bugün

nihal atsız türü faşistlerin yanı sıra kendini solcu zanneden bazı aklı evvellerin ırkçılıkla karıştırdığı kavram...
faşist kafatası milliyetçiliği üstün ırk esasına dayanır, mensubu olduğu ırkı en üstün görür diğerlerini aşağılar, hatta aynı topraklar üstünde birlikte yaşamaya tahammül edemez...
ancak demokratik atatürk milliyetçiliği "Misakı Milli sınırları içindeki Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk milleti denir" diyerek sadece türk ırkını değil aynı topraklardaki bütün halkları kapsadığını ve birlikte yaşamayı öngördüğünü açıkça gösterir...
bu topraklarda yaşayan insanların tek ortak noktası Huntington'un medeniyetler çatışmasında söylendiği gibi dinleri değildir... bunu böyle zannetmek tarihten bi haberlik, cahilliktir (yada huntington'un yaptığı gibi amerikanın hedeflerine ulaşması için çabalamaktır... bu ülkede yaşayanlar tarafından yapılıyorsa maşalıktır(!))... bu halklar binlerce yıldır aynı topraklarda birlikte yaşamış akraba olmuşlardır... dolayısıyla ortak geçmişi ortak kültürü yoktur demek saçmalıktır, bölücülüktür(!)...
atatürk milliyetçiliği türkiye cımhuriyetinin birleştirici unsurudur, sigortasıdır... kaybedilmemesi gereken en büyük değerlerinden biridir...
atatürk milliyetçiliği kelimesi mana itibariyle anlamsız bir yapıya sahiptir. milliyetçiliğin başındaki kelime bir ırk ismi olmalıdır. zaten bu kavram atatürk tarafından sunulmamış, son yıllarda kullanılmaya başlamıştır. bunun daha doğru ifadesi atatürk'e göre milliyetçilik olmasıydı.

ileri gelenlerimizde, aydınlarımızda kendi düşüncelerini atatürk'e mal etmek gibi bir düşünce vardır her zaman. bunu arkayı sağlama almak için yaparlar genelde.

atatürk'ün gerek yaşantısında gerek nutkunda çok açık bir milliyetçilik tanımlaması vardır. ama bu yine de birileri tarafından yoruma açık hale getirilmiştir.

atatürk zamanında çıkarılan anayasaya, yasalara bakacak olursak türk kelimesi bir tarife göre yapılmamıştır. yani "ben türk'üm diyen herkes türk'tür felsefesi vardır" olunması gereken şey türk olmaktır yani. buna binaen ulu önder atatürk "ne mutlu türküm diyene" diye bir cümleyi tarihe armağan etmiştir. yani mesele türk'üm diyebilme meselesidir.

(bkz: faşizm ile milliyetciligi ayni sey sanmak)
Ulu Önderin "Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. " diye açıkladığı türkiye'de geçerli olan tek milliyetçiliktir.
atatürkün vefatından sonra sapmalar olmasaydı. türkiye şu anda çok daha iyi bir yerde olurdu. şekilnde düşünenlerin coğalması sevindiricidir.
"muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" cümlesi paralelinde irdelenmesi gereken konu. zira asil olmayan kan nedir diye sormak gerek ki nazım hikmet ran bu konu üzre kan konuşmaz isminde bir roman kaleme almıştır.
her türk evladının içinde barındırması gereken savdır. zaten öyle olsa bu zamanda ortaya çıkan bazı faşist olayalr ve halkın birbirine düşman olmasını görmezdik. kim bilir belki gelecek senelerde böyle olur ve güzel olur...
atatürk objektif değil, subjektif bir millet anlayışına sahiptir. boşuna "türkiye cumhuriyetini kuran ve üzerinde yaşayana türk milleti denir. ne mutlu türküm diyene" dememiştir. Ernst Renan isimli siyaset bilimci-tarihçiden etkilenmiştir. renancı bir millet anlayışı vardır. subjektif kriterleri de, dil, din, ortak tarih ve geçmiş birliğidir.
ısrarla içi boşaltılmaya çalışan milliyetçiliğin belki de en masum hali.

ısrarla anlamayanlar için (bkz: atatürk ün gençliğe hitabesi)
milletlerarası arenada etkin olan kaba kuvvettir. kuvvetliyseniz, size zarar vermeye kalkmazlar.
hiçbir millet daha ahlaklı olduğu için, diğer milletlerin boyunduruğundan korunamamıştır.
bu kavram ilk 1961 anayasasi ile ortaya cikmistir. o zaman darbe yapan gencler milliyetci soylemlerinden uzulmus vede milliyetciligin bir adini koymak istemislerdir. ataturk milliyetcisi soylemi ile bu isten yirtilmistir.
kaynak : 100 soruda anayasanin anlami Mumtaz Soysal
Atatürk'ün Türk milliyetçiliği başlıbaşına farklı bir anlayıştır..fasizmle hiçbir alakasının olmadığını nutuk'u okuduktan sonra herkes anlayacaktır ve sanıyorum bütün fikirler ortak bir paydada buluşacaktır..Atatürk te çoğu zaman milletinin üstün yönlerini dile getirmiş ancak bunu diplomatik alanlarda sembolik olarak veya halkına fikri aşılamak amacıyla yapmıştır..Türk milliyetçiliği dışardan görüldüğü gibi sövan ve romantik milliyetçilik değil tamamen toplumsal ve kültürel kalkınmayı amaçlayan bir fikirdir..Tük toplumunu ve milletini diyer milletlerle kıyaslamaz,çünkü amaç tamamen muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için gösterilecek birlik ve bütünlüktür..bu bütünlüğü bozmak,bozmaya çalışmak tartışmasız zarardır..bizim emperyalizme karşı o büyük darbeyi nasıl vurduğumuzu unutmamalıyız..biz fasist duygular güdüyor olsaydık şu an güney kıbrısta tek bir rum kalmazdı
kısaca
(bkz: türk övün çalış güven)
bu kadar. *
vatan severliktir. milliyetcilik kelimesi farklı anlamlara saptırılmaktadır... ulkuculukle alakası yoktur bunun.
türk milletinin iyi öğrenip benimsemesi gereken milliyetçiliktir.
atatürk'ün "kesinlikle bilmeliyiz ki iki parça halinde yaşayan milletler zayiftir, hastadir." sözüyle özetlediği, ırkçılık ve faşizanlığa varmayan milliyetçilik.
doğrusu için (bkz: türk milliyetçiliği)
özellikle son kibris olayından sonra bu ülke toprakları üzerinde yaşayan her insan evladının içinde barındırması gerektiğini düşündüğüm,atatürk'ümüzün de ilkeleri içinde bulunan,aslında özünde faşizm ile uzaktan yakından alakası olmayan ama bazı çevreler tarafından öyle anlaşılmak istenen,türk olmanın bilincine,gururuna,erdemine ulaşamamış kişilerin de ısrarla yüz çevirdiği düşünce,ilke,görüş."ne mutlu türküm diyene" sözünün çıkış noktası
türk milliyetçiliği.fransız ihtilaliyle birlikte ilerleyen milliyetçilik akımından farklı olarak din ve ırk birliğine değil; amaç ve görüş birliğine dayanır.
ataturk'un milliyetcilik ilkesi, milli birlik ve beraberligin yapitaşidir. ataturk, milli birligin onemini "kesinlikle bilmeliyiz ki iki parca halinde yasayan milletler zayiftir, hastadir" sozuyle ifade etmiştir. ataturk milliyetciliginde irkciliga ve fasizme yer yoktur.
bölücü değil, birleştirici bir milliyetçiliktir.
Atatürk milliyetçiliği din ve ırk ayrımından uzak, ortak yurttaşlık temelindedir
olmayan şeydir çünkü atatürk toplumu birleştirmede milliyetçiliği dinden daha ileri bir adım görürdü.zaten 1905 senesindeki günlüğüne evvela sosyalist olmalı ,maddeyi anlamalı diyen bir kişi zaten millitetçi olmamazdı ayrıca mustafa kemal türk sovyet dostluğu t.c. nin bir parçasıdırdemiştir.
12 nisan 2007 tarihinde ki org. yaşar büyükanıt'ın basın toplantısında ki ifadesinde olduğu gibi, herhangi bir ırk üzerinden değil, atatürk'ün yaptığı gibi türkiye cumhuriyeti'nin tümünü kapsayan milliyetçiliktir.
Atatürkçü Milliyetçilik Anlayışı ırk temeli üzerine değil kültür temeli üzerine oturtulmuştur . Kişinin ne olduğu değil kendini ne olarak hissettiği önemlidir . Kendini Türk olarak gören herkesi Türk Milleti'nin bir ferdi olarak kabul eder . Irkçı yaklaşımları reddeder . Farklı kültürel özellik ve renkleri ortak hedeflere yönelterek çağdaş bir TÜRK MiLLETi oluşturmayı amaçlar . Ülke sınırları içinde yaşayan farklı kültür gruplarına mensup insanların hepsini eşit haklara sahip vatandaşlar olarak görür . Bu özelliğinden ötürü ayrıştırıcı ve bölücü değil kaynaştırıcı ve birleştirici özelliğe sahiptir . Atatürk'ün Milliyetçilik Anlayışı Türk milletine , refah , huzur ve mutluluk getiren çağdaş dünyanın da benimsediği modern bir milliyetçilik anlayışıdır .
bu konuyu açiklarken bir çok kisinin yaptigi bir hata var. irk temeli üzerine kurulmadigini vurgularlar. tamam kesinlikle dogrudur, bu hususa bir itirazim yok. lakin irk temeli üzerine olan milliyetcilik olamaz ki zaten... benim bildigim, onun adi irkçilik olur.