bakire olmayan kızı istemeye gitmek

'Bakire' olunabildiği gibi 'bakir' de olunabiliyor, 'bakire olunamadığı' gibi 'bakir de olunamayabiliyor'. Bu tür kavramlar Avrupa kıtası ile Amerika kıtası dışında hala önem arzetmektedir. Bu önem bazı toplumlarda, din (özellikle islamiyet) yaptırımlarına dayanırken, bazı toplumlarda / milletlerde ise dinsel bir temele göre çok daha sığ olan törelere dayandırılıyor. Türkiye'ye baktığımızda ise, bu ikisi tam bir çakışır halde. Hatta ikiyüzlülük / ikibaşlılık demek daha doğru olur bu durum için. Nasıl ki daha küçücük yaştan oğlan çocuklarının 'erkeklikleri' yüceltilirken, her fırsatta onlara bu çok büyük bir değer şeklinde empoze edilirken, kızların cephesinde ise tam tersi şeklinde süregelmiştir. Erkekler daha minicik yaşlarda 'hadi oğlum göster amcaya'larla erkekliğiyle tanıştırılıp ergenlikte '- milli oldun mu oğlum lan, - yoksa olmadın mı lan' gibi söylemlerde ilk cinselliğe adım attırılırlar. Kızlar ise, günah/ayıp/yasak/ gibi laflarla kendilerini erkeklerden sakınmaya itilirler. Üstelik bu çiftestandard durumu da koskocaman bir yalana / saçmalığa dayandırılır: Erkeklerin hormonlarıyla, kadınların hormonlarının aynı olmadığı, erkeklerin libido seviyesi vs. kadınlara göre çok daha yüksek olduğu, ..vs. Eee bu ikiyüzlü toplum kadının 'kadınlığının' farkına varmasına izin veriyor mu, dahası bunu içinden geldiği gibi özgürce yaşamasına izin veriyor mu? böyle bir baskı ortamında dürtüler nasıl gelişir de yaşanabilir, o hormonlar doğal düzeyine nasıl ulaşabilir? ondan sonra erkeğin elinin kiri, kadının namusu oluyor. Yok, efendim! Bakirelik ne ise bakirlik de odur. Bakir olmamanın önemi ne kadarsa bakire olmamanın da önemi o kadardır. Birbirinden ne eksiği ne de fazlası var.