bugün

kapağından tipini olasiliksiz'a,
adını zardanadam'a benzettiğim,
en kısa zamanda okumak istediklerimin zirvesindeki kitaptır.
yanıltmaması dileğiyle..
ikinci bir fight club vakası. luke rhinehart şaheseri. türkçeye zar adam olarak çevrilmiş. şu an okuyorum. son 60 sayfasındayım. bu kitapla ilgili tek bir şey söyleyeceğim;

"7 yıl önce defalarca okuduğum kinyas ve kayra'dan beri ilk defa bir kitabı okurken heyecanlanıyorum."

diğer yorumlar kitap bittiğinde yazılacak.
ilginç bir kitap. hayatını şans tanrısının eline tamamen bırakmış bir psikiyatrisin öyküsü.
ilk 50 sayfasını okumuş biri olarak şunları söyleyebilirim ki şu ana kadar karakter sayısı sınırlı ve hikaye benzerleri gibi ( olasılıksız vs.) - ya da bize öyle geliyor - karışık başlamıyor. güzel bir kitap olması dileğiyle...

not: adam kafayı cinselliğe takmışa benziyo, hadi hayırlısı...
300 sayfasını bitirdiğim kitap. "ne anladın?" derseniz söyleyebileceğim tek sey bir psikiyatrın çeşitli düşüncelerini ve bunları uygulama esnasında başından gecenleri anlattıgı bir kitap. sürükleyici değil. edebi yanı yok.
psikiyatri ve psikanaliz yaklaşımlarına çılgın bir alternatif sunan 'iyi' kitap. modern nihilizmin kokusu duyuluyor inceden; okunmalıdır.
türkçe çevirisinde fazlaca hata olan kitap.
(bkz: eşşağan para gazuğu)
okurken " acaba ben de zar atarak mı şekillendirsem hayatımı" diye sorduran kitap.
hatta kitabın mutlaka bir yerinde zar atmışlığınız vardır.
ancak bu denemeler kitaptaki gibi "çift gelirse alt komşuyu düdükleyim, tek gelirse cavuşu tokatlayım ya da 1,2,3 gelirse komşuyu öldüreyim, 4,5 gelirse ailemi terk edeyim " şeklinde gelişmiyor elbette.
zaman öldürgecidir.
binbir hevesle alip, okudugum fiyasko kitap. olasiliksiz'dan sonra empati'yi bile begenmemis bunyeleri iyice sarsan, citayi dusuren, can sıkan gereksiz kitaptır.
okuduğum en gereksiz, en saçma, en sıkıcı, entellektüel birikime zerre katkısı olmayan kitap. görüp görülebilecek en yoz ilişkileri bu kitapta bulabilirsiniz. karısının ırzına geçip hamile bırakan adama hala dostum diyen amerikan jonjonları ve saire. amerikan kültür empozesi, para ve zaman kaybından başka bir şey değil bu kitap. almayın derim ben.
okuma gafletinde bulunduğum kitap.
kitabı okumadan önce büyük umutlarla almıştım. şayet okumaya başladıktan sonra ne kadar büyük bir hata yaptığımı anladım. verdiğiniz paraya yazıkmış gerçekten. adam resmen porno film izleyip yazmış romanı. (bkz: okuduğun kitabı tamamlamamak)
ilginç bir kitap. insanlara tavsiye edilirken bir kez daha düşünülmesi gereken. özellikle uç sınırda yaşayanlara kitabın ismini verirken iyi karar verilmeli.
verilen tepkiler kadar kötü olmayan kitap. akıcı bir anlatımı var, okuyucuyu sıkmıyor. evet, bazı bölümler gerçek hayatta görülecek olaylar değil ama yine de kendinizden bir şey bulduğunuz yerler olacaktır.
olasılıksızın onda biri kadar bile başarılı olmayan kitap. adam fawerın 3. kitabının çıkmasına daha en az 6 ay varken bir umuttla sarılıp hüsrana uğrayabileceğiniz kitap öte yandan.

ha, bu arada olasılıksızdaki sevişme paragraflarının hepsinde erkek ve dişi kişisinin aynı anda orgazm olması garip bir tesadüftü. burdan yola çıkarak adam fawerın erken boşalma yşadığı konusundaki iddiam da, şu an ismni hatırlayamadığım zar adam yazarının da kitaptaki sikişgen paragraflardan ötürü iktidarsız ya da abazan biri olduğu konusunda diğer kişiliklerimle hemfikiriz.

netice olarak bu kitap okunmalı mı? her kitap okunmalı.
hayatını kendisi yönetmekten vazgecmiş tamamen zarların eline bırakmıs bir adamın öyküsünün anlatıldıgı kitap.

(bkz: luke rhinehart)
son zamanlarda okudugum en ilginç,sürükleyici kimileri için tehlikeli olabilecek ama guzel bir kurguya sahip iyi bir kitap.
ısrarla olasılıksız kitabıyla kıyaslanma gereği duyulan ama böyle bir kaygısı bulunmayan bir kitaptır. bilmeyen kişinin kitabın üzerinde "olasılıksız gibidir" yazdıgını sandıgı kitap. * ayrıca kitabı ancak kapagına göre alan bir insanın kitabı okudugunda adamın sapık ruhlu olduguna şaşırması normaldir.
bir değişik kitaptır..

luke abinin "vay canına, demek öyle ha" demeleri bir yerden sonra çıldırtır, "abi nolur bi tepki ver, bırak zarı da bi düşün iki dakka adam gibi allasen" diye veryansın ettirir..

öte yandan oldukça akıcı, ama zaman zaman sıkan ve yoran bir kitaptır, ilgililere duyrulur..
Sevgilerle..
periyodik aralıklarla sıkan tam
- of yeter artık bırakıyorum!
cümlesinden kısa bir süre sonra şevkle okumaya devam ettiren tuhaf kitap.
konusu itibariyle rutin hayatından sıkılmış bir psikoloğun, hayatındaki tüm kararlarını zara bıraktığı ve sonrasında, o güne kadar yaşadığı, öğrendiği, inandığı herşeyin çöküşünü getirdiğini anlatan roman. Monarşinin her türlüsünü reddeden Luke'nin aslında sağlam bir anarşist olduğunu söyleyebilirim.
çok merak ederek aldığım ancak okumaya zaman bulamadığım bir kitap. arka kapağında Nietzsche Ağladığında kitabını okuyanların beğeneceği söyleniyor. umarım hayal kırıklığı yaşamam.
şu son zamanlarda lise gençliği arasında popüler olması sebebiyle itici gelen kitap.*
ilk olarak 1971 yılında yayımlanan kitap aslında luke rhinehart takma adını kullanan Amerikalı George Cockcroft tarafından yazılmıştır.