bugün

stefan zweig

bu adam biyografisini yazdığı çoğu adamdan daha garip ve okunası bi hayat yaşamış bence.. şayet bi gün yazar olursam , oturup zweig'in hayatını yazıcam.. dostoyevski , balzac ve dickens'in ustalığını anlatan kitap yazıp , o ustaların arasına girmiş bi adam bu..

başkalarının muhteşemliğini yüksünmeden kompleks yapmadan duru bi biçimde anlatabilen bi adam..akrabaların bile birbirlerinn kuyusunu kazdıkları günümüzde değil böyle yazar , böyle insan zor bulunur..

baya kitabını okudum ama , acımak'ın yeri bende çok çok ayrıdır..

sevmek mi mühim sevilmek mi ?

huzur mu lazım tutku mu ?

merhamet bi insanla yaşamak için yeter mi ?

sevgi ile aşk farklı şeyler mi ?

vs. gibi dünyadaki her adamın hayatında yer etmiş soruların cevaplarına katkıa bulunan bi kitap bu acımak..

şayet ben lisedeki asi ve beni siklemeyen kirli sakallı fetişimi bırakıp ,seven , şefkat duyan merhametli adam arıyorsam bu kitap yüzünden..

satranç gibi kısacık bi hikayesiyle bilinmesi , daha doğrusu bi tek satrançla biliniyor olması bazen ciddi ciddi üzüyo beni..

mann , hesse , zweig , grass , böll

bu 5 adamsız bi edebiyat dünyası düşünmem zor.. hepsinin şerefine bu gece jagermeister içtim..