fuckbuddy olayının sadece erkeklere özgür bir şey olduğunu sananlar, erken boşalma sorunu yaşayanlar ve fuckbuddysini zevkin doruklarına çıkaramayanlar tarafından eleştirilirler. halbuki fuckbuddy çift taraflı bir şeydir, her iki tarafta birbirinden faydalanır, zevkin doruklarına çıkılır. hakla hukukla bir alakası yoktur.

kızların nasıl daha zeki olduğu söyleniyor anlamak mümkün değil. lisede, dersanede, ilkokulda, üniversitede kız-erkek bir çok arkadaşım oldu.
hatta şunu söyleyebilirimki, okuduğum okullarda genellikle en başarılı kişiler yani okulda derece yapanlar kızdı.
ama bence çok zeki insanlar değillerdi, zekaları ortalamanın üstündeydi belki ama dikkat çekici bir zeka değildi bu.

bu kızlar sürekli ders çalışan, anlamadığı soruları 50 kere soran, sistemin dayattığı şeyleri çok iyi yapan kişilerdi. başarı için çalışmak gerekiyordu ve bunu da yapıyorlardı. bir konu öğrenirken anında kavrayamıyorlardı. hoca bir konu anlatıp soru sorduğunda genellikle hocaya "hocam anlamam için kendim çalışmam lazım" diyip sorularda yüksek başarı gösterememekteydiler.

konuyu anlattıktan sonra sorulara cevap veremeyen kız, bir sonraki derse geldiğinde gece gündüz çalışmanın verdiği rahatlıkla bütün soruları çözebilir kıvama geliyordu.
ama bana sorarsanız bunun adı zeka değil, doğrusu bu olabilir, başarı için çalışıyor olabilirler takdir ederim ama zeka bu değil.

erkekler daha zekidir. isteyen ile uzun uzun tartışabilirim.

fenerbahçenin türkiyeye kazandırdığı son model deyim.
görsel
(bkz: yine mi timsah)

ms-dos'un çalıntı olması windows 7'nin çok kötür bir işletim sistemi olduğunun ispatıdır. yersen.

çok kazanıyorlar o zaman biz alışveriş yapmamalıyız evet. apple, htc, google, intel, siemens, samsung hepsi çok kazanan şirketler biz bu şirketlerin ürünlerini kesinlikle kullanmayalım. böyle bir mantık olabilir mi? böyle kıskançlık olabilir mi? bunu aklın alıyor mu haşmet?*
windows 7'nin windowsun ilk stabil işletim sistemi olması microsoftun başarısına gölge düşürmez. windows xp zamanında muadilleri çok süperdi de sadece xp mi göçüyordu?
microsoft işletim sistemi olarak son kullanıcı açısından her zaman diğerlerinden 10 adım öndedir bu bir gerçek. ayrıca işletim sistemlerinin gelişmesi donanıma da bağlıdır. senin saniyede 100 işlem yapan bilgisayarın varsa işletim sistemi 200 işlemlik kontrolü yapamaz. bu durumda size o kadar iyi hizmet sağlayamaz. günümüzde bu cıvıl cıvıl işletim sistemlerinin bu kadar gelişmesinin nedeni budur, donanım. şimdi 4gb'lık ram var 10 sene önce 256mblar konusuluyordu unutmayın, o şartlar altında da işletim sistemi bu zamanki kadar kaliteli olmaz, o-la-maz.

rekabet olmasa geliştirmez belki evet, fakat bu sadece microsoft için geçerli değil, tüm dünya için geçerli.
apple telefon çıkarır rakibi yoktur, hemen üst sürümlerini yayınlamaz. modelini 1-2 sene satar ondan sonra yeni modelini koyar ondan da parayı kaldırır. bir dünya gerçeğini microsoft'a mal etmek ne kadar süper bir olaydır öyle.

kendi os'unu kullanmadığı gibi fantastik linuxcu söylemleri var, aldırış etmeyiniz. ki olsa bile son kullanıcı açısından çok farketmez. zira server işletim sistemi ile windows 7 farklı kategorideler sanırım değil mi?

anlamak bu kadar zor olmamalı. windows 7'siz bilgisayar satan microsoft değil, bilgisayar üreticileridir.
windows yüklü olmayan bilgisayarı dell, hp, lenovo, toshiba satmıyor lan microsoft ne yapsın? neden satmadığını da açıklamadık mı? hala ne bu inat. hayır iddialar saçma bulunuyorsa açıklanır herkes öğrenir. ama yok zorla satıyormuş windowsu, töbe yareppim.

(bkz: #15104788)
(bkz: #15106857)

microsoft'un tekelleşme politikaları bu işletim sistemini kötü yapmaz. microsoftun tekelleşme politikası aksine bu işletim sistemini yaygın kılıyor. bu tekelleşme bir kullanıcı olarak bu bizi elbette rahatsız etmelidir ama bu rahatsızlığımızı orantısız bir biçimde windows 7'ye hakaretler yağdırarak, windows'u savunanlara küfürler ederek, her savunanı "bill gates yapmış abüüü" adamı sanarak değil, microsoft'un ve diğer şirketlerin tekelleşme politikalarını eleştirerek yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

internet explorerın davaları olmasaydı da biz firefox vesaire kullanacaktık. outlook varken thunderbird kullandığımız, msn messenger varken gtalk ya da skype kullandığımız gibi. Windowsun kaybettiği dava internet exploerer'ın default browser olarak gelmesiyle alakalı bir durumda. bazı avrupa ülkelerinde bu uygulama kaldırıldı. sistemi yüklerken seçiyorsunuz firefox, chrome vesaire diye. Bu da kullanıcı açısından çok fark yaratan bir olay değil, internet explorer yüklü gelsin, firefox kurabiliyorum sıkıntı yok yani.

Devlet daireletinin linux sistemlerine geçmesinin nedeni linuxun daha iyi olması değil güvenliktir. windows kapalı bir sistem kaynak kodlarını göremiyorsunuz, dolayısıyla devlet tedirgin, ya bu windows bizim belgelerimizi amerikaya yolluyorsa diye. Kullanıcı açısından ise bence bu hemen hemen önemli hiç olmayan bi durumdur*. Kimse sizin porno arşivinizi çalmaya, feysbuk şifrenizi öğrenmeye meraklı değildir emin olun. Bak devletlerde geçiyor yau diye de atlamayın. Evet devletin bir bildiği var fakat bu linux sistemlerin çok über olması değil, gizlilik ve milli değerlerle alakalı.

fanboyları olduğu kadar hateboyları da çok olan işletim sistemi. performansından, kısıtlarından değil microsoftun tekelleşme politikalarından eleştirilir.
tekelleştiği için microsoft değil, ürün eleştirilir bir yanlışlık olmalı değil mi?

windows 7 zorla satılmaz, tekelleşmiştir piyasadaki büyük üreticiler başka sistemlere destek vermiyor olabilir, ama bunun adı zorla satmak değil tekelleşmedir. istemezsen paranı vermezsin almazsın bu kadar basit?

büyük şirketler sadece kar marjı için satıyormuş windows 7'yi, linuxdan kar alamıyorlarmış bedava olduğu için.
aynı üslup ile konuşmak gerekirse; böyle bir şeyi gerçekten bir gerizekalı iddia edebilir.

başka firmadan satın alıp sattığı üründen komisyon almak nedir yahu? windows 7 diyelim 500 dolara satılıyor, büyük üreticiler bunu 200 dolara alıyorlar diyelim(fiyatlar uydurma tamamen, çok daha azdır),
Bu durumda büyük üretici komisyon almış olmuyor, indirim yaptırmış oluyor, microsoft'a her türlü 200 dolar veriyorlar, 200 dolar diyorum veriyorlar diyorum zarardalar diyorum ne komisyonu yahu?
adam 500lük windows'u 200'e aldıysa 500'e satıp 300 kar etmiş olmuyor, 200 üzerinden değerlendiriyor uygun kar marjını koyuyor, 500 dolar'a koyarsa rekabet edemez zaten.

bu adam(x firması) linux tabanlı free işletim sistemi kullansa makinasında ve laptopını windows ile aynı fiyata satsa kim ne diyebilir?
windows'a vereceği parayı da vermemiş olur kar marjı iyice artar oh mis.
linux tabanlı işletim sistemleri hak iddia edebilir mi?
aa ben bedavayım neden windows ile aynı fiyatayım komisyon mu alyıorsun bakiyim sen diye hesap mı soracak? azıcık mantıklı düşünün.

firmaların tek amacı kar olsa 200 dolara aldıgı windowsu koymaz bedava aldığı linux sistemi koyar, aynı fiyata satar kar eder, aynı fiyatı geçtim, 150 dolar ucuzlatır ama windowsa 200 dolar vermeyeceği için 50 dolar kar eder.

bak bugün htc yaklaşık 2000 tl'ye telefon satabiliyor, google çıkıp sen androidimden komisyon alıyorsun diyebiliyor mu?
diyemez, ürün bedavaysa istediğin kullanırsın istediğin fiyata da satarsın.

evet bedava, linux da bedava beyin de.

firmaların amacı müşteriye en kolay, en stabil, en güvenli, en ucuz, en sorunsuz en çok bilgisayarı satıp en çok kar etmektir. bu kadar, basit bu yüzden windows 7.

bugün çevrenizdekileri düşünün, bilgisayardan anlamayan insanları düşünün, bilgisayarşarı çöktüğü zaman garantiye gönderen insanları düşünün.

bunlara sen linux yükledin gönderdin, bu adam mouse taksa driver'ını tanımasa çalışmasa garantiye gönderecek, firmanın itibarı zedelenecek.

bilgisayarda linux donma yapsa, garantiye gönderecek bilgisayarım donuyor diye, firmanın itibarı zedelenecek.

işletim sistemi çökse kullanıcı anlamayacak garantiye gönderecek, firmanın itibarı zedelenecek.

adam makinayı nete bağlamayasa garantiye gönderecek, teknik servisi arıtacak.

O adam seni aradığı zaman şu satıra gir su komutu yaz diyemezsin adama, adama gerektiğinde sorunu çözecek shell scripti yazıramazsın.

ayrıca open source olması çok yaygın bir sistem için her zaman iyi olmayabilir, kodlar açıksa ise buglar da açıktır.

firmalar bu riski almak istemez, ben olsam ben de istemem, sen de istemezsin. olay sadece kar olayı değil anlayacağız.

firmaların karşılarında donanımlı bir ekip bulma olayı var bir de, free projelerin çoğu community aracılığıyla ilerliyor, herkes bir kısmını yazıyor,

çünkü profesyonel ekip sermaye ister sermaye olursa da free olması zorlaşır, imkansız demiyorum ama çoğunluğu böyle.

nerde kalmıştık, karşında bir ekip olmadığı için güvenip kullanamazsın işletim sistemini, yarın sorun cıksa destek vereceklerinin garantisi yoktur,

olası bir bugda anında desteğin garantisi yoktur. bunlar olmadığı için büyük firmalar bu riske girmezler.

kaldıki bir linux işletim sisteminin arkasında dev bir ekip olsa(google gibi) o zaman dediğiniz gibi dağıtılmaya başlar,

belki microsoft tekeli kırılır,

firmalar güvenir.

linux yüklü gelen bir bilgisayara kullanıcı windows yükleyemeyebilir. bunu bilen birinin görmesi zordur ama insanlar hala format attırmak için oraya buraya 50-100 tl arası paralar veriyorlar.
neyin formatından bahsediyorsunuz siz?
adam format attırsa zırt pırt alttan korsan uyarısı çıksa panik olur, format atsa bilgisayarı garanti dışı kalacak diye panik olur. büyük firmalar bunları düşünür düşünmek zorunda.

ayrıca open source da olsa olmasa da driver falan yazarsın işletim sistemi izin veriyorsa interrupt kullanırsın, çok az durumda open source'ın avantajını kullanırsın,
1000'de 1 lik kısım hariç işletim sisteminin kodlarını inceleyen bir şey düzeltip derleyip kullanan olmaz birbirimizi kandırmayalım.

her sakallıyı deden sanmamak gerektiği gibi, her windows savnunanı/övüneni de linuxdan anlamıyor kategorisine sokmamak gerekir.
proje gelir linux çekirdeğini değiştirip işlem yaparsıni zaman gelir windows alcak paran olmaz, zaman gelir linux da çözüme daha kolay ulasırsın onu kullanırsın,
zaman gelir windowsda chat yaparsın, fanatikliğin lüzumu yok.

bunları düşünmeden "abi hp komisyon alıyor ondan windows kullanıyot" kafasında yaşamak kolaydır,

başkasına gerizekalı demek kolaydır,

gözüne kestirdiklerini "iddia:" diye yanıtlayıp gö*z*ünün yemediklerini es geçmek kolaydır.

ama düşünmek biraz zordur küfürden hakaretten barbarlıktan fazlasını gerektirir.

windows 7 zorla satılmayan işletim sistem.

bir bilgisayar windows 7 yüklü olarak geliyorsa, tercihe bağlı olarak onu almayabilirsiniz. kimsenin silah dayadığını düşünmüyorum.

ben başka bilgisayar bulamıyorum diyorsan da bu da microsoft'un problemi değil, bilgisayarın parçalarını toplamak suretiyle os'a para vermekten yırtabilirsin belki.

microsoft güzel bir işletim sistemi yapmış diğer firmalar da bunu yüklemişler bilgisayarına, çok satıldığı için, piyasaya hitap ettiği için.

adam linux yüklü bilgisayar satsa bilmeyen vatadaş alacak sonra geti getirecek, tabi çok düşük sayıda satılacak falan bu konuya hiç girmiyorum.

hp, asus, lenovo windows 7 yüklü sistem satıyorsa windows 7 napsın lan?

hadi eleştireceksin illa eleştireceksin fanboysun, kapitalizmden gireceksin, tekelleşmeden çıkacaksın,

Ama eleştireceksen de microsoft'u eleştir güzel kardeşim.

Tekelleşme politakısından dolayı microsoft'u eleştir.

Windows 7 zorla satıyor ne?

Bir de düşünün bu bilgisayarlar neden pardus, ubuntu yüklü olarak gelmiyor?

Firmalar microsoft'a domalmaya bu kadar meraklı mı gerçekten?

Firmalar kaliteli olduğu zaman açık sistemleri desteklerken(Örneğin Samsung, Htc, Asus vs.. Android gerçeği) neden linux sistemli bilgisayar yok?

Ama anca siz başkalarının zekasına laf atıp pek matah bir şey yaptığınızı sanın, düşünmeyin, "neden windows'a para veriyorum gibi" mantıklı bir soruyu tartışırken boş konuşun, komik duruma düşün.

Gel gelelim işin teknik konuşmuş gibi yapıp karşıdakini ezmeye çalışma kısmına?

Linuxda 30 saniyede çözülen hayalimin alamayacağı problem neymiş merak ettim? driver yazmak?

windows da driver yazılmıyor sanırım. interrupt'da yok?

windows 7 ile yaptığn her işi linux tabanlı işletim sistemleri ile de yapabilirsiniz denilerek eleştirilen işletim sistemi. bu düşünce en fazla "bisikletle de ankaraya gidebilirsiniz." cümlesi ile arabayı eleştirmek kadar mantıklı.

windows 7 diğer işletim sistemleri ile yaptığınız şeyleri kolay bir şekilde yapmanıza imkan tanıyor. her seviyedeki kullanıcıya hitap ediyor.

bugün windows'a rakip olarak görülen işletim sistemlerinin windows seviyesinde kullanılması mümkün değildir. Zira hep eksik bir şeyler kalıyor.

Dizüstü bilgisayarıma ubuntu 10.* yükleyeyim dedim, dakika bir gol bir kablosuz interneti tanımadı. internetten biraz aradım wireless'ın marka modeline uygun driver'ı baktım görünürlerde yok.

Zaten orta ve alt seviye kullanıcılar için hikaye burda bitiyor. Adam kullanmak için bir sürü ayar yapmak zorunda kalıyor yapamıyor sıkılıyor.

Açıkcası linux camiası sürprizlerle dolu, bir şeyi yapamazsınız,

foruma yazarsınız, adamın biri 100 satır kodu koyar bu şekilde şurdan gir şu şekilde yap yapılıyor der. hiçbir şey anlamadan yaparsınız. saatleriniz boşa gider.

Sonra haklısınız evet linux da her şey yapılıyor.

Ama windows 7'de,

bilgisayarınızı açtığınız anda yüksek ihtimalle tüm driverlarınızı tanır. bilgisayarınızın çözünürlüğünü ayarlar, wireless'ı bağlantıya hazır konuma getirir, ses kartını tanır.

driver'ı direkt tanımadı mı? windows update ile uygun driver'ı indirmeye çalışır. en kötü ihtimalle donanımın marka modeli ile arama yaparsanız kolayca istediğiniz driver'ı bulursunuz zaten.

bir diğer yandan bir işletim sisteminin neden iyi performans vermediğini kullanıcı düşünmez, ya nvidia kaynak kodları açmamış ubuntu'ya ondan performansız demez.

yavaş mı değil mi buna bakar, o oyunu rahatça oynayabiliyor mu buna bakar.

hani linux sistemlerin şu özellği daha iyidir, ne bileyim daha çok performans sağlar, daha ucuzdur diyin ama,

çok kötü, lanet, sefil linux king! gibi söylemlerle gelmeyin,

zira altı boş söylemleriniz sizi komik duruma düşürüyor.

(bkz: sevgilinin zamanla değişmesi/@buralar eskiden hep dutluktu)

2011-2012 sezonunda beşiktaş, galatasaray, trabzonspor çeyrek finale kalamadan elenmiştir. ama nedense buna en çok fenerliler sevinmiştir*. şaka bir yana tek maç sistemiyle bundan sonra küçük takımların daha başarılı olacağını düşünüyorum, çünkü uzun süreçte değil ama tüm güçlerini tek maça verdiklerinde büyük takımlar ile yarışabilirler. zaten büyük takımlar lige asıldığından kupada performans sorunları ortaya çıkıyor.

it gibi titreyene kadar beklendiği için anlamı kalmayan olay. bir dakika lan? sorarlar adama, sevgiliye "it gibi titreyen" denir mi lan it?

insanın çevresiyle alakalı bir durumdur, bir düşünmek gerekir çevrenizde neden bu kadar kaba ve bakımsız erkek var? neden bakımlı, kibar erkeklere ulaşamayacağınızı düşünüyorsunuz? onun dışında bir gerçek varki türkiye'deki abazasından enteline, entelinden kabasına kadar çoğu erkek kızlarla ilişki kurmayı statü sembolü olarak görüyor. bu yüzden "götürdüm, ayarladım, 3 tane sevgilim var" muhabbettine girmektelerdir. çok itici bir durum.

filme gidilirken bir türk filmi olduğu unutulmamalıdır. bunu türkiye'yi kötülemek için söylemiyorum ama gidip hollywood yapımları ile karşılaştırmaya gerek yok. bugün türk filmleri içinde hangi filmler iyiydi diye düşünürseniz göreceksiniz ki, büyük çoğunlukla kızların ve sevgili çiftlerin mecburen gittiği aşk filmleri, erkeklere yönelik vurdulu kırdılı filmler ve bir kaç komedyenin oynadığı filmler vardır sadece. teknolojinin kullanılması ve tarihi yansıtan bir film olduğunu düşünüp bu anlamda değerlendirirseniz daha memnun olabilirsiniz.

realist erkektir yalnız bilmelidir ki her gerçek her yerde söylenmez. ne diye bu konuyu açıyorsun durup dururken, sevgilin/eşin o kadar emek vermiş güzelsevdiğin kişi hazırladıysa her türlü güzeldir bakma öyle şeyler hazırlamış değil mi? hayvan olmasa bile insan psikolojisinden anlamadığını söyleyebiliriz.

çok normal durumdur. aşkların, sevginin yüzeysel olmasından kaynaklıdır.
biraz önce bu konuya girecektim vazgeçtim ama başlığı görünce dayanamadım.

burundaki sümüğü farketmeden sevgiliyle buluşmak ayrılık sebebiymiş. yani adamın dikkatsizliği, bir anlık dalgınlık, belki hastalık. sonuçta bu durumda olan kişinin de istemeyeceği bir şey değil mi? ama biz napıyoruz bu kadar iğrençlik olmaz diyoruz ayrılıyoruz.
bununla kalmıyor bitmek tükenmek bilmeyen ayrılık merakımız. sevgilimizden bu adam futbol fanatiği diyip ayrılıyoruz, romantik değil diyip ayrılıyoruz, bu kadın çok konuşuyor diyip ayrılıyoruz. yani her ota boka ayrılıyoruz, ayrılmasak da tribe giriyoruz, bir şeyler yapıyoruz işte.

Karşımızdaki kişi de bu durumun farkında, sizi seviyor kalbinizi kazanmak istiyor ya da aşk falan yalan amiyane tabirle sizi *düşürmek istiyor. sonrasında bir romantik serseri triplerine giriyor, kendisi gibi değil karşısındakinin beklediği gibi davranıyor. sevgilisi oluyor, içinden geldiği için değil sevgilisine yaranmak için çoğu şeyi yapıyor. malum her şey ayrılık sebebi, hepimiz çok mükemmeliz sonuçta.

Sonra zaman geçiyor insan doğal davranışının önüne geçemiyor, bu zamana kadar maskelediği davranışları gün yüzüne çıkıyor. adam ufak ufak futbol takip etmeye başlıyor, kadın eski birikimli görünümünden çok uzak dedikoduya başlıyor falan. zamanla ayrılık tehlikesi azaldığı için oluyor hep bunlar.

sonra ahmet çok bozdu, bozar tabi. adam ilişkisinin başında doğal davransa anında tekmeyi basacaktın.

insanların içmeyi marifet sandıkları içecek. hiç kimseyi ice tea ya da kola içtiği için övünürken görmedim ama bununla övünen çok. sanırım küçük yaşlarda içilmediği için artık büyüdüm durumları falan var. tam aksini düşünürsek kola içmemek marifet değilse alkol kullanmamak da marifet olmamalı. ikisi de sıvı işte kim hangisini daha çok seviyorsa onu içsin. bir de "içiyorum içiyorum sarhoş olmuyorum adamın hasıyım ben yeaaaa" diyenler var da o konuya hiç girmiyorum. "alkolden sen ne anlarsın, o yaşam tarzı ya!" diyerek muhabbete girecekler de hiç konuşmadan sussunlar, bu saatten sonra hiç klişe çekilmez.

ev almak, araba almak, hayatını devam ettirmek için çalışan insan kadar normal kadındır. insanların büyük bir çoğunluğu ihtiyaçları için çalışır sonuçta. bu ihtiyaç birisi için ferrari almak olabilirken, başkası için evine ekmek götürmek olabilir.

taraftarı tahrik ettiği için verilmiştir. eliyle 9 yaparak aradaki puan farkını seyirciye göstermiştir. yaptığı bu provokasyon sonucunda da cezayı almıştır.

kimseye güvenmeyeceksin, kimseye iyi davranmayacaksın lafları kadar klişe değildir. bu ne lan? herkes hayata küsmüş, birilerinden kazık yemiş, babalara gelmiş falan. insanların hayattan öğrendiklerini okuyunca düşünüyorum, benim niye başıma gelmedi lan bunlar? neden arkadaşımdam kazık yemedim. neden birisine fazla değer vermeme rağmen o bana yamuk yapmadı? arkadaşlarımı mı iyi seçtim ya da çok mu şanslıyım? sanmıyorum. belki de arkadaşımdan kazık yedim büyütmedim unuttum gitti.