bugün

günümüzde uptıs puştıstan oluşan müzikleri ve boş sözleriyle göze çarpmakta.o kadar tekdüze ki arabesk müzik yorumcuları bile çıkıp bir uptıs puştıs yardımıyla ses tonlarına bakmadan pop müzik şarkıları yapabiliyorlar.çoğu yorumcu da başkalarının şarkılarını coverlamakta.
müzik yelpazesi programında sezen cumhur önal tarafından türk pop müziği yerine sıkça kullanılan ifade.
sarki sozleri %99 oranda karsi cinse duyulan sevgiyi iceren sarkilardir.
hepsi birbirine benzeyen şarkıların yer aldığı kategori..
yine desteklemediğim evrensel pop kültürünün bile kemiklerini sızlatan olgudur kendileri.

dünyada pop müziğin içinde r&b, hip-hop, rock,country...vs.. bulunmaktadır. bu olgular küreselleşme kisvesi altında türkiye ye de gelmiştir nihayet. bunu kenan doğulu nun justin timberlake şapkası ve zincirinden anlayabiliriz.

tamam, ben evrensel pop u da sevmiyorum ama adamlar kendilerini danslarıyla, arada kulağa hoş gelen melodileriyle biraz da olsun zapping arasında izletiyor. bizimkiler ne yapıyor? yine gündemi 20 yıl sonradan takip etmeler, kendi kendilerine bir kavram oluşturamamalar devam ediyor. dandik bir melodi ondan sonra da ilkokul çocuğunun bile yazabileceği aşk sözleri geliyor ardından.

ben hakketen bıktım bu anlamsız yozlaşmış müziklerden. (bkz: gökhan tepe)
kalbur üstü beş on isim haricinde alayı yalan olan müzik.
http://www.radikal.com.tr...p?ek=cts&haberno=6771
erol büyükburc un bunu ben baslattim dedigi müziktir. Bence bu hic de kivanilacak bir sey degildir ya , hadi neyse.
yurt dışından alınan müziklerin üzerine türkçe söz yazılarak oluşturulmuş ve şu anda pop müzik olarak dinlediğimiz müziğin eski adı.
artık koca bir arşive sahip müzik türüdür. zaman zaman klasikleri, yeni yorumlarla karşımıza çıkmaktadır. iyi de olmaktadır.
(bkz: türk pop müziği klasikleri)
türkçe olarak söylenen şarkıdır.
hepimizin kulağına, sevsek de sevmesek de yerleşen parçaların türüdür. sezen aksu ve onno tunç'un öncelik yaptığı müzik türüdür. onların birlikte çalışmaları zamanında türkçe pop müzik denen kavramın tam olarak oturmasına yardımcı olmuştur. Arkasından gelen tarkan'lar, mustafa sandal'lar tabiki unutulmamalıdır. ozan çolakoğlu'nun aranjörlüğünü yaptığı tarkan'ın ilk albümleri de bu müzik türünün iyice sağlamlaştırılmasında önemli rol oynamıştır. aşkın nur yengi, hakan peker gibi isimler de 90'lar da kendilerini göstererek piyasalarda sağlam yer edinmişlerdir. doğulu kardeşlerin de yaptıkları az değildir. çıkardıkları albümlerle onlarda bu türe yardımcı olmuşlardır. son zamanlarda ise pop müzik kavramı teoman ve şebnem ferah'la biraz daha farklı bir hal almıştır. kimse bana teoman ve şebnem ferah'ın rock müzik yaptığını savunmasın. ''rock'' felsefesi çok daha farklıdır. eğer ülkenin en ünlü müzik kanallarında bu ''rock'' yapan kişiler hep zirvede kalıyorsa, onlar rock müzik yapmıyordur. ülkemizde, her sanat dalında, ticari kaygının olduğu kesindir. yaptıkları işi tam olarak istedikleri gibi yapmaktan kaçınırlar. ''acaba insanlar ne düşünür?, yoksa şurdaki 16'lığı 4 lük mü yapsak insanlar daha iyi anlar?, gitarların overdriver'larını kısalım bence, metal diyip almazlarsa albümü?''..

türk pop müziği denen bir kavram artık vardır. 90'ların başındaki tarkan'ın ilk albümü bu tarzın artık varolduğuna tanıklık eder. aynı zamanda mustafa sandal'ın gölgede aynı albümü de unutulmamalıdır.

edit: tabiki ilhan irem'ler erol büyükburç'lar unutulmamalıdır ama onların tarzı dönemin avrupadaki pop müziklerinin takliti olduğu düşünülürse, karakteristik bir yapıya sahip değillerdir. ajda pekkan da bu kategoridedir.
popüler kültürün ortaya çıkardığı tüket at mantığıyla müzik piyasasında yer alan, dışardan alınan kültürler ve pop kültürünün getirmiş olduğu hafif yozlaşmalarla ortaya çıkmıştır. zaten ülkemizde şöyle bir bakıldığında durmadan üreyen tv ve radyo kanalları, klip programları devamlı üretilip akabinde hızlıca tüketilen müzik piyasasında en dayanıklı şarkıcıların bile kısa sürede eskimesine neden olmuştur.
bu bağlamda popüler kültürü elinde tutan medya patronları, bir hamburger gibi sömürülen bu müziğe yönelmiş ve bunu en iyi şekilde pazarlamayı hedeflemişlerdir.
(bkz: erol köse)
ancak tabii ki de arabesk de yalnız bırakılmamış, pop biraz arabeskleşmiş arabesk de biraz poplaşmış ve bu oluşan çorbadan türk pop müziği çıkmıştır.
iki ayrı kültürün etkisinde kalan avrupa'daki türk genci aslında buna en iyi örnektir.
(bkz: ismail yk) bir yanda türk değerleriyle yetiştirilen bu gençler bir yandan da avrupa kültürüyle soyutlanmış ve kendilerince ister istemez yeni pop türevleri çıkarmışlardır ki bu konuyu geniş olarak yazacağım.
aynı müzik türünde ve aynı sözler, konular etrafında gezinen müzik türümüz. insanı pop dinlemekten soğutur.
90'lı yıllarda kral tv ile birlikte büyüyen fakat sonra yine bu kanala paralel olarak kalitesizleşen müzik.
90'larda hoş bir melodi üzerine kurulan, şarkıcının hafif bir alaturka yorum kattığı, hareketli ve iç ısıtıcı müziktir.

2000 yılı itibariyle, sadece dup tıs - dup tıs melodisi üzerine kurulan, şarkıcının hiç bir yorum katamadığı * *, kibrit alevi formatında müziktir.
60'larda erol büyükburç
70'lerde ajda pekkan
80'lerde sezen aksu
90'larda tarkan'ın temsil ettiği bu türü;

2000'lerin ilk onyılında maalesef serdar ortaç temsil etmiştir.
zamanında iyidi.ama artık ortalık malı olmuş tarz.dinlemiyorum haz etmiyorum.
demet akalın ve serdar ortaç denen şahıslara kadar düşmüş müziktir.

ajda-sezen-nilüfer.
nükhet duru-zerrin özer-ayten alpman.
ilhan irem-erol evgin-erol büyükburç.
tarkan-sertab erener-aşkın nur yengi.
candan erçetin-kenan doğulu-nazan öncel-mirkelam.

bir bu isimlere bakıyoruz ki çoğu allah'tan hala bi şeyler üretmekte; bir de demetler, serdarlar bilumum benzeri saçmasapanlar.

90lar mumla aranıyor 2000'li yıllarda.
durum beter.

solist bazlı tabi bu durum. söz yazarlığı, bestekar ve aranjör kısmı da var ki; bu durumdan çok da değişik değil ne yazık ki.
2010 yılına bakıldığında biraz kötü olan müziktir. allahtan sertap erener hala var ya da meyra gibi çağrı gibi sanatçılar gelecek vaadediyor.
90'larda altın ağını yaşamış olan tür.
"müzik" gibi bir sanatın adını taşımayı hak etmeyen müzik (!) türü.
geçmişten günümüze yapılan müziklerin; en iyilerinin, en az yarısının devşirme olduğu hebele.
atıyosuuuuuunnnnnn..aaaaatttmaaaaaaaa..işte geldiği son nokta..leş, bildiğin leş..
erbabının kendisini sanatçı olarak tanımlamasına asla tahammül gösteremediğim, dünyadaki en rezil şeylerden biri.