bugün

yeniçeri ocağına mensup asker. (bkz: janissary)
türk adetlerine göre, bir türk devletinin askeri kısmında muhakkak türk nüfus görev alırdı.

osmanlı döneminde alınan topraklardaki çok uluslu nüfustan faydalanmak adına, ve gavurları birbirine kırdırma amacıyla rum-sırp vs. oğlanları küçükten alınıp yetiştirilmeye başlandı. bu askerlere yeni asker "yeniçeri" adı verildi.

tabii bu türk devleti için sonun başlangıcı oldu : yeniçeriler defalarca isyan çıkardılar, padişah boğazladılar, istanbul dahil pek çok şehri şehri defalarca yağma ettiler. binlerce yıllık tarihimizde olmayan "asker ayaklanması" kavramını oluşturdular.

bu şer yuvasının kaldırılması olayına da "vakayı hayriye" denmektedir.
sürekli isyan çıkaran padişahın ulemaya bağladığı ordudur. zamanında pek çok ülke tırsmıştır bizim yeniçerilerimizden ancak gel zaman git zaman yeniçeriler de siyasete girmiştir. hatta tahttan padişah* indirip padişah çıkartmışlardır.
osmanlı devletince ocağının kurulduğu 14. yy.'dan ortadan kaldırıldığı 19 yy.'ın ilk çeyreğine kadar yaklaşık 500 yıl ordunun gözbebeği sayılan yaya askeri sınıf.
şarap içerken aşağıdaki cümleleri çok sık kullanan zümre mensuplarıdır.

-aşk olsun !
--nur olsun !
sanıldığı gibi osmanlı nın başarılarında başrol alan sınıf değildir.yeniçeriler kapıkulu olarak genellikle balkanlardaki gayrimüslümlerden devşirilen işleri her daim askerlik olan osmanlı piyade sınıfıdır.en kalabalık zamanları olan kanuni döneminde dahi sayıları 12000 i geçmemiştir.barış zamanında ise istanbul da ve şehirlerde kalelerde ikamet etmekte padişahı ve şehirlerin güvenliğini sağlamaktaydılar.osmanlı nın başarısındaki asıl sır tımar sistemi olarak anılan toprak sistemi ve onun sağladığı askeri güçtür.tımarlı sipahiler: savaşlarda yararlılık gösteren kişilere verilen toprak karşılığı bu kişilerin yetiştirmek zorunda olduğu ve savaş zamanı orduya katılmak zorunda olan, barışta ise toprağın işlenmesi sorumluluğuna sahip osmanlı tebasıydı.devlet böylece toprağın işlenmesi ve vergisi karşılığında bedavadan orduya sahip oluyordu.300bin kişilik bir orduda10 15 bin yeniçeri herhalde oransal olarak pek önemli değildi.peki nedir yeniçerileri devletin çöküşünde etkin kılan?toprak sistemi bozulunca gerekli askeri gücü toplayamayan osmanlı ,yeniçeri seçmekteki özenini yitirmiştir.başıbozuklar yeniçeri olabilmekte,yeniçerilik babadan oğula geçen bir hal almaktadır.barış zamanında da dağılmayan bu ordu,padişahı koruyacağı yerde istediğini yaptıran baskı unsuru olmaya başlamıştır.istedikleri yapılmadığında paşaların kelleleri gitmiştir.hatta padişahları komplolarla değiştirmeye başlamıştır.bunları lağvetmek ilk genç osman ın aklına gelmiştir.plan şudur:gizlice mısır a gidecek ve mısır ve anadolu dan toplayacağı askerlerle yeni bir ordu oluşturup, anadolu yu kat edip istanbul a ulaşacak ve yeniçerileri ortadan kaldıracaktır.yeniçeriler bu planı öğrenince genç osman boğdurularak öldürülmüştür.çeşitli denemelerden sonra bu ocağı kaldırmak 2.mahmut a nasip olmuştur.top atışına tutulan kışlalar halkın desteği ile ele geçirilmiş,ölen yeniçeriler arasında çok sayıda sünnetsiz ve boynunda haç olana rastlanması ise yıllarca halkın da kanını emen türlü zorbalıkla halkı sindiren yeniçerilere öfkeyi daha da arttırmıştır.
ilk başlarda savaş esirlerinden kurulan, daha sonra ülkedeki gayr-i müslim tebaa'dan devşirilen askerlerden ,en sonunda da türk askerlerden oluşan osmanlıdaki bir askeri sınıftır.. kendi içinde birçok merhale geçirmiştir.zannedildiği gibi her zaman devşirmelerden oluşmuyordu!..
birçokları tarihimizin bu cefakâr askerlerini lanetle anmaktadır. fakat çok yanılmaktadırlar hemde çok.. niye bir asker "adalet isterüz" gerekçesiyle idareye başkaldırdı diye lanetlensinki.. hem yavuz sultan selim han'ı tahta geçirirken övüyoruzda, gencecik bir çocuğu tahtan indirince niye sövüyoruz... maksad aynı değil mi -devlete hizmet-!.. ayrıca yeniçeriler kendi istekleriyle değişmemişlerdir ki o devirdeki ortak aklın kararıyle değişmişlerdir..ve bu değişim bir bozulma olarak adlandırılamaz. her toplum az çok değişir!..(ki biz türkler çok fazla değişiriz)

hem ,bir asker olarak yeniçerileri lanetleyenler, türkiye cumhuriyetinde ihtilâller yapıp idareye başkaldıran askerleri de lanetlemelidirler... selim akıl bunu gerektirir!..

yeniçerileri, tarihimizin cefakâr ve vefakâr askerlerini rahmetle anıyorum... allah mekânlarını cennet eylesin!..
(bkz: mehter marsi)
Osmanlı Devleti, Rumeli tarafında genişlemeye başlayınca, daimî bir orduya ihtiyaç duyuldu. Savaşta esir alınan askerî şartlara uygun Hıristiyan çocukları, islâm terbiyesiyle yetiştirilerek yeni bir askerî sınıf meydana getirildi. Bu uygulamayı ilk olarak Orhan Gazi'nin oğlu Şehzade Süleyman Paşa'nın başlattığı rivayet edilmektedir. Bu askerî sınıf, yeniçeri ocağının kurulmasına kadar, Osmanlı Devletinin tek ve muntazam ordusu olarak kaldı.
Orhan Beyin vefatından sonra yerine geçen Sultan Birinci Murad Han, Çandarlı Kara Halili; yeniçeri ve acemi ocaklarını kurmakla vazifelendirdi. Molla Rüstem Karamânî ile birlikte bu işi başarıyla yürüten Çandarlı Kara Halil, devlet hazinesi ve devletin malî teşkilatını da kurup çeşitli düzenlemeler yaptı. Yeniçeri ocağına asker yetiştirecek ilk acemi ocağı, Geliboluda kuruldu. islâm hukukunda, harpte elde edilen esir ve ganimetlerin beşte birinin beytülmâle ait olması hükmüne dayanılarak Pençik Kanunu çıkarıldı. Bu kanunla, savaşlarda elde edilen her beş esirden biri devlet hesabına ve asker ihtiyacına göre acemi oğlanı olarak alındı. Daha sonra Devşirme Kanunu çıkarılarak, pençik oğlanından başka, devşirme ismiyle, Rumeli tarafındaki Osmanlı tebaası olan Hıristiyanların çocuklarından da acemi oğlanı alınması kararlaştırıldı. Sonraki yıllarda bu kanun Anadoludaki Hıristiyan tebaaya da uygulandı. Tespit edilen esaslara göre acemi oğlanları yetiştirildi. Muhtelif hizmetlerde bulunan acemilerin yeniçeri ocağına kayıt ve kabullerine çıkma veya kapıya çıkma adı verilirdi. Bunların kapıya çıkmaları umumiyetle sekiz yılda bir yapılırdı. Bu müddeti dolan acemi oğlanlarının isimleri, istanbul ağası tarafından düzenlenen defterlere kaydedilir ve yeniçeri ağasına sunulurdu.
196 ortadan ibaret olan bu askeri sınıfın teşekkülü dönemin teşkilatçılık anlayışınada iyi bir ışık tutmaktadır.Her ortanın çorbacı denilen bir kumandanı, odabaşı denilen bir kumandan muavini, Vekilharç unvanlı bir idare memuru ve bayraktarı vardı. Ortanın en kıdemlisine başeski, aşçıbaşısına usta, aşçı muavinine başkarakollukçu denilirdi.Örneklendirecek olursak;
101. orta imamlar ve din adamlarının yoğun olduğu bölüktürki bunlar savaşta askerle birlikte katılı ve imamlık görevlerini yürütürlerdi.
96. orta padişaha av esnasında eşlik eder ve av köpeklerinin bakımı ile ilgilenirdi.
57. 59. 67. ortalar istanbulda zabıta memurluğu görevini üstlenmişlerdir.

Yeniçeriler, başlarına börk denilen beyaz keçeden bir külah giyerlerdi. Bunun arkasında ise yatırtma denilen ve omuza kadar inen bir parça yer almaktaydı. Yeniçeriler börklerini eğri, subayları düz giyerlerdi.

Ayakkabıları şehirde ökçesiz yemeni, seferde yandan kopcalı bir çeşit çizmeydi. Zabitler (subaylar) sarı, neferler kırmızı sahtiyandan ayakkabı giyerlerdi. Ocak zabitleri her türlü tören ve ordu alaylarında özel üniforma kullanırlardı.
Hacı bektaşi velinin duasını alan bu asker sınıfı bektaşi tarikatı ile içli dışlı olup yine rivayet odurki kurulduklarında piri hacı bektaşi velinin bu askerlere çorba pişirdiği ve kazanında bu açıdan çok değerli olduğudur.Yani genel tyarih kitaplarında okuduğumuz kazan kaldırma tabiri yeniçerinin yemeğini pişirdiği kazanın et meydanına çıkarılmasından ibarettir.
Her ortanın kendine göre işaretleri olup bu sancaklar savaşlarda yada isyanlarda dikilirdi.
Kaldıkları yer eskiodalar yada yeni odalar kışlaları olup bu yeniodalar ortasında orta cami denilen mescitte toplanılır ve isyan bayrağı bu camiden kaldırılırdı.
Genel olarfak yeniçeri askeri teşkilatnın yaptığı isyanlar ve bu isyanların sonuçları yalancı tarih utansın dedirtecek boyuttadır.Ulemanın 2.mahmuta destek vermesinin nedeni
padişahın atmeydanına sancağı şerifi çıkartmış olmasıdır.Bu tepki ulemada istediği etkiyi bıraktığı gibi yeniçeriler dahi saray önünden bu durum karşısında odalarına çekilmiş ve orda telef olmuşlardır.
kazan kaldırmak deyimi, onların aylık ücretlerine ve cülüş bahşişlerine zam istedikleri tarihlerde, kendilerine aş dağıtılan büyük kazanı ters çevirmeleri eylemiyle ortaya çıkmıştır.
hacı bektaş-i veli'yi ocaklarının piri sayan ve herzaman kışlalarında bir bektaşi babası bulunduran, osmanlı askeri birimidir.
* osmanlı savaş sınıfı. devşirmelerden alınarak, asker olmak üzere yetiştirilen bu çocuklara devlet bağlılığı aşılanırmış. aileleri olmadığı için, savaş alanında dünyada hiç eşi benzeri görülmemiş şekilde gözü kara olan bu asker sınıfındaki savaşçılar hem fiziksel alanda hem de bilim alanında yetiştirilirlermiş. avrupalı askerlerin korkulu rüyası olan türk tipinin oluşmasına sebebiyet vermiş askerlerdir.
balkan fetihlerinde balkan kızlarını kaçırıp tecavüz eder, sonra da istanbul'a getirip köle pazarlarında satarlarmış ama bir şeyi unuttum sanırım, müslümanlar ve türkler tecavüz etmez değil mi?
Turk degillerdi. cogunlukla slav soylu genellikle de arnavut'lar arasindan secililerdi. Turk soylularin yeniceri ocagina alinmasi kanun ile yasaklanmisti. Hicbir zaman bir savas birligi olmadilar. Tek gorevleri savaslarda padisah otagini korumakti. Yanliz savaslardan elde edilen ganimet onlarin hakkiydi. Orhan beg zamaninda kurulmuslardir. 1. murat doneminde kurulmus oldugu bilgisi yanlistir.
imparatorluk topraklarının balkanlara doğru genişlemesiyle balkanlardaki slav kitleleri bir şekilde devlete bağlamak amacıyla oluşturulmuş askeri sınıftır.

yeniçeriler bugünkü arnavutluk,bosna,sırbistan,hırvatistan bölgesindeki gayrimüslim çocuklar arasından savaş ganimeti olarak zorla alınırdı.ilk başlarda çocuklarını kız kılığına sokup osmanlıya vermek istemeyen balkan halkları, yeniçerilerin ordunun en prestijli sınıfı haline gelmesiyle çocuklarını vermek için sıraya girdiler.

balkanlardan toplanan yeniçeri adayları istanbulda fiziksel ve psikolojik sınava tabi tutulurlardı,asker olmaya elverişli olmayanlar aşçılıktan tutun da bahçıvanlığa kadar değişik meslekler öğrenirdi.

asker olmaya layık bulunanların kollarına bağlı bulundukları ortanın mührü kızgın demirle dağlanırdı.

yeniçeriler ok atmak,kılıç kullanmak vb temel askeri eğitimlerini alırken aynı zamanda islam hukuku,kuran,hadis vb konularda da eğitilirlerdi,her yeniçeri kendi anadilinden başka arapça veya farsça da öğrenmek zorundaydı.fiziksel olarak gelişebilmeleri için her gün etli yemekler yerlerdi.

çoğu yeniçerinin kafası dazlaktı sadece en tepede bir tutam saç uzatılırdı.bu perçem ola ki bir yeniçeri savaş meydanında kellesini kaybederse arkadaşları tarafından kopan kafanın savaş meydanında kalmaması ve kolayca alınabilmesi içindi.

yeniçeriler ailelerini dinlerini dillerini unutmak zorundaydılar evlenemezdiler ve ticarete atılamazdılar,savaşmaktan başka hiçbir uğraşları olmadığı için zamanla içlerinden en yeteneklileri padişahın bile korkutacak ölüm makinelerine dönüştüler.

(bkz: serdengeçti)

yeniçerileri bir arada tutan tek şey birlik ruhuydu.ola ki bir yeniçerinin kafası düşman kalesinin burçlarından atılsa yeniçeriler 100 kişiyi kaybetme pahasına arkadaşlarının bedenlerini geri almak için saldırırlardı. (bkz: esprit de corpus)batılı kaynaklara göre sırf bu hamasi yapılarından dolayı savaş meydanlarında en çok kayıp veren askeri sınıf yeniçerilerdi.

zamanla imparatorluğun büyümesi sonucu asker ihtiyacı arttı.genelde 4 yılda bir yapılan yeniçeri alımı yılda 4 kere yapılır oldu.yeniçeri ocağına dinini unutamayacak kadar büyümüş kişiler alındı.sipahiler tarafından müslüman olarak doğmadıkları için sürekli aşağılandılar,islamın biraz daha sofistike yorumu olan bektaşiliğe yöneldiler,ekonomi bozulup rüşvet yaygınlaşınca ticarete bulaştılar,evlendiler,zamanla din uğruna savaş mentalitesini kaybedip paralı asker haline geldiler,tecavüz olaylarına karıştılar,hamam bastılar,meyhaneye mübtela oldular.üç kuruş için padişah kanı akıttılar.

1826 da daha fazla dayanamayan ii mahmut sancak ı şerif i açarak yeniçeri ocağının kaldırılması emrini verdi.

ve şehirde yeniçeri avı başladı.

etmeydanı nda yeniçeri kışlası top ateşine tutuldu.6000 yeniçeri mitralyöz ateşi altında can verdi.yaklaşık 3000 yeniçeri kılıçtan geçirildi.

bektaşi tekkeleri de yeniçerilere duyulan öfkeden nasibini aldı.

yeniçerilerin bektaşi yenine benzeyen mezar taşları tahrip edildi.

bir kolunu kaybetmiş ve geçimini tesbih yaparak sağlayan 130 yaşında bir yeniçeri gazisi linç edilmekten zor kurtarıldı.

yeniçerilerin tarihini aşağıdaki şairi meçhul fakat herkesçe meşhur beyit ne de güzel özetliyor.

koyup kaldırmada ikide, birde
kazan devrildi, söndürdü ocağı

(bkz: copy paste değil alın teri)
Yeniçeri teşkilâtı Sultan Orhan zamanında kuruldu. Bu teşkilâta ilkin yaya adı verildi ve savaş zamanında bir akça gündelikle askere alınırdı. Savaş için teşkilâtlanan ve savaş bitince yurtlarına bırakılan askerlerden yeter fayda elde edilemeyince Çandarlı Halil Paşa yeni bir akerî teşkilât projesi hazırlamış, böylece Yeniçeri Ordusu da doğmuştur.Yeniçeriler, bir Ocak kabul edilmiş. Ocak ortalara, ortalar da zaman zaman Odalara bölünmüştü. Ortalar zaman zaman 100, 400 bazen 3000 e kadar yükselmiştir. Ortalar ilk zamanlarda bir bölük, sonra tabur, daha sonra alay seviyesine yükseltilmiştir.

Nitekim ilk kuruluşta 1000 kişilik bir mevcutla kurulan Yeniçerilik 1520 de 12.000 1595 de 45.000 e yükselmiş, 1789 da 110.000, 1808 de 140.000 kişiyi bulmuştur.

Ocağa alınan çocukların meydana getirdiği birliğe (Acemioğlan) adı verilmiştir. 20 yaşına basınca ocağa verilir, yeniçeri olurlardı. Yeniçeriler, yaya sınıfı teşkil eden askerlerdi.

imparatorluk devrinde Ordu başlıca şu sınıflardan ve kısımlardan teşekkül etmekte idi.

1. Kapıkulu

2. Yerlikulu

3. Ordu esnafı

Kapıkulu: Askerliği meslek edinmiş,, gündelikli devşirmelerden olan askerlerdir. Yerlikulu: Savaş sırasında çağrılan erlerden kurulurdu. Ordu esnafı: Sermaye ve sanatlarını, ordu ihtiyaçlarına tahsis eden ve ordu ile savaşa katılanlardan meydana gelirdi.

Kapıkulu ise, yaya, atlı (Sipahi), Deniz (Tersane) askerlerinden meydana gelir.

Yeniçeri teşkilâtını yönetenler şunlardı:

Yeniçeri Ağası: Teşkilâtın en büyük komutanı idi. Ocaktan yetişerek liyakat gösterenler bu makama yükselebilirlerdi. Yeniçeri isyanları XVI. yüzyıl başlarında başlayınca, bu usul bırakılarak sarayın gözünün tuttukları bu mevkie getirildi. Ağalık Sarayı Süleymaniye'de idi. Buraya bunun için Ağa kapısı adı verilmiştir. Ocak işlerini görmek üzere bir Divan toplanırdı ki buna (Aga Divanı) adı verilirdi. Ağalar terfi edince Beylerbeyi veya Kaptanpaşa olurlardı. Vezir makamından Kâhya beyliğine yükselinirdi.

Sekbanbaşı Ağa: Ocaktan ve erlikten yetişirlerdi. Sekban ocakları bu ağaya bağlı idi. Yeniçeri ağası sefere gidince istanbul'un emniyetinden sorumlu olurve ona vekâlet ederdi.

Kul Kethüdası: Ağanın muavini idi. Kurmay başkanı vazifesinden sorumlu idi.

Zağarcı Başı Ağa: 64 üncü Ortanın kumandanı idi. Bu orta Padişahla ava gittiğinden ağasına bu isim verilmişti. Samsuncu Başı: 71 inci ortanın bağı idi. iri av köpeklerine bakan ayı ve vahşi hayvan avında işe yarayan bu hizmetin ağası idi.

Turnacı Başı: 68 inci ortanın komutanı idi. Bu orta ,devşirme hizmetinde kullanılırlardı.

Haseki Ağa: 14, 49, 66, 67 inci Ortaların başları idi. Selâmlık merasimlerinde vazife alırlar, padişahın sağ ve solunda yürürlerdi.

Başçavuş Ağa: Beşinci bölük ortasının komutanı ve bütün ocağın idare âmiri idi. Kethüda Beyden sonra gelen bir payeye sahipti.

Muzhir Ağa: Sadrazamın maiyeti olan bölük ortasının kumandanına verilen addı. Vezirin divan hizmetinde memurdu.

Kethüdayeri Ağa: Herhangi bir ortanın kumandanı bu vazifeye verilebilirdi Muhzirden sonra gelen bir rütbe ve makamdı.

Yayabaşı Ağa: Orta kumandanlarının en kıdemlisi idi ve ocak demirbaş eşyasından sorumlu idi.

Bölukbaşı Ağa: Bölük ortalarının en kıdemli komutanı idiler.

Solakbaşı Ağalar: 60, 61, 62, 63 üncü Cemaat ortalarının komutanları idiler.

Ocak imamı: Ağa kapısında namaz kıldırırdı.

Yeniçeri efendisi : Ocağın kayıt ve künye işleriyle uğraşırlardı.
osmanlı devleti'nde devşirme kökenli olan askeri bölümdür. I. Murad döneminde kurulmuştur. II. Mahmud tarafından vaka-i hayriye diye adlandırılan olayla kaldırılmıştır. kaldırılmalarının sebebi ocakların bozulması, ayrıcalıklı bir sosyal sınıf haline gelmeleri ve halktan zorla istediklerini almalarıdır.
osmanlı imparatorluğunun silahlı kuvvetlerini oluşturan her bir kişiye verilen ünvan. ne kadar doğru bilemem ama esaslı bir hikayeleri vardır:

rivayet o ki alman imparatoru vakti zamanında yavuz sultan selim'e mektup yazıp fransızların topraklarındaki ekili mahsulleri köylülerin elinden aldığını söylemiş bunun üzerine yavuz sultan selim alman çiftçisine yeniçeri kıyafetleri yollar ve alman imparatoruna sınırdaki çiftçilerin bu kıyafeti giysinler der. alman imparatoru bu işe bir anlam veremesede köylülere bu kıyafetleri giymelerini emreder. hemen akabinde yeniçeri kıyafetlerini gören fransız askerleri osmanlı ordusu zannederler ve çiftçilere ve mahsüllerine ilişmekten kaçınıp geri dönerler.
(bkz: yeniçeriye tavsiyeler)
medieval 2 total war'da türklerin en iyi üniteleridir. kalitede "outstanding" olmayı hak etmişlerdir.
(bkz: janissary heavy infantry)
(bkz: janissary musketeers)
(bkz: janissary archers)
ilk tarihi roman.
göğüslerinde kurt dövmesi olduğu rivayet edilen, osmanlı paralı askerleridir.
yeni enerji içeceği, tamamen türk malı.
http://www.yeniceri.com.tr/
allah allah illallah, baş üryan, sine püryandır. kulluğumuz padişaha ayan, üçler, beyler, yediler, kırklar, gülbang-ı muhammed-i nur-i nebi, kerem-i ali pirimiz, sultanımız hacı bektaş veli demine devranına hu, diyelim, hu!

kaynak: mühtedi
edit: eksileyen sayın yazar, uykunuz gelmiş bulunmaktadır...
çoğunlukla devşirme olan, osmanlı güvenlik ocağı.
ulufeler için zaman zaman isyanlar çıkarmalarıyla tarihte yer edinmişlerdir.
Osmanlı'nın yıkılış dönemlerinde de oldukça etkili oldukları görülür.