bugün

bir kadını özlemek

ne kadar anlamsız ve boş gelirdi özlemek kelimesi bundan bir kaç sene evvel. ellerini tutarken, gözlerinden kalbine akarken. teninin sıcaklığını ciğerlerime çekerken. bu günleri yaşayacağım aklıma gelmezdi. birbirimizindik sadece. dünya da ikimizden başka hiç kimse yokmuş gibiydi sanki.
dün gece rüyam da gördüm seni. birden fırladım yatağımdan. ensemden akan soğuk terler sırtımda ince ince soğuk damarlar oluşturuyordu. gözlerim cukurlarına sığmıyordu. vücudum kafamı taşıyamıyordu sanki. oda dar geliyordu. sığmıyordum geceye. senin yüzünü gördüm birden duvarda. göğüs kafesim daraldı nefes almata çok zorlandım. ne illet bir şeymiş bu özlemek. hasretinin nöbeti tutmuştu. vücudum delik teşik olmuş gibi can çekişiyordum yatağın içinde.
sen bu dünyadan gittiğinden beri ben kana kana su bile içemiyorum ağız tadıyla. yediğim şeylerin hepsinin tadı aynı sanki. sadece nefesa alıp veriyorum işte.
özlemek zor işmiş.