bugün

6 yıl sonun da bugün başardığım hadisedir son sınavdan çıkarken kağıdı hocaya uzatma anı en sevindirici olaydır 6 yıldır koşuşturmacalar stressler artık bitmiştir özgürsündür 17 yıllık toplam okuma hayatına son noktayı koymuşsundur artık ailenin gözlerinde gördüğün mutlulukta işin ayrı bi tadıdır
erkek mezunların askeriyeye bilgi verilerek "bu adam artık kaçaktır" sorunsalının başlayacağı olay.
hayatın hatasıdır geç kalınmamışsa hayata.

okul bitmiştir artık, 15 küsür yıldır yaşanan her şey bitmiştir.

artık yoktur salak salak yaka takıp okula gitmeler, "redwine yarın andımızı sen okuyacaksın" denmeyecektir artık, o iğrenç sesle okulun en güzel hatununa rezil olmak ilkokulda.

öss derdi yaşanmayacaktır bir daha, hayatının geri kalanını belirleyecek olan tek bir sınav, daha da acısı o 3 saat..

aileden ayrınılmayaktır bir daha üniversiteye giderken olduğu gibi, 4 yıl..

bu muydu tüm dertler? bu mudur hemen mezun olma çabası?

budur işte okul denilen şey.. tek dert derslerdir, kavuşma saati belli olan ayrılıklarla..

sonra mezun olunur, eee o okul hayatımı başarıyla bitirdim artık bi tatili hakettim düşüncesiyle tatile gidilir. ele bi kadeh şarap alıp "rus kız"ları izlenir havuz kenarında, bursa'nın o sıcağında çalışılan ekonometrik modeller dersine inat. "oh be hayat şimdi başlıyo" diye düşünürsün..

malsındır çünkü.

işte karanlık dönem ondan sonra başlar hayatta. hatta hayatın dönüm noktasıdır; tatilden önce ve tatilden sonra.. hemen askere gidilir. "hayata" başlanacak ya, sabırsızlık var bünyede. sonra iyi bir işe girilir, para kazanılmaya, kendi ayakları üstünde durulmaya başlanılır. her şey iyidir ilk başta, "para kazanıyorum artık babama muhtaç değilim" diye düşünürsün.

malsındır çünkü.

ardından milyonlarca problem gelir üst üste, çözdükçe bir yenisi çözdükçe bir yenisi..
keşke tek derdim vizeler finaller olsaydı diye düşünürsün.

ya da hayat çok basit de ben zorlaştırıyorum, orası da ayrı konudur.
hayatımızda her sey ıcın belirli kıstaslarımız var aslında.Ay lise bi bitsinde kurtulayım ay öss bitsin kapagı bir atayım unv ye gırılır of bıtsede bır rahatlasam.insanoğlu doyumsuz..unv biter iş bulma başlar..iş bulunca evlenme derdine düşülür..oof bitmez bu.. (bkz: kısır döngü)
havaya fırlatılan kepin rüzgarıyla başı boş, dört başı mahmur, dört senelik hayatı savuran, yerle bir eden kaçınılmaz son.
üniversiteden mezun olmak, zincirlerinden kurtulmaktır. öğrencilik hayatımın büyük kısmının boş olduğunu düşünürüm. insan bir şeyin ustası olmalı bence. usta olabilmek için de o işi sevmek ve emek vermek gerekiyor. üniversitede gördüğüm, adını bile hatırlamadığım, bir çok gereksiz dersten sonra bugün sevdiği işi yapabilen azınlıktan biriyim. üniversitedeyken tek yaptığım iş derslere gidip, sınavlara girmekti, yani pasif durumdaydım. üniversite bittikten sonra ise üretim yapmaya, somut şeyler ortaya çıkarmaya başladım. bana göre çalışmak, öğrenci olmaktan çok daha keyifli, üstüne bir de para veriyorlar. *
Asla ve asla tavsiye etmeyecegim olay. 5 gün önce benim de basıma geldi ve dunya basıma yıkıldı zannettim. Evdekiler için cok sevindirici olsa da okulu,dostları otogarda birakip gitmek dunyanın en acı olayı.
Sudan çıkmış balık gibi oraya buraya savrularak geçecek birkaç yılın başlangıç anıdır.
öss'yi kazanamayanların sınav sonucunda yaşadıkları hüsranı sende üniversite mezunu olunca yaşarsın. mezun olanda kazanamayanda farklı zamanlarda da olsa o tadı yaşayacaktır. kısacası üniversite mezunu olmak birşey değildir.
hayatta yeni bir evrenin baslangicidir. sancilidir.. kafalar karisiktir.
hersey ic icedir.. umut, endise, merak, heyecan..
iki kere yaşadığım insanda böyle acaip bir boşluk duygusu yaratıp "ee peki şimdi ne olacak"sorusu sordurtan yine de insanı acaip mutlu eden olay.tabi ikincisinin hemen ardından üçüncü üniversite olanaskerlik olayının sıkıştırması ve an itibariyle yaşadığım daha başlamadan ne zaman bitecek psikozu ayrı bir derttir.
insan olmayı başaramamış,üniversite öğrencisi olmanın nimetlerinden faydalanamamış,kendini hiç geliştirmemiş,o seneler içinde ders kitabı dışında bir tek başka kitap okumamış insanlar için diplomalı eşek olmaktan başka bir işe yaramayacak hadise.
yasadigimiz topraklar uzerinde issiz kalmak, psikolojisi bozulmak gibi anlamlara tekabul eden sonuctur.*
(bkz: ya da olamamak işte bütün mesele bu!)
son ana kadar farkına varılmaz ki ayrılığın... ta ki eşyaların toplanmaya başlayıp, valizlerin hazırlanmaya başladığı ana dek... ev dağıtılır, dağılır... içindekilerle tabi... yapılan geyiklerin, içilen kahvenin, ardından tüttürülen sigaraların, sonra sınav stresinin yaşandığı o evin, evinizin dağıldığını görmektir. sığınağınızda ve yarenlerinizle, arkadaşlarınızla oynanan oyunların, her gece evinizde toplanmanın ve hocaları çekiştirmenin, yılbaşında sınavı bahane edip sırf arkadaşlarla kutlamak için geldiğiniz bu şehirde, bangır bangır çalan müzik eşliğinde tepinerek, parasızlıktan, yeni yılı yine evinizde kutlamak ama dostlarla kutlamaktır. tadımlık özgürlüktür kimileri için, başına buyruk yaşamanın ve çoğu zaman pasaklı!

gözlerin dolmasıdır son kez bakarken o sıralara, o lanet olası sıralara... nefret ettiğiniz halde fotoğraf çektirmektir her köşede... o köşeler ki senelerdir bu derece özel olmamıştır sizin için... sonra bir şeylerin düğümlenmesidir boğazınızda... geride kalanlar, anılar gelir akla, 'şu köşede' dersin, 'onunla ilk kez burda karşılaşmıştık.' ama geçmiştir artık her biri ve nelerin beklediğini bilmediğiniz bir meçhule yolculuktur rotanız, belki aydınlık, belki karanlık... ama bilinen bir şey vardır ki; artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.
sudan çıkmış balık misali ortada kalmaktır.
"ben olacaktım bu sene, hep o şerefsiz hocalar yüzünden." isyanlarıyla beklenen hayata atılma, hayatın bok çukuruna cup diye düşmektir. eğer ikincisi bitirilmeyecekse, ben gibi zoraki 1 sene takıp üstüne bi de benden diyerek geciktirilmesi hayattan zevk alınması, ders olayının kültüre bağlanması en güzelidir.

(bkz: sözlük bana diploma ver lan allahsız)
gıcık olduğunuz ve zevk için, yaz okulun da para kazanmak için öğrenci bırakan hocalardan intikam almanın zamanıdır. *
aramıza hoşgeldiniz. imza (bkz: işsizler ordusu)
öğrenim ya da katkı kredisi ödemelerinin başlamasına 2 yıl kalmış demektir...
gerçek sınavların başladığı an.
adam olmak değildir.
artik ogrenci indirimlerinden faydalanilamaz, akbil size girecektir, afm de beles ikinci film izlenemicektir.. 4 sene beraber olunan arkadaslar yoktur. sovecek hoca bulamazsiniz. tek basiniza hayata devam edersiniz. olsa da bir firsat gorussek milletle dersiniz...uzucudur ama alisilabilirdir.
mezun olduktan 3-4 sene sonra bunyenin unuttuğu mevzudur. üzerine birşeyler katmadıkça içi bomboş kalır ole, 4 sene king oynadığınızla, mevzulara aktığınızla kalırsınız.
lisede çoğu hoca tarafından rahata ve huzura ermek diye nitelenen ancak yaşayanın, hocanın yanılgısını anladığı durumdur. hayatın tek başına bir üniversite olduğunu gösteren olaydır. her bitiş yeni bir başlangıçtır.