bugün

carolın denılen androıdın agız yapısı gunden gune garıplesıyo mu bana mı oyle gelıyo?

Ayrıca fasıstın tekının gercek yuzunu gosteren ablamızın "akrep nalan" rolunde olması mumkun ve muhtamel.

o degıl de cemıle gıbı annem, karım, kardesım fılan olsa uzmem ben o kadını lan. Degıl aglatmak yuzunu asmasına ızın vermem. Melek gıbı kadın, ne dıyeyım ben.
--spoiler--
az ateş, çok odun yakar.
--spoiler--
karolin kevaşesi yine yaptı yapacağını. o dudak büzmelerinden bulasın inşallah!
kesici alet var mı yok mu diye baktıydım. şamdanlık var. artık o da münasip yerlere..
bu akşamki bölümüyle 'ev alma komşu al' temalı dizi olmuştur.
--spoiler--
-mete'nin aylin'e çıkışı süpersonikti. "napıyodun lan gecenin bi vakti dışarda?"

-atarlanmaya kalkan döne'nin sonu kötü oldu. adamın götünden kan alırlar böyle. cuccuk.

-caroline evde fosur fosur uyusun, bizim yavrucaklar başlarını sokacak bir yer bulma derdine düşsün. adaletin bu mu dünya?

-insan evladısın süheyla.

-oooooha neriman! cibiliyetsiz neriman! bence bu neriman ali'nin yıllar önce kaybolan kardeşi filan çıksın. hiç abes kaçmaz.
--"törkiş kafiler geldiiiiiii!" zıkkımın pekini için. kahve de yaparmış haspa. o lokumlar da boğazınızda sıra sıra dizilsin inşallah.

-osman'ın, annesini görmeye gitme sevinci anlatılmaz, izlenir. "annemi görmeye giiidiiiceeem"

-bu müzik öğretmeninin her fırsatta mete'nin yanağını okşaması sinir bozucu bir hal aldı sevgili senaristler. kesin şunu rica ederim. lisede yapılmaz bu, uygun değil.

-cemile ayarları dizdi ali'ye. hadi ali, güle güle sindir sindirebilirsen. zorluk çekeceğini sanmıyorum gerçi. sen ki gelmiş geçmiş en pişkin karakter olarak hafızalara çoktaaaaan kazındın zaten.

-sağcı çocuğun eline sopayı aldıktan sonra "allah yarattı demeyin" demesine ne demeli?

-peki ya silahı ateşlemeden önce besmele çekmesi?

-kara kaşlı kara gözlü abla da ahmet'e yanık çıkmasın sakın. hele hele berrin bunları beraber falan görüp aralarında bir şey var sanmasın lütfen. lütfen. bakın çok ciddi şüphelerim var bu konuda.

-berrin, yaktın içimi.

-ali, kabul et, mahkemedeyken bir an olsun sen de caroline'den tiksindin. çocuklar orda şen şakrak, sevinç gösterilerinde bulunuyor, caroline de aliye kokulu seda sayan öpücüğü yolluyor. öğhk

-biz napajak, biz nolajak, ebenin bi şeyi.

-mete de öğretmeni takip ederken öğretmen hanım kızı yavuklusuyla falan görseydi de şu öğretmene aşık olma geyiği oracıkta bitiverseydi.

-caroline, bu sefer kusura bakma ama cidden yarraaaa yering durumu seni bekliyor. artık bıçak da paklamaz. masanın üstünde bir adet şarap şişesi gördüm. bence bir dahaki bölümde onu önce kafanda parçalanırken, daha sonra da kalan parçayı vücudunun bilimum yerlerine saplanırken izleyebiliriz. bu sefer "sen çemile" de diyemeyeceksin. "çemile, sen yarın çıkajaaak biliyor biz" dersin. ya da bu yüzsüz ne işin var senin burada bile diyebilir. ırıspııı
--spoiler--
burdan sonrasına ayrı bir uyarı eşliğinde spoiler diyeyim.
--spoiler--
esmer abla filistinli bir militanmış ve türkiye'de kalabilmek için ahmet'le formaliteden evliymiş.
ah berrin vah berrin
--spoiler--
dizideki en güzel kızın kesinlikle müzik öğretmeni olduğu dizi caroline falan hikaye o kadar ya.o lisede okumayı istedim.*
gelecek bölümde cemile'nin carolin'in hazırladığı o sofrayı dağıtmasını istiyorum. örtüyü çeksin, tüm emekleri yere gitsin şirretin. ya da hiç muhattap olmasa mı yoksa?? bilemedim şimdi. tek bildiğim:
(bkz: kadın haklı ahali)

ayrıca:
(bkz: az odun çok ateş yakar)*
not: o kara kız ahmetle evli bence.
muhteşem ötesi aşık olunası dizidir.
cemile de caroline beş on onbeş yirmi falan basar.
mete'nin hastasıyız!
(bkz: mete forever)
bu diziyi izlerken yaşlı teyzeler gibi sürekli yorum yapar buluyorum kendimi.ağzım hiç durmuyor.sürekli bir söylenme halindeyim.
o caroline'nin ve yengenin allah cezasını versin!
babaannenin tutumu ise insanın içini ferahlatıyor.okul sahnelerinde ise dehşet gerildim.söylenme halim o sıralarda daha da arttı.neyi paylaşamıyormuş o zaman insanlar?anlaşılır gibi değil.iki tarafta vatan diyor,ülke diyor,vatanseverlik diyor.ama bu kadar ayrı nasıl düşüyorlar?
ayrıca ben yönetmenin taraflı olduğunu düşünmüyorum.ailenizden biraz olsun o günleri size anlatmasını isteseniz,ya da bir iki arşiv karıştırsanız siz de anlayacaksınız.
gelecek bölümde cemile şunu yaparsa müthiş olur;

- aaa ne güzel bir sofra! geleceğimi nerden öğrendiniz? diyip sofraya oturur, o iki şerefsizin şaşkın bakışları eşliğinde yemekleri afiyetle yer, şarabını sindire sindire içer...

(bkz: çok da sikimdesiniz)
anlatım bozukluğu olan cümledir. zaman öyle bir geçer ki yada öyle bir geçer ki zaman olmalıydı.
tamam eksilemeye devzm edin ama benim yazdığım doğrusudur.
2. defa sarışın tosmayı pıçaklayıp hapse düşerse birdaha izlemicem dizi olacaktır. cemile ana boşver pıçak manya yapma artık; allahından bulsunlar...
*onca sahne içinde en aklımda kalan, çünkü sürekli gözüme sokulan, mete ve boş, boşluğundan iki büklü kıvrılmış okul çantası oldu. her sahnede o çanta vardı meteyle beraber. sesleniyorum buradan, ey dizi elemanları, hatta, ey mete, hiç mi aklınıza gelmedi o çantaya bir iki kitap koymak. (artık haftaya koyarlar bir iki şey) sinir oldum, sinir...
*sağ-sol çatışması sahneleri -nedense- hoşuma gitmiyor. özellikle son sahnede onca ateş altında kimseye birşey olmuyor, hele ateş eden salaklar bir türlü arap kızının tek ateşteki yeteneğini gösteremiyorlar, yuh diyorum başka da birşey demiyorum. o ne atıştı lan.
* cemile yine süpersin. görüş gününde aliyi sildin, süpürdün, asfalt gibi dümdüz ettin. ali çok etkilendi, sahne öyleydi en azından, ancak eve çok neşeli gelişi sakattı, olmadı bence.
* nerimaaaan, yellloooozzz, allah boynun altında kalsın. tam bir elti. kıskanç, haset, uyuz, ıığğğ...o kadar gerçek ki! ah mete, eve giremeden şöyle yengene de bir uçan tekme atsaydın, çorba tenceresini kafasına geçirseydin. bir de utanmadan mahkemeye geliyorlar, tövbe tövbe. e salak karı, müstakbel eltin eskisinden daha havalı, cemileyi çekemezken carolini nasıl çekeceksin? inşallah senin kocanı da ayartır.alide gözün var di mi. e tabi çirkin kardeş sana düşmüş, yazık sana.
* müzik öğretmenim benim, çok tatlısın ama öğretmen olduğunun farkında değilsin. saf ayakları da yakışmıyor hani, ne o oğlanın yüzünü okşamalr. anaokulu öğretmeni misin kızım sen, kendine gelsene. yakında balkonunun altında sana serenat yaparsa öğrencin bakalım ne yapacaksın. istemem yan cebime koy di mi...
*erkan petekkaya çok iyi oyuncuymuş, tutarsızlıklar onun değil senaristin hatası. carolinle yüzük sahnesi, imza sahnesi, mahkeme sahnesinde caroline uzakken, bir bakıyorsun araları çok iyi. özellikle caroline gıcık olduğu sahnelerde veya cemileden ayar yediği sahnelerde çok iyi.
* ah babaannem benim, sana ailecek bayılıyoruz, ama şu şerefsiz oğluna okkalı bir tokat atmadın ya, aşk olsun.
* ve son sahnemizde cemile merdiven başında apışıp kaldı, 1 hafta orada bekleyecek gariban. işte şimdi kadınlık gururu yok oldu, 2 günlük kadınlık gururu...ne yapaca?
a) SÜheylaya marş marş
b) kıyamet kopacak, zira çocuklar, en önde mete, koşaraktan eve geliyorlar. cemile birşey yapmazsa çocuklar rahat durmaz. mete bu sefer caroline girişsin, lütfen!
c) cemile ikisini evden kovacak, aliye sıkı bir ayar vererekten
d) gurur yapacak, boşanma davasını geri çekecek (kih kih)
e) hiçbiri, zira senaristler sözlüğü takip ediyor ve bizi şaşırtmak için uğraşıyor.

*hakkaten, ne olacak yaaa? merakla beklemekteyiz.
*demedi demeyin, ali cemileye aşık olacak.
şarkı söylerken kendini kaybeden mete adlı çok tatlı bir karaktere sahip dizi.*
bu geceki bölümüyle kendine yeni müdavim yaratan dizi. insanın bu kadar kirli iğrenç aşağılık yüzünü gösteren bir yapım görmedim ben daha. çok kötü karakter gördük. ama ailesine hiçe sayan bir babayı kurgu olarak bu kadar başarılı şekilde görmedik.

sokakta ali gibiler çok. ekranda yoktu, artık var. bu dizinin marka haline gelmesinin gerçek nedeni de işte bu. sevgili babalar onurunuz için değil; aileniz için şerefli davranın.****
an itibari carolin'mi daha kefaşe yoksa neriman'mı çözemedim ey sevgili okur.Ya bu kadar gereksiz bir ikili olamaz.Cemile daha çok acıdım eltisi orospu kuması ondan orospu inşallah birbirinden bulurlar.Neyse diziye geçelim.Mete ile bizim müzik hocasının müzik aşkı aşka dönüşecekmiş gibi duruyor.Aylin'le gizemli kahramanımız arasında da büyük bir aşk yaşanacakmış gibi duruyor.Berrin niye bıraktın sevdiğini orda ya hakan sen berrin dayak yerken sen hiç birşey yapamadın ahmet nasıl sevdiğine sahip çıktı.Gerçi sonu komalık oldu ama Ahmet yinede 1 numara .Ahmet'ikurtaran arap kızı sanırım Ahmet'e aşık neydi tek kurşunda lastiği patlatmak öyle.O Faşolara diyecek bir şey bulamıyorum onları carolinle nerimana havale ediyorum.
-"valla ben doğma büyüme türküm" dedin ya yenge bozuntusu ne diyim.
(bkz: türk beyniyle üretilmiş süper cümleler)
(bkz: aliyi savunan erkekler bizden değildir)
salı günleri televizyon açma sebebidir.diğer dizilerdeki gibi olmayacak şeyleri değil,sır kapısı gibi insanların hep iyi hep kötü huylu olduklarını değil,gerçeğe yakın olanı gösteriyor.
Her iki tarafıda savunmadığımı ve yaptıklarının zamanında ne kadar çocukça ve maceraperest bir tutum olduğunu savunuyorum ama işin sonu hiç de çocukça bitmemiştir bunu da biliyorum ama ama ama... boykot sahnesindeki şu ana tema da hoşuma gitmedi. "bakın solcular ne kadar asil insanlar tertemiz de giyinirler karizmatiktirler, adam gibi boykotlarını yaparlar ama sağcılar öyle pislik öyle seme tipli insanlardır ki sessiz sakin kendi halindeki solcuya gider sataşır, elinde sopalarla ortalığı yağmalar öyle pisliktir onlar"
Oysa biliyoruz ki her iki tarafın da zamanında birbirinden aşşağı kalır bi tarafı yokmuş. Peki neden hep böyle sahneler??? Yeniden mi birbirimize düşülmemiz isteniyor.

Ayrıca, berrin kızımıza da ahmet cazip geliyor tabi. neden? ahmet solcu çünkü. davası var onun boş adam değil. gerektiğinde yumruk yumruğa dövüşür ahmet, kahramandır o. olayı bu ahmetin. ama seviyorum ulen diye bağıracak cesareti yoktur.
hakan, canım. seni destekliyorum. neydi o "seni ben seviyorum" diye haykırışın.

Ha bir de unutmadan finale de değinelim. Her ne kadar çemileh mapıstan çıksada, hiç sevinemiyorum nedense evine döndü aha mutlu olcaklar diye. büyümüş osman sesinin, annesinin gidişi ve berrin ablasının "biraz beklicez osmancım" deyişi hakkında "hala bekliyorum" deyişi kulağımda çınlıyor. çemileh o hapisten çıkamayacak kanımca.
Ya bi de sürekli her bölüm sonunda bu çocuklar başta mete olmak üzere "annnöööeeeeeeeaaaaa" diye böğürerek koşmak zorunda mı? Tamam bunun ilk olduğu sahnede etkilendik falan ama her bölüm her bölüm....??? Zayıfladı resmen yavrucaklar. Her bölüm koşturuyosunuz meteyi böyle mirkelam gibi.

edit: pirayende açıkladı sağ-sol yumruk olayını. uzun şimdi sora anlatırım.
--spoiler--
cemilenin geçen sefer tamamlayamadığı işi bu sefer tamamlaması gerekmektedir.
kendisine bıçak, şiş, silah, çakı vb. her türlü öldürücü aleti sağlamaya hazırız.
cemile'den yılın hareketini beklemekteyiz.

(bkz: sinirden kendini sikmek)
insani ikilemde birakan dizidir...

hayir hayir bu ikilem cemile mi, caroline mi ikilemi degil, daha farkli, daha detayli incelenmesi gereken bir ikilem.

dizi su anda tamamiyle kemalettin tugcu romanlari kivaminda akip gitmektedir bir kere. her hafta ekran basinda salya sümük aglatmaktadir da. sanki böyle bir seye cok ihtiyacimiz varmis gibi.
eger amac acitasyon edebiyati ile bir sekilde kendi seyircisini olusturmaksa basardilar bunu, tebrik etmek gerekiyor. cünkü beraber izledigimiz annemi de, teyzemi de, beni de her hafta hani o eskilerin "oh oh film cok acikliymis, iyi agliycaz bu sefer." diyerek sinemada film izlemeye giden kadinlarin seviyesine getirmistir.

önce minicik bir cocuk bul aglat dur sonra onu. onu izleyen seyirci de, onun aglamasina aglasin.
acitasyonu zincirleme isim tamlamasi yap.
sonra baska bir bölümde (mesela bu aksam) ayni cocugun ziplaya ziplaya annesini görmeye gitmesi tuhaf bir sekilde rahatsiz etsin seni. bana aynen bu oldu bu gece osman'i izlerken. viyk viyk bagirmasi hic cekilmiyor yemin ediyorum.

ama ben bu cocugun agladigini izleyip, aglamak da istemiyorum sürekli. buyrun efendim ikilem bir.

berrin'in gecen hafta babasinin odasinin kapisini yumruklayip aglamasi cidden cok etkileyiciydi kabul ediyorum. ama ayni aglama mimikleri, ayni aglama hareketleri, ayni aglama ses tonu ile uni kampüsünde sevdicegini aramasi inanilmaz egreti geldi bana. yani bu cocuklar babalariyla kavga ederken süper, ama arkadaslariyla tartisirken berbat mi demek oluyor bu onu da bilmiyorum. ama berrin aglamasin artik bir zahmet diyebiliyorum sadece.

aylin'de de sürekli ayni mimikler. o cok aglamiyor gerci, hani dizinin kötü kontenjanindan yer bulmus ya, onun icin sanirim. ama mete ile okuldan cikip eve dönerlerken, soner'i görünce hep ayni yerde, hep ayni cümleler, hep ayni bahaneyle ekiyor mete'yi. soner'le konusmalari da hep ayni "ben seni tanimiyorum, kim oldugunu bilmiyorum." e o zaman ne diye k.cindan ayrilmiyorsun ki adamin? ama bir dakka o olmasaydi döne ve iplik hala cemile'yi igne ve iplige cevirmekle mesgul olacaklardi degil mi?

mete'den de sikildim artik itiraf ediyorum. her hafta ayni bos cantayi tasimasi, ayni cantayi yere vurup firlamasi. her bölümde bir yerlere kosmasi, berrin ve aylin'in sirayi bozmadan onu takip etmeleri.
santa lucia'da igrenc bir sarki arada, müzik ögretmeninin sesi de duydugum en berbat seslerden biri üstelik.
mete ile de aralarinda bir seyler olacak büyük ihtimal. tek tek tüm kiliseleri kullanacagiz yani.

bir pedagog ve egitimci olarak ögretmen-ögrenci askinin her hangi bir yerde yasalmis gibi gösterilmesine de sinir oluyorum her seyden cok. o cocuk ögrencindir ve öyle de kalmak zorundadir. baska bir alternatif aramaya, cözüm bulmaya calismaya gerek de yoktur. her sey gayet acik ve de nettir.

sag-sol kavgasina hic girmiyorum bile. siyasi bir dizi degil bu sonuc olarak, öyle bir reklam da yapmadilar hic bir zaman. hos siyasi dizi diye cekilenleri de gördük zamaninda, onun icin en azindan siyaset anlaminda elestirilecek bir noktayi haketmiyor.

söyledigim gibi, ikilemlere sürüklüyor insani bu dizi. bakalim ne zaman "yeter artik, abartma." ve "ohh ohh cok acikli bir bölümdü, iyi agladik." arasinda kalacagiz...

cok uzak olmadigini düsünüyorum o günlerin de nedense...

olsun, hem artik behzat c. var, üstelik de ankaram'da cekiliyor...
bismillah diye silah çeken sağcının yanında sadece uyarı amaçlı tekerleğe kurşun sıkan bir solcu. ilginç yani .bi taraf değilim belki ondan bu kadar açık ve net gördüm.
sağcılar tu kaka ediliyor gibi dizide.

solcular tek dalar sağcılar sopa ve sayıca üstün imajıda unutulmamış.

sonra işte solcu ölene kadar dayak yer ama yılmaz,sağcı kaçar silahı görünce.

valla garip lan.
amcasının evinden kaçarken terliği ayağında olmayan büyük oğlanın deparından sonra, tüm kardeşlerin kaldırımda oturduğu sahnede terliklerinin ayağında olduğu;
bölümün son sahnesinde çemile'li bölümde yağmur yağarken ve çemile bi damla bile ıslanmazken, o sırada gerçekleşen kardeşlerin bir başka deparında yağmurun yağmadığı dizi.

bu kadar çok izleyeni olan reytinglerin amına götüne koyan bir dizide de böyle hatalar yapılmasın hacı.

(bkz: yapma bunu yapma bunu)
ilk fragmanında çocuklar evden bavulla eşyalarını çıkarıyorlardı. Kapının önünde bavulların üstüne oturuyolardı. Cemile falan da yoktu. Bence cemile tekrar hapse giricek yine bişi yapıcak. Ya Ali ye bişi yapıcak Caroline bunları miktiredicek eve de konucak. Ya da tekrar cemileye bişi yapıcak babaları miktiredicek. Bilemedim ki şimdi. Ama bela okuyup defetmicek evden bişi olucak.