bugün

kişilik bozukluğu kişinin içinde yaşadığı toplumdan sapmalar gösteren davranışlardır. bu anlattığımı farklı olmakla karıştırmayın çünkü kişilk bozukluğunda sizi rahatsız eden bir durum vardır. kişilki bozuklukları kişinin hayatını zehir eder. ne acıdır ki bir çok kişilik bozukluğu oldukça zor tedavi edilir.

türkiye gibi üçüncü dünya ülkelerinde ise bol miktarda bu durumdan muzdarip kişi bulunmaktadır.

kişilik bozukluklarının en başında glenleri : borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu, Antisosyal Kişilik Bozukluğu, Narsisistik Kişilik Bozukluğu, Şizodipal Kişilik Bozukluğu, Çekingen Kişilik Bozukluğudur.

zaten hali hazırda psikiyatri tarafından tanımlanan on bir tane kişilik bozukluğu mevcuttur.

asıl sorulması gereken soru normal ve anormal nedir? buradar ipler kopar, psikiyatrı bu sorunun cevabını zamanında çok aramış ama bulamamıştır. evden dışarıya çıkmayan, evde durmaktan hoşlanan biri için sabah akşam gezen tozan biri anormalken, gezmekten hoşlanan kişi içinse evde oturun kişi anormaldir.

kişilik bozukluklarında ise yaptığınız davranışa bakılmaz neden yaptığınıza bakılır. örneğin evden çıkmak istememinizin nedeni sokaktaki insanların size zarar vereceği inancıysa veya kendinizi eve kapattığınızda rahatsız ve huzursuz hissediyor, gereksiz bir korkuya, ağlama nöbetlerine tutuluyorsanız, üzgünüm ki sizde kişilik bozukluğu mevcuttur.

kişilik bozukluklarının tedavisi çok zordur. kişi kendi kontrolunü yitirir ve acilen tedavi edilmesi gerekir. artık o etrafındaki kişilere ve kendine zarar vermeye başlar. bunun farkına varsa dahi üstesinden gelemez.

gerekirse hastanede yatmaları tedavi sürecini hızlandırır.
manik depresif psikoz buna iyi bir örnektir.
kişilik özellikleri uyuma dönük değilse, esneklikten yoksunsa bir bozukluk vardır diyorlar ve bu bozuklukları çeşitli adlar altında uzun uzadıya akıllı işiymiş gibi incelemekten zevk alıyorlar.
ne demek lan bu cümle. uyuma dönük değilseymiş... şimdiye kadar hep uyumlu olabilmek için çalıştık çabaladık, büyüklerimizi dinledik, küçüklerimizi sevdik, manyaklaşan birine karşı empati yapıp o nu anlamaya çalıştık da ne oldu? olanı söyleyeyim canlarım: birey olmaktan çıkıp sürüde ki her hangi bir canlı olduk. aynılaştırılmaya çalışılan her hangi biri! ne acı dimi her hangi biri olmak. bence kıyamet bu! ondan demişler kendi kıyametini kendi hazırlar insan diye. aynılaşan insan kıyameti yaşar. herhangi biri olmak bildiğiniz ya da düşlediğiniz kıyamettir beni anlayabilen, anlamak için çaba sarf eden dostlarım.
kıstas belli; uyum sağlanmıyorsa bozuksun, çık dışarı. herkesi birbirine uyumlayan programı kabul etmiyorsa senin bünyen hasta. kurtulmak için terapi alıp sosyalleşmen ve sırf insanlarla uyumlu olabildiğini gösterebilmen için çalışman, evlenmen, çocuk doğurman, baba olman, kendi haricinde birine hizmet etmen gerekir. bunları yaparsan süper uyumlu süper insansın dostum, ne mutlu sana. bakmayın böyle atıp tuttuğuma; işsizlik, -bir kaç ders verme dışında- hizmet etmiyor oluşum, birinin boynumu eğdirecek laflarına maruz kalmayışımdan ve bunlara duyduğum özlemden de kaynaklanıyor olabilir bu saçmalamalarım. ama soruyorum, herkes tarafından her eve lazım olan biri olarak kabul görmek şimdiye kadar bana ne kattı? benim burdaki karım ne oldu? vaz geçiyorum dinlenen, sevilen, uyumluluğuyla göz kamaştıran, fikirleriyle ufuk açan, dertlere çare olacak laflar eden, çocuklarla ilgilenip, yaşlılarla sohbet edebilen, yaşıtları arasında aranan kişi gibi kabul gören sıfat tamlamaları olmaktan. sizlerin yüzünden asıl beni unuttum be. belki ben kötü bir insan olmaktan zevk alıyorum, belki hödük olup düşünmeden konuşabilen insan bana göre en yücesi, belki doktorun masasına gidip kibarca durumu anlatmaktan çok kabaca: söyle ulan demeyi istiyorum. neden herkes herkesi pişirme sevdası içinde anlayamıyorum dostlarım. neden herkesi herkesle aynı potada eritme derdindeler bunu da anlamıyorum. kadın erkek ilişkilerine şimdilik girmiyorum ama bu konu da başlı başına bir dert unsuru.

sigmund freud psikoanalitik kuramları çıkarmış dizmiş önümüze. peki ya sonra demezler mi adama? yahu yaşamaktan çok hep 'olmaya' çalışıyoruz. bi olmak durumu var ama kimse ne olduğunu tam olarak bilmiyor, bilse de kendini kandırma yöntemlerinden başka bir şey değil hiç birisi.
bir de şizotipal kişilik bozukluğudiye bir şey atmışlar ortaya neymiş efendim kişinin duygu, düşünce ve davranışlarının birbirinden bağımsız olarak savrulurmuş. lan biriniz de dahi bu hastalıktan yoksa kendimi diri diri yakarım be. ne hastalığı, hastalıktan ziyade çeşitliliktir bu şizotipal kişiler. insandırlar lan. öğretilenleri, bildiklerini, araştırdığını düşüncelerini davranışlarına katabilen ya da katamayan diye hastalık mı olur alaşkına. kimisi bilir uygulayamaz (çoğumuz gibi) kimisi yapar durduramaz ahaha biraz komik oldu ama öyle.

borderlinehastalığı ise tüm haftanın günlerinde farklı karaktere bürünmekten başka bir şey değil. yaşam bir tiyatroysa borderline hastaları en iyi oyunculardır derim.

narsistkişilik bozukluğu var mesela: mesela ben de biraz narsistim, kendimin çok önemli biri olduğum düşüncesini çoğu zaman korurum. kronikmiş bu hastalık üstelik tedavisi yok denilebilir yani. beğenilmekten zevk duyarlarmış. doğru söze kim yalan der ki. peki kim beğenilmemek ister? onaylanmaktan zevk almaz? hem bu kişilik bozukluğunda olan insanlar pek de mutsuz değillermiş. ben de diyorum ulan nedir bu sebepsiz mutluluğumun sebebi. meğer hastalıktan ileri geliyormuş.

obsesif kompulsif de var ben de: yapılan işin geneline,sonucuna, amacına bakmaktan çok aralardaki ayrıntılara bakmaktan kafamı kaldıramam. (her hastalığa adımı yazmaktan da büyük zevk aldım bu arada)

mesela kişilik çizgileri ve nitelikleri egosintorikolan insanlar var aramızda. kim mi tabi ki ilk örnek olarak kendimi göstereceğim. ne demek bu açıklayayım da tam olsun: kişinin normal dışı davranışları kendisini rahatsız etmez, tersine haz verir. var mı aksini savunan aranızda. zaten rahatsızlık duyan ister istemez değişir arkadaşım. daha fazla uzatıp da hepimizin birilerine göre hasta olduğunun delillerini daha fazla dökmek istemiyorum. şimdilik bu kadar hastalık size yeter. hadi bakalım koşun oynayın doktorlarınızla.
üç kümeye ayrılır.

a kümesi: garip tuhaf görünüşlü olarak bildiğimiz kişilerden sözeder.
-paranoid kişilik bozukluğu
-şizoid kişilik bozukluğu
-şizotipal kişilik bozukluğu

b kümesi: sahneye oynayan,aşırı yalancı,dengesiz, uyumsuz,tutarsız,** dediklerimiz
-antisosyal kişilik bozukluğu *
-borderline kişilik bozukluğu *
-histriyonik kişilik bozukluğu *
-narsisistik kişilik bozukluğu *

c kümesi:sessiz, çekingen, korkak dediklerimiz
-çekingen kişilik bozukluğu *
-bağımlı kişilik bozukluğu *
-obsesif kompulsif kişilik bozukluğu *
toplumun her mertebesinde eşdeğer oranlarda karşımıza çıkan bozukluklardır. kişinin, şeytanla olan dostluğunu bozmadan, gidermesi mümkün olamayacak bir rahatsızlıktır.
birçok çeşidi ve karması olan zihinsel bozukluklar kategorisine girmektedirler. Sebebi kalıtsal veya çevreseldir. Daha ağır bozukluklarda sıkla her iki etkenden söz edilmektedir. Bu tür hastalıkların tehşisi oldukça zordur. Zorluğunun en temel sebebi ise hastaların kendilerindeki rahatsızlığı kabullenmemesidir. Ani ruh hali değişikliklerinden dolayı, başlanılan psikolojik tedavilerin devamlılığı çoğu zaman görülmemektedir. Bu rahatsızlıktan tamamen kurtulmak imkansıdır. Çoğu kişilik bozuklukları tam anlamıyla ergenlik bitiminde kendini göstermekte. Ancak hastalığın semptomlarını aza indirmek ve dengelemek için ilaçlar ve terapiler vardır. Terapistler tarafından grup terapileri özellikle tercih edilmekte. Hastaların düşünce ve davranışlarında şiddetli dalgalanmalar olmaktadır. Acı olan ise bir çok kişilik bozukluğundan muzdarip insanın hastalığı tehşiz bile edilemiyor ve bu insanlar karaktersiz vs. olarak etiketlenebiliyorlar. Aslında bu durumlarda her iki tarafında suçu olmuyor. En büyük sorunu ise güvenememekle yaşıyorlar. Duygusal bağ kuramaz çoğu ve bu yüzden ilişkilerinde acı çeker ve çektirirler. Bazı çeşitleri; borderline, şizoid, narsistik, obsesif kompulsif.
Birçok çeşidi olan ve bireyin davranışlarında-duygularında uzun vadede bozukluklara neden olan kalıtsal veya çevresel nedenlere bağlı ortaya çıkan rahatsızlıklardır. tedavi edilmesi, kontrol altına alınması gereken sorunlardır. geneli düzenli bir tedaviyle atalatılabilir.
Yukarıdaki listeye göre hepimiz hastayız.
Rahatist Kişilik bozukluğu

Yatmaktan keyif alır.
Rahatır bunlar madde madde tıbbisel terimdir Türkiye'de yoğun bulunur.
başımıza ne gelirse gelsin kendi duygularımızdan biz sorumluyuz.

"kader kurbanı" modundan bir an önce sıyrılıp geleceğimizden kendimizden başkasının sorumlu olmadığının bilincine varmalıyız.
bana uygun değiller. anlaşamıyoruz.