bugün

balon nazım hikmet, balon necip fazıl kısakürek .... bu mudur yani. tüm yazarlar balon mudur. hadi oradan. bu aynı şu anda entry giren yazarlar için de geçerlidir. yazdıklarıyla ilgilenilmez, sürekli ayar verilir.
o şartları biliyormuş gibi düşünerek bunları yazmak biraz kolaya kaçmaktır bence. nazım hikmet iyi bir şairdir. necip fazıl iyi bir şairdir. bunları kimse inkar edemez ama ikisinide aynı kefeye koyup yargılayamazsınız. insanların iradelerine kalmış bir
şeydir ölmek ya da susup düşüncesinin doğruluğunu içinden savunmak.
ben salağım, bir boktan anlamam, bir kişinin edebi başarılarını değerlendirirken önce onun politik görüşüne bakarım demenin ayrı bir yoludur.

bir de bir kaç paragraf halinde yazılınca bu düşünceler ciddiye alınacağı sanılır. akabinde de komik duruma düşülür.
tüm dünyanın saygı duyduğu türk saire karşı, sadece komünist olduğu için yürütülen iftira kampanyasıdır. üzücü olan bu kampanyanın sadece türkiye'de yürütülüyor olmasıdır.avrupa'da da komünist olduğu için ''değerli şair'' olarak addedilmiyor ya bu adam. yoksa avrupa da mı komünist oldu.
nazim hikmet'i okumak lazim. sonra da en az 10 tane unlu turk sairini de okuyup karar vermek lazim. acaba kaci bos adam, kaci tahtin en tepesinde diye...

dusunceler degisebilir, dusunceleri degerli kilan da bu cesitlilik halidir zaten. bence nazim hikmet o tahtta oturan adamdir, attila ilhan'da onun halefidir. edebiyati ya da biraz daha genis tutarsak sanati dusunurken ya da elestirirken ideolojiyi on planda tutmak ta yanlistir.

bu bizi objektiflikten uzak tutar.

komunizmin gercekustu bir sistemden baska birsey olmadigini dusunen benim, deli gibi okudugum sairdir nazim hikmet.

ve nazim hikmet'i biraz edebiyat disinda arastirin, hapishane gunlerini arastirin... ne kadar delikanli bir adam oldugunu gorursunuz.

sisirilmis sanatci ancak tarkan falan olabilir. nazim hikmet bu topragin onurudur. onurumuzun pohpohlanmasina ihtiyacimiz yok.
nazım hikmet in şiirini bir kez bile okumayan, okusa da anlamak istemeyen kişinin düşüncelerini dile getirme şekli.
mesele nazım'ın şişirilmesi ya da şişirilmemesi değildir kanımca.nazım hikmet ve necip fazıl kısakürek,şair yönleriyle değil,farklı alan ve amaçlarda verdikleri sosyal mücadeleyi şiirlerinin önlerine geçirmeleriyle ön plana çıkmışlardır..yani necip fazıl'ın müslüman kimliği ve nazım'ın komünistliği şiirlerini sollamışlardır,ikisi de çok iyi şairler olmalarına rağmen bu popülariteleri şiirlerini gölgede bırakmıştır.

nazım'ın şiirleri türkiye'de uzun süre yasaklanmıştır,şiirleri üzerindeki yasağın kalkması 60'lı yıllarının ortalarını bulmuştur.nitekim,ilk yasağı kalkan şiirleri de ülkücülerin bile dillerinden düşürmediği "vatan","millet" ve "memleket"şiirleridir.

nazım'ın şiirleri üzerindeki yasağın kalktığı dönem,ikinci yeni'nin neşvünema bulduğu dönemdir.insanlar ikinci yeni'den sonra nazım'la tanışmışlar ve yoğunlukla ikinci yeni'nin nazım'dan üstün olduğu kanısı hakim olmuştur.netice-i kelam,nazım çok iyi bir şair olmakla birlikte ikinci yeni tarafından sollanmış kabul edilir edebiyat çevrelerinde.

nazım hikmet'in,"şiirde necip fazıl'a,hikayede peyami safa'ya yenildim"dediği rivayet edilir.dünya görüşüm nazım'la taban tabana zıt olmasına rağmen onun şairliğini küçümsemek ya da "şişirilmiş"addetmek yakışık almaz diye düşünüyorum.
(bkz: kart sensin postal da sana girsin)***
tüm dünyanın kabullendiği, saygı gösterdiği üstad için sefil bir trollün kendisini adam sanmasıdır.
edebiyattan anlamadan, edebiyat tarihini bilmeden, nazım'ın yaşadığı şartları ve dönemin koşullarını bilmeden, hatta savunulan fikrin tam da kesinleşmiş olmadan yazdıkça gaza gelme suretiyle bok atma çabaları gittikçe güçlenen cahil, ideolojisinin etkisi altında ve bir o kadar da art niyetli zihniyetin öne sürdüğü yargı...
edebi zevklere göre farklı yorumlara neden olabilecek tespit. şahsım görüşe katılmakla birlikte, kafiye ve düzensiz yazıları şiir olarak görmemekteyim.
ne olduğu bilinmemektedir.

nazım'ı cezaevlerine attıran ona davalar açtıran Atatürk ve ismet inönü hükümetleri değilmidir.

(bkz: tarih) okuyun (bkz: tarih).
insanların yaşamak için öldürdüğü bi dönemde, yaşamak için kaçmak mıdır korkaklık? yoksa en insancıl davranış mıdır?

onun yazdıklarını çocuklar bile yazar denmiş. evet yazar. edebi yönü ağır bi şairdi demek diğer edebiyat düşkünü şairlere hakaret olur. o sanatı sanat için değil, insan için yapmış bi şairdi çünkü. halkı aydınlatmak için şiirler yazmıştı ve halkın anlaması için yazmıştı. diğer bi çok şair gibi sadece edebiyatçılar eleştirsin beni sadece onlar anlasın fikrinde değildi.

amerikan emperyalizminin ve amerikan sempatizanlığının doruk noktada olduğu, kimsenin abd nin yaptığı sömürüyü, eziyeti görmediği bi zamanda halka bunları göstermek için mücadele etti. bu mudur korkaklık?

bi çok edebiyat adamı sesini çıkarmaz, kenardan bakarken; o bedeniyle değil belki ama fikirleriyle dim dik karşısında durdu yanlışlıkların ve hala durmakda. siz korkak deyin hala bu adama.
cevap verilmesi gereken(!) bir önermedir; nazım hikmet' in komunistliğiyle şairliği arasında yalnızca karakter tahlili yaparken ilişki kurulabilir.yani kişiyi bir bütün olarak ele alrken. ancak nazım hikmet' in kötü bir sanatçı oldugu fikrini savunanların onun komunistliği üzerine ya da hayatı üzerine yaptığı eleştiriler yanlış adrese yollanmış mektuplardır. hiç kimse nazim hikmet' in iyi ve cesur bir komunist olduğunu, çok iyi bir eş ve baba olduğunu iddea etmemektedir. uğruna kimilerine göre en güzel aşk şiirlerini yazdığı pirayesi rusya' ya gittiğinde bir bakıma unuttuğu kadın olmuştur. ya da rusya' ya kaçışı dönemin şartları içinde binlerce yolla değerlendirilebilir. bunların tümü onun özel ve düşün yaşamıyla ilgili değerlendirmeler olarak kalabilir ancak. kim bilir belki de büyük komunist nazım hikmet bir liberal olarak ölmüştür(!) ya da kimbilir belki de pirayeyle yaşadıkları ona godoş sıfatını taktırır(!); ancak tüm bunlar başka kulvarların yorumlarıdır. sanat kişiye göre değişir, ancak bu kadar çok kişiyi etkilemiş ve adını bu kadar çok kişiye ezberletmişse, şiirlerini okuduğunuzda göğsünüze bir sızı oturuyorsa, ve en umutsuz anınızda onun beş sentlik asker şiiri sırtınızda rüzgar, gözünüzde ışık oluyorsa, o büyük bir şair, büyük bir sanatçıdır.
büyük sanatçıları nihat doğan, kibariye, mustafa sandal, kaya çilingiroğlu, bbg melih, ece gürsel olanlara göre fevkalade şişirilmiş bir sanatçıdır n. hikmet
ve derki nazım hikmet...

Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...
Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye! ..
Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
ANLAYAMADILAR...
...
Lâkin ey kara meyhanelerin sarhoş papazı!
Senin dışında değil miydi
kıllı kollarında kıvranan meyhanecinin kızı?
Yoksa kendi altında sen
kendinle mi yattın?

Diyelim ki senden evvel baban yok
isa gibi.
Yine fakat bacakları arasından çıktığın
Meryem gibi bir anan da mı yok!

Diyelim ki yapyalnızsın
Turu Sinada Musa gibi,
ne yazık! Tevratını okuyan da mı yok!
Çok yalan söylemişsin çok.

Sen emin ol ki Berkley
olmasan da zarar yok

bu şi're benzer yazıda hissene düşen şey:

biraz alay

biraz şaka

ve birkaç tokat

eldivensiz cinsinden
nazım hikmet'i olduğundan daha büyük ya da daha küçük görmek sadece bakan kişi tarafından başarılabilecek bir şeydir.

birileri onu olduğundan daha küçük görüyor diye başkaları tarafından şişirildiğini iddia etmesi gayet doğaldır. tabii tam tersi de geçerli.

adam politikacı değil ki başkalarından hayatını dinleyesin. adam spiker değil ki başkalarının hayatını anlatsın. biz nasıl yazıp kendimizi ifade ediyorsak nazım hikmet'te işin temelinde aynen bizim gibi yazı yazıp kendini ifade etmiştir. eğer yazdığınız yazılar çok kişiye ulaşıyor ve çok kişi tarafından beğeniliyorsa bu şişirildiğiniz anlamına gelmez. sadece beğenildiğiniz anlamına gelir. yaptıkları, yazdıkları, hataları ile, kısaca tüm hayatı ile ortadadır nazım hikmet. ve peygamber soyundan ya da uzaydan gelmiş değildir. mutlaka hataları olmuştur.

herkes nazım hikmeti eşit derecede sevmek zorunda değil. çok sevenler ile nefret edenler zaten mevcut dünya üzerinde.

bir de nazım hikmet'in ülkeden kaçmasına kızılıyor. bizim ülkemizde sağda soldaki çapulcular tarafından ölüm tehditi almanız halinde polise başvurursunuz ve kurtulma şansınız olabilir.
ancak sizi tehdit eden polis ise, bizzat devlet ise, o zaman kalıp ölümü beklemek tamamen salaklık olacaktır. şimdi bana bu ülkede polis yasadışı olarak hiç adam öldürmedi derseniz o başka tabii... bir kesim tarafından vatan haini ilan edilmiş olmanız da işin tuzu biberi olmuş. kaçmak normalde çözüm değildir. örneğin fazıl say "ben bu ülkede sanatımı icra edemiyorum, gideyim" derse kızmakta haklı olabiliriz. "madem bu kadar seviyordun vatanını, doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapsaydın" derdik. işte nazım hikmet de ilk başta aynen bunu yapmış, doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapmaya çalışmıştır. ancak onun doğru olduğunu düşündüğü şey, bir çokları için yanlıştı. nazım hikmet ölüm tehditleri almıştı. vatan haini ilan edilişti. ve nazım kaçtığı yerden hepsine cevap verdi. öldürülseydi kaçamadan bugün bir çoğumuz onun gerçekten vatan haini olduğunu zannedebilirdik.

sonuç olarak nazım hikmet ne şişer, ne söner. sen ona yukardan bakarsan ufaldığını sanırsın. aşağıdan bakarsan olduğundan büyük görürsün. onun heybetini görebilmek için önce sen olman gereken yerde olmalısın.
adamı tav eden delibozuk... tanımlanmaya değmeyecek kadar saçma bir şey işte. sadece ideolojik nedenlerden ötürü bu düşünce uyanmıştır düşüncenin sahibinde. hiç bir dayanağı yok amuğa kodumunu. bir tane de sen şişir de dadından yinmesin kardeşim.

emre kongar'dan gelsin: "ellerinde bir kara her yere çalıyorlar." aha bu kadar.
.. diyenlere bir şiiri yeter.

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
nazım hikmet'in vatan haini şiirini okumamış bir insanın söylebileceği şeydir. bir kere okumak yeter zira, ondan sonra nazım hikmet'i yaşamaya başlarsınız.
(bkz: sana bir sokarım balık gibi şişersin)*
nazım hikmet balon şairdir...bu başlık daha önce itü sözlükte de açılmıştı bi aralar.orda millete yutturan bir yazar arkadaş,aklı sıra bir kaç savıyla güzel yazmıştı.iyi eleştirmişti. nazım hikmeti.kendince tabi.nazım hikmet balon bir şairdir.

ilk önce nazım hikmet ne tür şiir yazar.neden insanlar hala nazım nazım diyorlar. nazım hikmet nedir ne değildir. bunları ölçüp biçmek.dünya onun hakkında neler söylemiştir.tepkileri nedir bunları okumak gerekir.evet kimdir nazım hikmet.nazım hikmetin şiirleri boğaziçi edebiyat bölümünde ders kitabı olarak okutuluyordu.boğaziçi; çoğumuz bildiği üzere türkiyenin en iyi üç,beş üniversitesinden birisi.hatta bazılarına göre en iyisi.gerek bölümlere öğrenci alırken belirledikleri taban puanları olsun,gerek bulunduğu şehir olsun.bünyesinde barındırdığı kıymetli hocaları olsun.bunlar boğaziçi üniversitesini sayılı üniversiteler arasına sokmaya yeterli kriterler.peki .arrak kafalı yazar arkadaşım.koskoca boğaziçi üniversitesi.mezun ettiği öğrenciler havada kapılan.mezun olmadan iş bulan öğrencileri yetiştiren boğaziçi üniversitesi neden nazımın şiir kitabını ders kitabı olarak okutur.hadi bunu geçtik.dünyada hemen hemen bütün edebiyat otoriteleri tarafından kabul gören. üstad diyerek bahsedilen pablo neruda.nobel edebiyat ödüllü pablo neruda nazıma kardeşim diye hitap etsin.ne yaparız biz sensiz nazım desin.sayfalarca makale yazsın nazım hikmet hakkında.türkiyenin en iyi piyanisti fazıl say nazım hikmet için onlarca konser versin.hadi bunlarıda geçtik.şu zamanda neden liseli çocuklar ya da koskoca adamlar.sevdiklerine nazım şiirleri okur.neden hala biz onun şiirlerini okurken boğazımıza takılır kalır.neden onu en sevmeyen insanlar bile gomünistti ama iyi şairdi derler bunları hiç düşündün mü yazar arkadaşım.gelelim nazım şiirlerine.

ana düşünce özlem.nazımın dizeleri

bir vapur gecer bogaza dogru
nazim usulcacik oksar vapuru,yanar elleri....

hangi kelimeler hangi sihirli sözcükler bu kadar yaşamış,bu kadar içten ve samimi anlatabilirdi özlemi.

ana düşünce özgürlük.hemde en babası özgürlüğün.

bugün pazar
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak
bu kadar mavi,
bu kadar geniş olduğuna şaşırarak kımıldamadan durdum.
sonra saygıyla toprağa oturdum.
dayadım sırtımı duvara.
bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga ne hürriyet ne karım,
toprak,güneş ve ben...
bahtiyarım ..

ana düşünce imkansız aşk.

şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan ev..

hangi diziler bu kadar anlatabilir aşkın imkansızını.

bu kadar değil tabi ki nazım şiirleri.okumak gerekir tabi nazım hikmeti.anlarım şiir sevmezsin.anlarım komünistleri sevmezsin.ama bu sana nazımı karalama hakkı vermez.sevme ama ona oturduğun yerden yok balon şair.yazdığı şiirleri liselilerde yazar deme hakkını kimse veremez.sen o zikim aklınla 100 sene düşünsen değil nazım hikmet gibi şiir yazmak onun şiirlerini bile anlayamazsın.
bu lafı edenin kendisi şişirilmiştir diyeceğim, olmayacak. varsın öyle düşünsünler; ama önce bi kerecik olsun nazım hikmet okusunlar. ama nerdeeee...
bunu diyebilenler bir kere olsun nazım hikmet okusunlar diyeceğim ama olmayacak çünkü zaten bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bu insanlar okuyup onu gerçekten anlayabilecek midir?
tak tiki tak
makinalasmak istiyorum
mutlak buna bir care bulacagim
ve ben bahtiyar olacagim
karnima bir turbin oturtup
kuyruguma cift uskuru takacagim

şimdi bu şiiri ben yazdım desem millet benle taşşak geçer, insan içine çıkamam. ya neyse kime anlatıyorum ben. solculuk oynamaya devam...
doğru bir tespit. kendisi rus şair mayakovski'nin şiirlerinde uyguladığı merdiven yapısını alıp türkçeye uyarlamaya çalışmış bir şairdir. yani merdiven şiirler yazmakla dünya edebiyatına yeni bir şey katmamıştır. anjanbman sanatıda kendisinden önce vardı zira.

kendsininin mayakovski'den etkilendiğini söylersem "iftira...yalan lan. bak bak ideolojik davranıyo aq gördün mü?" demezsiniz herhalde. çünki okuyup araştıran çocuklarsınız siz. evet...! en azından öyle sanıyorum, öyle olmasını diliyorum.

bi' an öyle bi' düşüm oldu.

noT: edebiyat otoritesiyim aynı zamanda. merhum hocam prf dr mehmet kaplan a selam ederim