bugün

XV. Louis döneminde Fransa'da yaygınlaşan bir iç dekorasyon tarzı.
18. yy avrupasında ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. barok sanatına göre daha gündeliktir, daha yumuşatılmış renkler kullanılır. çoğu yerde barok kadar süslüdür ancak süslemeleri daha detaylarda saklıdır ve daha küçük boyutlardadır. bir örnek için;

http://rubens.anu.edu.au/...rench/rococo/PB124162.JPG
a) 18.yy başında Fransa'da çok geçerli olan, kavisli çizgileri bol, gösterişli bezeme üslubu.
b) 18. Yüzyılda ortaya çıkan süslemeci sanat akımı.
sadece mimari değil müzikte etkilenmiştir.dinsel olmayan,hafif, oynak ama kibar müzik türü.seçkin bir anlatım yapılabilmesi için, yoğun tema kullanılması başlıca özellikleridir. etkilenen besteciler ise;e.bach,haydn, mozart,clementi ve beethoven'dir
bu ada sahip kakaolu kremayla yapılan bir de tatlı vardır.
işaret parmağını bir bina
italyan bankası'na bitişik
uzatıp derdi burdan git
ordan giderdim işim ne

yokuşa kurulmuştu galata
kulesiyse hemen şurda
içlenir durur koca ayı
uymuş bir gramafona

ama yine de kıskanırdı
çizdiğim bütün eyfel'leri
korseli a'lar halinde
ben paris'teyken mektuplarıma

yine de kıskanırdı ya
demem o değil aslında
bir kız vardı sarışın
hisseli bir tiyatroda

ah şimdi bunlar rokoko
yalnızım bir de uzaktayım
hani ölmek içten değil
matmazel ay da olmasa *
bu sanat koyu bir barok üslübunun uzantısı olarak düşünülebilir. mimari alanda fazla bir gelişme ( iç dekorasyon ve süsleme hariç) görülmemiştir. avrupa'nın en bohem, zengin ve savurgan olduğu dönemi kapsar. barok üslubunun ağır hantal ve kitlesel görüntüsünün dışında yapı ve yapıtlar, daha zarif , ince küçük figürlerle dolu neşeli duyuşsal bir görünüm sunar. resimlerde genellikle gösteriş, ihtişam, aristokrat yaşantı veya kırlarda başbaşa gezen çiftler bu sanatın başlıca k0onuları arasındadır. bu sanatın belirgin özellikleri için bakınız ressam;
(bkz: antuan vatteau)
(bkz: fransız komedisi)
dondurmalı pasta. pandispanya ve beze arasına konulan çikolatalı dondurmadan oluşur. en üstte de krem şanti. isteğe bağlı olarak üstüne çikolata sosu da dökülebilir. son derece hafiftir, baymaz. istanbul'da, pelit'ten alınması farzdır, sünnettir. zira adamlar döktürüyor be hacım.
avrupa sanatında barok'tan sonra oluşan üslup. yaklaşık 1720'lerde ortaya çıkmış, aynı yüzyışın sonlarına ulaşamadan yerini yeni klasik üsluba bırakmıştır. genel olarak, barok'un eğrisel ve bitkisel ögeleri yeğleyen anlayışını sürdürse de, renk düzeni açısından daha sadeleşmiş ve neredeyse, yalnızca beyazı kullanan bir tasarım geliştirmiştir. rokoko'nun daha çok dekoratif sanatlarda egemen olduğu, mimarlık, resim ve heykelde ise apayrı bir anlayış olarak belirmediği söylenebilir.
(bkz: mokoko)
18. yüzyıl başlarında fransa' da çok geçerli olan, kavisli çizgileri bol gösterişli süsleme sanatı.
DISTANT RELATIVE(IRE) / CiHANYANDI LÜTFiYE orjinli, 3 yaşında, dişi safkan ingiliz atı.
barok tarza tepki olarak doğmuştur.
iç mimarlık, mobilya, el sanatları dekorasyon gibi iç mekan işlevlerine göre ayrıntılar verilerek yapılandırılmasıdır.
Mekanın biçimini, boyut ve karakterini bezemeler belirler.
Duvarlarda babilen adı verilen desenli duvar halıları ve oval çerçeveli resimler kullanılır. Bezemeler açık renkli, aydınlık, hafif ve zariftir. iç mekanda C ve S kıvrımlı süslemeler kullanılır.
Rokay ve Pompadur olmak üzere iki tane üslup evresi varıdır.
bokoko gibisinden bir söyleniş tarzı olan iç dekarasyon tarzı.
geleceğin şampiyon kısrağı.
osmanlı nın duraklama döneminde osmanlı mimarisine etki etmiştir.duraklama döneminin ıslahatlarından birisidir.
bide mokoko vardı.
dondurmalı pasta. izmir karşıyakada çok rahat bulunabilir.
tatlıların şahıdır kendileri. dondurma ve pastanın kavuşmasına bol çikolata sosu eklendiği vakit mutluluğun doruk noktasına ulaştırır insanı.
bu enfes tatlıyı deneyip de pişman olan bir insan görmedim daha. bu kadar da iddialıyım bu konuda.
mekan olarak da izmir Karşıyaka'daki 06 pastanesini öneriyorum. gerçekten bu konuda çok başarılılar.
1715 rejans dönemiyle başlayan ve XV. Louis'in krallık dönemini kapsayan sanat tarzı.
XIV. Louis'in mutlak monarşisinden ve baskısından bunalan aristokrasinin zevkini yansıtır. Zira XIV Louis memuriyetleri soylulara vermiyordu. Rejans döneminde II. Philippe ilk olarak aristokrasiyle olan sorunları çözmeye başladı. XIV Louis'in ağır törelerini uygulamadı. Rahat, zevk veren eğlenceli bir yaşam tarzını benimsedi. Rokoko da töredeki bu gevşemeden ortaya çıkmıştır. Sanatın törenselliği ve ağırlığı ortadan kalktı. Daha nazik, ince bir sanat anlayışı benimsendi. Rokoko bir iç dekorasyon üslubu olarak ortaya çıkmıştır. Sanatın patronları artık saray değil kendi konutlarına sahip, saraydan kısmen bağımsız aristokratlar olmuştur. Sosyete dediğimiz kavram 18. yüzyılda tam tanımını bulmuştur. Rokoko Barok'un formlarından türemiş olmasına rağmen Barok'un icra edildiği ortamlardan çok daha küçük ortamlarda varlığını göstermiştir. Büyük devasa saraylar değil "hoteller" tercih edilmiştir. Fransadaki 18. yy hotelleri bireysel konutlardır. Versailles'a nazaran oldukça küçük ve insancıldır. Barok'a göre daha hafif ve aydınlıktır. ince bezemeler rokoko mimarisinin en temel ögesidir. Rokoko dediğimiz tür bir bütündür. Resim heykel ve mimari bir aradadır. Ayrı mecralar değillerdir. Rokoko kelimesi "rocaille"den türemiştir. Rocaille istiridye kabuğu anlamına gelir.
deniz kabuklarıyla oluşturulmuş bahçelerde bulunan küçük mağaralar anlamına gelen (bkz: rocaille) teriminden türetilmiştir.
90'lı yıllarda moda olan çikolatalı bir tatlıdır.
Genel kanının aksine dondurma içermez. Dondurmalıymış izlenimi verir.
internetteki yalan yanlış berbat tarifleri görünce ata yadigarı değerli antik tarifimi gelecek nesillerle paylaşmaya karar verdim.
Malzemeler şöyle:
2 paket kakaolu eti petit beurre
2 paket toz krem şanti
2 yemek kaşığı kakao
400 ml (2 su bardağı) süt
Keyfiniz ne kadar isterse badem, fındık vs kırığı, çikolata parçası

Öncelikle kalıbı nemlendirip, streç filmle kaplıyoruz. içine Bisküvileri ufak ufak kırıyoruz. Elimizde varsa Badem ve çikolataları da içine karıştırıyoruz.
Çırpıcı kabına soğuk sütü koyuyoruz. Kakaoyu ekleyip homojen bir kakaolu süt elde ediyoruz. Krem şantiyi de süte katıp kıvam alıncaya kadar karıştırıyoruz. Karışımı kalıba döküp, bisküvilerle iyice karıştırıyoruz. Çok kıvamlı bir karışıma ihtiyacımız yok. Çünkü bunu bisküvilere eklediğimizde, güzelce yayılıp bisküvileri de hafifçe ıslatması işimize geliyor.
Kalıbın üstünü spatulayla düzleyip buzlukta donmaya bırakıyoruz.
iyice buz tutunca çıkarıp buzdolabı kısmına alıyoruz. Kesilebilecek kıvama gelmesini bekliyoruz.
Kesildiği zaman içi hala donuk olduğundan dondurmalı, Dışı da gevşemiş olduğundan kremalı sanılacak.
Dahiyane.
görsel
görsel
Bir han adı. Hiç sevmem.