bugün

fazıl say

fazil say dine hakaret etmis. fazil say herkesin inancina saldiriyormus ama artik bunun da cezasi varmis zira memleket birkac entellektüelin mali degilmis artik.
fazil say "dine hakaret" etmis de, hangi dine? kimin dinine? "hakaret" ettigi iddia edilen "din" gercekten bizim dinimiz mi?

fazil say ömer hayyam'dan bir dörtlük retweetlemis. ömer hayyam rubaileri ülkemizde kitap halinde serbestce satiliyor. kimse ömer hayyam'i mezarindan cikarip yargilamaya kalkmadi. fazil say, hickimse tarafindan bugüne dek hakaret olarak algilanmayan bir dörtlük yüzünden yargilanacak, öyle mi? pes!

sonra fazil say aksam ezaninin asiri hizli okundugunu tweetlemis. akil var mantik var. ateist'de olsaniz, müslüman da olsaniz, ezan sizin hayatinizin bir parcasidir, tipki can sesi hristiyan olmadigim halde benim hayatimin bir parcasi oldugu gibi. can sesini 300% hizlandirsalar ve ben alistigim can sesinden cok baska bir can sesini duysam, ben de zangoc efendiye sorarim: "acelen neydi?"
bunca insan "ezandan rahatsiz oluyorum" derken, hatta davalar acilirken, kimse bunu hakaret olarak algilamaz ama hizli okunuyor'u hakaret olarak algilar. niye? cünkü bunu söyleyen "tuzu kuru entellektüel" fazil'dir. her zamanki gibi kaliteye düsmanligimiz iste burada da kendini gösteriyor.
fazil say "ezandan rahatsiz oluyorum, ezan okunmasin" filan demedi, sadece "ne bu acele" sordu ve dine "hakaret" etmis sayildi. ne denir bilmem ki? pes!

sonra fazil say (re-)tweetlemis:

"Bilmem farkettiniz mi nerde yavşak,adi,magazinci,hırsız,şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu?"

burada bir gözlemini paylasmis ve üstelik "hepsi müslüman" da dememis, "allahci" demis. düsünmeden "hakaret var!" diyoruz amma velakin "allahci" ile ne ifade edildigini bir türlü anlamaya calismiyoruz. insan patatesci olur, hurdaci olur, toptanci olur, hepsi de mübahtir ama eger "allahci" oluyorsa, bu iste bir sakatlik yok mudur? kim bu "allahcilar"? magazinci, hirsiz, saklaban ve yavsak kisiler. yani bundan "dinime küfretti"'yi cikarmak icin bu cümleyi nasil okumak lazim, anlamiyorum! allah adini kullanarak hirsizlik eden, adilik eden, yavsaklik eden, magazincilik eden hatta irz düsmanligi edenler yok mu? ülkemiz böyle din tüccarlarini hic görmedi mi? milletin parasini aldiktan sonra bir de irzina göz diken, haci, hoca, üfürükcü, tarikat seyhi vs.'yi görmedik mi? 13 yasindaki kiza tecavüz edip, hesaba cekilince savunmasi "allah var, serik yok" diyenleri görmedik mi? "muzunu öptürünce" millette cenneti garantilyeyen "mübarekleri" ugur dündarlar ortaya cikarmadi mi? kasetler düsmedi mi internet ortamina? adamin biri seyhinin sadik müridi. o da karisinina tecavüz etmis, o da yetmemis aynisini kizina yapmis.
adam gitmis seyhine soruyor "seyhim niye yaptiniz bunu, karima yaptin bir de kizima niye yapma ihtiyacini duydun?". seyh efendi bu sorudan hic hosnut degil. adama küfrediyor, bunun allah'in istegi, onun da "imtahani" oldugunu söylüyor adam da boyun egiyor.
"allah" diye diye allah'in emirlerini cikari icin cigniyor!
yüzüne baksaniz, disarda haline hakaretine baksaniz, bes vakit namazi gecmeyen nur yüzlüler hepsi ama icine girdiginizde ne seytan olduklari ortaya cikiyor. bu tipler allah'i sahsi cikarlarina arac eden, kisacasi "allahcilik" edenler degil mi? bunlar mi bizim "dinimiz, dindaslarimiz"? ne münasebet!
maun suresi iste bunlari lanetliyor, fazil say ise din tüccarlarini elestirince "dine hakaret" sayiliyor. kurban olurum benim dinime hakaret saymayin cünkü bana hakaret edilmemistir cünkü ben namuslu, imanli ve rabbini cikarsiz seven bir müslümanim.

en son bomba ise de fazil say'in "ateist" oldugunu beyan etmesinin "hakaret" sayilmasi.
simdi anayasa'nin 24. ve 25. maddesine göre, kisinin inanma özgürlügü kadar inanmama özgürlügü vardir, ayrica bunu beyan da edebilir ve bu beyanatindan dolayi kinanamaz. neyse artik anayasal haklar hak getire. iyi de kuran bile inanmayanlara dokunmuyor, le kum dinikum veliyye din diyor. biz adamin inanmamasini kendimize hakaret saymisiz. ben bu dünyayi anlamiyorum.

sonra fazil say'a "allah askina" edilen küfürler....ana avrat baci ne varsa adama haftalarca saydilar. milletin vekili cikti "hangi kerhanede dogdun" dedi, ki kavgada kanli bicakli düsmaniniza dahi söylemeyeceginiz bir laf bu. bütün bu kavgada beni gercekten rahatsiz eden bir sey vardiysa, o da buydu. cennet hani analarin ayaklari altindaydi? hal böyleyken, adamin annesine küfürler yagarken, niye kimse bunu dine hakaret saymadi? niye "yüce dinimde insanin onuruna namusuna hakret etmek yok, edenler cezasini ceksin!" demedi? islam dini hak dini degil mi? insan hakkini gözeten bir din degil mi? peki var sayalim ki fazil say haksiz, peki ettigi haksizliktan cok daha büyük haksizliga ugramasi adaletsizlik degil mi? allah'in bir adi "el adl" iken, müslümana düsmesi gereken de adil davranmak ve bunlari kinamak degil miydi?

ya ayni dinden degiliz, ya da anlayisimiz cok farkli. hanefi mezhebinden cogunluktaki kardeslerim: mezhep imaminiz ateistlerle oturup fikir tartismasinda bulunabilecek kadar aydin oldugunu biliyor muydunuz?

ben sahsen fazil say'in hicbir sözünden nem kapmadim cünkü dediklerini istedigim gibi degil, oldugu gibi anladim.

Zahit sen bu sırra erem mi dersin. Erenler halinden bilem mi dersin. Mescit hak meyhane haram mı dersin. Hak olan mescide meyhane neyler?