bugün

bi filmden hayattan soğunur mu be diyenleri bile , insanlıktan soğutan , insan insan dediğinin aslında hayvan beter olabiliceğine ikna eden filmlerdir..tabii ki , bunun aslı "insanı hayattan soğutan olaylar" olmalı zira , bu filmlerin çoğu şiddet , tecavüz , uyuşturucu , mafya ekseninde döner durur 8 çizer gibi..gönül ister ki , şu günlerde bilhassa bol bol böyle filmler gösterilsin , insanlar gerçekte neler istediklerini görsünler..
konuyla alakasız olsa da , küçücük bi paragrafta belirtmek isterim ; şimdi yazacaklarım okuyanlar için klişeleşmiş şeyler olacak muhtemelen..ben de çok tepki gösterdim ,pkk savaştan başka çözülmez ,helal olsun o füzeler diye..ama şimdi bakıyorum da , şayet bi film olsaydı tüm savaşı gösteren ama pearl harbor gibi değil , baya baya insanın ölümünü , dalağının delinişini , askerlerin titremelerini , dağlardaki hayvanları..ve tüm çıplaklığıyla görseydik şiddeti , filmlerde 2 saat bile izlemeye dayanamadığımız ve hiç bi canlının zarar görmediği o sanal gerçekliğe bile dayanamazken , bizzat 300 km ötemizde olan gerçekliği ; hakikaten hala bu kadar şiddet ister miydik..
(bkz: irreversible)
(bkz: funny games)
(bkz: das experiment)
das experiment'in gerçek bi olaydan öykünmesi , en acısı da , gücün neler yapabildiğini , insanın küçücük bi oyunda kendini patron sandığı için , gerçek kimliğini , insan paltosunu bi yana bırakıp hayvanlaşmasını anlatması..
(bkz: cube)
ama hypercube ile bozdu bu durumu. ilk cubeden sonra kafayı sıyırmıştım.
mehmet ali erbil in bütün filmleri.
(bkz: dude where is my car)

budur abicim. bu filmdir. hayatımın iki saatini çaldığı gibi, artık ben eski ben olamadım, ne kadar kötü filmmiş lan bu dedim saatlerce sayıklayıp, haftalarca odamdan çıkamadım. kimseyi görmedim, hiçbir şeye bakmadım. yalnızca kabuslar gördüm. aynada kendime bakmaya çekindim 2 hafta boyunca, sonra korkumu yenip kendimle yüzleşmek istedim, geçtim aynanın karşısına gözlerim kapalı. derin bir nefes tuttum, açtım gözlerimi. anam o ne! brad pitt lan bu. brad pitt olmuşum. iyice bir yakınlaştım aynaya, yakından baktım. vallaha o da yaklaşıyor be. ciddi ciddi sarışın renkli gözlü bir adam olmuşum. arkamı bir döndüm kocaman bir yatakta yorganın altında birisi. oha lan bu kadar olmaz dedim. korkarak gittim yorganın altına bakmaya. gittim, gittim, korkarak kaldırdım. sonuç muazzamdı. nah angelina jolie! george clooney çırılçıplak yatıyordu yatakta, beni görünce masumca gülümsedi, "çok muhteşemdin" dedi. ibne olmuşum lan bir de.. ama gene kaliteyi korumuşum haa, george'u atmışım yatağa. sonra içimdeki sese kulak verdim, o da "zaten kıllanıyordum aq, sevişme uğruna film çekiyorlarmış demekki pezemenkler" diye hayıflanıyordu. george usulca kalkıp yanıma yanaştı, boynuma bir öpücük kondurdu, içimden s.ktir git diyesim geliyordu ama birisi beni kontrol etmeye başlamış gibiydi. karşı koyamıyordum, bir anda çekiverdi beni yatağa clooney, aha dedim zıçtık bunları hissetmeyeyim bari. bağırdım bağırdım bağırdım. ama etkili olmuyordu, brad hakimdi bana artık.

-hadi george, defalarca defalarca gidip gelmeni istiyorum. kadının olayım senin, erit beni.

****

- amanııın beeey, neler diyor bizim oğlan?
- uyandır şunu uyandır, göt oğlanı olmuş bu, üniversitelere yolladık biliyorduk biz bunu, yapmaz, kötü yola düşmez diyorduk, benim böyle evladım yok artık, yürü gidelim.
- öyle deme rızaaa, senin de ne olduğunu biliyorduk benden önce, tarık'la fotoğrafların hala çekmecemde.
- ayol yakmadın mı kızdaha onları? tamam sus hadi sus, duyacak oğlan,bırak istediği gibi yaşasın hayatını.

****

sonuç olarak, aman diyim izlemeyin.
(bkz: requiem for a dream)
(bkz: planet terror)
(bkz: DEATH PROOF)
(bkz: old boy)
(bkz: dunyayi kurtaran adam)
levent kırca filmi olan son. daha kötüsünü yapana kadar elimizde bu var.
bu konuda hicbir film potemkin zirhlisi filminin eline su dokemez. sinema ile ugrasan arkadasinizin, "abi var ya bu filmi izlemeden olursen omrunu bosa harcamissin demektir. tam bir saheser" felan gibi dolduruslarina gelip iki saatten fazla zaman siyah beyaz, kult sinemanin bu nadide ornegi filmi izleyen bunye, devam eden gunlerde yemeden icmeden kesilmis, televizyonda haber ve magazin bile izleyemeyecek duruma gelmistir. hatta on yildir sinemanin onunden bile gecmez... *swh~ ~
(bkz: oldboy) dünyanın kahpe bir şey olması gibi bir sonuç çıkardığı için.
(bkz: dancer in the dark)
(bkz: requiem for a dream)
(bkz: masumiyet)
(bkz: kader) *
(bkz: zeynep in sekiz günü)
(bkz: mr and mrs smith)
bob moss,ihtiyar delikanlı hiçbirşey anlamadım arkadaş
(bkz: hostel 2)
(bkz: klass)
(bkz: requim for a dream)
(bkz: üç maymun)*
the exorcist the turkish: şeytan.
(bkz: la maison en petits cubes)
(bkz: begotten)
(bkz: requiem for a dream)
(bkz: das experiment)
(bkz: keloğlan kara prens e karşı)
serdar akarın en iyi yapımı olan barda bence türk filmleri içerisinde açık ara en yıkıcı film yabancı olarak reqıiem for a dream ve alejandro babanın başta amores perros olmak üzere tüm filmleri.
gişe memuru.