bugün

entry'ler (69)

türk kızları neden gülümsemiyor

Karşında doğru kişi olmadığı için.

her gün alkol içmek

(bkz: Another round)'da bir grup lise öğretmeninin, damarlarımızdaki %0.5 alkol zihni açıyor argümanının doğru olup olmadığını test etmek için giriştiği durum.

Başrolünde hannibal'den bildiğimiz (bkz: Mads Mikkelsen) vardır.

andımız çok mu önemli

Bilinçaltı, hala sırlarına erişilememiş bir hazinedir. Uzunca bir süre verilen telkinler, inanmasan bile bir süre sonra inanmaya başlarsın. Andımız -herkes için değil- öğüt niteliğinde bir telkindir. Yıllarca bu andı okuyan bir çocuk, her allahın günü 'doğruyum, çalışkanım' diyerek güne başladığında, eğer ki tembelse bile o çocukta bir değişim olması çok olasıdır. And, çocuğa daha küçük yaştan itibaren karakterini şekillendirmesinde temel oluşturan bir sistemdir.

Önemli midir? Türklerin geçmişten ders çıkarmayıp hala aynı hataları yaptığını, tarihle ilgilenen kişiler az buçuk bilir. Andımız direkt olarak geçmişle, Cumhuriyetin kuruluş yıllarıyla özdeşleştirilmiş ve unutturulmamaya yüz tutmuş bir yemindir. Yani evet, And önemlidir.

sikterusa kahvesi

Balkan kültüründe, kahve ikram sebepleri çok zengindir. Misafir geldiğinde, birisini şımartmak için, sohbet etmek için vs. vs. ve tabi ki de artık yorulduk hadi artık kalkın kahvesi. Sikterusa Kahvesi'nin tam kendisidir.

Tabi ki bizim dilimizle düşünüldüğünde ve kahvenin tam olarak hangi sebepten ikram edildiğini göz önüne alınca biraz absürt olabiliyor fakat onların kültüründe son derece kibar bir hareket. Birisini kırmadan, sadece kahve ikram ederek kalkmalarının zamanının geldiğini söylemek. Güzel bir kültür.

kendi yaptığı şeyleri eleştiren tip

mükemmeli arayan tiptir, hiçbir zaman da mutlak başarıya ulaştığını düşünmez çünkü bilir ki mutlak olana ulaştığında gayesi sona erecektir.

roman okuyan insan

Farklı hayatları farklı gözlerden görmeyi seven insandır.

Ayrıca ek olarak, herkes için geçerli olmasada; bazıları kendi hayatından kaçmak roman okur.

türkiye de kadın senaristler

Türk medyasıyla çok iç içe değilim fakat şöyle ülkenin medya sektörüne baktığımda aklıma kazınmış tek kadın senarist (bkz: Gülse Birsel)'dir.

van gogh un resimlerinin güzel olmaması

bunu elbette sanat ve türevleriyle ilgilenenler daha iyi bileceklerdir ama benim gözlemleyebildiğim kadarıyla, tablolarda, şiirlerde ve sanatın belli başlı köşelerinde; sanatın içeriği genellikle sanatçı öldükten sonra değer kazanmış. Ve de bu değer kazanmasında en önemli etken sanatçının yaşadığı acılar falan olmuş.

Ne kadar acılıysan, öldükten sonra da o kadar değerlisin diye bir tez atabilir miyiz ortaya ? bence evet.

çiçeklerle konuşmak

Yaklaşık 2 yıl önce gül tohumu almıştım ama semizotu yeşermişti saksıdan. Yine de ona gül gibi bakıp bir süreliğine en yakın dostum olmuştu. O kadar bağlanmıştım ki yemeğe koydurtmuyordum semizotunu..

edit: imla hatası. kimsede söylemiyor.

atatürk ün dini kullanması

Saçma bir argüman.

Ruhban sınıfına mensup dinlerde, din her zaman siyasi bir araç olmuş ve insanları kontrol etmiştir. islam'da ruhban sınıfı olmamasına rağmen yüzyıllar boyunca halifelik, şeyhlik vb. adı altında bir ruhban sınıfı oluşturulmuş ve kitleler kontrol altında tutulmaya çalışılmıştır.

Sözün özü, din her zaman siyasi bir malzeme olmuştur. Atatürk'ün ilk başlarda laik ve seküler düzeni halka açıklamaması ve bu konuya ılımlı yaklaşması da, olası isyanları engellemek istemesindendir (tabi ki buna siyasi bir çıkar diyebiliriz). Daha sonraları hala ruhban sınıfının Cumhuriyet'te mevcut olduğu farkedilince, bunu engellemenin en pratik yolu ise bu ruhban sınıfının ortadan kaldırılması olmuştur.

dipnot: kimileri bana saldırmadan önce bu açıklamayı yapma gereksinimi duydum. Madem dinin siyasete alet edilmesini istemedi, o zaman diyanet işleri bakanlığı niye kuruldu ? diyenler olabilir. Güzel de bir soru. ileri görüşlü olacak ki, ruhban sınıfının ileriki yıllarda ortaya çıkacağını öngörmüş ve en azından ülkedeki dindaşların tek bir kurum altında toplanmasını istemiş. Diğer hocaların, şeyhlerin ağzına bakılmasın istenmiş. Ne kadar başarılı olundu bu konuda. Orası meçhul.

ankethane

Sabırlı olunduğunda para kazandıran bir platform.

veigar

early'de bu çarı ezmezseniz, late de kafanıza kafanıza vurur, göz açtırmaz size. vadide parkur yapar durursunuz.

firmaların lgbti ye olan tavrı

başlamadan önce önemli not : lgbti karşıtı değilim. herkes kendi hayatını yaşar.

sosyal medyada son günlerde çok görmeye başladım. bazı ülkelerde firmalar bu oluşumu destekliyor diye yerin dibine sokuluyor, bazıların da ise göğe çıkarılıyor.

sadece şu açıklamayı yapmak istedim. firmaların lgbti'ye olan destekleri canı gönülden değil. büyük global firmalara baktığında neredeyse tamamına yakını lgbti'yi destekliyor ve bunun sebebi satış politikası. çünkü oyun oynadıkları ülkeler lgbti'ye ılımlı bakıyor. o insanları kendine çekmek için lgbti'yi desteklediklerini söylüyorlar.

aynı şekilde lgbti'yi desteklemeyen firmalara baktığımızda ise çoğunluğun yıllık gelirinin yarısından fazlasının muhafazakâr ülkelerde olduğunu görebilirsiniz.

yanisi arkadaşlar. hiçbir firmaya lgbtiyi desteklemiş, desteklememiş diye bir yargı yaratıp, kin gütmenin bir anlamı yok çünkü lgbtiyi destekleyen firma belki kendi bünyesinde lgbtili bir çalışan barındırmıyor.

siz siz olun nerde indirim varsa oraya gidin.

sabah denize girmek

ido-budo seferleri 9-10'dan sonra denizi kirlettiği için, mecburi sabahleyin yaptığım eylemdir.

zaman

insanın hükmedemediği sayılı şeylerden biri.

ön yargı

herkeste olan bir şeydir. insan doğası bunu gerektiriyor sadece önyargı ile hareket etmemeyi öğrenmemiz gerek.

bu arada kısacık bilgisel: randevunuzda ilk görüşmemizde veya iş görüşmenizde ilk 10-15 saniye önemli arkadaşlar. ona göre tutum sergileyin.

10-15 saniyede ilk önyargı, ilk izlenim oluşuyor ve daha sonra bunu kırmak, değiştirmek zorlaşıyor.

doğruluk güçlünün işine gelendir

yanlış önermedir. en basitinden doğruluk güçlünün işine gelen bir şey olsaydı, bırakın Türkiye'yi dünya böyle bir yer olmazdı.

hüseyin nihal atsız

türkiye'de ırkçı bir ideolojiyi benimsemiş ve benimsetmeye çalışmıştır.

edebi kişiliği sağlamdır. edebi kişiliğini kolay kolay herkes eleştiremez. eserleri, eleştiri niteliğindedir. okunmaya değerdir.

kişiliğine gelirsek, işte bu nokta eleştiriye açık bir noktadır. milliyetçiliği bir üst noktaya taşımış ve faşizme hizmet etmiştir. faşizmin topluma kısa vadede yararı dokunsa da, uzun vadede zarardan başka bir şey değildir.

yunanistan

dünya siyasetinde genellikle başkalarının güdümünde olan, seçimler yaklaştıkça da yunan politikacılarının Türkiye'ye salladıkları aciz bir ülke.

ekim devrimi

dünya siyasetindeki dengeleri değiştiren enteresan olaylardan biri.