bugün
- icardi190518
- sözlüğün en ruh hastası yazarı8
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım26
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
- ideal duş alma sıklığı12
- anın görüntüsü20
- integralin müfredettan kaldırılması15
- evlilik14
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- erkeğe ne hediye alınır13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- futbolcu ismiyle nick almak9
- uzağı göremeyen insan18
- bir şarkı sözü der ki10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- kanınıza rengini verir misiniz14
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- nervio'ya aşık olmak10
entry'ler (262)
Yukarıdaki entry oral sander in (bkz: siyasi tarih i) kitabından bir bölümdür ve ağır sabanın ne olduğuna cevap vermez.
Araştırmalarımda da net bir cevap bulamadım.
Avrupa halkının üretimini arttırmak için gerçekleştirdiği ve bügün ki “üreteci ülke” yapısına sahip olmalarının nedeni sayılabilecek icattır.
Araştırmalarımda da net bir cevap bulamadım.
Avrupa halkının üretimini arttırmak için gerçekleştirdiği ve bügün ki “üreteci ülke” yapısına sahip olmalarının nedeni sayılabilecek icattır.
“O kadin”in var olmadigini ifade eden muazzam baudelaire siiri/duz yazisi.
Bu siiri sevenlerin, yanlizligin felsefesi kitabini okumasini siddet ile tavsiye ediyorum.
Bu siiri sevenlerin, yanlizligin felsefesi kitabini okumasini siddet ile tavsiye ediyorum.
Filozoflar peygamber midir sorusu ile birlikte dusunulmelidir.
Eger oyleyseler, mumkun degildir.
Eger oyleyseler, mumkun degildir.
Yusuf atılgan’ın aylak adamında geçen ve baş kahramanımızın üzerinde bu ifadenin yer aldığı bir kitabı okumak istemesi söz konusudur.
Ülkenin içinde bulunduğu durumda öyle kararsızım ki sözlük bir şey diyemiyorum. Yeri geliyor “ulan ülke zor günler geçiriyor, tabii ki vergiler yüksek olacak, biraz anlayışlı ol” diyorum yer geliyor “ ülkenin içine ettiler, şimdide vergilerle ebemizi s*kiyorlar” diyorum. Neredeyim, kim haklı, kim haksız tam bir muamma.
Dua ediyor ve bekliyorum.
Ama bence bu kadar vergi alınması fazla. Maaşımın 40-50% ‘sini vergi olarak ödüyorum. Maaşımın netiyle gidip aldığım eğlence, yeme-içme, kıyafet gibi giderler için ödedim kdv’yi de sayarsanız.
Dua ediyor ve bekliyorum.
Ama bence bu kadar vergi alınması fazla. Maaşımın 40-50% ‘sini vergi olarak ödüyorum. Maaşımın netiyle gidip aldığım eğlence, yeme-içme, kıyafet gibi giderler için ödedim kdv’yi de sayarsanız.
Ne farkeder altan!
Edit: imla.
Edit: imla.
Bilgi eksikliğinden dolayı bulunamayan şarkıdır.
Güzel insan biraz daha detay vermen lazım.
Güzel insan biraz daha detay vermen lazım.
Sevmek verme sanatıdır.
Karşılık bekleniyorsa sevmek değildir o. Sen sevmek için sevmiyorsun o seni sevsin diye sevmeye çalışıyorsun.
O yüzden eğer seviyorsan sever ama sevenin sevilmek gibi bir derdi olmaz vesselam.
Karşılık bekleniyorsa sevmek değildir o. Sen sevmek için sevmiyorsun o seni sevsin diye sevmeye çalışıyorsun.
O yüzden eğer seviyorsan sever ama sevenin sevilmek gibi bir derdi olmaz vesselam.
instagram hesabı;
http://instagram.com/usumesinayaklar
Hesap numaraları ve ayakkabıları gönderebileceğiniz adresi içerir.
http://instagram.com/usumesinayaklar
Hesap numaraları ve ayakkabıları gönderebileceğiniz adresi içerir.
Yoksul çocuklar için ayakkabı bağışı yapabileceğiniz bir kampanyadır.
Haydı sözlük, işe yara biraz.
Haydı sözlük, işe yara biraz.
şiir sevenlerin bir çok yazara ait şiirleri bulabileceği güzel bir site.
23 sayfalık mesajı bu umursamaz tavır yazdırmıştır. O yüzden şikayet edilecek bir durum değildr.
müşteri ziyaretine gittiğim bir gün.
yanımda iş arkadaşım tuğçe var, oturduk bekleme bölümünde görüşeceğimiz kontağımızı bekliyoruz. o sırada daha önce bir kaç kere karşılaştığım o firmanın çalışanı başka biriyle göz kontağı kurdum. doğal olarak selam vermek üzere yerimden kalktım;
- merhaba umut bey, nasılsınız?
- iyyim, cem bey siz nasılsınız
* burada şunu söylemeliyim ki sözlük ben cem bey değilim, ben biliyoruzdakonusuyoruz'um. cem benim iş yerinden başka bir arkadaşım. dedim herhalde adamcağız ismimi yanlış hatırladı ama işin kötü tarafı cem ile benim çalıştığım birin birbirinden tamamen farklı. neyse devam ediyor sohbet.
- cem bey siz sigara kullanıyordunuz değil mi, size dışarda bir sigara ısmarlasam.
ulan şimdi ben bu adamla çıkıp dışarıda sigara içsem o sırada beklediğim kontak gelse bana adımla hitap edecek adamcağız utanacak, en iyisi bir ustalıkla bu işten kıvırılayım. tuğçe'ye baktım ve;
- teşekkür ederim ümit bey, hanımefendiyi yalnız bırakmayayım.
adam bir bana bakıyor bir tuğçe'ye. yok kurtulamayacağız.
- hem şu insert'lerin durumunu konuşuruz.
hassiktir, adam benim adımı yanlış hatırlamıyor, üstelik beni cem sanıyor, mecburen tamam dedik. tuğçe'den izin istedim çıktık dışarı. adam başladı anlatmaya.
- cem bey, insert'ler ne zaman gelir, baya oldu çünkü.
- hee insertler diyorsunuz. yaa onları biliyorsunuz yurtdışından bekliyoruz. ben bugün tekrar bir kontrol edeyim.
* burada ne konuştuğumuz hakkında en ufak bir bilgim yok
- hee anlıyorum ama rica edeceğim en kısa sürede temin edelim
- tabii ki, en kısa sürede ilgileneceğim.
* bu sırada uzatılan sigarayı soba bacası gibi tüttürüyorum ve içimden dua ediyorum. ne olur benim kontağım gelmesin. çünkü o gelir ve benim biliyoruzdakonusuyoruz olduğum anlaşılırsa, sıçarız. adamın kalbi kırılmasın diye devam ettirdiğim oyun adamla taş*ak geçmişim olarak algılanacak
- ya o değilde cem bey, yeni kalıplar için de aynı hizmete ihtiyacımız var, sizinle dataları paylaşsam onlarıda tekliflendirseniz
- tabii, tabii. siz dataları paylaşın ben en geç yarın sizinle teklifimizi paylaşırım.
- ayrıca ya bizim şöyle bir problemimiz var kalıplarda........... ...
- evet, anlattıklarınıza bakılırsa çözülebilir gibi duruyor. ık mık
kelime oyunlarıyla tamı tamına 15dk'lık sohbetimiz boyunca olmadığım bir adam gibi davrandım ve allah'dan benim kontağım sohbetimiz sonuna kadar gelmedi. cem de şöyle bir e-mail aldı;
" cem bey bugün görüştüğümüz gibi datalar ektedir, en kısa sürede teklifinizi bekliyoruz"
cem birde bu işten yeni siparişler alırsa, işte o zaman bu anektod daha da vahim bir hal alacak.
Edit: imla.
yanımda iş arkadaşım tuğçe var, oturduk bekleme bölümünde görüşeceğimiz kontağımızı bekliyoruz. o sırada daha önce bir kaç kere karşılaştığım o firmanın çalışanı başka biriyle göz kontağı kurdum. doğal olarak selam vermek üzere yerimden kalktım;
- merhaba umut bey, nasılsınız?
- iyyim, cem bey siz nasılsınız
* burada şunu söylemeliyim ki sözlük ben cem bey değilim, ben biliyoruzdakonusuyoruz'um. cem benim iş yerinden başka bir arkadaşım. dedim herhalde adamcağız ismimi yanlış hatırladı ama işin kötü tarafı cem ile benim çalıştığım birin birbirinden tamamen farklı. neyse devam ediyor sohbet.
- cem bey siz sigara kullanıyordunuz değil mi, size dışarda bir sigara ısmarlasam.
ulan şimdi ben bu adamla çıkıp dışarıda sigara içsem o sırada beklediğim kontak gelse bana adımla hitap edecek adamcağız utanacak, en iyisi bir ustalıkla bu işten kıvırılayım. tuğçe'ye baktım ve;
- teşekkür ederim ümit bey, hanımefendiyi yalnız bırakmayayım.
adam bir bana bakıyor bir tuğçe'ye. yok kurtulamayacağız.
- hem şu insert'lerin durumunu konuşuruz.
hassiktir, adam benim adımı yanlış hatırlamıyor, üstelik beni cem sanıyor, mecburen tamam dedik. tuğçe'den izin istedim çıktık dışarı. adam başladı anlatmaya.
- cem bey, insert'ler ne zaman gelir, baya oldu çünkü.
- hee insertler diyorsunuz. yaa onları biliyorsunuz yurtdışından bekliyoruz. ben bugün tekrar bir kontrol edeyim.
* burada ne konuştuğumuz hakkında en ufak bir bilgim yok
- hee anlıyorum ama rica edeceğim en kısa sürede temin edelim
- tabii ki, en kısa sürede ilgileneceğim.
* bu sırada uzatılan sigarayı soba bacası gibi tüttürüyorum ve içimden dua ediyorum. ne olur benim kontağım gelmesin. çünkü o gelir ve benim biliyoruzdakonusuyoruz olduğum anlaşılırsa, sıçarız. adamın kalbi kırılmasın diye devam ettirdiğim oyun adamla taş*ak geçmişim olarak algılanacak
- ya o değilde cem bey, yeni kalıplar için de aynı hizmete ihtiyacımız var, sizinle dataları paylaşsam onlarıda tekliflendirseniz
- tabii, tabii. siz dataları paylaşın ben en geç yarın sizinle teklifimizi paylaşırım.
- ayrıca ya bizim şöyle bir problemimiz var kalıplarda........... ...
- evet, anlattıklarınıza bakılırsa çözülebilir gibi duruyor. ık mık
kelime oyunlarıyla tamı tamına 15dk'lık sohbetimiz boyunca olmadığım bir adam gibi davrandım ve allah'dan benim kontağım sohbetimiz sonuna kadar gelmedi. cem de şöyle bir e-mail aldı;
" cem bey bugün görüştüğümüz gibi datalar ektedir, en kısa sürede teklifinizi bekliyoruz"
cem birde bu işten yeni siparişler alırsa, işte o zaman bu anektod daha da vahim bir hal alacak.
Edit: imla.
öncelikle pikap alma arzunuz bir özentilik mi buna karar verin.
malum insan günümüzde "pazarlama tekniklerinin" etkisinde kalarak aslında ilgisinin olmadığı bir çok şeye sahip olma arzusuna kapılabiliyor.
buna benim bir aralar fotoğraf makinalarına olan ilgim örnek verilebilir.
yok diyorsanız ki "ben ciddiyim" o zaman sizin için naçizane önerilerim aşağıdadır.
- çin malı pikaplardan uzak durun
- olaya nostaljik bri hava katmak istiyorsanız öyle retro havası verilmiş yeni model pikaplardansa eski model kaliteli bir pikap'a yönelin
- nostaljik şeylere ilgisi olanları kazıklama sevdalısı olan bir "tüccardan" değil gerçekten bu işi severek yapan birinden pikap satın alın
- eski model pikapların kendinden hoparlör sahibi olmadıklarını ve ayrıca bir amfi ve ses sistemi ihtiyacınız olacağını unutmayın
- pikap aldığınızda bununla birlikte plaklar içinde ciddi bir bütçe ayırmanız gerektiğini unutmayın
- pikapların ve plakların bakımlarının olduğunu göz ardı etmeyin
- hep işin zorluğundan bahsettin, hiç mi iyi yanı yok diyen suser'lara;
* eve gelen arkadaşlarınızla çok sevdiğiniz bir parçayı dinlemenin hazzı anlatılamaz
* kız arkadaşınızla ikinizinde sevdiği bir parça eşliğinde salonda dans etme hazzını anlatmaya dil bilgim yetersiz
* çok sevdiğiniz bir plak'a çok makul bir fiyata sahafta denk gelirseniz mest olursunuz
dipnot: şuan kullandığım 1975 telefunken pikapıma yine bu sözlükte yazar olan emre abi sayesinde ulaştığımı belirtmek isterim. saygılar emre abi. iyi ki tanıştık. bu sözlüğün bana kazandırdığı güzel adam.
malum insan günümüzde "pazarlama tekniklerinin" etkisinde kalarak aslında ilgisinin olmadığı bir çok şeye sahip olma arzusuna kapılabiliyor.
buna benim bir aralar fotoğraf makinalarına olan ilgim örnek verilebilir.
yok diyorsanız ki "ben ciddiyim" o zaman sizin için naçizane önerilerim aşağıdadır.
- çin malı pikaplardan uzak durun
- olaya nostaljik bri hava katmak istiyorsanız öyle retro havası verilmiş yeni model pikaplardansa eski model kaliteli bir pikap'a yönelin
- nostaljik şeylere ilgisi olanları kazıklama sevdalısı olan bir "tüccardan" değil gerçekten bu işi severek yapan birinden pikap satın alın
- eski model pikapların kendinden hoparlör sahibi olmadıklarını ve ayrıca bir amfi ve ses sistemi ihtiyacınız olacağını unutmayın
- pikap aldığınızda bununla birlikte plaklar içinde ciddi bir bütçe ayırmanız gerektiğini unutmayın
- pikapların ve plakların bakımlarının olduğunu göz ardı etmeyin
- hep işin zorluğundan bahsettin, hiç mi iyi yanı yok diyen suser'lara;
* eve gelen arkadaşlarınızla çok sevdiğiniz bir parçayı dinlemenin hazzı anlatılamaz
* kız arkadaşınızla ikinizinde sevdiği bir parça eşliğinde salonda dans etme hazzını anlatmaya dil bilgim yetersiz
* çok sevdiğiniz bir plak'a çok makul bir fiyata sahafta denk gelirseniz mest olursunuz
dipnot: şuan kullandığım 1975 telefunken pikapıma yine bu sözlükte yazar olan emre abi sayesinde ulaştığımı belirtmek isterim. saygılar emre abi. iyi ki tanıştık. bu sözlüğün bana kazandırdığı güzel adam.
bir ışık kaynağına ihtiyaç duyan herif.
araya entry girmiş, golgebeyi'neydi.
araya entry girmiş, golgebeyi'neydi.
insanların asla samimi bulmayacağı bir veri tabanıdır.
kim "ben dert dinlerim" diyen birine;
- merhaba beni dinler misin? deyip derdini anlatmaya başlar.
gidip arkadaşlıklar kurun güzel insanlar, derdinizi onlara anlatın. derdinizi dinleyecek güzel insanlara sahip değilseniz bırakın sözlükte yazmayı/medet aramayı kendinize ve çevrenize çeki düzen verin.
kim "ben dert dinlerim" diyen birine;
- merhaba beni dinler misin? deyip derdini anlatmaya başlar.
gidip arkadaşlıklar kurun güzel insanlar, derdinizi onlara anlatın. derdinizi dinleyecek güzel insanlara sahip değilseniz bırakın sözlükte yazmayı/medet aramayı kendinize ve çevrenize çeki düzen verin.
din kavramıyla islam'ı niteleyenlerin kuracağı cümledir.
bir çok düşünür, şair, yazar bir yaratıcının varlığına inanmıştır.
bir çok düşünür, şair, yazar bir yaratıcının varlığına inanmıştır.
müşteri ziyaretine gittiğim bir gün.
yanımda iş arkadaşım tuğçe var, oturduk bekleme bölümünde görüşeceğimiz kontağımızı bekliyoruz. o sırada daha önce bir kaç kere karşılaştığım o firmanın çalışanı başka biriyle göz kontağı kurdum. doğal olarak selam vermek üzere yerimden kalktım;
- merhaba umut bey, nasılsınız?
- iyyim, cem bey siz nasılsınız
* burada şunu söylemeliyim ki sözlük ben cem bey değilim, ben biliyoruzdakonusuyoruz'um. cem benim iş yerinden başka bir arkadaşım. dedim herhalde adamcağız ismimi yanlış hatırladı ama işin kötü tarafı cem ile benim çalıştığım birbirinden tamamen farklı. neyse devam ediyor sohbet.
- cem bey siz sigara kullanıyordunuz değil mi, size dışarda bir sigara ısmarlasam.
ulan şimdi ben bu adamla çıkıp dışarıda sigara içsem o sırada beklediğim kontak gelse bana adımla hitap edecek adamcağız utanacak, en iyisi bir ustalıkla bu işten kıvırılayım. tuğçe'ye baktım ve;
- teşekkür ederim ümit bey, hanımefendiyi yalnız bırakmayayım.
adam bir bana bakıyor bir tuğçe'ye. yok kurtulamayacağız.
- hem şu insert'lerin durumunu konuşuruz.
hassiktir, adam benim adımı yanlış hatırlamıyor, üstelik beni cem sanıyor, mecburen tamam dedik. tuğçe'den izin istedim çıktık dışarı. adam başladı anlatmaya.
- cem bey, insert'ler ne zaman gelir, baya oldu çünkü.
- hee insertler diyorsunuz. yaa onları biliyorsunuz yurtdışından bekliyoruz. ben bugün tekrar bir kontrol edeyim.
* burada ne konuştuğumuz hakkında en ufak bir bilgim yok
- hee anlıyorum ama rica edeceğim en kısa sürede temin edelim
- tabii ki, en kısa sürede ilgileneceğim.
* bu sırada uzatılan sigarayı soba bacası gibi tüttürüyorum ve içimden dua ediyorum. ne olur benim kontağım gelmesin. çünkü o gelir ve benim biliyoruzdakonusuyoruz olduğum anlaşılırsa, sıçarız. adamın kalbi kırılmasın diye devam ettirdiğim oyun adamla taş*ak geçmişim olarak algılanacak
- ya o değilde cem bey, yeni kalıplar için de aynı hizmete ihtiyacımız var, sizinle dataları paylaşsam onlarıda tekliflendirseniz
- tabii, tabii. siz dataları paylaşın ben en geç yarın sizinle teklifimizi paylaşırım.
- ayrıca ya bizim şöyle bir problemimiz var kalıplarda........... ...
- evet, anlattıklarınıza bakılırsa çözülebilir gibi duruyor. ık mık
kelime oyunlarıyla tamı tamına 15dk'lık sohbetimiz boyunca olmadığım bir adam gibi davrandım ve allah'dan benim kontağım sohbetimiz sonuna kadar gelmedi. cem de şöyle bir e-mail aldı;
" cem bey bugün görüştüğümüz gibi datalar ektedir, en kısa sürede teklifinizi bekliyoruz"
cem birde bu işten yeni siparişler alırsa, işte o zaman bu anektod daha da vahim bir hal alacak.
yanımda iş arkadaşım tuğçe var, oturduk bekleme bölümünde görüşeceğimiz kontağımızı bekliyoruz. o sırada daha önce bir kaç kere karşılaştığım o firmanın çalışanı başka biriyle göz kontağı kurdum. doğal olarak selam vermek üzere yerimden kalktım;
- merhaba umut bey, nasılsınız?
- iyyim, cem bey siz nasılsınız
* burada şunu söylemeliyim ki sözlük ben cem bey değilim, ben biliyoruzdakonusuyoruz'um. cem benim iş yerinden başka bir arkadaşım. dedim herhalde adamcağız ismimi yanlış hatırladı ama işin kötü tarafı cem ile benim çalıştığım birbirinden tamamen farklı. neyse devam ediyor sohbet.
- cem bey siz sigara kullanıyordunuz değil mi, size dışarda bir sigara ısmarlasam.
ulan şimdi ben bu adamla çıkıp dışarıda sigara içsem o sırada beklediğim kontak gelse bana adımla hitap edecek adamcağız utanacak, en iyisi bir ustalıkla bu işten kıvırılayım. tuğçe'ye baktım ve;
- teşekkür ederim ümit bey, hanımefendiyi yalnız bırakmayayım.
adam bir bana bakıyor bir tuğçe'ye. yok kurtulamayacağız.
- hem şu insert'lerin durumunu konuşuruz.
hassiktir, adam benim adımı yanlış hatırlamıyor, üstelik beni cem sanıyor, mecburen tamam dedik. tuğçe'den izin istedim çıktık dışarı. adam başladı anlatmaya.
- cem bey, insert'ler ne zaman gelir, baya oldu çünkü.
- hee insertler diyorsunuz. yaa onları biliyorsunuz yurtdışından bekliyoruz. ben bugün tekrar bir kontrol edeyim.
* burada ne konuştuğumuz hakkında en ufak bir bilgim yok
- hee anlıyorum ama rica edeceğim en kısa sürede temin edelim
- tabii ki, en kısa sürede ilgileneceğim.
* bu sırada uzatılan sigarayı soba bacası gibi tüttürüyorum ve içimden dua ediyorum. ne olur benim kontağım gelmesin. çünkü o gelir ve benim biliyoruzdakonusuyoruz olduğum anlaşılırsa, sıçarız. adamın kalbi kırılmasın diye devam ettirdiğim oyun adamla taş*ak geçmişim olarak algılanacak
- ya o değilde cem bey, yeni kalıplar için de aynı hizmete ihtiyacımız var, sizinle dataları paylaşsam onlarıda tekliflendirseniz
- tabii, tabii. siz dataları paylaşın ben en geç yarın sizinle teklifimizi paylaşırım.
- ayrıca ya bizim şöyle bir problemimiz var kalıplarda........... ...
- evet, anlattıklarınıza bakılırsa çözülebilir gibi duruyor. ık mık
kelime oyunlarıyla tamı tamına 15dk'lık sohbetimiz boyunca olmadığım bir adam gibi davrandım ve allah'dan benim kontağım sohbetimiz sonuna kadar gelmedi. cem de şöyle bir e-mail aldı;
" cem bey bugün görüştüğümüz gibi datalar ektedir, en kısa sürede teklifinizi bekliyoruz"
cem birde bu işten yeni siparişler alırsa, işte o zaman bu anektod daha da vahim bir hal alacak.
şairdir kendisi, hem de iyi bir şairdir. serbest yazımda bir çok şair geçinen herifin aksine, serbesliği şiirin ahengiyle birleştirmiştir.
"..şair onca dizeyi bir dizeyi söylemek için söyler" sözünü bir adım ileriye taşıyarak, tüm dizleri tüm dizeleri söylemek için yazdığı aşağıdaki şiir ile anarım kendisini.
Idiller Gazeli
gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak
sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki granada, belki eylül, belki kırmızı
gövden ruhunun yaz gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzgâr
çocukluğun tutmuş da yine âşık olmuşsun
sanki bana, sanki ah, sanki olur a
aşk bile dolduramaz bazı âşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran
heves uykudaysa ruh çıplak gezer
gazel bundan, keder bundan, sır bundan
gözlerin şehirden yeni ayrılmış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan
hadi git şehirler yık kalbimize bu aşktan
"..şair onca dizeyi bir dizeyi söylemek için söyler" sözünü bir adım ileriye taşıyarak, tüm dizleri tüm dizeleri söylemek için yazdığı aşağıdaki şiir ile anarım kendisini.
Idiller Gazeli
gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak
sen bir şehir olmalısın ya da nar
belki granada, belki eylül, belki kırmızı
gövden ruhunun yaz gecesi mi ne
çok idil, çok deniz, çok rüzgâr
çocukluğun tutmuş da yine âşık olmuşsun
sanki bana, sanki ah, sanki olur a
aşk bile dolduramaz bazı âşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran
heves uykudaysa ruh çıplak gezer
gazel bundan, keder bundan, sır bundan
gözlerin şehirden yeni ayrılmış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan
hadi git şehirler yık kalbimize bu aşktan
başlığı ilk açan suser'ın samimiyeti duygulandırmıştır. bu duygu bu harf kısıtlamasının olduğu bu başlıkta ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi.
platoniğin aşırı umut veren "sıradan davranışları", platonik, umut, aşk, sıradan davranışlar. hissedilen duyguya saygı duydum.
tanım: aşırı samimi başlıktır.
platoniğin aşırı umut veren "sıradan davranışları", platonik, umut, aşk, sıradan davranışlar. hissedilen duyguya saygı duydum.
tanım: aşırı samimi başlıktır.