bugün

uzaya ilk cikan sovyet astronot.
1968 yılında kendi kullandığı uçağın kaza yapması sonucu ölen sovyet kozmonot.
vostok isimli uzay gemisiyle dünya turuna çıkan kozmonot.
uzaya çıkmadan hemen önce şöyle bir konuşma yapmış olan kozmonot kişilik:

"Tanıdığım ve tanımadığım dostlar, yurttaşlarım, tüm dünyanın insanları! Az sonra güçlü bir Sovyet füzesi beni uzayın derinliklerine taşıyacak. Size söylemek isterim ki, şu anda tüm hayatım tek bir an gibi gözlerimin önünde" * *
46 yıl önce bugün uzaya çıkan insan. kendisine google ın bugünkü logosunda da rastlamak mümkündür ayrıca.
çok değerli bir abimizmiş kendileri. fakat alkol olayını biraz abartmıştır. erken yaşta sizlere ömür olmuştur, nur içinde yatsındır.
rusya adına aya gitme hazırlıkları yaptığı dönemlerde, bir test sürüşünde kaza sonucu hayatını kaybetmiştir. ölümünde cia in parmağının olduğu söylenegelmiştir.
bazı insanlar tarafından aya giden ilk astronot olduğu zannedilen ve bu yüzden Neil Armstrong ile karıştırılan ''uzaya çıkan ilk insan'' ünvanına sahip kişidir.. ****
Ekzosferden çıkıp dünya görüngesinde tur atan ilk şahsiyettir.Uzun yıllar Rusya'nın yıldızı olmuş,neil armstrong aya çıkınca yıldızı sönmüştür.
diger detaylar;

uzay yolculugu donusu kabin basinci, isinma * problemlerine karsin insanustu bir dayaniklilik gostermis, ve o gunun teknolojileri nedeni ile dustugu yer bulanamamistir. dunya onu uzaydan ilk kez ''zimlya zimlya kak slusiti'' sozcukleri ile duymustur. *
dustugu cografyanin tarla olmasi nedeni ile bir muddet yurudukten sonra karsisina cikan ilk koylu bundan korkmus her ne kadar * kendini tanitmis olsada bir sure sonra koyun telefon edilecek yerini ogrenmis ve ben inis yaptim diyebilmistir.

o gunden sonra yani basari hikayesinden sonra yuri bir devrin lukus otosu volga ve elli ruble ile odullendirilmisti. kendisi votkayi seven ictimi azitan bir buyugumuzdu.
tam adı Yuri Alekseyeviç Gagarin olan kozmonot. ayrıca;

--spoiler--
http://www.youtube.com/watch?v=ko9zgw7yZTk&feature=related
--spoiler--
uzaya çıktığı anda o talihsiz " burada tanrı falan göremiyorum" repliği ile kestaneyi çizdiren şahsiyet. bunun muadili de ayda ezan dinleyen neil armstrongdur. hikayesi ise şöyle efendim;

"o gün houston meydanında toplanmıştı herkes. simitçisi, köftecisi, midye tavacısı, işportacısı, hepiciği oradaydı. herkes devyarasa metal yığınına bakıp bu mu gidecek ulan aya şimdi diyordu. neyse efendim bir geri sayım falan filan derken o hengamede kalktı bu araç. bu doğandan bozma şahin görünümlü, lpg li alet kısa süreli bir yolculuktan sonra iniş takımlarını açarak amerikalıların deyimi ile kamer e iniş yaptı. bizim neil hayret etti bu işe tabii. "ulan ben taksimden aksaraya bu kadar zamanda gidemiyorum, teknoloji ne kadar değişmiş. vay baban helal olsun vallahi" dedi. tabii bilmediği memleket, hırlısı var hırsızı var diyerekten temkinli bi' şekilde açtı kapıyı. bi' sola bi' de sağa bakarak yavaş adımlarla aşağıya indi. o anda farklı duygular sardı neil'in bedenini. dünyaya şekil bi' poz verdi. sonra gözleri rusya yı aradı. "naber lan yuri...nanikk....eheh..." diyerekten kendi egosunu şişirmeyi de ihmal etmedi tabii. bi' iki adım attıktan sonra bulduğu ilk taşa attı ayağını ve çıkardı çorabından halis mulis bitlis yapımı cigarasını. ohh püfür püfür... efkarlandı birden ve patlattı bi' şarkı gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar...diye. annesi geldi aklına "anne bak gördün mü? bi' yandaki komşunun oğlu sait kadar olamadın. ne güzel devlet memuru oldu çocuk. sabah sekiz akşam beş. mis gibi oh. alttakinin oğluda işçi oldu. maaşı az ama hiç değilse ssk lı. çay simit de bi' şeydir. sen ise bi baltaya sap olmadın derdin hep. ben buradan o simiti göremiyorum ama. ehehe." diyerekten şöyle bi' gururlandı kendi ile. sonra afedersiniz hem oturduğu taştan olsa gerek hem de gelirken camı açmış bizim bu akıllı neil ondan olsa gerek deff-i haceti geldi efendim bunun."ulan iyi ki yaptırdım şu alaturka tuvalaeti. yoksa hayatta oturamam lan alafrangaya falan. ıyyyk." diye düşündü. tam hacetini giderecekken o da nesi? bir ses...aman yarabbim. arkasına bakmadan şoför mahaline geçti hemen. telsizle der iz a problım ovır hiyır yani "olm bak buradan çok kötü sesler geliyo merkez. nedir lan bu? bundan söz etmemiştiniz bana" dedi. merkezden yanıt gelmeyince, daha motoru soğutmadan basar gaza. gelirken tabii aracı devirsiz kullandığı için bu insan evladı, lpg yi çok harcadı. bunu sürdüler ülkeden. bu da ayda duyduğu sesi aramaya başladı tüm dünyada. paris, tokyo, berlin, londra...yok anam bulamadı bi' türlü. sonra bi gün yolu istanbul'a düştü. sultanahmet'in önündeki işportacılara bakarken bir ses duydu. aman yarabbim. işte o ses. hemen yoldan çevirdiği bi' hanutçuya sordu. "hemşerim bi baksana be. bu ses ne böyle?" hanutçu "ikindi ezanı okunuyo dayı görmüyon mu?" dedi. işte oracıkta kelime-i şahadet getirip müslüman oldu neil...isminide nail olarak değiştirir tabii. "

işte bundan kelli ne zaman aya gidilecek olsa insanlık yanında bi' seccadeyle bi' de tesbih götürür. ola da ikindi namazı kaçmasın diye.

çıkarım: demek ki neymiş? yuri beyimiz aya ikindi vakti inmemiş. eğer inseymiş tanrıyı bizzat görürmüş. ayy pardon, duyarmış. evet evet.

hay siz çok yaşayın emi. evet evet, ikinizde!
uzay aracının camından dünyayı gördükten sonra ağzından dökülen ilk kelimeler; 'dünyayı görüyorum öylesine güzel ki' olmuştur.
(bkz: yürü gagarin bunu evde konuşucaz)
gargara gibi telaffuzu vardır.
boyu sadece ve sadece 1,57 cm olan uzaya giden ilk insandır. ayrıca uzay yolculuğu esnasında rütbesi yüzbaşılıktan binbaşılığa yükseltilmiştir. *
1,57 boyuyla türkiye'de yaşasa değil kozmonot olmak, orman muhafaza memuru bile olamayacak kişidir.
(bkz: saratov)'da doğmuştur.
9 Mart 1934'te, Gzhatsk yakınlarındaki Klushino'da doğdu. Annesi Anna Timofeevna Gagarina ve babası Alexei Ivanovich Gagarin, Sovyet Rusya'daki müşterek çiftliklerden birinde çalışmaktaydı. Sovyetler Birliği'nde yaşayan pek çok aile gibi Gagarin ailesi de ikinci Dünya Savaşı sırasında çok büyük zorluklarla mücadele ettiler. 1943 yılında kendisinden büyük olan iki kardeşi, işçi olarak çalıştırılmak üzere Almanya'ya götürüldüler ve savaşın sonuna kadar dönmediler. Bu yıllarda uzaya ve gezegenlere ilgi duymaya başlayan Gagarin, daha sonra gerçekleştiriebildiği uzay seyahatinin hayallerini kurmaya başladı. Daha sonra dökümhanede çırak olarak çalışmaya başlayan Gagarin, Saratov'daki teknik liseye seçildi. Girdiği bu okulda "Aero Club" adı verilen bir topluluğa katıldı ve hafif bir uçağın nasıl uçurulabileceğini öğrendi.

Lise eğitimini tamamladıktan sonra,1955 yılında askeri uçuş eğitimi almaya başladı, bu eğitim sırasında tanıştığı Valentina Goryacheva ile 1957 yılında evlendi. Mezun olduktan sonra Murmansk Oblast'taki Luostari hava üssünde görevlendirildi. Tam bir erişkin olduğunda boyu 1.57 cm olan Gagarin için bu durum, küçük Vostok kokpitlerinde bir avantaj haline geldi.

1960 yılına gelindiğinde, çok kapsamlı araştırma ve elemelerin ardından Gagarin, 19 kozmonotla birlikte Sovyet uzay programına seçildi. Seçilen kozmonotların fiziksel ve ruhsal dayanıklılıklarını ölçmek için yapılan sayısız zorlu testin ardında, bu testlerde çok büyük bir başarı gösteren iki kozmonot, Yuri Gagarin ve Gherman Titov, programa girmeye hak kazandılar. Sovyet yönetimi Gagarini seçerken, medyayı elinde tutma kapasitesi ve dış görünümü gibi faktörleri de dikkate aldılar.

12 Nisan 1961 tarihinde Gagarin, Vostok 3KA-2 adlı uzay aracıyla ilk uzay seyahatini gerçekleştirdi. Gagarinin bu uçuştaki kod adı Kedr'dı. Uçuş esnasında Sovyet yetkilileri Gagarin'in rütbesini yüzbaşılıktan binbaşılığa yükselttiler. Uçuşun başarıyla tamamlanmasının ardından Gagarin, Sovyet başarısını bütün dünyaya anlatmak için, ingiltere, italya, Almanya, Kanada, Japonya gibi ülkeleri kapsayan geniş çaplı bir geziye katıldı. Gagarin ülkesine döndükten sonra da yedi yıl boyunca yeniden kullanılabilir bir uzay aracı geliştirmek ile ilgili çalışmalar yürüttü.

Gagarin, 27 Mart 1968 tarihinde, rutin bir eğitim uçuşunda Kirzhach yakınlarına düşen uçakta hayatını kaybetti. Kazanın sebebi hiçbir zaman tam olarak öğrenilememesine rağmen, araştırmalar uçağın, bir Su-11 uçağının yarattığı türbülans yüzünden düşmüş olabileceğini gösterdi.
yerküreyi terk edebilme şerefine nasil olmuş ilk insan. uzay yolculuğunun dönüşünde esprili bir şekilde "hep allah göktedir derler, gökte allah vardır diyenlerin allah'ını bir türlü göremedim" demiş kişi.
uzaya çıktıktan sonra sağ olarak dönmeyi başarmış ilk insandır. yoksa ondan önce niceleri çıkıp telef olmuştur.
(bkz: allah yuri ya kulum dedi)
27 mart 1968'de hakka yurimiştir
40 sene önce açlıktan kırılan , 15 yıl önce en büyük bedeli ödeyerek ikinci dünya savaşından çıkan bir ülkenin sosyalizm ile neler başarabileceğinin en büyük kanıtı.
şimdi efendim bu adam 50 küsür yıl önce uzaya çıkmış. şöyle dünyanın etrafında bir tur atıp dünyaya geri dönmüştür. yaklaşık bir iki saattir baktığım her haber kanalı, sovyet yetkililerin yalan söylediğini zira yuri gagarin'in yanlış yere iniş yaptığından bahsediyor.

bunu ilk defa mı duyuyor bizim bu salak medya, sanki ilk defa açığa çıkmış gibi flaş flaş olarak sunup duruyorlar. uzaydan dönen yuri gagarin ıssız bir yere iniş yapıyor, hatta normal bir iniş bile yapamıyor paraşütle atlıyor yere indiği zaman kendisini bir tarlada buluyor gagarin'i o şekilde gören köylüler şaşrınca, gagarin; korkmayın ben rus kozmonotum diyor buralarda telefon var mı diye soruyor? böyle bir muhabbet gelişiyor işte yalan mı gerçek mi bilemem ama ben bunu neredeyse 15 yıldır biliyorum. bi araştırın yahu adamın biri uzaya çıkmış, dönüşü nasıl olmuş, gidişi nasıl olmuş uzayda hangi aralıkta neler yaşanmış yerle temasa geçmiş mi? konuşmalar var vs. vallaha gerzek bizim bu ülkenin medyası.