bugün

giderek tehlike arz eden bir görüştür.
http://www.durde.org/
Ülkemizdeki oluşumlara bakıldığında , ulusalcılık ile karıştırılan bir kavramdır . Milliyetçilik Türk - islam sentezi
gerçekleştirmeye çalışan , ülkücü gelenekten gelen ve laiklik , demokrasi gibi konularda tavizkar davranabilen bir anlayıştır. Ülkemizdeki milliyetçiler 68 kuşağı sol görüşlü ve sosyalist insanlara karşı amerikan'ın anti-komünist ve kapitalist sistem dayatmalarının militanları olma görevini üstlenmişlerdir . Bu bakımdan hiç biri ne anti-emperyalisttir ne de laiklik ve cumhuriyetin nitelikleri konusunda Atatürkçü gelenekten gelen , AMERiKAN , Avrupa ve arap emperyalizmine karşı olan ulusalcılar kadar tutarlı , sert ve tavizden uzak bir zihniyettedirler. Ve hatta aralarında faşizme kucak açmış " Tanrı Türk'ü korusun !" sloganıyla ve Hüseyin Nihal Atsıznasyonel sosyalizminin propagandalarıyla ülke demokrasisine Atatürkçülük adı altında darbeler yoluyla müdahale etmişler ve yurttaşların dini özgürlüklerine laiklik adı altında hristiyan misyonerlerine karşı savaş açan ve onların boğazını kesen akılsızlar ve Türk kimliğini bir etnik kültür savaşımına sokacak derecede kafatası avcısı olmuş ve bu uğurda yıllardır ülkemizde yaşayan aydın , demokrat , Atatürkçü gazatecileri katlederek kontrgerilla ya da derin devlet adı altında terörist oluşumlara sebep olmuş siyasi bir akımdır .
azı karar, çoğu zarar.
sağın önemli unsurlarındandır.
sanıldığı gibi yalnızca sağ düşünceye ait olmayan kavramdır. vatanını ve milletini seven herkes ister sağcı olsun, ister solcu milliyetçidir. ama tabii burada kast edilen atatürk milliyetçiliğidir. Mevzu bahis faşizm ve türevleriyse onu sahiplenecek daha başka çevreler olabilir.
Türk'ün türk'e türklük propagandası yapmasıdır günümüzde bazı kitlelerin algıladığı milliyetçilikten. olması gereken atatürk milliyetçiliğidir , atatürk'ün gösterdiği hedefe yürümektir ulus olmaktır kanımca...
zamanla aşındırılarak ve asıl kavramından soyundurularak, kendi ırkından başka ırka tahammül edemez duruma gelmiş bir "atatürk ilkesidir". seviye o kadar düşmüştür ki olay buralara gelmiştir. (bkz: ya hepsin ya hic ya turksun ya pic)
günümüzde türk insanında doğuda olan terör eylemleri ve ülkelerarası sürtüşmelerde parlayan bir duygudur.lakin her daim sahip olunması gereken bir duygudur.
faşist, ırkçı, ayrımcı güruhların rasyonalizme karşı şemsiye olarak kullandıkları kavramdır. türk faşisti değil de vatanını çok seven, ya da kürt faşisti değil de ezilmiş hakların sesi diyelim öyle mi?
devlete göre tanımı "Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluk" olan kavramdır. (http://www.tdk.gov.tr)
"milliyetçilik, halkçılık demektir bizim için. millet kavramını, halk ve yurt kavramından ayırmakta direnenlerimiz yok değil. ama bu ayırmanın insanlık için de, bizim için de çıkar yol olmadığı, kanlı iflaslarla sonuçlandığı bütün sağduyulu gözlerin önündedir artık." (bkz: sabahattin eyüboğlu)
sınırları belli olmayan bir görüştür. olması gereken o ya da bu milliyetçiliği falan değildir. olması gereken "kendi" milliyetçiliğini de bir hak olarak ortaya sunabilmektir, eğer ki milliyetçiyim ve bu benim hakkım diyebilecekse er kişi. başkalarının haklarına zarar vermiyorsa kimsenin bir şey demeye de hakkı yoktur. bir görüştür çünkü. doğal olarak, otomatikman bir "hak" olacaktır eğer böyle bir düşüncede olunursa. bu arada ırkçı, ulusalcı, atatürkçü, kemalist, burjuva odaklı, çoğunluk odaklı, toplumcu, sol - sağ tandanslı vs olması gerekmemektedir. olabilir de. olamaz diye bir şey söylenmiyor burada dikkat ederseniz. ama illa ki olacak diye bir şey yoktur. yani, bir "sınıf" ayrımı gütmeden(yada sınıf kavramını es geçerek) toptan kalkınma düşüncesine de sahip olabilir milliyetçi birisi gayet tabii, yada sadece dilini ve kültürünü koruma amacında da olabilir. ve bu da gayet bir haktır. bu gibi görüşlerde olanlara karşı insanları "kitlesel karşı duruşa" çağırmak da kanımca anlamsız ve yersizdir(ha başkalarının haklarını çiğnemeye başlarsa bu kişiler, yada bu görüşteki bir milliyetçilik anlayışı, orası ayrı).

not: bu entry, düşünme özgürlüğünü savunan biri tarafından, son derece nötral bir perspektiften yazılmıştır.
(bkz: ırk milliyetçiliği vs yurt milliyetçiliği)
asimile politikası ile ayrılması gereken tutumdur. kürtlerin kültürünü engellerek olmaz bu iş, ha kürtlerin kültürü yaşansın diye teröre başvurmak kadar şerefsizce bir olgu da olmamalıdır. milliyetçilik konusunda gösterdiğimiz hassasiyetlere dikkat etmek gerekir.
maalesef bizde milliyetçilik denince akla gelenler;
(bkz: abdullah çatlı)
(bkz: haluk kırcı)
(bkz: oral çelik)
(bkz: mehmet ali ağca) gibi isimler, keşke böyle bir süreç yaşamasaydık.
doğru anlaşılmalıdır milliyetçilik, bunu ortadan kaldırmaya yönelik faktörler ve ideolojiler yanlış oldukları gibi, milliyetçiliğin katilliğe çevrilmiş boyutu da yanlıştır. toplumsal hassasiyetlerimiz önemlidir yoksa tabiki.
çıkış noktası modern toplumun kurulması için gereken pazarların oluşma sürecinde, hakim burjuvazinin pazarları daraltmasıdır. yani milliyetçilik fikri bir tür pazar yaratma-daraltma süreci içerisinde çıkmıştır. fakat her şeye karşın benim düşünceme göre bir sınıfsal düşüncedir. sınıfsal özünden milliyetçiliği ayırmak imkansızdır. sonuçta her şekilde burjuvazi tarafından çıkar. tabiki ezilen ulus milliyetçiliği falan filan vardır onlar başka konu- kurtuluş savaşımız en güzel örnek buna- modern bir toplum için milliyetçilik fikri sınıfsa çıkarlardan ayrılamaz maalesef.
kendilerinin, allah ile belirli bir millete mensup olarak dogmak konusunda anlasma yapmis olarak dunyaya gonderildigini zanneden, icinde dogduklari milletin kendi secimleri olmadiginin dolayisiyla bir kürt olarak da dogmus olabileceklerinin farkinda olmayan ya da bunu farkedebilecek zihni eriskinlik seviyesine ulasamamis olan, derin islerle ugrasmayi pek seven, derin islere bulasamadilarsa sehirlerde 20-30 kisilik ekipler halinde mafyacilik-cek-senet tahsildarligi gibi islerle ugrasarak hukuk sisteminin yukunu hafifletmeyi kendilerine gorev addetmis olan, empati duygusundan yoksun insanlari felsefesi. kendilerini tanimlayabilecekleri baska bir maharetleri olmadigi icin her seyi milliyetleri ile ifade etmek zorunda kalanlarin kullanmaya mahkum olduklari, ilm-bilimsel teoriden, altyapidan ve retorikten yoksun, komunizm ve kapitalizmin aksine hic bir ekonomik temeli olmamasiyla da ne kadar sig oldugu kolayca anlasilabilen bir dusunce tarzi.
millet olmayi, milletini sevmeyi, bir milletin diger milletlerden kesinkes ustun olduguna inanmak fikri ile karistiran, kendilerini elesitrenleri her dem vatan hainligi ve milliyet dusmanligiyla suclayacak zihni kertede sikisip kalmis olan, cogu ulkede yukselen deger olan ve sevgisizligi-kamplasmayi bir ulkenin makus talihi haline getiren gorusler.
bugune gelme sebebimiz. istedigimiz kadar derin irdeleyelim,farketmez. ataturk ve arkadaslarinin vatanperverlikleri olmasa su anda hepimiz otomatikman avrupa birligindeydik.

eger sizin karakterinizi ifade eden sey kolelik zihniyeti ve itaatse tamam. ama bizi kullerimizden yeniden doguran seydi milliyetcilik olgusu. yani vatanseverlik. bu bir mucadeledi. bu bir varolus bicimidir. bugun amerikaya bas git diyebilmektir milliyetcilik,kole olmak degildir. digerleri icin,avrupa icin de boyle. vatani ihya etme cabasidir milliyetcilik. esas ulkuculuk budur iste.

bir ocaga bagli olmak,mafyalik taslamak veya cahil olmak milliyetci veya ulkucu olmak degildir. bazi insanlar once bunu idrak etmeli.
zaten bu gibi davalarin evvela akilli insanlara ihtiyaclari vardir. diger salak ve amacsiz insanlar zaten hep varlar ve varolurlar. ama ulkucu deriz ama capulcu. lakin gelin gorun ki bizim ulkemizi yukseltecek insanlar onlar degil. bu bazi insanlarin sacmaligi.
kimilerinin tehlike olarak gördüğü ancak asıl kurtuluş ve ayakta kalma yöntemi olan düşünce sistemidir. gercek milliyetcilik "türkler dışında kimse yaşamasın, dünya türk gezegeni olsun" veya "türkiye'de sadece türkler yaşasın" değildir. gerçek milliyetcilik kendini bu vatana bu millete ait hisseden herkesin türk olduğunu kabul etmek, başka akımlarla huzuru ve rejimi tehdit edenlere karşı durmak, kurtuluş savaşı'nda beraber çarpışan türk, kürt, laz, cerkez olduğunu unutmadan onları da kucaklamak, ancak bölücülük yapanları da affetmeyerek en kötü şekilde cezalandırmaktır. tabi yine bazıları beni g.tüyle anlayıp faşist diyecek ama olsun.
kendilerine faşist lakabını yakıştıramayanların avunusu olan tanım.
Uyesi oldugumuz ulusun varligini surdurmesi ve ilerlemesi icin diger bireylerle birlikte calismak ve bu bilincini sonraki kusaklara aktarma esasina dayanan ilkedir.
bu akımı benimseyip bir süre sonra gözünü başka yerlere dikmeyecek bir insan görürsem elini öpme sebebimdir. Ammavelakin (yanlış yazmış olabilirim) bir insan milliyetçi olsun da refaha kavuşunca daha çok istemesin? Mümkün mü böyle bir şey?
genellikle ulusların birbirine karşıt, birbirine düşman, birbirine tamamen yabancı ve birbirinden kopuk oldukları düşüncesinden hareket eden burjuva ideolojisine ve politikasına denir.

kapitalist ulusların ortaya çıkışıyla birlikte burjuvazinin çıkarlarını, ulusal bir pazar, ulusal bir devlet kurma çabalarını ve diğer ulusları baskı altına alma isteklerini dile getiren tipik bir burjuva ideolojisi ortaya çıkmıştır. tutucu, gerici ve ırkçı özellikler gösterir.
"biz enternasyoneliz, milliyetçiliğin bölücülük olduğunu söylüyor. einstein diyor ki, milliyetçilik bir çocukluk hastalığıdır diyor. milliyetçilik heterojen bir coğrafyayı tektipleştirmek demek, mümkün mü bu coğrafyayı tektipleştirmeniz? siz tesadüfen diyelim türkiye'de doğuyorsunuz, italya'da doğuyorsunuz. tesadüfen italyan ya da türk oluyorsunuz. italya'da doğup hayır ben moğolum deseniz sizi tedavi ederler. yani hangi milli kimlikten olduğunuz, hangi dini kimlikten olduğunuz tesadüfen oluşur ama politik kimlikler emek ister. yani diyelim emekten yana olmak, sömüren sömürülen ilişkisinde sömürülenden yana olmak. hep köleler kölelerle savaşmış, kölelerin köle sahipleriyle savaştığı bir spataküs var. niye köleler kölelerle savaşıyor? milliyet temelinde, din temelinde köleleri bölüyorlar, köleleri kölelerle savaştırıyorlar. dolayısıyla milliyetçilik aslında bölücülüktür. birinci dünya savaşının faturası ortada, ikinci dünya savaşının faturası ortada. yani toplumun çimentosu milliyetçilik diyorlar ya baykal'lar falan, toplumun çimentosu temel değeri demokrasidir, özgürlüklerdir, laikliklerdir, bizim ortak paydamız budur. dolayısıyla kimin hangi milliyetten olduğu, kimin hangi dinden olduğu bizi kutuplaştırmamalı. esas itibariyle biz eşit koşullarda birarada yaşamı savunmalıyız."

mehmet ufuk uras
istanbul 1.bölge bağımsız sol aday
seçilmiş ırk a tabi olduğunu zannedip "hamaset" duygusuyla hareket etmek. hey gidi hitler im hey! anası yahudi kendisi kırma olan badem bıyıklı yar, faşizm in adı "milliyetçilik" oldu.
"kültürel bağlamda milliyetçilik" rast makamı nın güzide örneklerindendir (rast- düz, dimdik, vergele). pardon, hangi kültürdü sizinkisi? mc donalds? cocacola? metal ve rock müzik, hicaz makamında yerleşmiş kültürüne. hangi kültür neyin kültürü? ha, anlatılmak istenen "kültür mantarı" tarzı milliyetçilikse o başka.
güncel Önemli Başlıklar