bugün

'' bu yaşa kadar camiye girdimi, el açıp allah için dua ettimi , yarabbi çok şükür diyip avcunu yüzüne sürdü mü '' olarak ifade edilebilecek bir takım sorunsallar zincirinde ilk halkayı oluşturan sorunsaldır.
ne bizim, ne de bir başkasının karışabileceği sorundur. dini, allah'a kul arasında olmaktan çıkaranlar, gösteriş meraklısı zavallılar artık bıkmadılar mı?
değenlerinki kabul oldu mu sorunsalı bir çözülsün öteki tarafta sıra ona da gelir.

biraz kuran meali okuyan müslüman olan herkes bunu bilir...

kıldım iş bitti yok, yapılan boşa mı yapıldı görülür hepsi, alnın ak mı kara mı...
böyle namuslu kalacaksa namaz kılmasa da olur, namussuz olup namaz kılmaktan kat be kat iyidir.
kendini tanrı sananların ortak sorunsalı....!
imam değil başbakan şeçiyoruz.
(bkz: boş işler bunlar).
herkesin dini kendine olduğuna göre mantıksız sorunsaldır ki sorunsal bile değildir. ister değer ister değmez, isterse ateist olsun devlet başkanı, ki devletin dini olmadığına göre iyi yönettiği sürece hiç de sorun teşkil etmeyecektir. kılıçdaroğlu ile ilgili asıl sorunsal namaz niyaz değil sözünün arkasında duramama sorunsalıdır. e bu millet de aptal değil herhalde...
cevabı sana ne olan sorunsaldır. siyasetçi birinin bu kimliklerinin önemi yoktur, olmamalıdır. ayrıca bir müslüman sen misin nedir bu sahiplenme derler adama.
kendisi alevi olduğu için yapmaması normal olan sorunsaldır.*
(bkz: hazır değmişi var)

(bkz: değmişi böyleyse)
(bkz: her koyun kendi bacağından asılır)

kime ne, kimin namazından vs. filan.
kılıçdaroğlunun çatalını görmek isteyenlerin aforizması. geçenlerde trabzonda cenaze namazı kıldı namazı niyazındadır. beş vakit cenaze namazı kılar.
bir dürüstlük, insanlık ölçüsü olarak namazı baz almak! kişisel başarılar, geçmişine inildiğinde yaptıkları, miting meydanlarındaki anlattıkları hiç ölçülüp biçilmemeli değil mi? namaz kişiyle alakalı hiçbir soruya cevap değildir.. sadece yaratana ibadettir..
kılıçdaroğlu'nun alnının secdeye değip değmemesi insanları niye bu kadar alakadar ediyor anlamış değilim insanları ibadetlerine göre mi yargılıyoruz. bırak alnı secdeye değmesin ne olacak ki. alnı secdeden kalkmayanları da gördü bu ülke. insanların ibadetlerini rahatça yapabildiği laik bir ülkede değil miyiz? yoksa bu ülke şeriatla mı yönetiliyor yoksa ben mi yanlış biliyorum?
(ara: giren* çıkan*)
beynine zeka değen insanın umursamayacağı durumdur.
değenlerin kesin kabul olmamıştır.
ulan sanki sen tutuyorsun namaz kılanların amel defterini.

dindar adamı davranışına göre ölesiye yargıla hatta kalbinden geçenlerin dökümünü çıkar.

ama dinsiz adam ne yaparsa yapsın aslında niyeti iyi di mi?tabi tabi.
"her koyun kendi bacağından asılır bilader sanane. sen inanıyor musun, inanmana bak. o inanmıyorsa inanmasın bundan sanane? o adam senin inanıyor olmana karışıyor mu? -ki kılıçdaroğlunun dinsiz olduğunu söylemiyorum" diye belirtirler adama.
tayyipin alnı secdeye değiyor da ne oluyor. Gene memleketi soyup soğana çeviriyor.
değmemiştir olarak cevap verilmesi kuvvetle muhtemel soru cümlesi. cenaze namazı bile kılmamış olabilir. zaten cenaze namazında secde de yok.
alnı secdeden kalkmayan, eli milletin cebinden çıkmayan şerefsizlerden önce tartışılmaması gereken çakma sorunsal, kaos, problem, ne boksa.
seçimlerde bu adam dürüst müdür nasıl bir yöneticidir , adil davranır mı yolsuzluk yapar mı yerine sorulan soru.adamın dininden sana ne bunu malzeme olarak kullanmıyorsa bu onunla Allah arasında değil mi? ha sen afaroz edeceksen o başka.

e sen müstehaksın yolunan kaz olmaya.
din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını savunan bir insan için sorunsal yapılamayacak bir sorudur. eğer dini vecibelerini yerine getiriyorsa bile, bunu milletin gözüne sokacak şekilde yapmayacaktır. mantıklı olanıda bu zaten. dinin temelinde de bu yatmaz mı? o yüzden insanlarımızın bunu sorunsal bir hale getirmemesi gerekir.
tayip her gün camiye gidiyor da ne oluyor diye bir soru geldi aklıma birden, anlaşılan birileri tayipin söylemlerine kendini fazla kaptırmış, hadi yalancılık onun ruhuna işlemiş de, avam tabakasına ne oluyor. eğer camiye gitmiyorsa daha iyidir, deniz feneride camiden çıkmıyordu çünkü.