bugün

habur'dan içeri şölenle giren teröristlere dokunamayan savcıların
dünyaya nam salmış ve vatanını sonuna kadar seven bir sanatçıya yaptığı ayıptır.

ülkesini ne kadar çok sevdiğini anlamak için sözlerine değil eserlerine bakmak yeterlidir.
Atmış olduğu twitinde yavşak adi ve şaklaban sıfatlarını taşıyor olmasına rağmen allahçı olmaması kendi paradoksunda mallaşmasına neden olan kişidir. Sanırım herkesi kendi gibi zannediyor fazlo bey.
yavşak kelimesinin kullanımını yaygınlaştıran yavşak.
twitter da an itibari ile büyük buhran yaşamakta. endişe vermekte. ve ciddi anlamda üzülüyorum. bayağıdır düşünüyorum adamın halini.

bu net; çok yalnız.
dünya çapında tanınmış ve değer gören sanatçıdır aslında yabancıların tarifi ile dehadır.

ödüllerinden bazıları:

Avrupa Birligi Piyano Yarışması, 1991
Genç Konser Solistleri Yarışması Avrupa Birinciliği, 1994
Genç Konser Solistleri Yarışması Dünya Birinciliği, 1995
Radio France/Beracasa Vakfi Ödülü, 1995
Paul A. Fish Vakfı Ödülü, 1995
Boston Metamorphosen Orkestrası Solist Ödülü, 1995
Maurice Clairmont Vakfı Ödülü, 1995
Telerama Ödülü, 1998, 2001
RTL Televizyonu Ödülü, 1998
Le Monde de la Musique Ödülü, 2000
Diapason d;Or ( Altın Plak ) Ödülü, 2000
Classica Ödülü, 2000
Le Monde Ödülü, 2000
Avusturya Radyo-TV Ödülü, 2001
Deutsche Phono Akademie ECHO Ödülü, 2001
Yılın Bestecisi Ödülü, Andante Klasik Müzik Ödülleri, 2010
Yılın Piyanisti Ödülü, Andante Klasik Müzik Ödülleri, 2010

eserleri:
3. senfonisi:''universe'' ''evren'' *
2.senfonisi: mezapotamya
Symphony No 2 Mesopotamia for extra large Orchestra Opus 38 / 55 Minutes
2011 / 55 Minutes / WP istanbul Festival June 2012 Borusan /Aykal / Auftragswerk iKSV

1.senfonisi: istanbul senfonisi**
2009 / 45 Minutes / Auftragswerk Konzerthaus Dortmund und WDR / WP; Howard Griffiths, WDR / Dortmund /

fenerbahçe koro, piyano ve orkestra için

einstein'i düşünmek
Thinking Einstein; for Piano and Orchestra Opus 16
2005 / 16 Minutes / Auftragswerk E T H Universitaet Zürich / WP; Say, Griffiths, ZKO / Luzern KKL


hezarfen ney konçertosu
Hezarfen; Konzertstück for Ney-flute and Extra large Orchestra Opus 39
2011 / 18 Minutes / WP Mannheim Oper March 2012 Auftragswerk Mannheim Oper / Burcu Karadağ (ney)

hayyam klarnet konçertosu
Clarinet Concerto Khayyam; Opus 36 (2011)
2011 / Auftragswerk Schleswig Holstein Festival / WP; Sabine Meyer, BASSO / Kiel

trompet konçertosu opus 31
2010 / 24 Minutes / Auftragswerk Mecklenburg Vorpommern Festival /

WP; Gabor Boldozcki, Zagrosek, Berliner Konzerthaus Orchester / Wismar

Nirvana Burning; Konzertstück für Klavier und Orchester Opus 30
2010 / 17 Minutes / Auftragswerk Salzburger Festspiele / WP ; Say, Goetzel, BiFO / Salzburg

haremde binbir gece keman konçertosu
Violin Concerto, 1001 Nights in a Harem; Opus 25
2007/ 28 Minutes / Auftragswerk Luzerner Synfonie Orchester / WP; Kopatchinskaja,Axelrod, LSO/ KKL Luzern / CD Naive

Prelüdler', flüt ve piyano için, 1985; ilk seslendirme: Mehmet Mesci ve F. Say, (1986).
'Süit', piyano için, (1986).
'Siyah ilahiler', keman ve piyano için, 1987; ilk seslendirme, Götz Bernau ve Sayali Dadaş; Berlin'in 750. yılı kutlamaları dolayısıyla, 1987.
'Gitar Konçertosu', 1987; bu yapıtı geri çekti, 1997'de gitar ve orkestra için yeni bir yapıt yazdı.
'ipekyolu', piyano için, 1989; ilk seslendirme: RIAS Berlin Radyosu, canlı yayın: F. Say, 1989; sonradan konçertoya dönüştürüldü.
'Yansıtmalar', keman, piyano ve orkestra için konçerto, 1991; ilk seslendirme: Eduard Maturet yönetimindeki Berlin Senfoni Orkestrası, solistler; Götz Bernau, F. Say, 1991.
'Nasreddin Hoca'nın dansları' (sonradan Türk Dansları; olarak adı değiştirilmiştir), piyano için, 1991.
'Antik Anadolu Modları Albümünden', piyano için, 1991.
'Üç Masal', oda orkestrası için: (12 yaylı, 6 üflemeli çalgı, arp, çelesta ve vurmalı çalgılar için), 1992.
'Liszt'in si minör sonatı orkestralaması; büyük orkestra için, 1992.
'Altı Prelüd' Debussy'nin 6 prelüdünün orkestralaması. 14 solo çalgıcı için: flüt, obua, klarnet, fagot, trompet, 2 vurmalı çalgı, piyano, gitar ve yaylılar dördülü, 1992; ilk seslendirme: besteci yönetimindeki Yeni Müzik Topluluğu, Köln, 1992.
'Paganini'nin temaları üzerine çeşitlemeler'; (modern caz stilinde) piyano için, 1993.
'ipekyolu', piyano konçertosu, 1994; ilk seslendirme: Scott Yoo yönetimindeki Boston Metamorphosen Orkestrası, solist: F.Say, 1995.
'Fantazi parçaları', piyano için, 1993.
'Caz Fantazileri', piyano için, 1994.
'Senfoni Konçertant', piyano ve büyük orkestra için, 1993; ilk seslendirme: Gürer Aykal yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, solist: Fazıl Say, 1996; orkestra: 3 flüt, 3 obua, 3 klarnet, altosaksafon, 2 fagot, kontrafagot, 4 trompet, 3 trombon, tuba, 7 vurmalı çalgıcı için 27 vurmalı çalgı ve yaylılar için (14+12+12+8).
'Gitar ve Orkestra için', (gitar konçertosunun yeniden yazılışı), 1996.
'iki Ballade', oda orkestrası için; 1996 ilk seslendirme: Scott Yoo yönetimindeki Boston Metamorphosen Orkestrası, 1996.
'Oda Senfonisi', oda orkestrası için, 1996; ilk seslendirme: Scott Yoo yönetimindeki Boston Metamorphosen Orkestrası, 1996.
'Kara Toprak', piyano için, Aşık Veysel'in teması üzerine, 1997.
'Gülnihal', piyano için, Hamamizade ismail Dede Efendi'nin teması üzerine, 1997.
'Kadanslar', Mozart'ın piyano konçertoları için kadanslar, 1987 ; 1996.
'Nazım Oratoryosu', piyano, solo ses, koro ve orkestra için, 2001.
'Metin Altıok için Ağıt', piyano, solo ses, koro ve oda orkestrası için, 2002/2003.
'Piyano Konçertosu, No:3', piyano ve orkestra için, 2001.
Sivas '93 tiyatro oyununun müzikleri.

Kitapları

'Uçak Notları', Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Kasım 1999
Yalnızlık Kederi , Doğan Kitap
Metin Altıok Ağıtı, Evrensel Basım Yayın

Nota Defterleri

'Schwarze Hymnen for violin and piano', Verlag für Musik-Enzyklopaedie, 1987.
'Nasreddin Hoca'nın Dansları (Piyano için)', Yapı Kredi Yayınları, istanbul, 1990.
'Fantazi Parçaları (Piyano için)', Yapı Kredi Yayınları, istanbul, 1993.
'Paganini Çeşitlemeleri (Piyano için)', Yapı Kredi Yayınları, istanbul, 1995.
'Sonat (Keman ve Piyano için)', Yapı Kredi Yayınları, istanbul, 1997.
'ipekyolu (Piyano Konçertosu)', Yapı Kredi Yayınları, istanbul, 1998.

Albümleri (CD)

'Wolfgang Amadeus Mozart', Warner Music France
Piano Sonata K.333 in B flat major
Variations on 'Ah, vous dirais-je, maman' K.256
Piano Sonata K.330 in C major
Piano Sonata K.331 in A major 'Alla Turca'.
'Fazıl Say', Troppenote Recordings
Piano Concerto No.2 "Silk Road"
Chamber Symphony
Two Ballades
Four Dances of Nasreddin Hodja
Fantasy Pieces.
'George Gershwin', Teldec Classics International
Rhapsody in Blue
Porgy and Bess arrangements...
'Igor Stravinsky', Teldec Classics International
Le Sacre du Printemps.
'Johann Sebastian Bach', Teldec Classics International
French Suite N.6 BWV 817 in E major
Italian Concerto BWV 971 in F major
Prelude and Fugue BWV 543 in A minor
Chaconne in D minor (F. Busoni)
Prelude and Fugue BWV 846 in C major.
'Peter Ilyich Tchaikovsky', Teldec Classics International
Piano Concerto No.1 in B flat minor
'Franz Liszt',
Piano Sonata in B minor.
'Johann Sebastian Bach, Teldec Classics International
Italian Concerto BWV 971 in F major
French Suite N.6 BWV 817 in E major
Prelude and Fugue BWV 543 in A minor
'Wolfgang Amadeus Mozart',
Piano Sonata K.331
1.5 yıllık izni hak etmeyen insan türevidir.
Savcı'ya göre iSLAM'A HAKARET etti -
iDDiA MAKAMI, FAZIL SAY DiNE HAKARET ETMiŞTiR DEDi; YARGI MAKAMI, 'PEKi YARGILAYALIM' KARARI ALDI. Şu söz nedeniyle bir adamı dine hakaretten yargılamak, yargılanan Fazıl Say bile olsa benim zoruma gidiyor: "Irmaklarindan saraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? Her muminine 2 huri verecegim diyosun, cenneti ala kerhane midir? Bilmem farkettiniz mi ama nerde yavşak adi magazinci hırsız şaklaban varsa hepsi allahçı, bu bir paradoks mu?"
yazık edildikten sonra kahraman ilan edilen aydınlar listesinde yer almadan, kaçıp kurtulması gereken kişi.
karanlıkta kalmak isteyeni bırak, karanlıkta kalsın. kendini harcamana değmez.
hakkında ki iddanameler mahkemece kabul edildi. twitter hersabında ki paylaştığı yazılardan ötürü hemde. sebep?
kamusal barışı bozma!!

yuh amk yuh.
kamusal barışın amına koydular, bir de kürtajı yasakladılar. hala daha barışı bozan bir müzisyen! yav bırakın gidin amk iyice yavşadı bu memleket!
bugün itibari ile savcılık kararı onaylamış. milletin belli bir kesminin dini inancını aşağılamaktan dolayı 1.5 yıl a kadar hapsin isteniyormuş.
twitter'da dile getirdiği düşünceleri için 1,5 yıl hapsi istenen sanatçımız. suçu ise kamusal barışı bozmaya yönelik sözler imiş. aslında suçu inanmamak ve inanmadığını dile getirmek.

fazıl say'ı 1,5 yıl hapse attıran, biz sözlük yazarlarını asar. yani en azından benim derimi yüzerler.
Yobaz, cahil, sığ itlerin yeni hedefi. Bu itlere sorarım; bu kadar nefret hangi dinde var?
Japonya'ya gittiğinde, oldukça efendi olan Japon halkını bile sinirlendirmeyi başaracaktır. Bundan eminim.
bir suç işlemiş ve dava aılmış. birşey yok bunda. suçu inanmamak falan değildir. suçu inanmadığını dile getirmek de değildir. fazıl denen adam zaten sabıkalıydı daha önceden. ya halkı aşağıladı ya halkın kültürünü. yetmedi dine de salladı.

ammaaa! adamın haklı olduğu bir nokta var. adam diyor ki "bana küfür yağıyor, dininiz uğruna bunu mu yapıyorsunuz?". hadi gel cevap ver şimdi buna. adam haklı, hadi cevap ver. hakaret edenlerde de suç yok aslında. suçun faili; bu coğrafyanın insanını "allahsız müslüman"a dönüştüren ellerdedir. müslümanlık bilincini sıfırın altına indirip de "aslansın kaplansın müslümansın aynı zamanda" diye eller suçludur.

üzülerek söylüyorum ki fazıl haklı.
türkiye nin 3-5 100 metreci entelin malı olmadığını kanıtladığı için vatanımızı daha çok sevmemize neden olan kişi.

eskiden olsa kimse gık diyemezdi deselerde duymazdık doğan medyası sayesinde.
şimdi ağzının payını çotur çotur veriyorlar azizim. durduramıyoruz...

iyi artık. memleket sahipsiz değil. kediye kedi demek lazımdır.
fazıl say bir trolldür.
(bkz: herkesin inancına saldırarak özgürlük isteyen kişi)
fazil say dine hakaret etmis. fazil say herkesin inancina saldiriyormus ama artik bunun da cezasi varmis zira memleket birkac entellektüelin mali degilmis artik.
fazil say "dine hakaret" etmis de, hangi dine? kimin dinine? "hakaret" ettigi iddia edilen "din" gercekten bizim dinimiz mi?

fazil say ömer hayyam'dan bir dörtlük retweetlemis. ömer hayyam rubaileri ülkemizde kitap halinde serbestce satiliyor. kimse ömer hayyam'i mezarindan cikarip yargilamaya kalkmadi. fazil say, hickimse tarafindan bugüne dek hakaret olarak algilanmayan bir dörtlük yüzünden yargilanacak, öyle mi? pes!

sonra fazil say aksam ezaninin asiri hizli okundugunu tweetlemis. akil var mantik var. ateist'de olsaniz, müslüman da olsaniz, ezan sizin hayatinizin bir parcasidir, tipki can sesi hristiyan olmadigim halde benim hayatimin bir parcasi oldugu gibi. can sesini 300% hizlandirsalar ve ben alistigim can sesinden cok baska bir can sesini duysam, ben de zangoc efendiye sorarim: "acelen neydi?"
bunca insan "ezandan rahatsiz oluyorum" derken, hatta davalar acilirken, kimse bunu hakaret olarak algilamaz ama hizli okunuyor'u hakaret olarak algilar. niye? cünkü bunu söyleyen "tuzu kuru entellektüel" fazil'dir. her zamanki gibi kaliteye düsmanligimiz iste burada da kendini gösteriyor.
fazil say "ezandan rahatsiz oluyorum, ezan okunmasin" filan demedi, sadece "ne bu acele" sordu ve dine "hakaret" etmis sayildi. ne denir bilmem ki? pes!

sonra fazil say (re-)tweetlemis:

"Bilmem farkettiniz mi nerde yavşak,adi,magazinci,hırsız,şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu?"

burada bir gözlemini paylasmis ve üstelik "hepsi müslüman" da dememis, "allahci" demis. düsünmeden "hakaret var!" diyoruz amma velakin "allahci" ile ne ifade edildigini bir türlü anlamaya calismiyoruz. insan patatesci olur, hurdaci olur, toptanci olur, hepsi de mübahtir ama eger "allahci" oluyorsa, bu iste bir sakatlik yok mudur? kim bu "allahcilar"? magazinci, hirsiz, saklaban ve yavsak kisiler. yani bundan "dinime küfretti"'yi cikarmak icin bu cümleyi nasil okumak lazim, anlamiyorum! allah adini kullanarak hirsizlik eden, adilik eden, yavsaklik eden, magazincilik eden hatta irz düsmanligi edenler yok mu? ülkemiz böyle din tüccarlarini hic görmedi mi? milletin parasini aldiktan sonra bir de irzina göz diken, haci, hoca, üfürükcü, tarikat seyhi vs.'yi görmedik mi? 13 yasindaki kiza tecavüz edip, hesaba cekilince savunmasi "allah var, serik yok" diyenleri görmedik mi? "muzunu öptürünce" millette cenneti garantilyeyen "mübarekleri" ugur dündarlar ortaya cikarmadi mi? kasetler düsmedi mi internet ortamina? adamin biri seyhinin sadik müridi. o da karisinina tecavüz etmis, o da yetmemis aynisini kizina yapmis.
adam gitmis seyhine soruyor "seyhim niye yaptiniz bunu, karima yaptin bir de kizima niye yapma ihtiyacini duydun?". seyh efendi bu sorudan hic hosnut degil. adama küfrediyor, bunun allah'in istegi, onun da "imtahani" oldugunu söylüyor adam da boyun egiyor.
"allah" diye diye allah'in emirlerini cikari icin cigniyor!
yüzüne baksaniz, disarda haline hakaretine baksaniz, bes vakit namazi gecmeyen nur yüzlüler hepsi ama icine girdiginizde ne seytan olduklari ortaya cikiyor. bu tipler allah'i sahsi cikarlarina arac eden, kisacasi "allahcilik" edenler degil mi? bunlar mi bizim "dinimiz, dindaslarimiz"? ne münasebet!
maun suresi iste bunlari lanetliyor, fazil say ise din tüccarlarini elestirince "dine hakaret" sayiliyor. kurban olurum benim dinime hakaret saymayin cünkü bana hakaret edilmemistir cünkü ben namuslu, imanli ve rabbini cikarsiz seven bir müslümanim.

en son bomba ise de fazil say'in "ateist" oldugunu beyan etmesinin "hakaret" sayilmasi.
simdi anayasa'nin 24. ve 25. maddesine göre, kisinin inanma özgürlügü kadar inanmama özgürlügü vardir, ayrica bunu beyan da edebilir ve bu beyanatindan dolayi kinanamaz. neyse artik anayasal haklar hak getire. iyi de kuran bile inanmayanlara dokunmuyor, le kum dinikum veliyye din diyor. biz adamin inanmamasini kendimize hakaret saymisiz. ben bu dünyayi anlamiyorum.

sonra fazil say'a "allah askina" edilen küfürler....ana avrat baci ne varsa adama haftalarca saydilar. milletin vekili cikti "hangi kerhanede dogdun" dedi, ki kavgada kanli bicakli düsmaniniza dahi söylemeyeceginiz bir laf bu. bütün bu kavgada beni gercekten rahatsiz eden bir sey vardiysa, o da buydu. cennet hani analarin ayaklari altindaydi? hal böyleyken, adamin annesine küfürler yagarken, niye kimse bunu dine hakaret saymadi? niye "yüce dinimde insanin onuruna namusuna hakret etmek yok, edenler cezasini ceksin!" demedi? islam dini hak dini degil mi? insan hakkini gözeten bir din degil mi? peki var sayalim ki fazil say haksiz, peki ettigi haksizliktan cok daha büyük haksizliga ugramasi adaletsizlik degil mi? allah'in bir adi "el adl" iken, müslümana düsmesi gereken de adil davranmak ve bunlari kinamak degil miydi?

ya ayni dinden degiliz, ya da anlayisimiz cok farkli. hanefi mezhebinden cogunluktaki kardeslerim: mezhep imaminiz ateistlerle oturup fikir tartismasinda bulunabilecek kadar aydin oldugunu biliyor muydunuz?

ben sahsen fazil say'in hicbir sözünden nem kapmadim cünkü dediklerini istedigim gibi degil, oldugu gibi anladim.

Zahit sen bu sırra erem mi dersin. Erenler halinden bilem mi dersin. Mescit hak meyhane haram mı dersin. Hak olan mescide meyhane neyler?
mükemmel piyanist ve harika bir zeka sadece sivri dilli adama hayranım yahu.
an itibari ile çark etmiştir.

http://www.hurriyet.com.t...-sanat/haber/20687972.asp

müziğimle anılmak istiyorum demiştir özetle. müziği ile gündeme gelmeyen kişinin müziği ile anılmak istemesi garipsenecek olaydı. önceden daha az tanınıyordu ama bilen biliyordu fazıl say'ı. müziğine sanatına saygı duyulan bir sanatçıydı. ne zaman ki popüler olmak için sanatı dışına çıktı o zaman bu hakaretlere maruz kaldı.

sayın fazıl say ne ekersen onu biçersin.
sıkıyı görünce kıvırtaraktan güvenli olduğunu düşünsüğü sulara aborda etmeye kasan piyano çalgıcısı.

yazdıkları retweetmiş, yani kendi yazmamış başkası yapmış bilmemneymiş. o zaten masum canııım, tüm suç o tweetleri atanda, yersen. "ben yapmadım örtmenim, ayşe yaptı" şeklinde kıvırtırken acaba takipçilerinden birisi de demedi mi "ülen bu suçu ne diye bana sallıyor" madem savunuyorsun, çık delikanlıca "evet dedim, bunu savunuyorum" de. "ben yazdım" de ne olacak? en azından "vay ülen sevmiyoruz ama saygı duyuyoruz" denilebilirdi, şimdi o da gitti...

hukuk, bunun gibi kendini memleketin sahibi zannedenlere de işledikçe, adalet duygusunun hepten yokolmadığını görmek insana ümit veriyor. şimdi "böyle hukuk mu olur" diyenler, geçmişte "google search results" ile akp'yi kapatma davası sırasında "ee hukuk bu kimi keseceği belli olmaz" diyorlardı. yaa gençler, hakkaten de belli olmuyor kimi keseceği...

o değil de asıl cansıkan husus, japonyanın bu adamdan mahrum kalma ihtimali. halbuki metrelerce kırmızı halı tokyo havaalanına depolanmıştı. inşallah çürümez oralarda da maksadı hâsıl olur.
son yıllarda hükümetle sürekli gerginlik yaşayan ünlü piyanist. sonucunu heyecanla beklemekteyim ben de.
müziğin sadece klasik batı müziğinden ibaret olduğunu sanan müzisyen. gerçi bu zihniyette bir insan ne kadar müzisyen olabilir o ayrı.

bu arada klasik batı müziğine sonsuz saygımız var. keşke kendiside diğer müziklere saygılı olabilse.
dakika 4 ten sonra uçurur.
,

http://www.youtube.com/watch?v=WQ3Gf9PLUO8
(bkz: ilkokul esprileri)

--spoiler--

ö: öğretmen, f: fazıl

ö: fazıl say evladım.
f: 1 2 3 4 5 6
ö: aferin şimdi de fibonacci sayılarını say
f: af buyur?

--spoiler--

edit: eksi oy veren ilkokul okumamış belli, siz direk ilkokul lise muaf üniversite mezunusunuz.
twitter'da yazdıklarına odaklanan kişilerce yaptığı harika eserler göz ardı edilen sanatçı. iyi ki var.mezopotamya'yı da kendisinden canlı dinlemeyi umuyorum.