bugün

1902 yılında itlayna bir mimar tarafıdan tasarlanan binada 1934 yılında eğitim vermeye başlamış lise. Okulun adı, osmanlı-yunan savaşında kahramanlık göstermiş olan haydar paşa dan almıştır. MArmara üniversitesi tıp fakültesinin bazı binaları ele geçirmesine rağmen Gereğinden fazla iyi fiziksel yapısı mevcutdur. Siyasetle ilgili öğrencileri barındırması dikkat çekici bir diğer özelliğidir. *
(bkz: http://www.haydarpasa.k12.tr/)
aposu,kenan sürbahanı,duran kurtu ve sayamadıgım bir sürü nevi şahsına münhasır yöneticisi ve hocasıyla lise yıllarımın gectigi unutulmaz mekan..
çıkarken neredeyse her insan gibi küfrettiğim, ama bitince 'ulan fena zamanlar geçirmedik be' dediğim; aposuz, vedatsız pek bi tatsız olacağını düşündüğüm eğitim kurumu. hanefi saygın, fahrettin taşkın, sende mert, enise yazıcı, ayşe gülşen aydoğan en baba hocalarındandır.
tüm fiziki olanaklarına karşın, eğitim-öğretim kalitesinin oldukça düşük olduğu bir okuldur. başında kenan sürbahan durdukça, böyle olmaya devam edecektir.
ablamın mezun olduğu lisedir.çok cins öğretmenlere ve baskıcı tutumuna rağmen,bu okuldan mezun insanlar genelde çok başarılı olurlar. (bkz: selami öztürk)
adile sultan kasrının önünden geçip izcilik müzesine bir göz kırptıktan sonra süzülerek ormandan geçip , koşan insanlara mal mal baktıktan sonra ulaşabileceğiniz bir anadolu lisesi
öğretmenlerini maymun etmiş elemanlara sahip okul.hatta bununla kalmayıp hocaya yaptıklarını kaydedip isim vererek youtube de yayınlamışlar fakat bugün gazetelere haber olmasından dolayı video, siteye ekleyen eleman tarafından imha edilmiştir..
bu tip haberler basında yayınlanmasın.
(bkz: özenti oluşturmasın sonra)
Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği gençlerin yediği haltları görünce tüylerimi diken diken eden serserilerin ve çakalların kaynadığı lise.
bugün gazete ve televizyonlara haber olmuş okul. her okul böyledir aslında.
bu olay hakkında yazdığım bir yazı:
4 Ekim 2006 Günü gazete ve televizyonlara bomba gibi bir haber düştü: 'Öğretmene dayak skandalı' Ülkenin en saygın gazetelerinden biri, ülkenin en saygın okullarından biri olan 'Haydarpaşa Lisesi'nde yaşananları bu başlıkla sundu internet kullanıcılarına. Öğrenciler, öğretmenlerine yaptıkları çirkin şeyleri kameraya almış ve internet ortamına vermişlerdi. Kızılca kıyamet koptu. Kriz zamanı insanları yine işbaşındaydı:
istanbul il Milli Eğitim Müdürü :'Okul idaresi ve öğretmen yönünden acilen idari soruşturma başlattım. Hiç kimsenin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulu ve öğretmeni bu şekle getirmeye hakkı yok. Kimler getirdiyse, suçlu kimse, yönetmelik ve talimatlar çerçevesinde bunun cezasını ödeyecek. Talimatlar neyi emrediyorsa hiçbir aksaklık meydana getirilmeden hepsi yapılacak.'
Okul Müdürü Kenan Sürbahan: 'Ben onun yerinde olsam lisede değil, kendi rızamla bir ilköğretim okulunda görev almayı talep ederim" deyip, daha önce de kendisini bu konuda uyardığını söyledi.
Gazeteler, televizyon kanalları, internet haberlerine yorum yapan okuyucular bu çirkin olayı yerden yere vurup, olayı 'bunlar nasıl öğrenci?' basitliğine indirgediler. Kriz zamanları bu yönden çok önemli vakitlerdir, herkes ilginç bir biçimde namusludur(!) böyle zamanlarda!
Ben de Haydarpaşa Lisesi mezunuyum, bahsi geçen öğretmen(adını verip iyice yaymak istemiyorum) benim de dersime girmiştir, anlatılan olaylar ve daha fazlası benim derse girdiğim zamanlarda da olmuştur! Bu yazı da zaten bu sebeple yazılıyor, bir vicdan azabını biraz olsun dindirmek amacıyla..
Bu öğretmene karşı hiçbir zaman görüntülerdeki gibi bir hareketim olmadı. Ona yaptığım en büyük saygısızlık dersine katılmamaktı sanırım(tabi ders yapılabildiği zamanlarda!). Fakat bu haberler çıktıktan sonra, içim bir türlü rahat etmedi. Hiçbir şey yapmadım diye kendimi suçsuz hissedebilirdim belki, ama bunu düşünmek aksine beni mutsuz etti! Çünkü, yapılan bir harekete göz yummak da o harekete ortak olmak değil miydi?
Maalesef, sınıfımızda böyle olaylar yaşanırken biz(sınıfın geri kalan büyük bir bölümü), ÖSS'ye hazırlanmak için test çözüyorduk. Ve işin en acı kısmı, zaman zaman içimiz acısa da, kafamızı kaldırıp bu olaylara gülüyorduk! işte belki de en çok bu sebeptendir içimin acıması. Suçluyum..
Herkes bir suçlu arayacak şimdi. Kimi öğretmeni suçlayacak, kimi okul müdürünü, kimi Milli Eğitimi, kimi eğitim sistemimizi.. Büyük bir çoğunluk da öğrencileri suçlayacak, onlara ve ailelerine küfürler yağdıracak. Kimse kafasını boş yere yormasın, en büyük suçlu ben'im(ve benimle beraber, bu olaya şahit olup da sınıftaki 3-5 haytayı durdurmayan yüzlerce Haydarpaşa Lisesi öğrencisi)!
Benden sonraki ikinci en büyük suçlu zannımca medyadır! Zaten berbat bir hayat yaşayan bu adamın adını tüm Türkiye'ye duyurdukları, yüzünü hiçbir sansür uygulamadan gösterdikleri için! Medyanın meslek etiği, bir başka adamın meslek hayatının son bulmasını engelleyemedi.
Geriye suçun küçük bir kısmı kalıyor: Böyle psikolojisi bozuk bir insan yetiştirdiği(kendisini iyi tanıdığım için böyle yazıyorum) ve onu tedavi edemediği için devlet; böyle bir insanı öğretmen yaptığı ve o okula atadığı için Milli Eğitim Bakanlığı; öğretmenin durumunu bildiği halde bunu düzeltmek için adamakıllı bir çaba sarf etmediği için okul müdürü; iş arkadaşlarının durumunu bildikleri halde buna göz yuman okul öğretmenleri; evinden çıkıp okula gelebilecek yetilere sahip olduğu halde kendine yapılanları yönetime şikayet etmediği için öğretmen(bunun bir iyi niyet olduğu görüşüne katılmıyorum); bu kadar kötü durumda olan bir öğretmene böyle şeyleri yaptıkları için de öğrenciler; aynı derecede, ısrarla vurguluyorum, aynı derecede suçludur!
işte bir haberin, olayın dışında ama aslında bir o kadar da içinde olan bir öğrencinin gözüyle yorumu. Gerisi size kalmış..
yaşanan olaylar sonucu yönetiminin öğrencilerini sadece uyardığı lise.
en rahat anadolu liselerinden biridir. iğrenç yönetime ve sayılı iyi hocaya rağmen mezun olanların en az 10 tanesi boğaziçine girmektedir.
Şuan da Marmara üniversitesi hukuk fakültesi olarak kullanılan binasından çıkartılkdan sonra, bütün özelliğini yitirmiş okul.
giderek saygınlığını kaybeden, müdür kenan sürbahan olarak kaldığı sürece bir adım ilerlemeyecek olan eğitim yeri.

dahası; güle oynaya koridorda yürürken üzerinizdeki hırkanın bordo olmaması sebebiyle her an iri cüsseli siyah bir organizmanın üzerinize atlamak suretiyle sizi sarsaklayabileceği, neşeyle terk ettiğim, güzel anılarım için son bir kez teşekkür ettiğim okul(um)(du).
(#3513095)
içerisinde tenis kortu, özel masa tenisi salonları, spor salonu, müzesi vb. gibi yapılar bulunan. 10 metre boyunda atatürk heykelinin spor salonunu gösteridiği cumhuriyet tarihinin sayılı okullarından. 1984 senesine kadar bulunduğu tarihi binada genellikle sol görüşlü öğrencilerin bulunduğu lisedir. deniz gezmiş, mahir çayan gibi devrimci insanların bu okuldan mezun olması nedeniyle kenan evren tarafından altunizadeye taşınmak durumnda bırakılmıştır. pilav günleri mayıs ayının son pazar günü olur ve sonu tek rakamla biten yıllarda eski tarihi binada, çift rakamla biten yıllarda yeni binada gerçekleştirilmektedir. 1997 senesinden beri müdürlüğünü kenan sürbahan yapmıştır. sanılanın aksine bir çok okula göre oldukça özgürlükçü ve yenililkçi hocalara sahiptir her ne kadar akp hükümetiyle birlikte bu değiştirilmek istense bile henüz başarıya ulaşamamışlardır. kişisel olarak ise hayatımın en güzel 4 senesini geçirdiğim okulumdur.

ünlü mezunlarından bir kaçı:
(bkz: mehmet agar)
(bkz: selami öztürk)
(bkz: erkin koray)
(bkz: kadir inanır)
(bkz: kazım kolcuoğlu)
(bkz: bülent ulusu)
(bkz: aytaç yalman)
(bkz: tuncer kılıç)
(bkz: sunay akın)
(bkz: cemal süreyya)
(bkz: tuncel kurtiz)
(bkz: mehmet ali yılmaz)
(bkz: osman pepe)
(bkz: huysuz virjin)
(bkz: ercan saatçi)
(bkz: nejat yavasogullari)
(bkz: neco)
(bkz: can bartu)
(bkz: yavuz çetin)
(bkz: yunus günçe)
(bkz: umur bugay)
(bkz: deniz gezmiş)
(bkz: nihal atsız)
(bkz: orhan erinç)
(bkz: nezih demirkent)
(bkz: hasan arat)
(bkz: süleyman turan)
(bkz: mustafa değirmenci)
(bkz: nafi baytorun)
(bkz: enver yücel)
(bkz: izzet günay)
(bkz: göksel arsoy)
(bkz: halil ergün)
(bkz: orhan erinç)
(bkz: celal pir)
(bkz: aytunç altındal)
yarın yani 31 mayıs 2009 da 10.30 da eski binasında pilav günü ve toplantısı olan, aynı günün akşamında da boğazda yemekli tekne turu olan, bu sene haydarpaşa lisesi adıyla 75.yılını kutlayan türkiyenin en iyi liselerinden biri.
Hüseyin Nihal Atsız'dan Mahir Çayan'a kadar geniş yelpazeli mezunlara sahip, eski binası şuan Marmara Üniversitesi tarafından kullanılan cumhuriyetin en köklü liselerinden biri.
3.55 ortalama ile sondan 40. olmanıza rağmen ÖSS'de 71 puan verebilen değerli okul.
231. bitirmeme ragmen 80 üzerinden 72 aöbp aldığım lisem.
geçtiğimiz nisan ayında sismolig street party adlı partide birçok genç yetenek arkdaşlarımızın verdiği konsere misafirhanelik eden okuldur.
(bkz: cemal süreya)
son yıllarda skandallar ile anılan ve eğitim seviye gittikçe düşen okul.
bir kaç öğretmen dışında eğitim kalitesi ve binasıyla zihninizde canlanan tarihi okul imajıyla alakası bile olmayan okul.