bugün

ord. prof. Mehmet Fuat Köprülü 1890 istanbul doğumludur. 1929 yılında ord. olmuş ve Edebiyat fakultesi dekanı seçilmiştir. 1934 te Kars milletvekili olarak siyasete atılan Mehmet fuat koprulu, siyasi yayınlarından dolayıCHP'den ihraç edildi.1946'da Celal BAYAR, Adnan MENDERES ve Refik KORALTAN ile birlikte Demokrat Partiyi kurdu. Aynı yıl Demokrat Partiden istanbul Milletvekili secildi. 5 Temmuz 1957'de Demokrat Partiden resmen istifa ederek aynı yıl Hürriyet Partisine girdi.6-7 Eylül hadiselerinde suçlu görüldüğü zannıyla tutuklandı ve Yassıada'ya sevk edildi. 1961'de serbest bırakıldı.1961'de Hür Demokrat Partiyi kurdu. 1965'te siyasî hayattan çekildi ve 1966 yılında istanbul da vefat etmiştir.
araştırma ve eserleri :
Türk Dili ve Edebiyatı hakkında araştırmalar 1934
Türk Saz Şairleri Antolojisi 1940
Anadolu'da Türk Dili ve Edebiyatı'nın Tekamülüne bir bakış 1934
Osmanlı Devleti'nin kuruluşu 1959
On The Way to Democracy 1964
Edebiyat Araştırmaları Külliyatı 1966 *
1880 doğumludur..
ord. prof. dr. m. fuad koprulu, gibbons'un the foundation of the ottoman empire adli kitabindaki, osmanli imparatorlugu'nun kurulusu hakkinda ileri surmus oldugu ve yabanci tarihciler tarafindan kabul edilmis tezini gorunce cileden cikar, bir kitap yazar * ve gibbons'un tezini çürütür.
4 aralık 1890'de istanbul'da Halid Efendi Konağı'nda doğmuştur.. Mercan idadisini bitirdikten sonra 1907-1910 yılları arasında Hukuk Fakültesi okumus ancak yarım bırakmıştır*.1913 yılında halid ziya usakligil'den bosalan istanbul üniversitesi türk edebiyatı tarihi müderrisliğine getirilmiştir*. bugüne kadar kadar kimseye nasip olamayan bir şekilde 23 yaşında türk edebiyatı tarihi profesorluğune getirilmiştir. 1923te de fakülte dekanlığına getirilmiştir. 1934te istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi dekanıyken Atatürk'ün ısrarıyla Kars milletvekilliğine seçilmiştir.1941'e kadar hocalık ve milletvekilliğini bir arada yürütmüştür. Bu tarihten sonra ise hocalığı bırakarak siyasi hayatına devam etmiştir. 1945'te bütçeye kırmızı oy veren yedi kişiden biri olmuştur. 7 ocak 1946'da ise (bkz: celal bayar), (bkz: adnan menderes), (bkz: refik koraltan) ile demokrat parti'yi kurmuştur. 1946 temmuzunda istanbul milletvekili seçilmiştir. 14 mayıs 1950 seçimlerinde demokrat partinin iktidara geçmesiyle hariciye vekili olmuştur. 1952 şubat'ında türkiye'nin nato'ya girmesinde en mühim rolu oynamıştır. 15 ekim 1965 günü geçirdiği trafik kazasında sol femur kemiğinin kırılmasıyla yatağa düşmüştür ve bu yataktan bir daha kalkamamıştır. 28 haziran 1966 günü istanbul'da ölmüştür.

kaynak: Bilgiler kendi kitabından temin edilmiştir.
türk edebiyatına en büyük katkılardan birini yapmış akademisyenlerdendir. varlığı bilinmeyen tasavvuf ve divan edebiyatı şairlerini gün ışığına çıkarmıştır.
ord prof.tur kendısı...cok bılır..üniversitedeyken ögrencısıne asık olmustur..halıl ınalcık ın hocasısır ki o da ılber ortaylı nın hocasıdır...bole gder bu...
edebiyata şiirle başlamasına rağmen, türkologluk ile adını duyuran edebiyatçı.
1914'te "ikdam" gazetesinde "yeni bir ilim: halkiyat/folklor" adlı bir makalesi yayınlanan, türkiye'de folklor terimini ilk kez dile getirmiş edebiyatçı.
tarih ve edebiyat tarihi alanlarındaki çalışmalarıla tanınmış bir bilim adamıdır. türk edebiyat tarihini bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk bilim adamıdır. geniş alanlara ve dallara ayrılmış türk edebiyatını bütünleştirmiş ve bir bütün olarak bilim dünyasına tanıtmıştır.
bilim adamı özelliği gösteren bir şairdir.
(bkz: Türk Türkiyat Enstitüsü)
bir gün bir edebiyat meclisinde bir üniversiteden mezun olmadığı için, kendisiyle dalga geçmek amacıyla;

- " fuad bey siz hangi üniversiteden mezundunuz? " sorusuna,

- " valla ben bir yerden mezun değilim, ama istanbul türkiyyat (türkoloji) benden mezun. " diyen edebiyat alanındaki bugün bile geçerliliği olan kaynakların yazarı.
türkiyat enstitüsünün kurucusudur. avrupa bilim kuruluna seçilen ilk türk üyemizdir.
siyasete girerek değerini düşürmüş bilgili adamdır kendileri. azmin abidesidir.

6-7 eylül olaylarından sonra 1960'ta Menderes'i ispiyonlamıştır. Niçin? Siyasi intikam hırsı için.
türk edebiyatını dönemlere ayıran, bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk edebiyat tarihi araştırmacımızdır. ayrıca edebiyat ve kültür tarihimizi batılı yöntemlerle ilk kez ele alan bir araştırmacı olmuştur.
başlıca eserleri;

-türk edebiyatında ilk mutasavvıflar, türk edebiyatı tarihi, türk saz şairleri, türk dili hakkında araştırmalar.
Eserleri
Yeni Osmanlı Tarih-i Edebiyatı (1916)
Türk Edebiyatında ilk Mutasavvıflar (1919-1966)
Nasrettin Hoca (1918-1981)
Türk Edebiyatı Tarihi (1920)
Türkiye Tarihi (1923)
Bugünkü Edebiyat (1924)
Azeri Edebiyatına Ait Tetkikler (1926)
Milli Edebiyat Cereyanının ilk Mübeşşirleri ve Divan-ı Türk-i Basit (1928)
Türk Saz Şairleri Antolojisi (1930-1940, üç cilt)
Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar (1934)
Anadolu'da Türk Dili ve Edebiyatı'nın Tekamülüne Bir Bakış (1934)
Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu (1959)
Edebiyat Araştırmaları Külliyatı (1966)
islam ve Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları ve Vakıf Müessesesi (1983, ölümünden sonra)
doğum tarihi ile sözlük yazarlarını şhtşlafa düşüren zattır.
sözlü tarih mirasını da kullanmıştır eserlerinde.
"cezair devletini tanımayan" ve "bizim kıbrıs diye bir meselemiz yoktur" diyen, devlet adamlığı tam bir felaket olan kaliteli edebiyatçımızdır.
(1890- 1966)
fecr-i ati döneminde sembolist şiirler yazmıştır.
türk edebiyatını ve tarihini batılı yöntemlerle inceleyen ilk edebiyat tarihçisidir.
araştırmaları:
türk saz şairleri antolojisi,
divan edebiyatı antolojisi,
türk edebiyatı tarihinde usül,
türk edebiyat tarihi,
türk edebiyatında mutasavvıflar.
ordinaryus profesör doktor ünvanına sahip, öss edebiyatında bolca ismi geçen şahsiyettir.
"Fuad Köprülü daha doğrusu Köprülüzade Fuad diyelim, çünkü anlatacağım vakıa soyadı kanunundan önce olmuş bir şey. Köprülüzade Fuad, Arap harflerinin yerini Latin harflerinin alması fikrine muhalif bir zat imiş. Bu konuda da beyanları sözlü ve yazılı olarak varmış. Fakat bir gün kendisinin Sultanahmet'teki ikametgâhına Mustafa Kemal bizzat gitmiş. O akşam ne kadar konuştularsa konuşmuşlar. Ertesi sabah Köprülüzade Fuat, Latin alfabesi lehine bir yazı yazmış. Durumu bilen arkadaşları, ahbap çevresi müstehzi bir şekilde: "Ne oldu Fuad?" demişler.

O da cevaben: "Ben, Zeki Velidi Bey gibi kitaplarını kolay taşıyan birisi değilim" demiş. Ne demek bu? Zeki Velidi Togan Türkiye'yi terk etti. Neden terk etti? Çünkü bu şartlarda bu memlekette ilim yapılamaz. Nedir o şartlar? Türk Tarih Kurumu'nun -bugün hala ilk mekteplerde var mıdır bilmiyorum- bir göç haritası vardır. Türkler, Orta Asya'dan her tarafa yayılmışlar. Ben ilkokulda okurken bir harita vardı. Dünyanın yüzeyi sarı bir şeydi. Kırmızı oklar her yere gidiyordu. Bize çocukken böyle bir şey öğretmişlerdi. iç deniz varmış Orta Asya'da. Daha sonra o iç deniz kurumuş. Ondan sonra da herkes geçinmek için ortalığa dağılmış. Zeki Velidi Togan bunun böyle olmadığını biliyor. Ama Türk Tarih Kurumu bunu resmi tez olarak kabul etmiş. Jeolojik bilgi olarak da hiçbir kitapta böyle bir şey yok. Ama bizim yüksek bilginlerimize göre var. Orta Asya'daki iç deniz kurumuş. Millet de oraya buraya dağılmış. işte Zeki Velidi Togan, Türk Tarih Kurumu'nun böyle bir tezi resmi tez olarak kabul etmesi üzerine isviçre'ye gitmiş. Bu şartlarda, bu ülkede bilgi üretemem diye düşündüğü için.

Köprülüzade Fuad da diyor ki : "Ben kitaplarımı Zeki Velidi Bey gibi kolayca taşıyan birisi değilim."
Türk edebiyat tarihçilerinin peygamberidir dersem yanlış olmaz. tarihi coğrafi fin metodunu başarıyla edebiyata uygulamış, bilinmeyen birçok unsuru gün ışığına çıkarmıştır. keşke siyasete hiç bulaşmayıp,istanbul Üniversitesindeki kürsüsünü yetim koymasaymış.
görsel
görsel
20 yaşlarında prof olmuş ve ord. ünvanını kazanıp bu ünvanı kabul etmeyen tek Türk.