bugün

entry'ler (298)

emocu

''her kim emocu kelimesini cümle içinde birine yönelik bir itham şeklinde kullanırsa potansiyel bir emodur.''

sanayi devrimi sonrası insan ilişkilerinin diyalektik çözümlemesi,samuel wilhelm burroughs.

murathan mungan

''aldığın yaş katettiğin yola denk değil''
gibi bir dize yazarak şiir okuma zevkimin içine eden yaşayan en büyük şairlerden. hayır, devamını getiremiyorum şiirlerinin. tek bir dizesi bile dakikalarımı alıyor,takılıp kalıyorum,gözlerim boşukta dolanırken çağrışımlarım hızlanıyor,kitap elimde saatlerce tavanı izliyorum,tavanın içinde beyaz bir perde açılıyor,gelsin flashback görüntüler,slow-motion bir çekimde geçmişimde biriktirdiğim bütün yüzler.kaptırıp gidemiyorum.
nefesimi tutup bir seferde okumaya çalışmalıyım.
evet.

ancak bir öğrenci evinde olabilecek şeyler

1-kettle'da çay yapmak? nasılı var.. olur.. oldu..

2-çöp tenekesinin yanına atılan halıyı kullanmak.yıkamadan,silkelemeeye gerek bile görmeden.
3-gece evde bulunan dolaptaki malzemelerle ömrü hayatınızda yiyebileceğiniz en lezzetli spesiyali hazırlamak ve afiyetle yemek. mesela ekmek arası makarna, üzerine zeytin biraz.. varsa ketçap.. yanına asidi çoktan uçmuş kola ya da şekerli su kıvamındaki gazoz.

günün tek cümlelik özeti

1 senedir her gün takip ediyorum seni.

gülbahar uluer

#7667795 ya da (bkz: gitme)
(bkz: yolcu)
(bkz: dönülmeyen gitmeler)

dönülmeyen gitmeler

edip cansever de seslendirmiştir ama gülbahar yorumu apayrıdır,başkadır.
müziği de gülbahar'a aittir.

sözleri..

gönlündeki enginlere
sevdandaki yangınlara
su dilinde türkü olur
akarım akarım akarım

kar çiçeğim soldurmasan
düşlerimi yandırmasan
bir el edip bir çağırsan
dönerim dönerim dönerim

dönülmeyen gitmelerde
içimdeki gurbetlerde
kavuşulmaz hasretlerde
yanarım yanarım yanarım

başım yine dumanlarda
dönerim dağlar başında
deli poyraz bir yel olur
eserim eserim eserim

uçurmazsan gönül kuşum
sürgünlerimi yaşarım
belki bir gün alır başım
giderim giderim giderim

bir gün gelir anıları
yıllanan bu acıları
savurur yellere karşı
yakarım yakarım yakarım

gitme

nisan yağmurları gibi hüzünlü bir gülbahar uluer parçası.

gitme
yağmur izleri siliyor
bizi yaşatan alev sönüyor
böyle çekiliyor zaman
gölgeler kalıyor
aşkın yüzü kirleniyor
kendini yakıyor

gitme (ay ay ay)
yitirdim gülüşünde umutlar
gitme (ay ay ay) nakarat
yitirdim gülüşünde umutlar

yüzümü uzaklarda arama
vakit gel artık sarıl yaşama
gitme
gizlendiğin o hüzünlerin ardında
hayat aşkın kendisinde başka bir yer aramak

gitme (ayi yaaay)
yitirdim gülüşünde umutlar nakarat

yolcu

harika bir gülbahar uluer parçası..

benim yurdum nerede
ah kalbim kiminle
yalnızlığa çoğalan
bir yolcuyum içimde

bıraktım anıları
çığlıkların ardından
kendime çıkan yollar
kaybolur dalgalarda
gemi gider yavaş yavaş
sesimi suda iter
yollar bende biter

umutlara yolcuyum
yiten şarkılarımda
yüzüm nerde belirsiz
ömrün aynalarında

bıraktım anıları
çığlıkların ardından
isyankar gemilerim
durmuyor limanlarda
gemi gider yavaş yavaş
sesimi suda iter
yollar bende biter

sırrı süreyya önder

kemal sayar:marxist asabiyet diye bir şey var mı?......
sırrı süreyya önder:müminin celadeti neyse, marxistin asabiyeti de odur.
kemal sayar: bismillahirrahmanirraaahiiimmm..(gülüşmeler)(es)..
sırrı süreyya önder:noldu celadetine bu insanların,müminlerin?

aşık olunan kişiden çıkma teklifi almak

100 liralık benzin alıp çekilişte bmw marka bir araba kazanmak gibidir.
çok düşük bir ihtimaldir.

haldun üstünel

bu adam istese halk ayaklanması çıkarır.
istese halk devrimi yapar.
sözlüklere bakın yeter.
nasıl bir sevgidir bu..

diyarbakır cezaevi

`http://www.marksisttutum....12_eylulun_auschwitzi.htm`

'işkencelerde kendini inkâr etmen isteniyordu. Pişmanlık duymanı, ben Kürt değilim, köpeğim; demeni istiyorlardı. Oradaki doktorlar işkence etmek için vardı. Hastalansan da, delirsen de işkence devam ediyordu. Bize sıradan askerler işkence etmezdi, psikiyatristler, insan ruhunu bilenler işkence ederdi. Aynı işkenceye bağışıklık kazanmaman için, haftada bir işkence yöntemini değiştirirlerdi. Bir hafta lağıma sokarlardı mesela, bu sizin hamamınız, tertemiz olmadan çıkmayacaksınız diyorlardı. Öbür hafta sürekli pislik yedirirlerdi. Kapıda, gözetleme deliği vardı. Camlar tamamen kırmızı beyaz bayrağa boyanmıştı. Üç kış kaloriferler hiç yanmadı. Yazın da camları açmak yasaktı.

inci aral

''romantizm nerdeyse gülünçleşti..''

buyrun:

`http://www.radikal.com.tr...02.2010&CategoryID=40`

arkadaşım

filmin son sahnesi çok etkileyici. buyrun..

`http://www.youtube.com/wa...2-hlo&feature=related`

sözlükçülerin formspring sayfaları

`http://www.formspring.me/kilavuzukarga`

tıkanmayın.

fanfare ciocarlia

http://www.youtube.com/watch?v=C2QOULUy7V8&feature=PlayList&p=37AAA3650BE7658D&index=10

gegen die wand filminin görüntüleriyle işlenmiş harika bir klip..

vedat türkali

http://www.youtube.com/watch?v=Nya1vMxUJH4

biraz ters bi zamanda oldu.. olsun..

facebook kullanmayan insan

paylaşımları facebook'taki videolarla sınırlı olmayan, popüler kültüre bir mesafe koyan ve ağzını yaya yaya facebook'taki 9 yaş altı videolar hakkında yorum yapmayan cahildir(!).

trabzonsporda umut bulut olmak

kaçırdığı goller sonrası,sıklıkla kale direklerine vurmaktır.
hiç beklenmedik anlarda da uzaktan nefis şutlar yollamaktır kaleye.tabii büyük çoğunluğu isabetsiz ama direği sıyıran toplar..

türk cahili

*hümanizm'in olmaması ilk şarttır.
*meselelere kürtlere soykırım yapalım gibi peşinhükümlü toptan çözümlü yollarla yaklaşırlar.
*öteki'ni düşünmezler,gerek görmezler.
*doğu gerçeği diye bir kavramı bilmezler.bilseler de sorgulamak akıllarına gelmez.
*eğer bir toplulukta kürt meselesiyle ilgili bağırarak konuşan birini dinlerlerse hemen kopyala yapıştır yaparlar.
*hürriyet gazetesi bu kişileri aydınlatmaya ve uyutmaya yeterlidir.
*var mısın yok musun programında tahmin yürüterek zekalarını konuştururlar.
*takım tutar gibi parti tutarlar.
*hoşgörü sıfırın altında eksi üçtür.