bugün

the cask of amontillado

Anlatıcı Montresor, arkadaşı olan soylu Fortunato'dan intikam aldığı gecenin öyküsünü anlatır. Belirsiz bir hakarete kızmış olan Montresor, arkadaşına karnaval sırasında, Harlequin elbisesi ve çıngıraklı bir külah ile sokakta dolaşırken rastlar. Sarhoş ve bitkin durumdaki adamı o gece öldürmeye karar verir.

Anlatıcı, elinde değerli ve nadir bulunan bir tür şeri olan Amontillado'dan bir pipe (yaklaşık 130 galon veya 480 litre)[2] olduğunu söyleyerek Fortunato'yu kendisiyle gelmeye ikna eder. Arkadaşının bu konudaki uzman görüşüne başvurmak istemektedir. Beraber anlatıcının palazzosuna gidip yer altındaki şarap mahzenine inen yolda katakomplar arasında ilerlerler. Yolda Montresor Fortunato'ya bir şişe DeGrave şarabı sunar. Şarabı bir dikişte bitiren Fortunato, şişeyi fırlatıp atar ve anlatıcının anlam veremediği bir hareket yapar. Montresor'un hareketi anlayamadığını gören Fortunato, ona mason olup olmadığı sorar. Montresor mason olduğunu söyler ve Fortunato'yu inandırmak için, arkasında saklamakta olduğu malayı çıkartır.[3]

Montresor, rutubet sebebiyle sürekli öksüren arkadaşına geri dönmeyi önerir. Ancak Fortunato onu, "Öksürük adamı öldürmez"[4] diyerek geri çevirir ve yola devam etmekte ısrar eder. Yürüyüş sırasında anlatıcı, ailesinin armasından bahseder: mavi bir zemin üzerindeki bir ayak, topuğunu dişleyen bir yılanı ezmektedir. Ailenin düsturu ise bana saldıran cezasız kalmaz anlamındaki Nemo me impune lacessit sözüdür.

Sonunda bir nişe geldiklerinde Montresor Amontillado'nun içeride olduğunu söyler. içeri giren Fortunato, sarhoşluğunun ve arkadaşından kuşku duymamasının da etkisiyle, Montresor'un kendisini duvara zincirlemesine engel olmaz. Anlatıcı nişin girişini duvarla örerek arkadaşını diri diri gömmeye başlar. Montresor'un düşündüğünden daha çabuk ayılan Fortunato, önce zincirlerinden kurtulmaya çalışır. Anlatıcı işine ara verip bir süre zincir seslerini dinler. Ardından kurban yardım için bağırmaya başlar, ancak onu kimsenin duymayacağını bilen Montresor adamla dalga geçer. Bir şakaya maruz kaldığını düşünen Fortunato zayıfça gülmeye başlar ve ardından eşi Lady Fortunato'nun kendisini merak etmeye başlamış olacağını söyler. Katil son tuğla sırasını bitiriken Fortunato "Tanrı aşkına, Montresor!"[4] diye yalvarır. Montresor son tuğlayı yerine yerleştirmeden önce meşalesini içeri atar. Ardından bir iç sıkıntısı duymaya başlar ve bunu mahzenin rutubetli ortamına yorar.

Öykünün sonunda Montresor bu olayların elli sene önce gerçekleştiğini anlatır. Katil yakalanmamıştır ve Fortunato'nun cesedi hâlâ nişin içinde zincirli olduğu yerde asılıdır. Hâlâ pişman olmayan anlatıcı öyküyü huzur içinde yatsın anlamındaki in pace requiescat sözleriyle bitirir.

http://tr.wikipedia.org/w...%C4%B1%C3%A7%C4%B1s%C4%B1