bugün

isviçre fransa ortak yapımı film 2.dünya savaşı sonrası yetim kalan çocukların kaldığı bir yurda gelen bir öğretmenin müziğin büyüsüyle neler yapılabileceğini gösteren bir film.müziğin büyüsüne inanmayanlar için önerilir.soundtrack'i de kendi kadar iyidir.vois sur ton chemin şarkısı efsanedir
cristophe barratier yönetmenliğinde bir fransız filmi. konusu bildik olsa da müzikleri ve küçük pepinot için izlemeye değer.
Fransada 8.5 milyon kişi bu filmi izlemiştir.
(bkz: vois sur ton chemin)
cok bilindik ve cok siradan olan bir konuyu gayet guzel isleyerek kalbimde yer kazanmis, dokunakli bir fransiz filmidir. arada bi kafama estikce izlerim, moralimi bozar birakirim...

--spoiler--

hele ki sona dogru pencereden atilan ucaklar ve onlarin uzerlerindeki veda cumleleri gozume tozun artik kactigi nokta olmustur. dikkatli bakildiginda 'crane d'obu' yazisi da ucaklardan birinde vardir, gayet guzeldir, goze daha fazla toz kacirir.

--spoiler--

tabi bu filme dikkat ceken biri de morhange roluyle jean baptiste maunier olmustur. cocugun kadife gibi sesi vardir, inanmayanlar izleyebilir.
http://www.youtube.com/watch?v=D7TaNpnjqq0
Fransa-Isviçre ortak yapimi bir film. Insana verdigi duygular kesinlikle tarif edilemez.
(bkz: koro)

Konusu söyle:
Dünyaca ünlü orkestra sefi Pierre Morhange annesinin cenazesi için Fransa'ya döner. Ögrencilik yillarindan arkadasi olan Pépinot ile karsilastiginda müzik ögretmenlerinin de öldügünü ögrenir. Ögretmeninin ona biraktigi günlügü Pierre'i eski günlere, 1949'a, savas ve isgal travmasini yeni atlatan ama henüz nekâhet devresinden çikamayan Fransa'ya götürür. Yetenekli oldugu kadar alçakgönüllü bir müzik ögretmeni ve amatör besteci olan Clément Mathieu, tasrada, erkek ögrencilerin yollandigi bir yatili okulda gözetmenlik görevini kabul eder. Ögrencilerin çogu sorunlu ve azgindir. Bazilari savas yetimi olan bu çocuklarin Clément'in önderliginde müzigin hassas gizemlerini kesfetmeye hiç niyeti yoktur. Despot müdür Rachin ise ögrencileri yola sokmanin tek yolunun disiplin ve cezalandirma oldugunu düsünür. Oysa sefkat dolu bir adam olan Clément, müdürle ayni fikirde degildir ve yüreginin gösterdigi yolu izlemeye kararlidir. Bu yeniyetme uyumsuzlar güruhuna ortak bir tutku ve takim ruhu getirmek için bir koro olusturmaya karar verir. Belli basli sikintilarindan biri de, melek yüzüne ragmen seytan huylu, ama olaganüstü bir sese sahip Pierre Morhange'dir. Bu "kayip" çocuklarin ruhlarini kurtarmaya çabalarken, Pierre'in annesiyle beceriksizce iliski kurmaya çabalayan Clément'in önceligi de bu oglandir.

Fransa'da tam 7 milyon izleyiciyle gise rekoru kirmis, çocukluk ve müzik gibi evrensel iki konuyu harmanlayan Fransiz sinemasinin bu yeni basyapiti, ögrenci-ögretmen iliskisi ve egitimin aslinda hayatimizi ne kadar degistirebilecegi üzerine zengin fikirleriyle etkileyici.

Siradan bir konu belki ama gerçekten etkileyici. Insani içine alan ilginç bir havasi var filmin.
(bkz: mutlaka izlenmesi gereken filmler)
(bkz: Pepino)
"asla 'asla' deme. her zaman deneyecek bir şeyler vardır."
(bkz: clement mathieu)
(bkz: pond bottom)
filmdeki sorunlu gencin yüzünü ve bakışlarını teoman a benzettiğim film. ayrıca mümessil de güven kıraç ve köksal engür karışımıdır kanımca.

filme gelince.. ölü ozanlar derneği havasında olmuş, ben de bir kere iyi bir müdürü olan bir okul filmi izleyeyeyim varsa da lütfen söyleyin. genelde alışılmış bir okul filmi olsa da, "müzik" teması üzerinde durduğu için diğerlerinden ayrılmıştır. film insanı sıkmayan, izlenesi bir filmdir. müzikle ilgilenenler, mutlaka izlemelidir hatta.

candan erçetin in filmle ilgili yorumuna gelince : "umut çoğu zaman bir şarkının 2-3 notasında gizlidir. Yeter ki melek size yol göstersin. Gerisi kendiliğinden gelir, tıpkı "koro" daki gibi. Uzun zamandır hasret kaldığımız duygu yüklü bir film. "
etki ve tepki.. dilerseniz bir baş yapıt diyelim sade, anlaşılır ve müzikleriyle sizi içine ceken bir film.. izledikten sonra farklı görüp farklı düşündüren cinsten.
çok beğendiğim bir film. bu filmi dersanenin konferans salonunda izlemiştim ve film çıkışında düşündüm ki 3 senedir gittiğim bu dersanenin bana kazandırdığı en büyük şeylerden biri bu filmdi. fransızların; müziğiyle olsun, senaryosuyla olsun, övünmesi gereken bir film.
izlediğim en güzel filmler arasında olan koro bir yatılı okul hikayesi:
1949 yılı savaş sonrası Fransa'da işsiz müzik öğretmeni clément mathieu gelen bir teklif üzerine yatılı erkek öğrencilerden oluşan bir okulda işe başlar.Yerin dibi adı verilen okulda tamamen birbirlerinden farklı karakterlerden oluşan ve oldukça asi tavırlar sergileyen öğrenciler bulunmaktadır. okulun müdürü ise öğrencilere karşı oldukça sert davranmakta ,acımasız cezlar vererek disiplini sağlamaya çalışmaktadır.Clament bu gibi cezalar ile hiçbir sonuca varılamayacağını,cezaların caydırıcı olmak bir yana öğrencileri ispiyonculuğa özendireceğini ve aralarındaki çatışmayı arttıracağını düşünmektedir.aklına gelen en iyi çözüm ,en iyi bildiği iş olan müzik sayesinde öğrencilere ulaşarak onlara farklı bir dünyanın kapılarını aralayabilmek olur...
insanın içindeki çocuğu sömüren ve bu yaptığından dolayı, belkide hayatınızda izlediğiniz en iyi filmler arasına girebilecek niteliklere sahip olduğunu düşüneceğiniz muhteşem bir christophe barratier filmi. sanatın insanı nasıl uysallaştırıp eğittiğinin filmi belkide. filminde yakalanmış ritmik uyuma söylenecek söz bulamıyor insan, senaryoda olduğu gibi filmin o muhteşem müzikleride christophe barratier in anlatım gücünün kusursuzluğunun göstergesi, kendisi oyuncu kadrosunu oluşturabilmek için 40 faklı koroyu dinlemiş ve en sıradan bulduğu çocuklarla hiç bir profesyonel yardım almadan altı ay boyunca çalışmıştır. filmin müzikleri akıldan silinir gibi değil...
alt yazılı izlemesem a bu türk filmi değil miydi diye düşünülecek ya da beni o şekilde düşündüren, çok saf, çok naif bir fransız filmidir. yönetmeninin de dediği gibi konusunu gene eski bir fransız filmi olan 'La Cage aux rossignols' dan alsada (müzik öğretmeninin hikayesi) gayet sürükleyen, sıkmayan, alabilene çok şey veren bir film.
sıcacık bir film. konusu, anlatılanlar, verilen mesajlar çok alıştığımız türden aslında ama yine de izlettiriyor bu film kendisini. bir yatılı okul hikayesi ne kadar farklı olabilir ki? ama işte oyunculuktan mıdır nedir çok güzel bir film olmuş bu. sıcacık işte.

şiddet, etki tepki gibi yöntemlerin uygulandığı okula melek gibi bir adam geliyor. sistemleri beğenmiyor değiştirmeye çalışıyor bir koro kuruyor. böyle işte alışılmış bir şey ama yine izlemekte fayda var. ayrıca çocuk oyuncular ve müzik harika.
fransız sinemasına küfredenlere altından kalkılamayacak cevap. müzik ile içli dışlıysanız veya farklı bir ruh halinde değilseniz sizi ağlatması işten bile olmayan yapıt.
insanda içinde onca acıklı şey olmasına rağmen aptalca bir mutluluk bırakan christophe barratier filmi.

--spoiler--
hala arkadaş mıyız?
tabii ki!
beş artı üç?
elli üç *
--spoiler--

--spoiler--
sırf hüdaverdi çakması, o gözlüklü, kıvırcık saçlı velet için bile izlenebilir.
--spoiler--

olagan durumlara teşekkürlerimi bir borç bilirim.
ismail yk nın acilen izlemesini istiyorum.

bu onda varoluşla ilgili bir problem yaratabilir -ve müziği bırakır, diye umuyorum.

(nihat doğan da olur)
(bkz: cumartesi)
olağanüstü filmdir.Şahsen beni çok etkilemiştir.
harikulade, fevkaledenin fevkinde bir baş ucu filmi.
fransa'da 8.5 milyon kişinin izlemesi ve dvd satışları dikkate alındığı zaman fransa sinema tarihinde en çok ilgi gören 13. filmdir.
harika ötesi fransız filmlerinden biri. müzikal, duygusal genel itibari ile dramatik bir yapım. cahallar izlemesin.
öğretmenlik mesleği yapıyorsanız eğer daha bi dokunur bu film ve aslında umutsuz vaka diye birseyin olmadığını çok iyi anlatır.