Useful idiot (Kullanışlı aptallar) Sovyetler'in Batı’daki Sovyet sempatizanı aydınlar için kullandığı bir tabir. ilk Lenin mi kullandı, Stalin mi tartışmalı. "Emperyalizme direnen büyük Sovyetler” yazıları yazan sıkı komünist Nobelli yazar Doris Lessing BBC’nin Useful idiot belgeseline konuşmuş ve Sovyetler ziyaretini anlatmış, şöyle demiş: Benim rolüm buydu, beni kullanışlı aptal olmam için davet ettiler ve o amaçla gezdirdiler. Nasıl bu kadar saf olabildiğimi anlamıyorum...

Bu 10 günde olan bitene hâl⠓bağımsız yargı kararları”, “yolsuzluklar soruşturulmasın mı” diyen kullanışlı aptalların çaresi zaman. Az kullanılmış bir aptal olarak onlara acil feraset dilemekten başka elimden bir şey gelmez.

28 Şubat’ta “ne darbe ne şeriat” diyerek, 27 Nisan’da “ama hükümet” deyip suça ortak olarak, askerî vesayetle hesaplaşılırken “yesinler birbirini” deyip kenara kaçarak, Kürt meselesi çözülürken “ama AKP” deyip susarak memleketin bütün kırılma anlarında yanlış yerde durmuş öfkeli demokratların, loser solcuların ise üzerlerine feraset dağları devrilse artık iflah olmazlar, o açık artık.
Yıllarca laiklik diye beynimizi yiyip bugün meşru sivil iktidara karşı artık apaçık ortada olan bir dini cemaatin güvenlik bürokrasisi ve yargı üzerinde meydan okumasından zevk alanları da bu mazoşist fantezileriyle baş başa bırakalım : Gayri memnunlar medeniyet kuramaz.

Yıllarca karşısında durduğumuz askeri ve yargı vesayetinin başka bir kılıkta karşımıza dikilmesine ne diyeceksiniz?

Eski devletin, Ergenekon’un yöntemleriyle, kaset ve dosya arşivleriyle, devlet dışında kimsenin yapmasının mümkün olmadığı açık iğrenç şantaj kasetleriyle, zamanının gelmesi bekletilmiş yolsuzluk dosyalarıyla, operasyonlarıyla siyasetin dizayn edilmesine, meşru iktidarın tehdit edilmesine ne diyeceksiniz?

Daha binlerce tüyü bitmemiş bebeğin yetim kalacağı bir savaşın sürmesinden yana olanların tüyü bitmemiş yetim hakkı diye paketledikleri politik operasyonlarına meze olacak mısınız, olmayacak mısınız?

Siyasetin üzerinde sallanan asker kılıcının yerini, polis copuna bırakmasına, yargının yine hukuku politik hesaplar, iktidar kavgaları için araç olarak kullanmasına karşı çıkacak mısınız, yoksa bu seferkiler bizden deyip karşı çıkmayacak mısınız?

Balbay’ı tahliye eden mahkemelerin, Anayasa Mahkemesi’nin açık kararına rağmen aynı durumdaki BDP’li vekilleri tahliye etmeyip barışı dinamitlemesine, bu açık adaletsizliğe yargı kararı deyip sessiz kalacak mısınız, yoksa sesinizi yükseltecek misiniz?

2014 hesaplaşmalarında, sivil siyasete karşı Voltran’ı oluşan gayri-memnunlar ittifakının tuhaf işlerine karşı açık siyasetin yanında duracak mısınız, durmayacak mısınız?

2007’de askerlerin Cumhurbaşkanı olmaması için mitingler organize ettiği, muhtıra verdiği Erdoğan’ın, 2014’te cumhurbaşkanı olma hakkının bizim oylarımızla değil, polis ve yargı operasyonlarıyla engellenmesine karşı da çıkacak mısınız çıkmayacak mısınız?

MHP’yi “CHP’ye benzemekle” suçlayıp istifa eden Mansur Yavaş’ın CHP’den aday olmasını, kendi partisinin 60 sayfalık yolsuzluk dosyasıyla ihraç ettiği Sarıgül’ün pürü pak, her türlü eleştiri ve soruşturmadan münezzeh hale gelmesini, emniyet kökenli şantaj kasetlerinin ODA TV’de yayınlanmasını, Ergenekon savcılarının, polislerin operasyonlarına şimdi en çok Ergenekon sanıklarının sevinmesini, yılların cemaat düşmanlarının cemaatin arkasında sıralanmasını tuhaf bulacak mısınız, bulmayacak mısınız?

Açık siyasetten mi, kapalı kapılar ardındaki hesaplardan mı?

Sivil siyasetten mi, polisin ve yargının siyasetinden mi?

Yolsuzlukları zamanı gelir diyen bekletmeden ortaya çıkartacak bir yargı düzeninden de mi, dosya biriktiren bir politik yargıdan mı?

Şantaj kasetleri çeken polisten mi, şantaja uğrayan mağdurlardan mı?

Barıştan mı, savaştan mı?

Siyasetten mi, vesayetten mi? Oylarımızla değiştirebileceğimiz iktidarlardan mı, oylarımızın karşısında hükümsüz kaldığı iktidar odaklarından mı?

Arşivler kayda başladı bile, tarih elbet yazıyor bugünleri. Yarın bir gün bir belgeselde “Nasıl bu kadar saf olabildiğimi anlamıyorum” demek zorunda kalmamak adına, geçmişten günümüze karanlık ülke siyasetine bir göz atmakta fayda var.
körü körüne bir düşünceye inanıp varını yoğunu ortaya koyup savunmak ve o savunduğu kesim tarafından bir köşe atılmakla sonuçlanan işi yapanlar
useful idiot(s)

tekme yiyenler ve yemelerine eli kulağında olan isimler:

yetmez ama evetçiler
taraf gazetesi yazarları özellikle mehmet baransu ve emre uslu
zaman gazetesi yazarları
ismet berkan
balçiçek ilter
elif çakır
esra elönü
ruşen çakır
yıldıray oğur
fehmi koru
baskın oran
murat belge
nazlı ılıcak

bugünün kullanışlısı yarının aptal ekini hak edecek olan, günü henüz gelmeyenler:

rasim ozan kütahyalı
nagehan alçı
nihal bengisu karaca
mehmet barlas
yiğit bulut
şamil tayyar
havuz medyası
markar esayan
etyen mahçupyan

bastır parasını hepsi senin emrinde olsun. para ve güç için yapamayacağı şey yoktur! vekil olabilenler kısmen emellerine kavuşuyor. ya olamayanlar? bunca yalakalığa rağmen şey gibi ortada kalıyorlar!

bu zihniyet ile alakalı konudan kısmen bağımsız bir yazım:

(bkz: yandaş gazetecinin dübürü/#26248751)