bugün

Arka fonda ; “ öyle bir gecer zaman ki “ ... hem mutlu eder hem hüzünlendirir. Gecmise özlem duyarsın.
Genel olarak bakıyorum da hep mutluymuşum. Arkadaşlarla olan fotoğraflara da baktığımda yine grupça mutlu olduğunuzu görüyorum. Fotoğraflar güncellendikce kişiler ve mutluluklar azalıyor bunu farkettim. Her geçen gün sıçışlardayım.

En mutlu olduğum fotoğraflarım da çocukken çekilmiş fotoğraflarım.
Bu benmiyim nidaları atmaktir. Gülünüp geçilir.hatıra olarak saklanılır.
ilk seneler his yoktur..

Ama yaş kırka dayanınca alırsınız elinize o albümleri aslında resimlere bakmassınız tarihlere ve yapılan hatalara bakarsınız..

Ne zamancgeçtin be aq zamanı diye diye.
Ne çabuk yarabbi daha dün gibiydi.
içine öküz oturması, yılların çok hızlı geçtiği hissiyatı, o anı bir kez daha yaşamak, eğer mutlu bir günün fotoğrafıysa içinizde kelebekler uçması gibi hissiyatlardır.
kaybettiğin ve bir daha asla sesini duyamayacağın, dokunamayacağın, kokusunu alamayacağın sevdiklerinin resimlerine baktıkça gözlerin dolar, boğazın düğümlenir.
Özlemek, hem de çok özlemek. Bir daha o günlere dönemeyecegini bilerek çok özlemek...
Şu anki halimden daha kötü olunsa da eski günlerde kaybettiklerine üzülmek ve onları, onlarla geçen hatıraları bir bir gözünün önünden geçirerek, çok özlemek...
Özlem.Mutluluk. Azıcık hüzün. (Ah be ne zamanlardı diyen iç ses
ey gidi günler hey. dün gibi hatırlıyorum.
Özlem.
insan Her zaman geçmişe özlem duyar ve bunu da en iyi fotoğraflarla giderir.
Baktıkça; Herkesin ne kadar mutlu ve güzel olduğu düşünürüm bir daha o kadar genç olmayacağımızı, aramızdan ayrılanların yokluğunu daha çok hissederim.
Akabinde, canlanan anılar dile getirilir ve buruk bir gülümsemeyle daha dikkatli bakılır fotoğraflara.
tipimi sikeyim diyorum.
hüzün ve özlem.
o dönemler çok kötü geçmiş olsa bile sanki çok güzel geçmiş gibi düşündürüyor insana.
Tipimi s*kiyim tipini s*kiyim tipimizi s*keyim...
Kuyruk acisi
Gönül yarasi..
Ay cok zayimisoomm.
çıplak kadın ise fark etmez.
yaşlanmışım amk, oysa henüz başlamadı hayat, ne çabuk geçiyorsun ömür!
Eski fotoğraflara bakarken, eskiyle bugünü karşılaştırmada herkes fiziki değişimlerine bakıyor ya...
Aslında gözlere bakmalı; masumiyetin ne kadar yittiğine..

Hani "hiç değişmemişsin" diyoruz ya...
ki zamanın değiştirmemesi mümkün değil.
Orada aslında gözlerden yakaladığımız masumiyet bahsettiğimiz.

Bir insanın ruhani mi yoksa dünyevi mi evrildiğini en çok geçmişiyle bugünkü fotoğraflarının karşılaştırması ele veriyor... ‪*
eğer sevgili ile çekilmişse özlemle ve biraz da hüzünle bakarsınız. geçmişe dönmek istersiniz.
ne kadar küçük olunduğunun farkedilmesiyle beraber, özlemle o günlere dönülme isteğinin tavan yapması hâlidir.
-ben niye her fotoğrafta 32 dişimi birden göstermişim?
-bu ne ya utanç kaynağı!
vb.
- tipe bak.
Hiç üşenmeden bilgisayarımda var olan (nerdeyse) bütün albümlere tek tek baktım.
O anki ruh hallerimi hatırlamaya çalıştım, giydiğim kıyafetleri inceledim, o karelerin olduğu yerleri hatırlamaya çabaladım, fotoğrafın hangi tarihte çekildiğini hesaplama çalıştım, o zaman diliminde kimlerle neler yaptığımı & hangi anıları paylaştığımı hatırlamaya çalıştım...
Ve farkettim ki sanki ben eskiden daha bi mutluymuşum, sanki daha farklı bakan gözler, daha eğlenceli filan...Hem saçlarım da epey çokmuş o zaman son 3 - 4 yılda epey azaldılar ...
Üniversite bitimine yakın ve daha sonra çekilmiş fotoğraflarımda, sanki ben daha bi hüzünlüyüm, sanki keder taşıyorum içimde, bakışlarım donuklaşmış, saçlarım eksilmiş, artık beyazlamaya da başladılar zaten, hani derler ya sanki üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi , tam da o ruh halimdeyim gibi gibi...
Okul bitti, aşık oldum, ayrıldım, çalışmaya başladım,ayrıldım... nolduysam oldum ama artık cidden ''aslıma'' geri dönmek istiyorum ((: