türk filmlerinde olmayan durumdur.
umarım kod adı k.o.z. u izleyenlere olmaz dediğimdir.
dövüş Kulübü'nü izledikten sonra yaşadığım olaydır.
içindeki yabancı'yı izleyince bi silah alıp suçlu avlamaya başlamak.
inception izleyip it sıçmığı gibi ruyalar görme durumudur. noluyor lan yanımda topaç taşır oldum.
bir grup arkadaşla 'green street hooligans' izledikten sonra filmin gazıyla sokağa çıkıp adam dövmektir.
the shawshank redemption filmini izlediğimden beri esaretten kurtulacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum.

hemde 10 yıldır...
izlediği filmdeki replikleri sürekli tekrarlamak ile eşdeğerdir.
üst üste izlenen kim ki duk filmleri tez ayrılık getirirmiş, sözünü yaşatan durumdur.
kesinlikle inception. rüyalarıma kadar girmiştir.
yüksek dozda fight club etkisidir. beni çok yanlış bi zamanımda tanıdın sözlük.
(bkz: son durak)

izledikten sonra uzun bir süre sıra kimde modunda gezdiren film serisi.
awake- kimseye güvenme, hastaneye adım atma.
underworld'ü izleyip vampir olmayı istemek. *
demirkubuz'un yazgi'sini izledikten sonra yabancilasmak; mesault gibi davranmaktir. yakin cevreyi cileden cikarabilir.
cocukken seytan'in turk versiyonundan etkilenmistim. hani su zemzemle seytan cikartilan. 18 yasima kadar tuvalete tek basima gidemedim. o derece.
5 yaşında bir çocuğun şeker adamı izleyip tüm gün uyuyamamasına neden olan eylemdir. *
ninja kaplumbağaları izledikten sonra kendini sokağa atan çocukların her birinin kepenklere, ağaca, düz duvara tırmanıp kendini ninja, hatta kaplumbağa sanmalarıdır en güzel örnek.
80 li yılların sonlarına yakın bir tarihte izlediğim kesik el isimli sözüm ona korku filminden etkilenip annemin gözü gibi baktığı deri eldiveninin içini pamuk ile doldurup,salça ile kesik bir elmiş havası yaratıp, babamın olta takımından aldığım misinalarla bağlayıp, salonumuzun meşhur kristal taşlı avizesinin içinden geçirdiğim misinalar ile güzel bir düzenek kurarak ablamı korkutmaya çalışmam ve ablamın hiç korkmaması bir kenara annemden yediğim dayak ve babamdan yediğim fırça yanıma kar kalması sonrasında bir daha hiç bir filmden etkilenmeme dürtüsüne sahip olmamı sağlayan hadisedir.
big lebowski yi izledikten sonra çıkıp, haftalığı votka, kahlua ve süte yatırmak buna örnek verilebilir.
kesinlikle tabanca filmi. ya adamlar öyle bir film yapmışlar ki, etkisinde kalmamamk imkansız. kendi kendine konuşup, plan kuruyorsun resmen ve herkese şüpheci bakıyorsun.. ha bi de kendini çok zeki sanıyorsun, işte en kötü yanı da bu.*
eğer filmin adı "the bucket list" * ise son derece muhtemel olan durum.
eğer bu film biriyle/bir şeyle özdeştirilmişse olası bir durum.
(bkz: amelie)
fenerbahçe yönetiminin de başına gelen olaydır.

(bkz: The Maldonado Miracle)*
barda filmini izleyip etkisinde kalmak sonucu sağlam bir dayak yemekle neticelenebilecek durum.