bugün

özellikle istanbul gibi 10 milyonun üzerinde insan yaşayan şehirlerde birbirine çok yakın onlarca caminin bulunması, hepsinin aynı anda değil , 10 saniye ara ile ezana başlaması sonucu yarım saate yakın süren ve hiç bitmeyecek gibi gelen durum. tesisatların çok kötü ve desibellerin çok yüksek olması da bir etkendir.
megafon, mikrofon veya borozan gibi aletler yardımıyla okunursa oluşacak durum ezan çıplak sesle güzeldir ama ne yazık ki metropol ortamında bunu gerçekleştirmek zor gözüyle bakılıyor.
dogrudur, vardir boyle bir kirlilik. ezanin kendisinden, yani iceriginden ve okunusundan degil de, bu isin sisteminin bozuk olmasindan kaynaklanan durumdur. Oysa boylesine muhim bir icraati gerceklestirmek icin insanlar daha hassas olmasi gerekir. camiilerimizdeki duzen ve camiilerin birbirine olan yakinligi bu kirliligi arttiran etkenlerdir.
camilerden sokakaralarına kablolar çekilerek, hoparlörün sesi de sonuna kadar açılarak yayınlanan ezan sesinin oluşturduğu yüksek desibel hadisesi
çoğunluğu müslüman bir ülkede yaşamak gerekliliğidir.*
islamın arap kültürü ile olan iç içeliği bir şekilde, islam olan diğer kültürlere de geçen negatif bir değer. BURADA genel olarak, dinin arapça karşılığının daha bir mukaddes sayılmasının ve arap olan ya da arapça olanın daha kutsal zannediliyor olmasının da etkisi büyük. ingilizce konuşmayalım, şarkı dinlemeyelim emperyalizm cart curt diyenin, dinini başka bir dilde yaşamasının da bir emperyal dayanağı olduğunu görmemesi de ilginç olması bir yana, bu tip bir arap emperyalizmi destekli dinsel dogma da yanında doğal olarak, arap düzensizliği ve sosyal anlamda kalitesizliği ve çikinliği de beraberinde getiriyor. ne yazık ki olan da tam olarak bu. din diye iman diye, bu estetikten nasibini almamış çirkinlikler de hayatımızın her safahsına giriyor. bu kalitesizlik bu çirkinlik, farkında olmayan mi,lyonlar tarafından kutsalmış gibi tapınılıyor ve tapındırılmaya çalışıyor. ne yapıyor olduklarını bilmeyen belirli bir kesim sayesinde hem de hepimizin yaşamını da kirletiyor.

kendisi için en özel şeylerden biri olan dinini, bilmediği bir dilde bilerek ğrenmesi istenilen ve bu sayede kalacağı cehaletle de belirli bir grubun işine yarayacak olan, üretken olamayn sınırlı zekadaki kişi de doğal olarak sıfır edebi üretkenlik ile saçmalayarak bu kutsallığı kendinden menkul arap emperyalizmini savunabiliyor. hem de bilmediğin dile şarkı inleyeceğine bilmediğin dilde ezan dinle diye el altından da tehdit ederek. işte bu da cahilin, bilerek ve istenerek cahil bırakılmış olanın arap çirkinliği ve kalitesizliği ile birleştirerek yüzelttiği dininin sonucu.
belli bir merkeze bağlanarak ezanın aynı anda ve tek bir kişi tarafından okunmasıyla giderilebilecek sorun.

bu durum da müezzinlere pek iş düşmeyeceği için akp böyle bir sistemi kurmaz.
din konusunda bilinçsizlikten gelirki islam dini bir arap dini degil tüm evreni kapsayan durumdur. herhangi bir topluluga indirilmemiştir eger öyle olsa her sözde ey araplar diye başlanırdı ey insanlar yerine ve kainattan bahsedilmezdi. ezan kirliligi diyenler çan sesinden rahatsız olmadıgı gibi, metropol şehirlerde oluşan sayısız gürültü karşısında çokta eminim ki çogu zaman duymuyorlardır bile ezanı. korna sesi, polis siren sesi, ambulans siren sesi, tren, vapur, insan sesi, makina sesleri, uçak sesleri vs vs vs ezan kirli gelemez bence bu durumda. dua edin ajdar konseri verilmesin o zaman kirliligi görürsünüz işte.
hugo broos da bir türlü ezan sesine alışamamıştı. sanırım o da bu şekilde düşündü.
ezan ve kirlilik kelimeleri beraber kullanıldığında gayet anlamsız kalan önerme.
bir çok dinin kendine özgü ibadete çağırma şekli vardır.
ezanda islam dini için ibadete çağrılma şeklidir.
kimsenin anlamasını ya da hak vermesini beklememekle beraber; sadece saygı duyulmasını bekliyoruz.
insan olmanın temel özelliklerinden biri de birlikte yaşamayı bilmektir.
bu konuda güzel ülkemde Hatay halkı güzide bir örnektir.
çünkü orada ezan, çan ve hazan insanların dinlerini temsil eder ve kimse bu durumdan rahatsız değildir.
ne olur artık islam üzerinden pirim yapmayın, tribünlere oynamayın.
şu enerjimizi vatanı bölmeye çalışan insanları yok etmek için kullansaydık bugün pkk diye birşey olmazdı...
günde 5 vakti toplasan toplam 10 dk sürmeyen ezan sesinden, müslümanlığı tam oturmamış ya da kafir kişinin kullandığı kelime kalabalığı. müslüman ülkenin yaşaması gereken bu çağrıyı hor görmemek, aksine o sesin verdiği duyguyu yaşayarak, namaz kılmasan dahi manevi hazza varmanın en güzel yolu olan ezanı, 5 vakit dinlemekten geçerek bu cümleyi sarfetmemenin tek yolu.
matematikte (+) semboldür.toplamaya yarar.
ezan islamın sembolüdür.insanları toplamaya yarar.
o halde (+) kirlidir.

sizi aristo bile kurtaramaz!
barlarda, restoranlarda, gece kulüplerinde çalınan ve 2 km etraftakileri evlerde gece yarılarına kadar uyumayı engelleyen müzik değil de, ne hikmettir ki ezan sesi gürültü kirliliği yaratıyor. Tanrı islah etsin, başka ne denir ki?
ezan okununca zorla namaz kılın diyen mi var.camiye zorla mı götürülyorsunuz ona da hayır.ozaman ezandan ne istiyorsunuz.
sesi kötü olan hocaların yarattığı durum.
(bkz: beğenmiyorsan s ktir git)
(bkz: biz yaşamayı böyle sevdik)
kilisenin çanları kirlilik yapmayan kulaklara ezan kirletir nedense kendi dinine pek saygısı yoktur.
genellikle yurtdışından gelen turistlerin yakındığı durumdur.
inancı zayıf bir kişinin dile getirebileceği söylem olabilir ancak bu.
zira günde 5 kere çok kısa sürelerle seslendiriliyor ve insanları rahatsız edecek şekilde de değil.

aaa ama ezan ya bu, batacak ille de. batmalı di mi?
ama sen burda ezanın cızırdamasından dem vurup daha sonra evinde son ses müzik dinleyebilir, bir barda yada diskoda yine kat be kat gürültülü müzik sesiyle kafanı, kıçını sallayabilirsin.

ama ezan okununca rahatsız ol sen, cızırdıyor de. işletim sisteminde sorun var diye debelen. kuş sesi çalsınlar diye eğlen. e bu söylediklerin nasıl olsa ahirette bir tarafınıza girecektir.

(bkz: eğlen güzelim gününü gün et)
ezani okuyamayanlarin olusturdugu kirlilik ve islevine gore secilmemis hoparlor-mikrofon gibi cihazlarin olusturdugu kirlilik olarak ikiye ayrilir.
bu başlığı efendimiz spinoza; türkiyenin her şehrinde binlerce kilise var ve ateistler bu kiliselerin çanlarından dolayı rahatsız değiller aksine çok seviyorlar sanan tüm gerizekalılara adamış.

ükede 70-80 bin cami var. toplasan 300-400 kilise vardır. bunun da çoğu eskiliğinden dolayı müzedir şudur budur kullanılmıyordur. kullanılan 70-80 tanenin de %80 i bir kaç doğu ili ile istanbuldadır. e peki sayın gerizekalı, hiç mi düşünmüyorsun, ezandan rahatsız oldun çandan neden rahatsız değilsin derken bunları. çünkü zekan ortalamanın çok altında entelektüellikle bile yeterli bir derecede yazabileceğin internet sözlükleri için bile kısıtlı ve yetersiz ayrıca da kafanda ki senden olmayan yani öteki için çizdiğin sınır belli. çan da kilise de yok tükiye de insanları rahatsız edecek, gürültü yaratacak durumda. öte yandan disco müziklerini şikayet etme hakkın var; çok uber turistik yer değilse zaten 00:00 da kapatılacak diye yasası var. yapacağınız kilise ve disco temelli örnekleme projeksiyonunu sikeyim, çan da götünüze girsin.

2010 senesine gireceğimiz şu günlerde hala namaz saatini unutabilecek kadar gerizekalı isen ve bu sebeple ezana 1400 yıl öncesinin saatleri bilme, vakitleri bilme şansı olmayan kervan hırsızı çöl bedevisi gibi ihtiyaç duyuyorsan elbette sana saygı duyuyoruz. yani o kadar yardıma muhtaç isen çan götüne girmesin.
kimine göre eziyet, kimine göre huzur olan ses.

inançlara saygı göstermek gerekir ama fazla kurcalamadan.

edit: saygı diyoruz oylanıyor bir de şu entry. tey allahım teyy.
ezana dil uzatanların yazıya döktüğü görüntü kirliliği yanında bir hiçtir.
"Simge" ne demek, "mana" ne demek bilemeyecek, muhtemel etnik ve mutlaka zeka özürlülerin Ezan-ı Muhammediyi yalnızca vakitten haberdar etmek için okunduğunu sanacak kadar sığ olmalarından mütevellit, ağız yoluyla def-i hacet ettikleri cümlelerden biridir....
(bkz: kısamesaj)*
güncel Önemli Başlıklar