bugün

ne zaman grosmarkete gitsem, dergiler kısmında fenerbahce dergilerinin üstüne başka dergiler koyup, üstünü kapatıyorum.
çok sıkışarak uyandığım bir gece tuvaletin dolu olduğunu görünce balkondan aşağı işedim. * *
göründüğüm kadar güçlü değilim, bazan benim de yardıma ihtiyacım var.
bir gece saat 22.00 civarında cebimde son beş liramla eve giderken kaldırımda 140 lira buldum, 15-20 metre ilerideki kahvehaneye "belki sahibi döner parasını arar, bu halde birini görürseniz verin" diye parayı teslim ettim. bu olaydan tam da bir ay sonra gene bir akşam eve varmak üzereyken cebimdeki son yirmi liranın olmadığını farkettim, geldiğim yolu döndüm dolaştım ama paramı bulamadım. çok mu saf'ım be sözlük?
çok mutsuzum sözlük.
bu sene son sınıf öğrencisi oluyorum. ailemin tayini çıkması üzerine son sınıfta hiç bilmediğim bir şehre geldim. tüm sevdiklerimden ayrıldım. hadi onu dert etmesem başka dertlerim var. gelir gelmez annem babam yine her zamanki kavgalarını etmeye başladı. seslerini duymak artık beni çok yıpratıyor. 17 yıldır durmadan bu kavgaları yaşıyorum. ikisi kapışıyor hep ben ortada kalıyorum. ve bu sefer sığınacağım birisi de yok. tek çocuğum , bilmediği bir şehirdeyim yalnızım tek başınayım. psikolojik sorunlarım da cabası. aynaya bakamamak gibi bir sıkıntım var. özgüven eksikliği çekiyorum. psikoloğa gitmem lazım ama bu durumda düşünen pek yok. ilaç alsam son sınıf oldum motivasyonum düşer diye korkuyorum, almasam her geçen gün kendimi bitiriyorum. ne yapacağımı bilmiyorum. yardıma ihtiyacım var ama kim edebilir ki ?
22'me merdiven dayadım ama ''zürefânın düşkünü beyaz giyer kış günü'' sözündeki zürefâyı (zarifler) hep zürafa olarak biliyordum.
bir şarkıyı çalmaya çalışıyorum ama olmuyor, bir türlü anlayamadım bikaç bölümde gitarın ne yaptığını.off çalsam çok güzel olacak, kafayı bozdum bununla. kimseye de soramıyorum 'abi burda ne yapıyor bu adam ' diye. özentilik olsun diye değil, sadece ben de o adam gibi çalabilirim bunu kendime kanıtlamaya çalışıyorum ama olmuyor işte, tıkandım kaldım be sözlük.
Hangi kullanıcı adına tıklasam sekizinci nesil çıkıyor arkadaş. Küçümsediğimden falan değil, yanlış anlaşılmasın; hiç şaşmayan bir düzen şeklinde de bu durum, o açıdan.
unutmamam gereken çok önemli 3 şey var ama kimseye söyleyemem.
unutmamak için şifreledim. ama şifreyide kimseye veremem. *
birde pepsi içen maymunlar akbillerini doldurmuşlar.
12 dev adamımız büyük ihtimalle eleneceği için şu anda hayata tamamen küsmüş durumdayım sözlük. böyle şeyler beni neden bu kadar etkiliyor bilmiyorum ama, bir hafta moralsizim artık kesin. hiçbir şeyden zevk alamıyorum. gülen, eğlenen insanlara sinirleniyor ve çemkiriyorum. kimsenin şu an eğlenmeye hakkı olmadığını düşünüyor ve bizim takım bu haldeyken nasıl gülecek bir şey bulduklarına inanamıyorum.

ayrıca içimi acıtan bir durum daha var ki, bazıları şu halde hala beşiktaş-galatasaray-fenerbahçe üçgeninde muhabbet edip, sidik yarıştırabilmekteler. beşiktaş ve futbol fanatiğiyimdir ama bazı durumlarda öncelikler değişmeli.

edit: allahım bu entryi yemek de nasipmiş bana. çok mutluyum lan! tebrikler 12 dev adam.
sigaranın dumanını halka yapmayı hala ögrenemedim.
yokluğunda başımı koyup ağlamak istediğim omuz, varlığında geriye akan nehir gibi gözyaşlarımı içime gömerken, çok dertsizim en gamsız bahar tadında hem de. oysa ben gamlı hazan, yalnız kovboy, kılıcını kınını bırakmış yorgun ve bezgin savaşçı ama ne de güzel dertsiz numarası yapıyorum. kendi yaramı kendim sarmaya başlayıp bir de buna alışalı unuttum sanırım ağlamayı.
hayat gamsız ki, ben değil.
sanırım biraz otum. ya da odun.
2010 yılındaki sonisphere festivaline gittiydim. o sıralar megadeth dinlemiyordum hatta hangar 18 dışında bir parçalarını bile bilmiyordum boş yere onları dinledim. sonra megadeth hastası oldum çıktım ama ne yazık ki konserden bi anı hatırlamadığım için konsere gitmiş olmam bi haltıma yaramadım. o yüzden megadeth nolur bi daha gel
saçımı kestirsem mi kestirmesem mi diye tam 1 aydır düşünüyorum sözlük. kararsızlık en büyük belam. uzun saçı seviyorum, sonra diyorum kim uğraşıcak yeter, kestir küt dolaş. ama sonuca ulaşamıyorum, sıkıldım.
evde bardağa koyup içtiğim suyu yatılı misafirliğe gittiğim yerde kafaya dikiyorum.
bazen herşeye ara vermek iyidir.
işte ordayım, mutluluğun mutsuzluk getirdiği yerde.
kahretsin sözlük. platonik ve ilkokul (aynı kişi) aşkımın sevgilisi varmış. oysa ben onu sevmeye bile kıyamazken ve sevgimden haberi bile yokken. aynı sırada oturmuşluğumuz bile var.
sevdiğim yazarların kitaplarını d&r da en çok satılanlar kısmına koyuyorum.
gelen gideni aratıyormuş, ben bugün bunu öğrendim.
az önce bi başlığa cinlerle ilgili bi entry gireyim dedim. önce web sayfası kullanılamıyor sayfası çıktı sonra yine denedim gri ekran hatası verdi sonra tekrar denemeye götüm yemedi. elveda...
bu aralar bir çılgınlık yapıp elimi tost makinesine sıkıştırmayı planlıyorum.
42 kez 31 çekip ölen adamı gördükten sonra 31 çekmeye korkuyorum.

not: 42 kez çekmiyorum herhalde.
benim bir ergen defterim var ve ne zaman üç harfli oğlan çocuğuna* aşık hissetsem ona yazarım. herkese tavsiye ederim bu olayı, aşık aşık dolaşacaklarına içlerini döksünler oraya.
güncel Önemli Başlıklar