bugün

atatürk ve enver paşa'nın vahdetti'nin kızlarıyla evlenmek için birbirlerini yediklerini, bu kıran kırana yarışı enver paşa'nın kazandığını ve padişah damadı olduğunu ve atatürk'ün bunu hazmedemediğini biliyor muydunuz sayın sözlük yazarları.

vahdettin'den önce düşünülecek şeyler var.
vahdettin atatürk e zaman kazandırıyordu. itilaf devletlerini bir takım anlaşmalar yaparak oyalamak istiyordu. öyle ki bu anlaşmaları yaparken bir yandan da atatürk ü ordu müfettişi sıfatı ile samsun a gönderen ve olmasın gerekenden çok daha yüklü bir yol harcırağı bağlatan vahdettin idi. vahdettin o zamannın şartları içerisinde yapması gerekenleri yapmıştır. atatürk ün yürüttüğü çalışmalarda engelleme işini itilaf kuvvetlerinden alarak kendisi bu isyanı bastırmak görevini yürüttürmüştür. eğer itilaf kuvvetleri bu hareketi engelleme çalışmaları yapsalardı belkide atatürk erzurum a bile geçemeyecekti. vahdettin bence çok doğru zamanda doğru işler yapmış büyük bir devlet adamıdır.

ve ahtta atatürk ü enver paşa dan bile korumuştur ki enver paşa atatürk ü en büyük rakibi olarak görüyor ve ZARAR VERMEK iSTiYORDU.
giderken osmanlının tüm borçlarını üstüne alan, öldüğünde tek parça eşyası olmayan, italyan başkolonsunun önerdiği bütün villaları ''ben bir müslüman halifesiyim, böyle biryerde durmam hoç olmaz'' diyerek red eden birinin vatan haini olması imkansızdır.
osmanlının borclarını yeni kurulan turkiye cumhuriyeti odemistir. don gomlek, tek bavul ingiliz gemilerine kacan biri bu borcları nasıl oder? akıl vardır mantık vardır.
ayrıca tekrar okunmasında fayda var (bkz: #283270)
kurtulus savasını veren ataturk dahil her ust rutbeli subay hakkında idam fermanı imzalayan birinin hain olup olmadıgını tartısmak gereksizdir çunkü ya haindir yada acizdir.
ikiside sonucu degistirmez.
vahdettin vatan haini degildir demek vahdettin ne yapacagını bilemıyecek kadar acz icindeydi, ingilizlerin kuklasıydı demektir.
evet haindir. hem de resmi tarih tezinin içinde ya da dışında, su katılmamış haindir. o dönem anayurtta bulunan tek gücünü yitirmemiş general mustafa kemal di. onun bu gücü vahdettin ve şürekasını başta etkilememiş ama sonrasında 1918 de kurulan müdafaa i hukuk dernekleri ile fiili hale gelen bu güç onu yurtdışına kaçmaya zorlamıştır. kalsaydı zaten bu topraklarda yaşaması mümkün değildi. sonu istiklal mahkemeleriydi. dönemim milliyetçi akımlarının yarattığı güç kaçmaya zorlamıştır. ama hainliği konusunda batılı kaynaklarda da tam bir görüş birliği vardır. silahtan arındırma hareketini yaratan da vahdettindir. hatta vahdettin in emriyle izmir deki türk birliklerinin dağıtılması kararı alınmıştır.

atatürk ün devrim ile ilgili 1927 tarihli daha sonra nutuk un birinci cildine de giren konuşmasından bir alıntı:

millet ve memleketi harbi umumiye sevkedenler, kendi hayatları endişesine düşerek, memleketten firar etmişler. saltanat ve hilafet mevkiini işgal eden vahdettin, mütereddi, şahsını ve yalnız tahtını temin edebileceğinin tahayyül ettiğini deni tedbirler araştırmakta. damat ferit paşanın risayetindeki kabine, aciz, haysiyetsiz, cebin yalnız padişahın iradesine tabi ve onunla beraber şahıslarını vikaye edebilecek her hangi vaziyete razıydılar.

yani yalnızca hain değil, aciz, haysiyetsiz, cebin.
resmi imza yetkileri, neredeyse tamamen ingiliz baskısı ve damat ferit paşa'nın elinde olan bir adamın vatan haini bile olamayacağı açıktır, ki yetki kendisinde olsa, bir insan kendisine ait halkı bu kadar kolay reddedemez.
mustafa kemal'e verdiği destek azımsanamaz.
ülkede bulunmasının yaratacağı ikibaşlılık nedeniyle ülkeden ayrılmıştır.
vatanseverlerin(!) ona destek verdikçe gözümü yaşarttığı kişi hakkında verilmiş beyanat. ha peki doğru mu? tabikide yanlış.
milletlerarası bir kişiliktir vahdettin. ingiltere ile, italya ile, en önemlisi fransa ile çok sıkı bağları vardır. onun gözünde ülkedeki herkes eşittir, malum, tebaası çünkü. falan filan.. **
tayyip erdoğan da atatürkçüymüş zaten.
(bkz: vahdettin kim ulan) öyle biri mi yaşamış bu memlekette, anılmaya ismini telaffuz etmeye değer? kim ki bu acaba? uzun mesafe koşucusu falan mı?
doğru önerme. çünkü vahdettin vatan değil saltanat sahibi bir adamdı. sahibi olduğu şeyi korumak için mücadele eden, fakat mücadelesi vatanın gerçek sahiplerinin mücadelesi yüzünden başarısız olan bir zattı kendisi. milli mücadeleye karşı oluşu ispatlı vesikalı olmasına rağmen, yardım ettiğine dair tek kanıt yoktur. sorun osmanlı padişahlarının kutsal sayılması, yeni rejimin ve kurucusunun nankörlüğü iddiasıdır.
eğer kanıt denilen şeyin tanımı işkembeden gelmiş bilgi ise, evet Sultân Vahideddin Hân'ın millî mücadeleyi desteklediğine dair kanıt yoktur.

atatürk'ün kendi notları da kayıt sayılmaz zaten, günlük diyelim biz onlara, onları da salla. Yabancılar da kaynaklarını bizi kandırmak için arşivlerine sonradan eklemiştir kesin, onları da geç. Türklerin çalışmaları da önemsiz, Türk dediğin ne bilsin tarihi. böylece kanıt falan kalmadı ortada, bu mevzû da temizlendi... oh mis...
(bkz: işkembe-i kübradan sallamak)
olamamak ile olmamak arasındaki ince çizgi...
atatürk samsun'a çıkmayı kendi başına düşünememiştir zaten, birilerinin onu oraya göndermesi gerekmiştir... atatürk aklını başına alsın da türk milletinin kurtuluşuna giden yolu açsın ve bazıları da kaçsın... yok artık daha neler... zaten vahdettin türkiye'yi kurtaran adamdır da biz ona haksızlık yapıyoruzdur...
araştırdım, pek inandırıcı gelmedi bana ama şöyle bir şey buldum:

1919 senesi Ramazan ında bir sabah Yıldız Sarayı nda yangın çıkar. Kısa zamanda büyüyen alevler, sultanın geceleri kaldığı daireyi de sarar. O geceyi tesadüfen Cihannüma Köşkü nde geçirmiş olanVahdettin, yangını haber alınca, üzerine pardesüsünü giyerek dışarı çıkar. Köşkün önünde hiç telaş göstermeden yangını seyrederken çevrede ağlayanları görünce gözleri yaşararak, ' Benim vatanım ateş içinde, onun yanında bunun ne kıymeti var. ' demekten kendini alamaz.



Kaynak: http://membres.lycos.fr/e...di$ahlar/36_VahideddinHan
bu tür durumlarda bugüne bakıp, o günler hakkında yorum yapmak, değerlendirmek yanlıştır. o günkü şartlara göre değerlerdirmek gerekir ki, vahdettin'in o durumda yapacağı fazla bir $ey yoktur.
vahdettin, yıkılan bir devletin, onu kurtarmak için bir şey yapmaya muktedir olmayan iktidarsız yöneticisidir.

bir devletin yöneticisinin iktidarsızlığı yüzünden başarısız olması, onun vatan haini olması kadar kötüdür. bu meseleyi değerlendirirken unutmamak gerekir ki, aynı kaynaklardan beslenen, mustafa kemal ve arkadaşları, vatanı içine düştüğü durumdan kurtarabilmişlerdir.

vahdettin başarısız olmuştur ve sadece bu bile onu tarih önünde yargılamak için yeterli bir sebeptir.
vahdettin vatan haini degilse atatürk vatan haini olmali dedirten cümle. biri gitti öteki geldi, ona göre hesap edilmeli.
yakın tarihihimizi yeteri kadar objektif olarak öğrenemediğimizden böyle polomelikler her zaman olacaktır. ne zaman biz kendimizi tam olarak eleştirebilirsek , böyle fikir ayrılıkları olmaz ve devamı olduğumuz (Atatürk de kabul etmiştir) osmanlı devletinin padişah ve yönetimine böyle önyargılı biçimde bakmayız.
aksini düşünenlere harbiye marşımızın ilk kıtasını okumalarını tavsiye ederim.. ecdada sövülmez arkadaş.

Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız (soyuyuz),
Tufanları gösteren, tarihlerin yadıyız (hatırasıyız),
Kanla, irfanla (bilgiyle) kurduk biz bu Cumhuriyeti,
Cehennemler kudursa, ölmez nigahbanıyız (nöbetcisiyiz)....

gelenin keyfi için gidene sövemem!

(bkz: mehmet akif ersoy)

sevres anlaşmasini imzalamış ama gizli tarih te aklanmış bir padişahtır..
birisini resmi tarihte hain, gizli tarihte kahraman olarak nitelendirmek pek şık durmuyor.. bence.. varsayım üzerinden gidersek; bir padişah düşünün ki, devletin geleceği için yapılacak hiçbir şeyi kalmamış, her taraf işgal edildi edilecek ve çareyi mustafa kemal diye bir askere görev vermekte görüyor.. bir dakika ama adama sorarlar, birader sen padişahsın-kralsın-tek adamsın-en güçlüsün , sen kim mustafa kemal kim, ne yapıyorsun, sen de böyle yaparsan.. ne anladım ben sana itaat etmekten.. kulaktan dolma osmanlı hayranlığı yapanların vahdettinin son yıllarını iyi okuması gerek.. ayrıca hangi devlet veya ülke başkanı-kralı-padişahı olursa olsun, işgale-saldırıya karşı verilen mücadelede en başta değilse kocaman bir 0 ve kocaman bir soru işaretine neden olur.. her zaman..
bunu savunanlara nutuk'u bir kez okumalarını tavsiye edeceğim önerme.

malesef birtakım fethullahçı çevre tarafından vahdettin vatan kurtarıcı, atatürk ise vatan haini olarak görülmektedir. vahdettin'in vatan kurtarıcı olarak gösterilmesinin sebebi ise o günün şartlarındaki acizliğin onu buna sürüklemesiymiş onlara göre. atatürk'ü ise osmanlı devleti'ni yıkmakla suçlar bu insanlar, ondan vatan hainidir.

madem o günün şartlarına göre değerlendiriyoruz; tüm millet yek vücut olmuş milli mücadele veriyor; koskoca padişah neden bunu yapamıyor? neden isyanları destekliyor? neden ingilizleri destekliyor?

bunu sormak lazım o insanlara... objektiflikse objektiflik. acizlikse acizlik. halkın hanedandan çok daha aciz kaldığı açıkça ortada. kim neyin tartışmasını yapıyor?

bir de bazıları var ki; yine o çevreden... mustafa kemal atatürk'ün samsun'a çıkışıyla ilgili neler anlatıyor? atatürk samsun'a aslında gitmeyecekmiş, rusya'ya kaçacakken son anda gemisi bozulmuş,samsun'a sığınmış... buna hiç yorum bile yapmıyorum.

ama şu var ki mustafa kemal'i vahdettin'in görev amaçlı samsun'a gönderme sebebinin istanbul'dan uzaklaştırmak olduğu bellidir...
aşırı basiretsiz, güçsüz, umutsuz ve milletinin gücünün farkında olmayan biri olduğu kesin. lakin hain demek ne kadar doğru olur bilemem.
ek olarak; sarayın çıkardığı ve ne tuhaftır ki ingiliz uçakları ile anadolunun dört bir yanına atılan fetva ile saraydakilerin niyeti zaten ortaya açık olarak koyuyor.. fetvada geçenler : yüce islam hilafetine isyan ederek, osmanlı devletinin dirlik ve düzenini ve memleketin asayişini bozmak amacıyla çok değişik yalan ve uydurmalarla halkı isyana teşvik eden bozguncu reislerinin, yandaşlarının inat ve fesatlarında ısrar ederlerse, islamın yüce kuralları gereğince öldürülmeleri meşru ve farz olur mu? elcevap: allah bilir ki olur'.. bu fetvada imzası olanlar kahraman mıdır, yoksa, yoksa..