bugün

efendim bugün yine başıma gelmiş ve yapmaya çalışırken sanat icra ettiğimi anladığım feylesofik eylem.*
hani zaten az paranız vardır ya aksine bir de çok aceleniz vardır. ya da hatun kişi çok yorulmuştur da taksiye binelim diye tutturmuştur** işte o zaman binilen taksi ve dikiz aynasından görülen taksici kabusunuz olur.

çaktırmadan bakayım şu taksimetreye diye şekilden şekle girersiniz. sevdiğinizin kulağına bir şey söylemek için eğilmiş gibi yaparsınız. ya da dur bir kere öpeyim falan dersiniz ve taksimetreye kitlenirsiniz.**
her gidilen metreler taksicinin gaza her abanışı sırasında içinizden şöyle bir cümle duyarsınız

"n'oldu lan acaba koduğumun taksimetresi"

sonra ya gitmek istediğiniz yere gelmişsinizdir -ki böyleyse çok şanslısınızdır amk inince yere öpün- ya da bugün başıma geldiği gibi taksiye verilebilecek en fazla paranız 20 lirayken 19.28 i görüp "abi sen bizi köşede indiriver" dersiniz yalvarır gibi. ardından sevgilinin "canımın içi bende para var" bakışı sizi iyice sokar yerin dibine...

neyse bu da böyle bir anımdır...

o değil de bugün farkettim bundan önce en son 2009 aralıkta binmiştim taksiye anasını satayım. o zaman da bir kızı görebilmek için sabah sabah aceleyle. heey Allah'ım yaa. yaşasın aylık öğrenci pasosu...
bütün yol boyunca insanın gözü taksimetrede olur.
-kaç para oldu lan
-mına koyim çok hızlı artıyo lan bu
-ulan çok olduyaa insemmmi acaba şurda burdan kalanınıda yürürüm diye.
(bkz: elini çek vitesten hanuna koyim)

iç ses.
gayet normaldir. vereceğin parayı öğrenme gereksinimi doğaldır. hatta bazı taksilerin dikiz aynasında digital olarak taksimetrede yazan ödenecek para miktarının aynısı da yazmaktadır.
gece biniliyorsa, taksimetreyi sağ ön camdaki yansımasında görerek yapılabilir. camdan dışarı bakarsanız, siyah fonda kırmızı rakamları net bir şekilde görebilir ve tersten okuyabilirsiniz. taksici muhtemelen uzaklara daldığınızı düşünecektir dikizden size bakınca.
bu radyo da ne güzel çalıyormuş, neymiş frekansı? niye çaktırmıyoruz ki, gayet de çaktırarak bakılır.
mesaj gelmiş gibi telefon kurcalanır sonra sanki o mesaja ne cevap yazsam diye düşünürken taksimetreye bakılır. sanki mesajı düşünüyormuş da tesadüfen o noktaya dalmış gibi. taksimetre çoşmuşsa gerçekten bir düşünme hali alır bu sefer de daha uzaklara dalarsın.
yeni taksilerde kolaylaştırılmış sanattır. dikiz aynasında atıyor rakamlar çünkü.
Aslında cok normal bir şeydir genelde kişinin kendini rahat hissetmesini sağlayan duygu durumdur...
fakirlerin başarıyla icra ettiği sanat.
korsan taksilerde icra edilemeyen sanat.
bir yandan taksimetreye bakılmaya çalışılırken taksiciye yakalanma korkusu ve hızlı gidildiği zaman taksimetrenin daha çok yazdığı düşüncesi de vardır.*
çaktırmamaya gerek yoktur. er yada geç parası ödenmek zorundadır.
eğer arkada oturuluyorsa şöyle bir ortaya doğru kayılır, sonra gözler taksimetrenin yerini arar. arada sırada çaktırmamak için sanki dışarıya bakıyormuş gibi davranılır, taksimetre görülünce de göz ucuyla bakılır ve yine fazla hızlı hareket etmeden eski yere geçilir. eğer önde oturuluyorsa o zaman sanki boynunuz ağrıyormuş gibi yapıp kültür fizik hareketleri yardımıyla taksimetrenin yeri tespit edilir ve yine göz ucuyla bakılır.
daha iyisi taksicinin taksimetrenin üstüne dantel koyması ve dedenin danteli kaldırmaya çalışırken az kalsa kaza yaptıracak olmasıdır... o zaman gülmedim ama
stresli durumu tarif eder. ulen habire yazmaktadır cüzdanındaki para devamlı ekslmektedir. çok stress yaratır zira ayı yolun 5 kartını arabanla gidebileceksindir.
gereksiz bir sanattır.

zira taksimetreye bakmak ayıp bir şey değildir.
istediğim zaman bakarım mnakoyim müşteriyim lan ben.
o taksici ibnesi ben taksimetreye bakıyorum diye laf mı edicek yani?
adamın ciğerini sökerim.
Cebinde 10 lira varsa taksimetre o paraya yaklaştığında ''abi dur dur.Hazır gelmişken buraya markete uğrayayım.Borcum ne kadardı kaptan '' deyip aslında her artışı gözetleme durumudur.
eğer yolu siz tarif ediyorsanız biraz daha zor olur her an yolu karıştırabilirsiniz. ya da dönüşleri şöföre geç iletebilirsiniz.
--spoiler--
5.gece biniliyorsa, taksimetreyi sağ ön camdaki yansımasında görerek yapılabilir. camdan dışarı bakarsanız, siyah fonda kırmızı rakamları net bir şekilde görebilir ve tersten okuyabilirsiniz. taksici muhtemelen uzaklara daldığınızı düşünecektir dikizden size bakınca.
--spoiler--
--spoiler--
6.bu radyo da ne güzel çalıyormuş, neymiş frekansı? niye çaktırmıyoruz ki, gayet de çaktırarak bakılır
--spoiler--
--spoiler--
7.mesaj gelmiş gibi telefon kurcalanır sonra sanki o mesaja ne cevap yazsam diye düşünürken taksimetreye bakılır. sanki mesajı düşünüyormuş da tesadüfen o noktaya dalmış gibi. taksimetre çoşmuşsa gerçekten bir düşünme hali alır bu sefer de daha uzaklara dalarsın.
--spoiler--
--spoiler--
17.eğer arkada oturuluyorsa şöyle bir ortaya doğru kayılır, sonra gözler taksimetrenin yerini arar. arada sırada çaktırmamak için sanki dışarıya bakıyormuş gibi davranılır, taksimetre görülünce de göz ucuyla bakılır ve yine fazla hızlı hareket etmeden eski yere geçilir. eğer önde oturuluyorsa o zaman sanki boynunuz ağrıyormuş gibi yapıp kültür fizik hareketleri yardımıyla taksimetrenin yeri tespit edilir ve yine göz ucuyla bakılır.
--spoiler--
bu işin bir sanat olduğunun girilen entrylere bakınca anlamış bulunmaktayım. gerçekten mükemmel teknikler spoiler sahiplerine çok teşekkür ediyoruz verdikleri faydalı bilgilerden dolayı.
taksiciye kur yapıyormuş gibi bir görüntü sergileyebilirsiniz ve akabinde sorun yaratabilir.
kaş göz oynaması,yerinde duramamak,gülümsemek etc.
taksimetreyi her metre takip etmedir.

bir keresinde de ben kaç saniyede bir arttığına baktım. 7 saniye. ama artış miktarı hep aynı değil.

(bkz: artiz mi)
(bkz: Ne artizi)
(bkz: Artiz ne arar la bazarda)
Fakirlik durum örneği. ilkel Türk insanı.
gece ise sorun yoktur, cama yansıyan küçük kırmızı rakamlar dışarıyı seyreden o çok karizmatik halinizi bozmayacaktır. yalnız benim gibi 2'yi 5 görüp de, tem'in ortasında insem mi lan paniği yaşamayın.
hele cebinizde son 5-10 tl kalmışsa gayet önem kazanan bir san'attır efendim.