çevirirdik. filminden sonra tüm ergen gençliğin ağzına düştüğü için artık hiç bir ortamda bahsini açmıyorum. filmin yorumunu da yazdım hatta buraya ve onda bile eski yayınlardan bahsetmedim. çünkü maalesef işin sihri bozuldu. hep böyle oluyor, popüler kültür kocaman bir canavar gibi her şeyi öğütüyor, bazısını hemen sindirip, dışarı atıyor, bazılarını sindirmesi ise daha uzun sürüyor ama hepsinin yeri foseptik çukuru oluyor sonuçta. kaybedenler kulübü radyo yayını yeniden başlamış...belki ön yargılıyım ama dinlemedim, dinlemeyi de düşünmüyorum. çünkü artık birisi nasılsın dediğinde standart demiyorum/diyemiyorum. standart dediğimde duvardaki herhangi bir tuğladan bir farkım kalmıyor çünkü.