bugün

futbol takımına gönül veren taraftarların kendi imkanlarıyla tuttuğu ya da kulüp yöneticilerinin destekleriyle maç yapılacak rakip takımın şehrine gidilmesine imkan sağlayan araç.
(bkz: altur turizm)
bugün saat 20.00 de oynanacak bursaspor-karşıyaka maçı için çarşıdan kaldırılan 10 otobüs.
sporcular için; bazı koltukları birbirine döndürülmüş, kişi başı 2 koltuk düşen, en arkada papaz diye nitelendirdiğimiz kişilerin sigara içebilmesi için havalandırması olan, üzerinde hangi takıma ait olduğu belirtilen ve o takımın renklerini taşıması tercih edilen otobüslerdir.
hollanda ceza yasalarının geçerli olduğu otobüslerdir bunlar, zira buram buram esrar kokarlar.

(bkz: hodri meydan)
cok garip yerdir oraları.Kimi zaman efkar olur,kimi zaman neşe.Biralar,şaraplar,esrarlar,sallamalar eksik olmaz.Genelde marşlar söylenir.Maçlar hakkında yorum yapılır.Rakip şehre geldikçe hadi beyler istila denir,şehre dönülünce heyt be gözünü seveyim memleketimin düyanın en güzel yeri bura lan denir.Cok sağlam arkadaşlıklar kurulur.Paylaşma duygusu gelişir.

Genelde sevgiliye itafen marşlar söylenir.Sevgilim senden daha cok sevdiğim var o da xxx

http://www.youtube.com/watch?v=KZsJbFdHBGs&mode=related&search= Red Soldiers otobüsü

http://www.youtube.com/watch?v=s_oLXX0cj7I teksas otobüsü

http://www.youtube.com/watch?v=CmSTGDDbhg8 çarşı otobüsü

http://www.youtube.com/watch?v=6isyJucuta4 genç fenerbahçeliler otobüsü

http://www.youtube.com/watch?v=61OOM9ejzwc ultraslan otobüsü
genelde camlari kirik olup, icindeki insan-hayvan ara gecis formunda canlilarin bagirarak kollarini salladiklari arac.
(bkz: yönetim bolton a otobüs kaldır)*
1 simitin 8e bölündüğü, 1 sigarayı 5 kişinin çevirdiği otobüslerdir.
taraftarların birleşip takımlarını desteklemek amacıyla gittikleri deplasman kentine yolculuk etmek için kiraladıkları otobus. birde aklı evvel card finans'ın şöyle bir önerisi vardır "başkan deplasmana otobus kaldırma biz kendimiz gideriz. taşıt kredisi şu kadar, bilmem ne kredisi bu kadar.." ya sabır..
Alkolün dibine vurulan otobüslerdir. En sıkıntılı durum otobüsün şehir girişinde durdurulması ve rakip takım taraftarından daha çok polisten görülen kötü muameledir.
sigara içmeyin anonsundan sonra inatla sanki için kardeşim demişler gibi 50 kişinin aynı anda sigara içtiği otobüslerdir.
sıkıntılı deplasmanlarda genel olarak kapıdan binilir, camdan inilir.
genellikle derbilere gidiş için şu şekilde kullanılır.

http://img90.imageshack.u...0/7473/bocadeplasefu0.jpg
her daim sigara kokan ve taşlanandır.
http://www.bursaspordeplasmanotobusu.com/
en meşhuru tamamen maç amaçlı olmasa da kiev deplasmanına giden otobüstür.
http://www.youtube.com/watch?v=fW61lR9RLlo
cem yılmaz'ın konu hakkında görüşleri:
http://www.youtube.com/watch?v=-LEyUDRLIpg
Taraftar için oksijendir. Deplasman otobüsü gerçekten çok farklıdır. Hele ki tribün ile yakından ilgileniyor, koşturuyor, temsilcilik ile uğraşıyorsanız. Otobüsü ayarlaması, kişileri ayarlaması, saatlerce süren yolculuklar, molalarda yapılan apachilikler, yorgun argın bitkin dönüş... hepsi o an rezil görünüyor olsa bile bir süre sonra özlenen hale gelir. deplasman otobüsü kuralları vardır. arka beşli abilerden oluşur. onların önünde grubun koşturan elemanları ve ön sıralara doğru ilerler. alkol şişeleri, sigara dumanı, sızanlar, tezahüratlar hepsi bir başkadır. deplasmana gidilen şehire göre alınan önlemler(deplasman otobüsünde neler olur herkes bilir), saldırıya uğramalar, polis aramaları, zulalar hepsi çok farklıdır.
genelde en arka koltukta oturanların tezahuratlara ön ayak olduğu, zıplayarak ilerleyen otobüs.
yol hikayesi yazmak isteyen insanların kesinlikle en az bir kere içerisinde bulunması gereken; arka dörtlü ya da beşli koltukları ağır abi ya da apaçiler tarafından işgal edilen; narin erkeklerin kesinlikle ve kesinlikle binmemesi gereken otobüstür.. zira bir şişe suyu 15 kişi içiyor lan! 15 farklı pis dudak!

keyfi bambaşkadır.. doğru arkadaşlarla gittiğiniz de bir ömürlük hatıra olur..

vakit geçmiyor, alkol yetmiyor
amına kodumun yolu bitmek bilmiyor
cem uzan gelsin, tüm derler bitsin
bütün deplasmanlar 1 saate insin.
birbirinden ilginç olaylara sahne olan vasıtdır.

5 yıl kadar önceydi adanadan yola çıkmıştık yozgata doğru gidiyorduk. pozantıda bir dinlenme tesisinde durduk her deplasman kafilesinde olduğu gibi yine ufak tefek yağmalama yapan arkadaşlar olmuştu. mola bitti herkes yerine oturdu ve otobüs harekete geçti. otobüs henüz 200 metre ilerlemişti ki bir arkadaşımız aşırdığı cipslerden birini açtığı esnada otobüsü birbirine kattı.

- durdurun otobüsüü durduruun

(önden bir abimiz) - ne oldu lan?

- cipsime bedava çıktııı!!!
düzgün bir futbol ve deplasmansever olarak birkaç kere binip bir daha binmeye tövbe ettiğim ulaşım aracı.
100 tl civarı bir masraf ile ülkenin en uzak yerindeki deplasmana gidilir ve dönülür.
gidilen deplasmandan mağlubiyetle dönüldüğünde çekilmez olan otobüslerdir. buram buram bira ve esrar kokar, ekseriyetle mitsubishi maraton yahut prenses'tir.

--spoiler--
en sağdan gidelim,
keskin virajlara girelim,
uçalım ölelim,
ebemizin amını görelim...
--spoiler--

*

--spoiler--
amcam istedi feneri tutayım,
dayım istedi cimbomlu olayım,
bursaspordan başkasını napayım,
amcamın dayımın amına koyayım...
--spoiler--
deplasmanda yenipte dönerseniz eğer, en güzel seyehatlerinizden birini yaşatacak otobüstür kendisi.
candır, hayattır.

erkenden kalkarsınız sabah ya da adam akıllı uyursunuz gündüz, gece çıkacaksanız yola. formanızı giyer, atkınızı takar, en rahatından spor ayakkabınızı geçirirsiniz ayağınıza. inersiniz şehrinizin caddelerine sonra. buluşursunuz orda yıllardır omuz omuza verdiğiniz, vermeyede devam edeceğiniz tribün yoldaşlarınızla.

şehrinizin, otobüsün kalkacağı noktaya yakın sotelerinde devirirsiniz ilk biralarınızı. ilk bestelerde orda girilir yavaştan. ufak ufak geçersiniz otobüsün yanına doğru. şehrin farklı sotelerinden, caddelerinden gelen sizler gibi aynı armanın peşinde dostlarınızı görürsünüz, tanımasanızda selamlaşırsınız.

nevaleleri, piizleri tamamlayıp geçersiniz otobüse. gidenler bilir, zamanında kalkan otobüse deplasman otobüsü denmez. illaki geç kalkılır, çabuk mola verilip çok oyalanılır. serzenişe geçersiniz hafiften, " hadi be amına koyim, istanbul'u* bulucaz daha ibneler, oyalanmayın:)..."

yola tam anlamıyla çıktığınızda zulalar patlatılır, sevdanıza haykırdığınız bestelerle havaya kalkar şişeler. kimler nasibini almaz deplasman otobüsü bestelerinden, rakip takımlar, eski sevgililer, hatta kaptan bile..

"sen ne biçim kaptannsııın,
üçten beşee takmazsııın,
herkes bizi solluyor, oo oo,
sen sikine takmazsıınn..."

besteden yorgun düşünce, aranızda konuşmaya başlarsınız ince ince. en çok konuşulanların başında eski mevzular gelir. "ulan iki yıl önce gittik oraya, çıkamadı karşımıza ibneler, anca konuşurlar...."

rakip şehre girince, aranızda kötüyse hepten tilkiye bağlarsınız. taşlarlar mı diye camı, taşlarlarsa inelim diye kapıyı kesersiniz paso. otobüsün içindekilerle dayanışmanız, bütün dünyaya göğüs gerebilecekmiş gibi hissettirir sizi.

maç sonrası, maçın sonucuna göre değişiklik gösterir otobüs güruhunun psikolojisi. kazandıysanız sizden iyisi yoktur, dönüş yolunun nasıl geçtiğini anlamazsınız.

kaybettiyseniz sıçtık dersiniz otobüse daha binmeden, yol büyür gözünüzde, nerden geldik bi maç için buralara düşünceleri geçer kafanızdan. kimsenin ağzını bıçak açmaz çok gerekli konuşmalar haricinde. şehrinizi zar zor bulup indiğinizde vedalaşırsınız dostlarla, geçersiniz evinize.

ama her şartta değişmeyen şeyler vardır. maç skoru, takımın oyunu, tribününüz falan psikolojinizi etkilesede, deplasman otobüsü bağımlılık haline gelir bi noktadan sonra. ne olursa olsun kafanızı dağıtmışsınızdır ve otobüsteki makaralar, ortam, dostlarınızla muhabbetleriniz sarar sizi, deplasman haftalarında acayip çeker kendine yine.

bu anlattılarımı anlamsız bulanlar, abartı bulanlar falan olacaktır. saygı duyarım onlarada, ama bu keyfi alamadıkları içinde üzülürüm bi yandan.

dediğim gibi candır deplasman otobüsü, vazgeçilmez olur bi süre sonra..