bugün
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması9
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım27
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- icardi190514
- sözlüğün en ruh hastası yazarı8
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- ideal duş alma sıklığı12
- anın görüntüsü20
- integralin müfredettan kaldırılması15
- evlilik14
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- erkeğe ne hediye alınır13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- futbolcu ismiyle nick almak9
- uzağı göremeyen insan18
- bir şarkı sözü der ki10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır13
- istanbul suriyenin başkentidir12
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- kanınıza rengini verir misiniz14
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
entry'ler (12)
(bkz: bertolt brecht)
Siyasal gelişimleri konu edinerek insanların daha iyi yaşamalarını savunan, seyircinin duyusundan çok aklına yönelen tiyatro anlayışı. bu anlayış, Brecht'in epik tiyatro'sundan etkilenen Alman yönetmen Erwin Piscator tarafından ortaya atılan bir tiyatro türüdür..
(bkz: anti tiyatro)
(bkz: bicimci tiyatro)
(bkz: anti tiyatro)
(bkz: bicimci tiyatro)
kentsoylu seyircinin sevdiği, içerik açısından hafif, insanların küçük mutluluklarını acılarını gösteren oyunlar oynayan tiyatro.
(bkz: Dormen Tiyatrosu)
(bkz: Dormen Tiyatrosu)
Anadolu'da sessiz ve sözsüz köy seyirlik oyunlarına verilen ad.
Geleneksel tiyatro yapıları dışında, açık havada, herhangi bir yerde, sokakta, parkta alanda ve benzeri yerlerde oyunlar oynayan tiyatro.
bilinen tiyatro kurallarının her yönden dışına çıkan ve tiyatroya karşı tiyatro yapmayı amaçlayan anlayış.
(bkz: Samuel Beckett)
(bkz: Eugene ionesco)
(bkz: Jean Genet)
(bkz: Samuel Beckett)
(bkz: Eugene ionesco)
(bkz: Jean Genet)
Biçimin özerkliğini ve önceliğini öne sürerek bir biçimi ve biçimi var ederek belirli bir sahne, oyun düzeni uygulamasını benimseyen anlayış.
(bkz: Öncü tiyatrolar)
(bkz: dadacı tiyatro)
(bkz: anti tiyatro)
(bkz: Öncü tiyatrolar)
(bkz: dadacı tiyatro)
(bkz: anti tiyatro)
"nihat behram" şiiridir.
Gece kuşları
ışığı tel tel koparıyor pencereden
Ay
yapraklarından
köklerine inmiş papatyaların
Çöllerin
kuru hışırtısını titreyen bir yılan
sanki kıvrılıp kayıyor
gözlerindeki tümsekten
Kalbin geceyle bir gemide
Kapın ya açıldı ya açılacak
Duvarında her gün
gelincik yaprakları toplayan resim
ürkmüş, sığmıyor çerçevesine
Çocukların
düğün evlerinde dolaşan uykusu
zambaklar topluyor
yorgun dönerken bahçelerden
Oysa
ağaç kabuklarını dolduran nem
yıldızları saçlarından gizliyor senin
Her gece bir bekleyiş
kırılmak üzere örtülen kapıların
merdiven ayaklarıyla birleştiği yerden
ürperip çekiliyor
Her gece bir bekleyiş
onların oyulmuş göz çukurlarını perçinliyor
ayrılırken hüzünle bakacağın
başucundaki resme...
Gece kuşları
ışığı tel tel koparıyor pencereden
Ay
yapraklarından
köklerine inmiş papatyaların
Çöllerin
kuru hışırtısını titreyen bir yılan
sanki kıvrılıp kayıyor
gözlerindeki tümsekten
Kalbin geceyle bir gemide
Kapın ya açıldı ya açılacak
Duvarında her gün
gelincik yaprakları toplayan resim
ürkmüş, sığmıyor çerçevesine
Çocukların
düğün evlerinde dolaşan uykusu
zambaklar topluyor
yorgun dönerken bahçelerden
Oysa
ağaç kabuklarını dolduran nem
yıldızları saçlarından gizliyor senin
Her gece bir bekleyiş
kırılmak üzere örtülen kapıların
merdiven ayaklarıyla birleştiği yerden
ürperip çekiliyor
Her gece bir bekleyiş
onların oyulmuş göz çukurlarını perçinliyor
ayrılırken hüzünle bakacağın
başucundaki resme...
"mehmed uzun" tarafından kaleme alınan ve uzun yıllar birlikte barış içinde yaşamış çeşitli dinlerin ve kültürlerin dönemine götüren "tarihsel" güzel bir kitaptır.
Dicle bir çocugun gözlerinde yansiyor. Bu çocuk, 1870'li yillarda bugünkü Cizre'de yasamis tarihi bir kisilik olan Kürt Beyi "Mir Bedirhan'in on alti yasindayken tahta çikisini da gören Biro'dur. Çocuk Biro, bilgi'ye âsik, sesler'e tutkundur. Yaninda yöresinde duydugu ve duymadigi bütün seslerin ardina düser, onlari ruhunda hissetmek ister. Bu istegi, onu bir sala bindirecek, Dicle'nin deli dalgalariyla bogusturacak, görmedigi diyarlara götürecek...
"Dicle'nin Yakarisi" sesler üzerine kurulmus bir romandir. Unutulmuslarin, unutulmus sesleri üzerine.
Siz istediniz, ben de anlatacagim. O vakit, kandili yakin ve unutulmuslarin sesine kulak verin."
"Dicle'nin Yakarisi"nin kilit cümlesidir belki bu cümle. Bir gece meclisi kurulmustur, divanhane agzina kadar doludur. Biro anlatir; Musul, Ninova, Yezidilerin yurdu Lalis, Bagdat, Istanbul, Girit, şam... Mezopotamya'nin kadim haklari; Süryaniler, Keldaniler, Kürtler, Yakubiler, Yahudiler, Ermeniler, Türkmenler...
Bu romanda olaganüstü bir tarihiçi gezi var; bizden önceki medeniyetlerin, Babil'in, Ninova'nin, Asur'un; Medlerin ülkesinden geçiyoruz. ve kitabi okuyup bitirdigimizde, "Biz nasil da zengin bir kültür yataginda otuyormusuz da haberimiz yokmus" duygusunu yasiyoruz. *
Dicle bir çocugun gözlerinde yansiyor. Bu çocuk, 1870'li yillarda bugünkü Cizre'de yasamis tarihi bir kisilik olan Kürt Beyi "Mir Bedirhan'in on alti yasindayken tahta çikisini da gören Biro'dur. Çocuk Biro, bilgi'ye âsik, sesler'e tutkundur. Yaninda yöresinde duydugu ve duymadigi bütün seslerin ardina düser, onlari ruhunda hissetmek ister. Bu istegi, onu bir sala bindirecek, Dicle'nin deli dalgalariyla bogusturacak, görmedigi diyarlara götürecek...
"Dicle'nin Yakarisi" sesler üzerine kurulmus bir romandir. Unutulmuslarin, unutulmus sesleri üzerine.
Siz istediniz, ben de anlatacagim. O vakit, kandili yakin ve unutulmuslarin sesine kulak verin."
"Dicle'nin Yakarisi"nin kilit cümlesidir belki bu cümle. Bir gece meclisi kurulmustur, divanhane agzina kadar doludur. Biro anlatir; Musul, Ninova, Yezidilerin yurdu Lalis, Bagdat, Istanbul, Girit, şam... Mezopotamya'nin kadim haklari; Süryaniler, Keldaniler, Kürtler, Yakubiler, Yahudiler, Ermeniler, Türkmenler...
Bu romanda olaganüstü bir tarihiçi gezi var; bizden önceki medeniyetlerin, Babil'in, Ninova'nin, Asur'un; Medlerin ülkesinden geçiyoruz. ve kitabi okuyup bitirdigimizde, "Biz nasil da zengin bir kültür yataginda otuyormusuz da haberimiz yokmus" duygusunu yasiyoruz. *
migirdic margosyan'ın en başarılı eserlerinden biridir.
diyarbakır'ın çok kültürlülük örneğini ve insanların birbirleriyle hoşgörüye dayalı yaşamlarını, türk, kürt ve ermenilerin yaşam tarzlarındaki benzerliklerini, birinci ağızdan yaşamanın verdiği doğallık ve özgünlükle çok iyi anlatan başarılı bir baş yapıttır.
diyarbakır'ın çok kültürlülük örneğini ve insanların birbirleriyle hoşgörüye dayalı yaşamlarını, türk, kürt ve ermenilerin yaşam tarzlarındaki benzerliklerini, birinci ağızdan yaşamanın verdiği doğallık ve özgünlükle çok iyi anlatan başarılı bir baş yapıttır.
diyarbakır doğumlu ermeni yazar.
ana dilini öğrenmek için 1950'li yıllarda diyarbakır'dan ayrılarak istanbul'a "Karagözyan Ermeni Yetimhanesi'ne" gönderilmiştir. "evrensel" ve "agos" gazetelerinde yazmaktadır. eserleri arasında "gavur mahallesi" en bilinenidir.
(bkz: gavur mahallesi)
(bkz: mer ayt gogmerı)
(bkz: dikrisi aperen)
(bkz: soyle margos nerelisen)
(bkz: biletimiz istanbul a kesildi)
ana dilini öğrenmek için 1950'li yıllarda diyarbakır'dan ayrılarak istanbul'a "Karagözyan Ermeni Yetimhanesi'ne" gönderilmiştir. "evrensel" ve "agos" gazetelerinde yazmaktadır. eserleri arasında "gavur mahallesi" en bilinenidir.
(bkz: gavur mahallesi)
(bkz: mer ayt gogmerı)
(bkz: dikrisi aperen)
(bkz: soyle margos nerelisen)
(bkz: biletimiz istanbul a kesildi)