bugün

komunizm kapitalizmin korkusudur. çünkü komunizm kapitalizmin uyuttuğu kitleleri uyandırmaya çalışır.
uyandırır ancak sonra yeniden uyutacaktır tabi ki.
birinde aşağılık sınıf farkı vardır diğerinde yoktur.
birinde normal insanın elinde para vardır, diğerinde devletin elinde para vardır ve tek fark budur. zira kapitalizm komünizmden uyuttuğu kitleler uyancak diye korksa bile, insanlar ikisinden de korkar, çünkü komünizm uyanan o insanları yine uyutacaktır. geçiniz...

aa bir de komünizm tek başına olmaz zira tüm dünya komünist olmalıdır ki yaşasın, ama kapitalism tek başına mis gibi oluyor. -lanet olsun ki. bu yüzden kapitalizm e karşı devletçilik tabii ki...

not: yine komünizmin yaşanabildiği tek yer olan ütopyaya bakınız, en aşşağılık sınıf farkı nasıl da oluyor komünizmde.
birinde devleti beslersin diğerinde emeğin seni terbiye eder.
kapitalizm devlet ekonomisinden de yararlanır; komünizmde devlet yoktur. *
birinde kölelik sınıfı vardır, diğerinde herkes köledir. *
kapitalizmin yakıtı insanın parasıdır, emeğine bakmaz. komünizmin yakıtı insanın emeğidir, parasına bakmaz.
gerzekler yanlış inanmış düzeltelim; komünizm de devlet vardır, zira halkın nerde nasıl ne zaman çalışacağını kontrol eden bir konsey ve yine suç işleyenlerle ilgilenen bir başka konsey ve yine aşrı devlet işleri ile ilgilenen (ölüm,doğum,savaş) bir başka konsey vardır. bu konsey üyelerinin normal insanlar gibi yine çalışmak zorunda olmaları ve onlar gibi yaşamaları onları devlet adamı olmaktan çıkarmaz gerzekçim. çünkü komünizmde dışardan bakıldığında farkedilsin diye bu insanlar, normal insanlardan farklı giyinirler.

not: tabii ki belirtiyorum, gerzek okumayı biliyor ama okuduğunu anlamıyor diye, bunların hepsi komünizmi başarı ile uygulayan tek devlet olan ütopya için geçerli. yoksa sikmişim marksist lenist ayakları.
kapitalistlerin başucu kitabı wealth of nations'tır; komunistlerin başucu kitabı das kapital. *
birinde 6,5 milyarın ürettiğini 100bin kişi yer, diğerinde herkes ihtiyacı olduğu kadar.
teorik olarak komünizm de var olmayan sınırlar devletin de varlığını ortadan kaldırır. toplumsal kuralların düzenlenişi esnasında uygulanacak yöntemlerin tamamı devlet hiyerarşisi ve militarizmden tamamiyle farklıdır. oluşturulacak otokontrol sistemleri bikaç dandik "konsey" lafıyla anlatılmaz. keza adama; "sen komünist dünyayı yaşadın mı ki farklı giyindiklerini gördün a dallama" derler. velhasılı kelam okumayıp götten atmamak lazım.

ayrıca; (bkz: sözlükte sik taşşak muhabbeti yapmak)*
kapitalizimde insanlar modern köledir ve modern derebeyleri * vardır.komünizmde üretileni ortak tüketen halk ve yöneticiler vardrı.*
tüm bu ayrımlar tomas more un, dünyanın tek komünist devleti olan ütopyasına göre karşılaştırılabilir. zira komünizmi anlayacak başka örnek yoktur. ekserisi teoriden öteye geçemez...

bir gerzek var hakkat okuma biliyor ama okuduğunu anlamıyor. ona okumayı öğretene hayran kaldık ailecek.

arkadaşım: okumadan götten atmak sanırım senin dediğin olmuş yada sen nerenle okumuşun onu anlamadım. son kez belirtiyorum. ütopya ütopya, ütopya,ütopya,ütopya...

yine anlamazsan, cidden git bir muayene ol.
görülüyor ki ne kapitalizm istenildiği düzeyde anlaşılabilmiş, ne de komünizme dair adam akıllı bir laf edilebilmiş. amacım ıkalaca cümleler kurduktan sınra sevgili sözlük deyişle ayar vermek değil, ama bir nebze olsun kapitalizm ve komünizm hakkında ,başım dik bir şekilde, birkaç kelam etmeyi bir hak olarak görüyorum.

bir iki doğru şey söylenmiş, bunları tekrar etmek anlamsız. komünizm'in sosyalizmden sonra gelen ve bu toplumsal sistemi savunanların nihai hedefi olduğunu bilmeyen kalmamıştır. kuşkusuz bir çok komünizm anlayışı var: anarşist olanı, bilimsel olanı, ütopik olanı... sayılar ve örnekler çoğaltılabilir ama bizim irdeleyeceğimiz şey bilimsel olanı- tabi bu bilimselliği "kime göre neye göre?" soruları sorarak çürütülebileceğini sanmak çocukluk olacak- olacaktır elbette.

komünist toplumun tasarlanması bugünden anlamsız. fakat belli başlı temel şeyleri söyleyebiliriz. onun dışında kimi özel noktalar pratikten çıkartılacak sonuçlardır. yoksa komünizm de şöyle silahlı kuvvet olacak, böyle eğitim sistemi olacak demek tarihsel sürecin önüne geçip kahinlik yapmak demektir. bizim kahinlere ihtiyacımız yok. ama komünist toplumu konuşurken de tarihsel gelişim içerisinde bulunmak gerekiyor. şunu bilmekte fayda var; 16.yy'ın sevgili filozofu thomas more'un ünlü eseri olan ütopya da açık açık belirtilen şey komünizm değildir. ama onun izinden gelen fransız sosyalistleri 17. ve 18.yy' da bu adamın izinden giderek sistematikleştirdiler bu görüşü. fakat bugünün kendine komünist diyenleri ile ciddi ayrımları söz konusudur. bu nedenle günümüzün komünistleri olanlar kendi ayrımlarını belirtmek için "ütopik sosyalizm ve bilimsel sosyalizm" isimli güzide eseri yazmışlardır. aralarında da uzunca bir tartışma dönemi yaşanmış ve yolları bir daha kesişmemek üzere ayrılmıştır. o nedenle şu hayalcilik iddialarından- tek tek bireyler üzerinden bir eleştiri olarak algılamamak gerek, genel bir eleştiri var burada- vazgeçip maddi olana sığınmak gerek.

kapitalizmin temel çelişkisi emek sermaye'dir. yani sermaye üretim araçları üzerindeki egemenliğiyle yeniden üretim sürecine hakim olmuştur. yaşamını devam ettirmek isteyen geriye kalanlar ise, kimi ayrımlar sonucunda, emek güçlerini sermayedarlara satmışlardır. emek ile emek gücü arasından doğan artık ise artı değer olarak geçer. buna el koymaya ise kısacası biz sömürü diyoruz. elbette bu süreç ve yeniden üretim süreci uzun uzun tartışılabilir. ama beylik laflarla, işi ciddiyetinden uzaklaştırmaksa amaç bence biraz susmak gerekir. kendi emek değer teorilerini ortaya koymadan x, y ve z sistemlerini eleştirmek ebedi muhaliflere özgü bir şey. biz onlara işlerinde başarılar dileriz.

kapitalizmdeki sermaye iktidarını yıkıp yerine işçi sınıfının bayrağını diktikten sonra bildiğimiz süreç işliyor. işte proleterya diktatörlüğü, sosyalizm diye devam eden süre. sosyalizmle, kapitalizm nasıl birbirlerine çelişiklerse komünizm ile sosyalizm de öylesine birbirine çelişiktir. sosyalizm sınıflı toplumların sonuncusudur ve nasıl sonlanacağını yaşamadan göremeyeceğiz. ama şunu biliyoruz ki bu sınıflar komünist düzende yoktur. bir devlet aygıtı yoktur. eskinin tüm kurumları parçalanmıştır. kırlar ile kentler arasındaki ve kafa ile kol emekleri arasındaki temel çelişkiler birbirinden kaldırılmıştır. kimi çelişkiler gene devam eder. çelişkiler yok edilemez dünya üzerinde çünkü çelişki hareketin temel motorudur. ama en azından hedeflenen şey bir cennet değil, insanoğlunun en başından beri arasında bir üstünlük savaşı verdiği doğadır. temel çelişki artık insanla insan arasında değil, doğa ile( doğadan kasıt çevremizi saran her şey) insan arasındandır. komünizmin kapitalizmden temel farkı: eskinin tüm kölelik düzenlerini yıkarak ve bir takım insan grubu ile diğer insanlar arasındaki üretim araçlarından doğan kimi çelişkileri yok etmektir. insanlığın nihai amacı olan doğaya karşı üstünlük savaşını rayına oturtmaktır. yoksulluk, açlık ve savaşın yok edilmesi zaten bunun doğal bir sonucudur. özel olarak bitirilmeye çalışılmaz bunlar çünkü bu kavramların pek çoğu sınıflı toplumların yansımalarıdır.

neyse uzun oldu ama belirtmekte fayda var; temel bir toplumsal düzeni eleştirmek için en azından o düzeni gerçek manada bilmek ve yerine bir şeyler getirmeye çalışmak, bir alternatif sunmaktır. en azından marksistler bunu başarabilmiştir. ama amaç tüm her şeyi eleştirip- ki zaten eleştirdikleri bile tartışılır- yerine bir şey getirmemekse sizlere ebedi muhalefetinizde başarılar. bir de sonsuz karanlığınızda.
Kapitalizmde serbest piyasa vardır , komuzimde herşey devlet kontrolündedir.
Bundanda temeli olmaz .
aslında her ikisininde birbirlerinden farkı yoktur, fark gibi gözüken noktalar aslın da digeri ile aynıdır, şöyle ki;

kapitalizm de milyonlarca kişinin ürettigi zenginligi, bir kaç kapital sahibi yer,
komunizm de, milyonlarca işçinin ürettigi zenginligi, komunist parti lider kadrosu yer.
her iki sistemde de halk, ezilen ve sömürülendir, üretilen zenginlik, halkın kanı ve gözyası pahasınadır. kararları sistem sahipleri, halkın yerine verir, neyin dogru oldugunu onlar belirler, halk ahmaktır, aptaldır koyun sürüsüdür.

not: bugün türkiye elitlerinin, halkın oyunu aşagılaması sizce hangi sisteme dahildir? komunist görünümlü, ulusalcı kapitalistlerin oyu, çobanla bir mi?

türkiye alışık oldugu şey, dogan görünümlü şahindir zaten.
Biri hayvanidir diğeri insani.
Birinde insan gibi yaşayabilmek için sahip olunması gereken tek sermaye insan olmanın kendisidir, diğerinde ise insan gibi yaşayabilmenin sermayesi insan olma haysiyetinin en minimuma indirgenmesidir, indirgediğin kadar insansındır. Metafor mu dedin!! sen körsün o zaman be adamım,topla yerden haysiyetinin kırıntılarını...
Özgür adam , vassal , feodal beyler ve aristokratlar , iş veren ve patron sınıfının temsil ettiği tarihten günümüze tüm sermaye sınıfı temsilcilerinin öznelliğine paralel olarak köle , serf , pleb , çırak , işçi ve emekçi sınıfının kendi öznelliğini yitirmesi ve nihai sonuç olarak ortaya sınıfsız ve devletsiz bir toplumsal yaşam biçimi yaratılmasıdır.
Kapitalizmi komünizm ile karşılaştırırken sosyalizmin işçi sınıfı ve proleterya diktatörlüğüne dayalı devletçi yapısını doğru anlamış olmanız gerekir. Aksi taktirde ; bazı entrylerde görüldüğü üzere komünizmi devletçilik ile sosyalizmi de sınıfsız bir toplum yapısı ile karıştırmanız kaçınılmaz olacaktır.
Üretim araçlarının mülkiyetinin ve üretimin kendisinin ve paylaşımının birlikte yaşama istenci gösteren değişik komün gruplarında kar odaklı üretimin aksine ihtiyaç merkezli üretim ve komünler arası ilişkilerde sermaye odaklı ticaretin aksine emek merkezli ve karşılıklı ihtiyaç temelli alışveriş ya da takas olgusu ile beraber kendisini kapitalizmden farklı kılan geleceğe dönüş serisinin son filmidir.
(bkz: Back to the future)
al gülüm ver gülüm zihniyeti.
(bkz: para)
sözlükten örnek verelim;
kapitalizm rejiminde karma sistemi vardır.
ama;
komunizm rejiminde tüm yazarlar eşittir..
sözlükten örnek verelim;
kapitalizm rejiminde nesil farklılıkları vardır.
ama;
komunizm rejiminde tüm yazarlar eşittir.
insan ile hayvan arasındaki temel ayrımdır bu ayrım yani ince bir çizgi.