2.abdülhamit zamanında tıbbiye olarak yapılmış * daha sonra selimiye kışlasına asker yetiştirmek amacıyla kullanıldıktan sonra cumhuriyet döneminde haydarpaşa lisesi olarak hizmet vermiş daha sonra marmara üniversitesinin bir kampüsü olmuş tarihi bir binadır.marmara üniversitesinin hukuk, eczacılık, tıp, hemşirelik, sağlık meslek yüksek okulu ve radyoloji bölümleri bu kampüstedir.
geçtiğimiz yıllarda binanın tarihi dokusuna tecavuz eden mavi kötü bir tabelası vardı. boğazdan da görülürdü bu iğrenç tabela. ama kaldırıldı bu sene ya da artık görülmeyecek bi yere astılar.
denize nazır tarihi görünümüyle devasa ve görkemli bir yapı gibi görünen,ama içine girildiğinde o kadar da görkemli olmadığı,kırık dökük sıraların bir taraflarınıza battığı kampüs.
(bkz: marmara universitesi bahar senlikleri 2006)
dışı sizi içi bizi yakan kampus.*
marmara üniversitesinin hukuk ,eczacılık,tıp ,ve birkaç bölümünü daha içinde barındıran,bahçesinde kendinizi 4 duvar arasına sıkışıp kalmış biri gibi hissetmenize sebep olan ve duvarların üzerine oturduunuzda her an binlerce küçük kertenkelelerden görebilme şansınızın olduğu(sizi görünce kaçıolar zaten),içinde yürürken anfilere gidene kadar 10 dakikanın geçtiği,ve çok yüksek tavanları olan dolayısıyla koridorda hızla giderken arkanıza baktıınızda eğer kimse yoksa kendinizzi sarayda koşuyormuş gibi hissetmenize sebep olan ama bi o kadar da buram buram tarih kokan,dışardan bakılınca içinizden işte ben burada okuyorum die bağırma ihtiyacı hissettiren muhteşem bina,artık daha da güzel bir bahçeye sahip,oturmak için banklar yerleştirilmiş,heryeri çimlendirilmiştir.
başka üniversitelerde okuyan arkadaşlarım ziyarete geldiğinde, nereyi gezdireceğimi şaşırdığım okulum.

işe genellikle asıl giriş kapısından girerek başlıyorum. burada karşımıza çıkan ilk merdiven grubunun sonunda''onlar çanakkale'de şehit oldular. onlar hala buradalar.''yazılı ve okulumuzun çanakkalede şehit olan öğrencilerinin isimlerinin bulunduğu yeri gösteriyorum.''hımm, vay anasını ya.''şeklindeki ilk tepkiyi aldıktan sonra yola devam ediyorum.bu arada bu bahsettiğim giriş kapısı 2006-2007 öğretim yılında nedense iptal edilmiş ve hiçbir özelliği ve güzelliği olmayan, öğrenci işlerinin bulunduğu hol girişi, asıl giriş yapılmıştır.

merdivenlerden yukarı çıkıp koridora ulaşınca, futbol sahası genişliğinde uçsuz bucaksız labirent ve yüksek tavanla bir kez daha''vay be''efektini duyup şunu ekliyorum.''buradan sağa dönünce tıp, sola dönünce hukuk.''bu iki zor bölümün aynı koridorun biri bir ucunda, diğeri öbür ucunda olmak üzere konuşlanması bana hoş geliyor. ama arkadaşlarım bundan etkilenmiyor ve ben bu defa anfilere doğru yol alıyorum.

genellikle 40-50 kişilik sınıflarda mühendislik okuyan arkadaşlarımın, tahminen 250 kişilik anfileri gördüklerinde gözleri hayranlıkla açılıyor. bu bakışı da yakaladıktan sonra merdivenlerle yukarı tırmanmaya devam ediyor ve onları terasa götürüyorum. ortabahçeye yukarıdan bir bakış atıp, içeri giriyor ve sol yandaki hemşirelik bölümünü gösterip''burası küçücük. fare yuvası gibi''diyor(not: hiçbir aşağılama yoktur, sadece gördüğüm budur) sonra da sağ taraftaki teras cafe'nin tıpçıların kantini olduğunu, biizm hukukçuların kantininden daha ferah olduğu için arkadaşlar arasında burayı tercih ettiğimizi açıklayıp aşağı iniyoruz.

hukukçuların kantinine gelmedenki fotokopiciyi de gösterip''burası sınav zamanlarında nasıl kalabalık oluyor. te buradan te buraya kadar insan kuyrukta bekliyor. o derece yani.''şeklindeki gereksiz açıklamayı da yaptıktan sonra arkadaşlarımı yemekhaneye götürüyorum.

loş ışıkları sayesinde gereksiz bir romantizmi olan yemekhanede ziyaretime gelen arkadaşlarıma yemek ısmarlıyor ve buranın bir zamanlar morg olduğu şeklindeki okul efsanesini onlara aktarıyorum.bir de 1.sınıftayken sanırım bizi keklemek için uydurulmuş bir öyküyü de anlatıyorum. yemekhanedeki tabldotlardan birinin altına altın koyuyorlarmış. bunu öğrendiğimden beri her tabldotun arkasına bakardım kaçamak bakışlarla. şimdi o zamanlardaki bu su katılmamış saflığıma katıla katıla gülüyorum.

yemek sonrası kantinden isteğe göre çay, oralet vb alıp arkadaşlarımı ortabahçeye çıkartıyor, çimenlerde yayılıp oturarak onlara okulumu nasıl bulduklarını soruyor, olumlu görüşlerini duyup mutlu oluyorum. sonra eski günlerden yeni günlere doğru uzanan geniş bir muhabbet alanında dönüyor ve arkadaşlarımla hasret gideriyorum yüzlerce yıllık ağaçların altında, kuş cıvıltılarının eşliğinde.
*her görüşte insanı kendine hayran bırakan muhteşem mimari eser.
1984 yılın kadara haydarpaşa lisesi olarak hizmet veren binadır. Ortaokul 2 ye kadar okuduğum ve hayran olduğum binadır.
ders dinlerken kafanıza bir martının sıçma olasılığının yüksek olduğu, dışardan ''oha lan! şato mu olum bu!'' nidaları ile karşılanırken, içeri girdiğinizde 100 yıllık bir eski kokusu ve rutubet ile karşılaşırsınız. sıkı güvenlik önlemleri alınan ve marmara üniversitesinin ''sol'' endeksli öğrencilerinin yoğunlukta olduğu, içinde atatürk sergisi bulunan devasa yapı, şato, hagvards cadılık ve büyücülük meslek yüksek okulu.
(bkz: tıp fakültesi)
(bkz: hukuk fakültesi)
(bkz: sinema tv)
(bkz: hemşirelik)
(bkz: eczacılık)
inanılmaz bir ışıklandırmayla süslenmiş, hava karardığında harika bir görüntüye bürünen binalı, güzel kampüsüm.
saat 9 sularında görülebilecek en güzel manzarasına bürünmüş olarak haydarpaşa'da bekler kendisi.
Haydarpaşa lisesi gibi efsane bir okulun elinden alınıp, marmara üniversitesi gibi kişiliksiz bir üniversiteye verilerek rezil edilmiş kampüstür.
marmara üniversitesine vizyon ve prestij katan bir çok efsaneye sahip bina.
günün hareketli geçtiği kampüstür. olayın tam olarak içeriği nedir bilmemekle beraber öğlen saatlerinde karşıt görüşlü öğrenciler* birbirine girmeye çabalarken araya çevik kuvvet ve okulun güvenlik görevlileri girmiş ve ortalığı yatıştırmaya çalışmıştır. fakat ülkücü olduğunu düşündüğüm öğrenciler sükuneti sağlarken kendilerine ayrımcılık yapıldığını savunan* hala sağa sola sloganlar atıp ellerindeki kemerleri savurmakta ısrar etmekteydi.. ve nasıl olduğunu yanımdaki arkadaşa bir şey söylerken göremediğim bir şekilde ortalık tekrar karışmış ve polis zaten ayrımcılığa maruz kalan öğrencilerin üstüne gitmeye başlamıştır.. polisler ile ayrımcılığa maruz kalan öğrenciler arasında bir arbede yaşanmış ve polis gerekli gördüğü öğrencileri göz altına almıştır. *

daha sonra orta avludan binaya giriş kapısı önünde toplaşan diğer ayrımcılığı iliklerine kadar yaşayan öğrenciler gene slogan atarak polise salladıkları tekme, yumruk ve kemerlerle aslında haklı davalarını savunduklarını dile getirmek istediklerini belirtmişlerdir. sonra ise aralarından bir kişi daha ayrımcılığa maruz bırakılmak üzere gözaltına alınmıştır. bizleri bu olaya şahit ederek bize yapılan zülmü görüyorsunuz değil mi arkadaşlar bugün bize yarın size diyerek hareketi büyütmeye çalışıp polis dışarı sloganı atmaya çabalamış fakat başarısız olmuşlardır. her neyse olay biraz yatıştırıldığında okuldan çıkabilmek için gereken sakinliği elde etmiştim ve gene orta avluda hafif toplanmalar yaşanmaya ve takviye polis ekiplerinin gelmeye başladığını göre göre bu kadarı bana yeter, randevumu kaçıramam deyip okuldan çıkmışımdır.

kendi okulum diye söylemiyorum ama normalde böyle şeyler olmazdı bizde. neler oldu neler bitti anlamadım ama b u sene bir nişantaşında ufak olay olmuştu bir de bugün bu kampüste bir hareketlenme yaşandı. biz özümüzde iyi çocuklarız ama birbirimize karşı hoşgörümüzü kaybedince bu hale geldik.
bir 10 kasım sabahı saat 9da sınavı olan hukuk öğrencilerinin kampüsüdür. kampüste herhangi bir anma programı düzenlenmediği gibi, söylentilere göre anca tepkiler üzerine sınav 9dan 9.15e alınmıştır. eğer sınav saati değişmeseydi kuvvetle muhtemel sınav ortasında ayağa kalkan öğrenciler tarafından yoğun protesto gösterilerinin gerçekleştirileceği kampüstür. sahiden bugün herkes bu durumdan çok rahatsız oldu. zira okula gitmemle insanlar arasında "sınav ertelenmezse napıcaz, abi?" tarzı muhabbetlere şahit oldum. tahminim odur ki diğer fakültelerde de aynı tartışmalar hasıl olmuştur. hukuktan eczacılığa, tıptan hemşireliğe 6 tane önemli fakültesiyle bir 10 kasım sabahını sadece 1 dakikalık saygu duruşuyla geçiştiren kampüstür.
osmanlı döneminde tıbbiye olarak kullanıldığı dönemden kalma tüneller olduğu söylenir. bu tünellerin bir zamanlar karacaahmet mezarlığına kadar uzandığı, otopsi ve beden üzerinde çalışmanın dinen yasak olduğu dönemlerde tıp öğrencilerinin o tünelleri kullanarak mezarlıktan yeni gömülmüş cesetleri çaldıkları iddia edilirdi. böylece insan anatomisi üzerinde fiilen çalışabilmeleri sağlanırmış. muhtemelen bir şehir efsanesi ama iyi işlense çok güzel bir korku filmi hikayesine dönüşebilir. ayrıca haydarpaşa kampüsünün bir diğer tarihsel önemide yaşadığımız coğrafyanın son yüz yılına damgasını vuran ittihat ve terakki cemiyetinin burada tıbbiye öğrencileri arasında kurulmuş olmasıdır. bu ve bunun gibi onlarca hikayeyi barındırır bu bina. önemlidir vesselam.
uzuuun zaman sonra hakkında girdiğim entry'nin üzerinden 3 sene geçtiğini farkettiğim kampüs. güzel kampüsüm falan demişim yahu ne garip, orada bir sene fazladan geçirip, ikinciyi geçirmenin kıyısından dönünce, çıkarken "sen mi büyüksün ben mi" diye haykırarak hareket çektim bildiğin o kadar sıkmış artık. ha şimdi farma stajıyla başlarsam götüme baka baka yine haydarpaşa yolları taştan olacak ama, kısfmet.
19 eylül itibariyle hukuk fakültesinde öğrenimime başladığım okulum. tarihi binaları ve yemyeşil bahçesiyle kendine hayran bırakan ve kadıköye 10 dk yürüme mesafesinde bulunan kampüsümdür aynı zamanda. eğitim kalitesi yüksek olan bir hukuk fakültesi olduğu izlenimini oluşturdu bende 2 hafta içinde ancak bununla beraber bu fakülteyi 4 senede bitirmenin olağanüstü bir durum olarak kabul edilmesi sorunsalı ile karşı karşıyayım.
Maalesef 6639 sayılı Torba yasa ile yine yasa ile kurulması öngörülen Sağlık Bilimleri Üniversitesine tahsis edilmiştir.Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunları Derneği olarak yasal yollara başvurma ve protesto hakkı kullanılacağı bildirilmiştir. esasen yıllardır hukuk binası olan kampüsün daha kurulmamış bir üniversiteye devri kesinleşmiştir. Yakın zaman önce Marmara üniversitesi tıp fakültesi de Haydarpaşa kampüsünde eğitimine devam ederken tarihi binadaki teknolojik yetersizlikler nedeniyle başka yere taşınmıştır. aynı teknolojik yetersizlikler, sağlık alanındaki yeni kurulacak üniversitede de yaşanmaya müsaittir.yeni üniversiteye yeni bina verilmesi, kalabalık hukukçulara yetecek kadar büyük anfilerden ve yerleşik kütüphaneden başka bir şeye ihtiyacı olmayan (labaratuvar vs) hukukçuların olduğu yerde kalması en mantıklısıdır. Ders yükü çok ağır bir fakültede okumak zorunda olan hukukçuların manevi olarak da bu kampüse ihtiyaçları vardır. Bütün Marmara Hukuk Mezunlarının, öğrencilerinin, akademisyenlerinin ve vicdan sahibi olanların Türkiye'nin en önemli Üniversitelerinden birisi olan Marmara Üniversitesinin ve hukukçuların sembol binası olan Haydarpaşa'nın devrine tepki vermeleri gerekir. kampüsün değişmesi, üniversitenin kan kaybetmesidir. Bu konuyla ilgili olabilecek duyarlı vatandaşlar ve gelişmeleri takip etmek isteyenler için twitter #haydarpaşamarmaranındır #haydarpaşakültürü ve #diyorsanimzala etiketleri desteğe açıktır.
çok sevdiğim , ilk yıl arkadaşlarıma öve öve bitiremediğim , doğayla iç içe olan ,orta bahçesinde zamanın su gibi akıp gittiği , etkileyici mimariye sahip olan ve -bana göre- Marmara üniversitesinin en iyi kampüsüdür.

ayrıca adının her zaman marmara üniversitesiyle anılmasını dilediğim kampüs.
iyi ki göztepe kampüsündeymişim amk. adamların yemekhaneye gel.
Bu kampüsün büyük çoğunluğunu hukuk öğrencileri oluşturuyor ve bu bina sağlık bilimleri fakültesine peşkeş çekildi.

O kadar mezun hukukcuya
O kadar hocaya
Ve o kadar hukuk öğrencisine rağmen oldu bu.

Açıkcası güzel sindik tebrik ediyorum artık kim arayacaksa bizim hakkımızı biz susarken.

Bu arada sağlık bilimleri üniversitesi bakanlığa haliyle hükümete bağlı bir üniversite ve rektörü erdoğanın başdoktoru ve tahmin edin rektör olabilmesi için gerekli şartlar tam mı ?

Belki de yanlış hatırlıyorsunuzdur arkadaşlar erdoğan marmara değil sağlık bilimleri üniversitesi mezunudur.

Olamaz mı???

Bu ülkede olur.
Son durumunu çok merak ettiğim güzel, tarihi kampüs.
Taşınma durumu söz konusu olabilirmi ve gelecek senelere hangi bölümler ders görecekler?
Henüz görmemiş olanlar için :

https://www.youtube.com/c.../UC22WL8RF62aSDI5c_FWXXow