bugün

itü profosörü timuçin binder'in sabah gazetesine manşet olmuş ve resmi tarih'le oldukça çelişen tespiti.

özetle şunu söylüyor:

"Orta Asya'dan bu topraklarda yaşayanların yüzde 10-15'i gelmiş ve nüfus yapısını da değiştirememişler. Hiç de Orta Asya'dan Anadolu'ya 'bir kısrak başı gibi uzanan'bir durum söz konusu değil. Orta Asya göçü bir efsane. Zaten gelen az sayıdaki insanın geni de çok daha kalabalık yerli toplulukların içinde kaybolmuş. Ayrıca gelenlerin Türk mü, iranlı mı veya Afgan mı olduğunu da bilmek çok zor."

işin en ilginç tarafı , türkiye'de yaşayan pekçok insanın kökeninin türk'ten çok, pers'e ve rum'a dayandığı sözkonusu olmasıdır sanırım. dolayısıyla, yükselen ırkçılığa bakınca, kendisini red eden bir ironi çıkıyor olması bu topraklara has bir durumu ifade ediyor olabilir. bir düşünelim bunu. çok ilginç hakkaten!

http://arsiv.sabah.com.tr...4CCEB7FC21A7BC937B4C.html
o zamanin kosullari dusunuldugunde mesafe bakimindan gercekten uzak, e savaslar da var, pek de mantiksiz durmuyor. orta asya'dan goc dogru olsa bile zaten, arada onlarda degisik kavim var illaki bir kaynasma olmustur.
zamanında yarım kan yunanlı bir arkadaşımın, "siz ortaasyadan gelip, yollarda kurtlarla çüküşürken; biz burda ekip biçiyorduk" diyerek açıkladığı olay.
halk olarak paranoyaklaştığımızın bir akademisyen tarafından nihai ispatı şeklindeki başlık.
bir nev i bokumda boncuk buldumculuk.
vay efendim orta asya göçü bir efsane zaten % 15 i gelmiş onların da ne olduğu belli değil, kısrak başıymış, ata kafam girsinmiş falan. çok bilimsel bu teoriyi gelin beraber inceleyelim.
öncelikli olarak orta asyadan kalkıp avrupaya kadar göç eden türkler yalnızca tek sefere mahsuben, tek bir tarihte, tek bir boy mudur?
bakınız efendiler ortaasyadan yapılan bu türk akınları belki de 1000'lerce yıl sürmüştür. bir dönem hun türkleri ile, bir dönem selçuklular ile, bir dönem osmanlılar ile vesaire. bu bakımdan evet, kanda değişim olmuştur belki de ama türk derken tek bir topluluktan bahsetmiyoruz. 10 larca farklı türk boyundan bahsediyoruz. anadoluda osmanlı devleti kurulmazdan evvel, onlarca türk beyliği zaten anadoluda kendilerini muhafaza etmiştiler.
kimse türklerin uzay sıçramasını keşfedip kendilerini edirneye ışınladığını söylemiyor. elbette binlerce yıllık bir göç ve devamlı süren akınlar var. tek bir türk devleti de yok onlarcası böylesine. günümüzde hala iran'da, avrupa'da, rusya'da değişik türk kökenli toplumlar yaşamakta. göz esnasında topyekün bir geçiş söz konusu değil. bazı bölgelere de yerleşerek ilerlemişler.
ayrıca zaten az bir kısmı gelmiş onlar da gelirken yolda s.kişmişler zaten demek, bir tarihçi bakış açısına sığmaz. bu düşünceyle tüm kavimler göçünü hiçe saymış oluruz.
ama doğrudur, sevişken bir millettir, yolda gelirkken g.tlerini, çüklerini avuçlarıyla kapatarak gelmemişlerdir. elbetteki sevişmişlerdir. yani böyle olunca ne oluyor? türklükten bir şey mi yitiyor.
antropoloji diye bir şey var gözümün nuru. kaldı ki "türklük" genetik bakımdan safkan bir ırk değildir, türklük bir milliyettir. hissiyattır. hissediştir. bu bakımdan neyle neyi ispatlamaya çalışıyorsun diye sorarım ben.
bu tipler önce anadoluda türk yok, herkesle düşüp kalmış ibneler açıklaması yaparlar, sonra da biri çıkıp kafatası ölçünce, kafatasçı, ırkçı, yavşak damgası vururlar. halbu ki aynısını kendileri de yaparlar.
allah akıl fikir ihsan eylesin, profosörü böyle olan ülkede, cahilini tahayyül edemiyorum.
masterını amerikada yapmış bir adam(!)dan da ancak böyle bir yazı beklenirdi zaten. türkiye türklerinin orta asyayla bağını kesmek de ancak amerikanın işine gelir ancak.
bir avuç türk geldi de bütün anadolu'yu zorla türk mü yaptılar? orta asyadan gelen bir çok geleneğimiz hala var. veya bir avuç türk nasıl oldu da koca anadoluya orta asya'dan getirdikleri gelenekleri yaydılar. bu itü profesörü türklerin (oğuzların) çekik gözlü olduklarını mı sanıyor acaba. hiçbir belgeye dayanmadan böyle bir iddaayı nasıl söylebilir. oğuzların orta asyadan akın akın geldiği aşikar. bununla ilgili de birçok belge var.
esasında bu yazı dizisinde timuçin binder'in röportajının tamamını okuduğunuzda çok da fazla tarihi bir hata ya da marjinal bir mantıksızlık söz konusu değil. adama açıkça genetik olarak türklük sorulmuş adam da doğal olarak böylesine bir durumun söz konusu olmadığını varsa bile binlerce yılın üzerinden geçtiğini, türklerin anadoluyla 1071 yılında tanışmadığını, farklı kavimlerle etkileşimleri falan bahsederek, türklüğün kültürel bir kimlik olduğuna falan değinmiş. yalan da söylememiş. tabi ilgili yazının sadece taraflıca bir kısmı işlendiği için istemsizce kişi timuçin'e serzenebiliyor, sadece uludağ sözlükteki işlenen kısmını okuyarak, yukardaki entrydeki gini bir açıklama gereği duyuyor. işin aslı öyle değil. adam da zaten aynı şeyleri söylemiş esasında. arada uygularda türk kelimesi geçmiyor, türklük yeni icad edildi falan diye saçmalamış ama sonra göktürkler diye toparlamış. ne sorulduysa ona cevap vermiş. bir de işin linguizm boyutu, filoloji boyutu var. tabi yazıda hepsine deyinilmemiş bu bakımdan akademik bir açıklamadan ziyade üstün körü ve basitçe bir ulusa sesleniş tadında.
ama bizim acar yazarlarımız yine yapacağını yapmış , magazin muhabirleri gibi koca yazıdan bir paragrafı sündürmüş, kendi zihniyetine meyillendirmiş.

bu bakımdan özetle şunu diyor diyerek bir paragraf kullanılmaz. kullanılmamalı. hayır efendim özetle şunu falan demiyor. bu roman mı ki lan özetle şunu diyecek.
(bkz: #5109055)
şu an bizim sahip olduğumuz tarzdaki türk kimliğinin 1923'ten itibaren tasarlanmış ve tanımlanmış bir ulusun kimliği olduğu bilincine varınca zihinlerdeki önemini kaybedecek olan orta asya göçü ile ilgili bir iddia.

1923'ten önce de türk kimliği vardı. türkçe vardı. ancak bu kimlik, şu andaki kadar üzerine vurgu yapılan bir kimlik değildi. türkî lisanı resmi dil olarak kullanan osmanlı'nın anadolu'ya hakim oluşundan önce farsça olan anadolu'nun baskın ortak dili, osmanlı'nın gelişi ile birlikte türkçeye dönüşmeye başladı. ırk anlamındaki türk kimliği ise, esasen türkçe konuşan yörüklerde karakterize olmuştu. en başlarda bir yörük beyliği olan osmanlı hanedanı da, beylikten sultanlığa yükseldiği zaman kendi lisanını bırakmadı ve imparatorluk resmi dilinde türkçe gramer ve kelimelerin kullanımına devam etti. osmanlı devrinde de türkler, osmanlı halklarının merkezde yaşayanlarından ve kültürel anlamda baskın olanlarındandı. ancak bu devirde türk kimliği şu anki gibi vurgulu olmadığı için türkçe konuşan şehir elitleri bile "türk" denildiği zaman "dağda yaşayan bedeviler ve yörükleri" anlardı.

bu bir hakaret değildi, hakaret kastı da yoktu bunda. yani "aman türk milletini şöyle ezelim, böyle hor görelim" diye bir dünya yok orada. en fazla, benzer dil konuşan bir şehirlinin köylüyü ezmesi vardır sadece ki bu devirde bile tüm dünyada var aynı durum. türk ismi ise şimdiki zamanın aksine, orada, sadece köylüler ya da yörüklerle özdeşleşmiş haldeydi.

yine türkiye'de çoğu insanın zannettiği gibi 3000-4000 senedir aynı şekil ve vurgu ile var olan türk milleti diye bir millet ve bu kimliğin etrafında toplanma şeklinde bir bilinç yoktur. bu bilinç, atatürk'ün ulus devletini oluşturmak ve bunu daha önce var olmamış tarzda bir türk kimliği üzerine kurmak için giriştiği, çoğu yönden hastalıklı ve faşizan bir çabanın ürünü olarak insanımızda mevcuttur. yani bizim 86 senedir okuyup, kavradığımız resmi tarih mentalitesi aslında tamamen yalan dolan. 4000 yıldır var olduğu zannedilen o kimlik, aslında 86 sene önce yoktu. 86 sene önce var olan türk kimliği, bizim anladığımızdan çok farklıydı.

dünyada iç asya kökenli olan türkî kavimler vardır. bu kavimler çok eski bir tarihte aynı atadan geliyor olabilirler ancak birbirlerinden -herhangi bir gafillik ya da düşman kastı olmadan- o kadar ayrılmışlardır ki artık neredeyse başka kültürler haline dönüşmüşlerdir. bugün kazakistan'a, tataristan'a, vs. gidin ve sorun "siz türk müsünüz" diye. bu kimliği reddedecek ve garipseyeceklerdir. çünkü türk değiller. ırk olarak türk kimliği, yunan veya iskoç kimliği gibi homojen değildir. türk denilen dünyaya yayılmış tektip bir millet yoktur, olamaz da. çünkü değişik coğrafyadakiler, değişik kültürlerle kaynaşmış ve değişmiş olmalıdır. ancak geçmişte aynı atadan geliyor olmaktan, yahut aynı atadan gelmese de yoğun etkileşime girmiş ve kaynaşmış olmaktan kaynaklanan kültürel benzerlikleri ve ortak noktaları olan türkî kavimler vardır. türkiye halkı da bu türkî kavimlerden bir tanesidir.

var olan yanlış anlaşılma şudur: türkî(turkic) ve türk(turkish) birebir aynı kimlik değildir. isim benzerliğini ayırt etmek gerekir. bizim sahip olduğumuz türk (turkish) kimliği, daha geniş olan ve millet kastı olmayan türkî (turkic) kimliğin alt kollarından birisidir. yani rusya'da çin'de türk kavimleri yaşıyor diyemezsiniz. türkî kavimler yaşıyor diyebilirsiniz. çünkü türk ismi türkiye'deki türkî kavmin kendisine seçtiği ve kendisiyle özdeşleştirdiği isimdir. bunun üzerine tutup "rusya'daki, yakutistan'daki türkler" derseniz oraya gitmiş türkiye vatandaşları anlaşılır. ama ısrarla bu ifadeyi kullanarak ordaki türkî kavimleri kastediyorsanız, anlaşılacak tek şey, zihninizin aşırı kemalist mentaliteye bulanmış olduğudur.

bu yazdıklarım, bu türkî kavimler arasında ileride yeni bir kültürel ve politik etkileşimin gerçekleşemeyeceği ya da gerçekleşmemesi gerektiği şeklinde algılanmamalıdır.

bu bilince sahip olduktan sonra, bilimsel araştırmalar ışığında ortaya çıkan anadolu halklarının ancak %10-15'inin orta asya'dan gelmiş olduğu gerçeği çok daha komplekssiz, kimlik bunalımsız, saldırıya uğramış hissiyatına kapılmadan, rahat ve aklıselim şekilde karşılanacaktır.
(bkz: orta asyadan göç etme bir efsanedir)
(bkz: atatürk bir ingiliz casusudur)
(bkz: çanakkale de bal gibi de yenildik)
(bkz: istanbul u fatih almamıştır)
(bkz: türkiye de 20 milyon kürt 20 milyon alevi vardır)
(bkz: çin seddi çin mimarisinin gelişimini göstermek için yapılmıştır)
(bkz: Attila sadece roma yı ziyarete gitmiştir)
(bkz: Türkler 1 milyon ermeniye soykırım uygulamıştır)
(bkz: kurtuluş savaşı kürtler sayesinde kazanılmıştır)
(bkz: kürtler çok asil bir millet olduğundan kurtuluş savaşına girmiştir)

bakalım daha neler duyacağız...
kısmen doğru önerme şaka bir yana anadolu da yaşayan insanların büyük bir bölümü fars asıllıdır.
yanlıştır. anadoluya binlerce türk akını olmuş bunun sonucunda da kitleler halinde türkler anadolu'ya girmiştir. toprakları büyütme amacı, kuraklık vb genel sebeblerin dışında, hulagu han'ın adaletinden ve baycu noyan'ın öfkesinden kaçan birçok türk'Te anadolu'nın içlerine doğru kaçmıştır.
(bkz: bir efsaneydi efsaneydi orta asyadan göç etme)
efsane olan şey orta asya'dan bir kısım türk boyunun gelmesi, ve islam kültürünü bu topraklarda egemen kılması değildir. Efsane olan şey, "hepimiz orta asya'dan gelen etnik türkleriz" masalıdır.

etnik anlamda bu topraklardaki insanların çoğunun ataları anadolu yerlisi hititler v.b. halklara, rumlara, ermenilere dayanır. bizans döneminde kilisenin, ruhani-siyasi lider olan bizans imparatoruna halkın müslümanlaşmasından yakındığı raporlar hala elimizde. Hatta osmanlı döneminde dahi, vergi gelirleri azalmasın diye zaman zaman toplu halde müslümanlığa geçişlerin yasaklandığı biliniyor. Bir örnek gerekirse, bugün dünyada, antik dönem yunancasına en yakın dili konuşan grup, karadeniz dağ köylerinde yaşayan ve müslüman olan bir avuç 'pontusludur'.

Dolayısıyla bu topraklardaki 'etnik' türkler %20'yi geçmez. Öyleyse neden bize anadolu tarihinden çok türk etnisitesinin tarihi, hunlar, uygurlar, özbekler v.s. anlatılıyor? çünkü ülke birliğinin etnik birlikten geçtiği varsayılıyor.
tamamen saçma bir beyan.

bunu bilmek için lisedeki tarih dersleri bile yeterli olacaktır.
ebesinin amında yaşamış hititlere Anadolu Türklüğünü bağdaştırıp, Ortaasya Türklüğüyüle Türklüğü bağdaştırmamaktır.

anadolu tarihi 10 bin yıllık tarih rahat vardır peki Cumhuriyet tarafından karadenizdeki Rum Nüfusun çoğunluğunun temizlenmesi veya temizlenmesine de neden olacak koşulları ekleyelim kaç yıl aldı? en fazla 30-40 yıl binlerce yıllık tarihi olan coğrafyada 30-40 yıl küçük bir değer. Şimdi bir bölgeden 30-40 yılda bölgedeki hristiyan çoğunluğu temizleyebilecek olaylar silsilesine neden olabiliyorsan götüne koyduğumun hititlerinin yok olması, o kadar da zor değil.

Aynı hikayeyi Ermenilere de uygulayabiliriz. Şu topraklardan ermenileri olayların gelişmesiyle beraber 30-40 yılda defettik. iyi de ettik.

Ayrıca müslüman oldular eridiler geyiği de çok eğlenceli geyik, Lan Acarlar, Kürtler Müslüman olup erimiyor da Türklerin arasında o garip kültürleriyle etniklik yapıyor da Rum ama erimiştir değil mi? Lan Rum dediğin Kürte Acara Kürte benzemez, iyi kötü bir kültürleri vardır, bilinçleri vardır. Yok ama ben anlıyorum sizin Karadenizden bir rahatsızlığınız var neden acaba? zamanında Çepnilerden çok dayak yediğinizden olmasın. En son da Ahmet Türk'ün burnunu bir güzel kırdık.

Nüfusumuzun yüzde 10-15i ortaasyadan gelmeymiş, Kırgızları, özbekleri koy bir kenara bu gelen yüzde 10 Doğu Türkistanlılarla,uygurlularla hemen hemen aynı dili bugün 10 milyon kürt'ü siktiret nerden bahsan 60 milyon kişinin anadili olarak baskıyla öğretmişler he? Lan oğlum sayı saymayı bilmiyorsun bari konuşma. Zaten bir insanın kendi soyu türk olmayınca herkesi Türk yapmama refleksi türüyor insanda. Ha bir de Türklüğün Türkçe'yi yayma gibi bir tarzı olmaması da tarihi bir gerçektir, doğallaşarak anadili türkçe olanlar bir kenara yine de Anadolu'da anadilin Türkçe olması yüzde 10luk dilimin baskınlığıyla açılanabilecek bir şey değildir. Açıklamaya çalışan basit bir matematik fonksiyonunu çözmekten aciz zavallılardır.

ek: Bir de gerizekalılar Ortaasyadan gelenlerin islam Kültürünü egemen kıldığını iddia etmez mi. Türkler islam'ı Ortaasyada öğrendi haklısın. Hz Muhammed de ötüken yişinin büyük bilgesiydi.
O sözü söyleyenin gelmediği yer olabilir. Az önce dedim ki kişi kendinden bilirmiş.
"lan oğlum" diye üstten konuşup, türk olmamakla insanları itham eden, karşısındakini aciz ve zavallı ilan eden yazarlarımızı ifrit eden gerçek. kayıtlara girmesi açısından bir kaç laf etmek, bazı karşı iddiaları cevaplandırmak gerek.

1) savunulan şey, gerçekten anlamak isteyen herkesin önceki entry'im den de anlaşılabileceği üzere, hitit kültürünün anadolu türk kültürü üzerindeki etkisinin orta asya türk kültüründen daha çok olması falan değildir. Basitçe, "hepimiz orta asya'dan geldik" lafının bir masal olması, bu toprakların hakim kültürünün türklük çevresinde dönmesine karşın, etnik olarak çoğumuzun anadolu yerlisi olduğu gerçeğidir. yani benim 30. göbekten dedem, büyük ihtimalle orta asya yaylalarında göçebelik yapmıyor, bir anadolu kentinde yaşıyordu. göçebe türk kabileleri sonradan bizi türkleştirdi.

2) neyse, karşı iddia olarak sunulan şeylere geçmeden önce bir dilbilgisi hatırlatması: "orta asya'dan bir kısım türk boyunun geldi, ve islam kültürünü bu topraklarda egemen kıldı" cümlesi, "türkler orta asya'dan müslümanlığı getirdi" anlamına gelmez. fikir tartışması yapmaya yelteniyorsanız, önce okuduğunuz cümleyi işinize geldiği gibi yorumlamayacaksınız. kafanızdan ürettiğiniz, öne sürülmemiş argümanları yanlışlayarak üste çıkmaya çabalamayacaksınız.

3) "ebesinin amı hititler"* ve daha pek çok kadim anadolu uygarlığının insanlarının etnik temizliğe uğraması gibi bir durum hiç bir tarihi belgede geçmez. rumlar ve ermeniler 50-100 sene önce etnik temizliğe uğramışlarsa, bu eylemleri mümkün kılan şey modern devletin elindeki imkanlardır*. anti-semitizmin de yüzlerce yıllık geçmişi var ama holocoust gibi organize bir iş ancak 20 yy'da mümkün oldu. dolayısıyla, bu anadolu halkının tarihte bir noktada aniden buharlaştıklarını iddia etmek oldukça zavallı bir iddia.

4)efendim, eleştirel bünyemiz harika bir tespite imza atmış ve demiş ki: "ayrıca müslüman oldular eridiler geyiği de çok eğlenceli geyik, lan acarlar, kürtler müslüman olup erimiyor da türklerin arasında o garip kültürleriyle etniklik yapıyor da rum ama erimiştir değil mi? lan rum dediğin kürte acara kürte benzemez, iyi kötü bir kültürleri vardır, bilinçleri vardır." şimdi oturup bizans toplumsal yapısını ayrıntılı anlatacak değilim. elimizde bizans döneminin resmi kayıtları var diyorum, inanmıyor. isteyen açar byzantine studies diye amazon'a yazıp bulduğu kitapları alır okur.* şu kadarı söylenebilir ki, türkler anadoluya girerken rum kültürünün direği ortodoksluk, ortodoksluğun direği ise, başında imparatorun olduğu resmi devlet kilisesi idi. türklerin bizans hakimiyetini kırması ile birlikte, kiliseler kendilerini bir otorite boşluğu içerisinde buldular. tam da bu arada anadoluya akın eden horasan erenleri v.b. zevat ile birlikte anadolu türkleşti, türkler de anadolululaştı. anadolu rum nüfusundaki bu azalma uzun bir süre devam ettikten sonra, ancak fatih sultan mehmed'in istanbul'u alması ve ortodoks kilisesini tanıyarak, kilise hakimiyetini bütün hristiyan tebaa üzerinde tesis etmesiyle sona erdi.

5) son bir argüman daha yazmış yazarımız: "bugün 10 milyon kürt'ü siktiret nerden bahsan 60 milyon kişinin anadili olarak baskıyla öğretmişler he?" ilginç,anadolu halkı türkleşti deyince yazarımızın aklına baskı ve zorlamayla dil öğretmek, geliyor demek ki. aynı arkadaşın, "ebesinin amı hititlerin" de etnik temizliğe uğradığını düşündüğünü göz önüne alırsak, kendisinde baskı, soykırım ve kitlesel imha yönünde obsesif kompülsif bir takıntı olduğu sonucuna varmak abartı olmaz herhalde.
türk olmanın bazılarına batması efsanesidir...

(bkz: türk olmanın bazılarına batması efsanesi)
işin aslı ilk okulda hepimize öğretildiği gibidir. ne öğretildi? kızıl derililer türk'tür. kızıl derililer nerede? amerikada. asıl göç amerikadan oldu. şahsen ben californialıyım. ama şimdiki bildiğiniz ışıklı mışıklı kocaman binalı pis leş california değil. eski çadırlı falan california. demir atın ve ateşli sopaların girmediği california. in göktenkri we trust.
Neden bu kadar çemkirildiğine anlam veremediğim olay. Akıl var mantık var kim tam olarak ırkının türk kökenli olduğunu ispat edebilir?

Daha doğrusu orta asya türklüğünün fiziksel özellikleri kaçımızda var? Bu olaylara fazla kafayı takmamak gerek zira 1923'te başta güneş dil teorisi saçmalığı dahil olmak üzere islamiyetten uzak bir Türklük profili çizmek için ne kadar uğraşıldığını bilmeyenlerin erken cumhuriyet tarihini incelemeleri tavsiye olunur.

Ayrıca şunu da belirtmekte fayda var doğu türkistan, türkmenistan ve elbetteki azerbaycan haricinde kendini türk olarak tanımlayan türki cumhuriyet yok. kendilerine kazak, özbek, tacik gibi yakıştırmalar yapmaktalar ve birbirlerini ciddi anlamda sevmemektedirler. inanmayan arkadaşların yıllık izinlerinde orta asya gezisi yapmaları tavsiye olunur. Yani anlayacağınız günümüzdeki türklük kavramı ulus devlet olma amacı ile temelleri 1923'ten sonra atılmış bir kavramdır.

O dönem yükselen ırkçı milliyetçilik ve ulus devletçilik anlayışı ile söz konusu dönemlerde yaşamış herkes ister istemez etkilenmiş, sonuçta yeni kurulmuş cumhuriyetimiz kendine bir türklük profili çizerek ırk tabanlı bir devlet oluşturmuşlardır.

Türklük daha önce var mıdır? Elbette vardır. Türklük hiç bir zaman yok olmamıştır fakat günümüzdeki anlatılan türk kimliği ile bundan 87 yıl önceki türk kimliği çok farklıdır. Zaten güneş dil teorisinin uydurulmasının sebebi de budur. Osmanlı'yı bir nevi türk düşmanı bir kimlikte sunmak. Günümüze bazı şahıslara bakınca teorinin en azından bir kısmının başarısını görebiliyoruz.

Bunu reddeden arkadaşları da anlıyorum. zira 87 yıldır daha ilkokul 1 sıralarından itibaren bir ideolojik eğitim altında yetişiyoruz. Fakat biraz erken cumhuriyet dönemi ve türk tarihi araştırıldığında her şeyi daha iyi anlayacakalrdır.
göç insanın doğasında var, herzaman olan birşey burdakiler oraya oradakiler buraya şuradakiler şurada kalamazlarki. binsene sonra "kuzey amerikaya avrupadan göç etme bir efsanedir" mi diyecez.
kesinlikle dogru iddia. fasist turkculer sunlari aciklasin madem.
anadolu'ya orta asya'dan goc ettigi iddia edilen milyonlarca cekik gozlu turkun, anadolu'ya gelince birden gozleri buyudu ve pala biyikli mi oldular? anadolu'da o donemde yasamakta olan insanlar ne oldu? gunumuzdeki bu sari sacli yesil gozlu turkler de mi turk?
demem odur ki, turkluk artik bir irk degil, bir kulturdur sadece.
20 yıldan kısa zaman içerisinde anadolu'dan ermenilerin ve RUmların büyük çoğunluğunu kovan bir milletin, Anadolu'ya geldiniz de nereye gitti bu anadolular diye sorgulanmasıyla ortaya çıkan uydurmadır.

Ulan anadolu'nun yarısı Gayri Müslimdi zaten ermeni ve rumların kovulmalarından önce. Nereye mi gitti anadolu'nun fantastik hititleri, frigyalıları vsleri sakinleri, hani zamanla ayrı kültürden ve ayrı dinden olan Türklüğe tabi oldukları iddiaları var ya o iddialar aynı kültürden ve Müslümanlıktan daha ötelere dayanan anadolu'da hristiyan dinine bağlı Rumlara ve ermenilere tabi oldukları olmasın?

Hadi onlara tabi olmadılar 20.yyın başlarında milyonlarca gerektiği için Rum'u ve Yunan'ı anadolu'dan siktir etmiş bir millet sence orta çağda gerektiği için daha fazlasını yapmaz mı?

Çekik göz konusuna ise hiç değinmeye gerek yok, Anadolu Türklüğü neden çekik gözlü değil sorusu yerine Kazak ve Kırgız Türklüğü neden çok çekik gözlü sorusunu sormak, Doğu Türkistanlılar neden anadolu Türklüğüne Kazak ve Kırgızlardan daha fazla benziyor sorusunu sormak yeterli olacaktır. Tabi bir milleti olmayan veya kendini arap yavelerine kaptırmış soysuz köpekler bu sorunların ehemmiyetini anlamayacak kadar zeka ve şeref yoksunu olacaklarından sorun yok. Neyse ki Taş kırılı Tunç erir, Türklük ebedidir. Bu soysuz gerizekalılar geberip gittiğinde ebediyet her daim sahibinin olacaktır.

ek: anadolu Türklüğünü koca gözlü yapanlar da varmış. Ulan Güneydoğu'da Kürtlerde ensest tavan bir şekilde yaşanır, Dış basında Türk ülkesinde ensest tavan yapmış gösteririlir. Şanlı-Urfalı lakin Urfa'Ya şanı getiren soydan olmayan arap mı kürt olduğu belli olmayan bir piç ingiliz bir anayla kızı katleder aşk muhabbetine dışarıda Türk ingilizleri katletti olur, şimdi de koca gözlü soysuz milletlerin özelliklerini mi Türk Milletine yamamaya çalışıyorsunuz lan? Türk dediğin kısık veya orta büyüklükte gözlüdür. büyük gözlü fenotip çok nadirdir.

Kardeşine tecavüz eden Kürt, Sevgilisini katleden Arap, Karısını kızını dansöz niyetine oynatan hatta satan çingenenin yaptıklarını Türk'e ihale etmenin geldiği son nokta bu olsa gerek, Çirkin, kap kara tenli, ortadoğulu tipli, insani özellikleri minimum düzeyde Türk tipi yaratmak olsa gerek. oğlum bırakın bu işleri, kimi kandırıyorsunuz?

bir de sarı saç yeşil göz hikayesi var ki hepimiz almanız değil mi?Rumlar hep sarı saç yeşil gözlü, Ermeniler de keza öyle, ortadoğu aslında ortadoğu değil de bir isveç.. Türklüğün de yüzde 90 ı bunlarla karışa karşıa mavi saçlı, turuncu gözlü,kara derili 32 cm yarraklı olmuş. Ulan cahilsiniz bari şöyle kulaktan dolma iddialarla gelmeyin.
turkcu kafatascilari cildirtan gercek.

birkac bin kisilik gruplar halinde anadolu'ya gelmis olan gocebe turklerin bu cografyada yasayan insanlari, 20. yuzyilin basindaki gibi katliamlarla, zulumle, zorla kapi disari edebilecegini iddia etmeye baslamislar. kac turk goc etti anadolu'ya, bir acip baksinlar.

neden kazaklar ve kirgizlar cok cekikmis. dffdshfdh. eski turklere ait kaynaklari bir incelesinler. o donemde de cekikler miymis bakalim turkler. o cografya'nin insani tipik ozelliklerini muhafaza etmis. ama baska irklarla kaynasinca, fiziksel olarak degisim de kacinilmaz oluyor tabi.

aslinda rum ve ermeni kirmasi olmalarina ragmen, bu milletlere dusman olmak nasil bir celiskidir, insanin akli almiyor. ama kendileri bu gercekle yuzlesmek istemiyorlar. kendilerini kirlenmis hissederler cunku. bu milletler asagiliktir, pistir, mensubu olmak utanilasidir onlara gore.

ha, benim zerre umrumda degildir. sadece kendi dustukleri celiskiyi yuzlerine vurmak icin ifade ediyorum bunlari.
(bkz: civi civiyi soker)
bunu söyleyen herif 11.yüzyılda andolu nüfusunu heralde bir 20 milyon falan sanıyor, aynı herif selçuklu devrinde ve moğol istilası devrinde ardı bitmek bilmeyen oğuz göçlerinden de haberi yok, anadolu'nun eski köylerinin hepsinin mezarlıklarındaki boy tamgalarından da haberi yok heralde.

herneyse bu adamın bu cinsten bok püsür saçmalamaları üzerinde durmaya hakikaten gerek de yok. 14. yüzyıl bizans tarihçisi pachymeres'in eserinden bir bölümü buraya yazmakta fayda var:
anadolu'dan ve philedelphia'dan akın akın bekar türkmen gençleri osman'ın gaza sancağının altına giriyorlardı, kendilerini yağmaya götürecek bir başbuğ arıyorlardı ve sonunda buldular.
aynı yazar 14. yüzyılın ortalarında anadolunun hemen hemen rumlar tarafından boşaltıldığını ve halkın trakya'ya göç etmek amacıyla varını yoğunu sattıklarını da yazar.

yani bu adamın söylediklerine inanabilmek çok ağır bir psikolojik travma veya ahmaklık gerektirir. bunların hepsi olsa olsa psikolojik harb unsuru mahiyeti taşımaktan öte gidemez.

edit: ayrıca yine belirtmekte fayda var, bizans ve batılı kaynaklarda anadolu 12. yüzyıldan beri "turchia" olarak geçer.