bugün

evden çıkacağın saatte ancak yataktan çıkabilmene sebep olan hadisedir.
(bkz: alarmı 4 dakika ileri atmak)
(bkz: küçük mutluluklar).
- 5 dk. daha uyuyayım . 5 dk. daha ... 5dk. daha...

uykunun en tatlı halidir bu dakikalar.
alıştıra alıştıra uyananıyor insan. saati 5 dakika ileriye alıyorsun, ama sonra uyuyamıyorsun, bakıyorsun saate 07:02 olmuş, ooo iyi iyi daha 3 daikavar diyip devam ediyorsun.
(bknz : sabah çalan telefon alarmını sürekli ertelemek)
özellikle kış sabahları sıcacık yatağın içinde, saate baktığınızda "dört dakika daha var" deyip, o yarı uyur yarı uyanık halde geçen, dört dakika olan ama belkide iki üç rüya görmemize sebep olan ertelemelerdir... o yatak ne kadar rahat gelir o süre içinde, sıcak, sizi saran, şefkatli... ne acıdır oradan ayrılmak... ne elimdir ki akşam yattığınız da aynı tadı alamaz ve ertesi sabah alarmı bir daha ertelersiniz... dünyalara değişilmez bir mutluluktur... sanki tüm gece uyanık kalmışsınız da, uykunuzu o erteleme süresince almışsınız gibidir...
en sevdiğim ve en tatlı uyuma biçimidir.
(bkz: zevk almak için hafta sonu sabah alarm kurmak)
yaa bi siktir git çalma artık diye söylenerek sonlanır...
öyle güzeldir ki o 5 dakika, bal gibi gelir resmen. ya okula yada iş yerine yetişmen gerekir, kesiverirsin o tatlı uykunu yarıda.
(bkz: ne beşi onbeş)
saat: 07:00 alarm!!! (düdüütdüdüt)

ertele | çık

saat: 07:05 alarm!!! (düdüütdüdüt)

ertele | çık

saat: 07:05 alarm!!! (düdüütdüdüt)

ertele | çık

.

.

.

.

saat: 07:55 alarm!!! (düdüütdüdüt)

ertele | çık

-amnskim geç kaldım. kalk, kalk, kalk...
okula/işe geç kalmakla sonuçlanan hede.
öğrenci milletinin en büyük illeti. her sabah, saati 6:50 ye kuruyorum. 5 dakika erteleye erteleye, saat 7:40 oluyor lan. nasıl olduğunu da anlamıyor insan. derslere geç kalıyor bir yana, derse giremiyorum kimse not vermiyor. çakıyorum lan.

not: artık saati 5:20 ye kuruyorum. 5 dakika erteleye erteleye tam 7:05 te kalkabiliyorum. müthiş gelişme.
(bkz: oh lan bi tek ben yapmıyomuşum) *
bu yöntemle bir keresinde 7: 30' da kalkmam gerekirken, 11: 15 de kalkmıştım. 42 kere falan yinelemiş oldum sanırsam. hiç farkında da değildim hayret.
çok kötü bir durumdur.ne uykundan bir şey anlarsın ne de yapman gereken şeyi yaparsın.en güzeli nasıl olsa uyanmam diyerek alarmı daha geç bir saate kurmaktır.
hiçbir zaman yapamadığım eylem. o ilk uyanma halinden o kadar nefret ediyorum ki defalarca başıma gelecek olması oldukça korkutucu bence.
tanımcım: sabah işe/okula gitmek için genellikle telefondan faydalanılan ama kalkamama sonucu saati ertelenen alarmla can çekişmektir.

bir de bunun değişik versiyonları vardır. misal bizim sınıfta bir arkadaş, sırf saatin daha erken olduğunu görüp mutlu olmak için saati dörde kuruyor. saate bakıp tekrar uyuduğunda mutlu oluyormuş.

ayrıca (bkz: ben) saati 05:45e kurup her gün düzenli olarak 06:00 ve 0627'ye atıyorum. ne mi oluyor? 06:27de kalkıyorum ve her gün istisnasız 06:35te hazır oluyorum.*
üstün alman teknolojisi ürünü bir arabaya sahip olduğunuzun göstergesidir. iyi günlerde kullanın.
sanki 24 saate 5'er dakika eklemek gibi gelir. o dakikalarda beleşten uyunuyor hissiyle tekrar dalınır uykuya.
en asil duyguların insanlarının yaptığı eylemdir zannımca... öyle tatlı gelir ki, sevinçle hüzün bir aradadır.
acımasız dünyadan 5 dakikalık huzur dolu limana sığınmaktır.
beş dakikalık bir güzelliğin , kaçırılan otobüsle size yirmi dört saatlik ah çektirebileceği eylemdir.
algısal olarak o 5 dakika, 1 sn gibidir.