bugün

sözlüğün yılmaz özdilleridir. belki yazdıkları komiktir, belki gerçektir hatta belki on ikiden vurmuştur. ama bu işin kolayına kaçtıkları gerçeğini değiştirmez. elbette ki her yazarın sadece bakınızdan oluşan entryleri olabilir. ama her entry bakınız sıçmak haline gelirse iş değişir. iki satır fazla yazmaktan gocunan bu tatlı bireyler dayak istemektedirler. valla vururum ha...
(bkz: işte o yazarlar)
(bkz: ben)
yazamayan yazarlardır. bir cümle kurmak yerine hazır cümlelerden yararlanırlar.
(bkz: genç yazarlar rahatsız)
sözlüğü bol bol okuyup da iki kelime yazmaya üşenen tembel miskin yazarlardır...kısa her entrleri bkz' dır. ama kendi yazdığı entrylerinde bkz'la destekleyip yazanlar bu sınıfa dahil değildir. onlar zor olanı yapan emektar saygı duyulasıcalardır. bu kısa entry bkz dolucular, bir anlamda tembel bir taklitçidirler.sözlük ömürleri yazdıkları tümceciği işaretleyip bkz yapmakla geçer. aslında bakınızla aratacağınız zamanı biraz yazmaya ayırsanız çok güzel şeyler üretebilirsiniz.

ya bir gün bkz butonu bozulursa ne yapacaksınız? söylemek isteyip de söyleyemediğiniz şeyler boğazınızda düğüm olur, dokunur alimallah.
(bkz: bkz)
anlatilmak istenen bir bakinizla anlatilabiliyorsa bakiniz guzeldir.
sözlükte ezik ve yalnız ruhlarının sızısını dindirmek için var olan başka bir meşgale yada sosyal yaşantının sahibi olamamış ve bunun için de ha bire bir geyik peşinde olan tiplerdir. tamam, biz de belki direk "yazar" tavrında olamıyoruz ama hiç değilse iki satır bilgi ya da fikir aktarıyoruz. bunlarsa ne yapıyor hafız? sözlükte klişeleşmiş üç beş bilemedin on tane cümleyi o konuya yakıştı diye bkz deyip geçiyor. yok girdiğimde ... sıvazlıyordu, yok yılmazı silecesin msn den, yok hanım koş, falan filan. çok da mutlu oluyor. hatta normal gündelik konuşmalarına bile bu yansıyor.

*ha; bu başlıktaki amaç o değil de, konuyu anlatmaya çalıştığı için bkz verenler ise, genellikle bir şey anlatmak istiyor fakat sözlük formatına takıldığı için böyle sıkıcı bir yola başvuruyordur.
(bkz: formattan sıkıntı duyan tanımzedeler) *
(bkz: yazarları)
(bkz: pamuklu çubuk)
ayrıca seviyesiz.
hemende belli ederler kendilerini...
bir sahil kasabasında yaşadıkları rivater edilen yazarlardır. Bu yazarlar genelde pamuklu don giyip, uludag limonatayla birlikte nutella yerler. Yüzlerinde öyle bir bebeksi ifade vardır ki, yüzüne "sen bkz yazarı mısın lan" desen, yumruğunu kemire kemire ağlayıp, geceleri uyumadan önce yastıklarına 2 damla göz yaşı bırakarak yastıklarını nemlendirirler. Söylemek istediğim, bırakın olum adamları, gidin başkalarıyla uğraşın, ukte verenlerle, görünmez bakınız verenlerle, eksi verenlerle uğraşın. Sizin gibi kelime düşünce sayları fazla olmaması bir özür mü? -hayır, tabiki değil. *
çok sevimliler lan. nerde içinde bkz yazarları geçen bir başlık görseler oraya üşüşüp bkz vermeye başlıyorlar. kızamıyor da insan.
(bkz: çıkışta hepsini dövdüler olum ben zor kaçtım)
(bkz: biz kaç kişiyiz)
(bkz: beni kategorize etme)
bazıları kesinlikle çok yaratıcı. bazen çok gülüyorum olm verdikleri bakınızlara, yemin ederim bak. ama ilk onbiri say desen sayamam, fanatik değilim.
(bkz: işte o yazarlar)
değerleri öldükleri zaman anlaşılacak yazarlardır.
sürekli tv izleyen. hep yattığı yerden izledikleriyle yetinen, araştırmayan, kitap okumayan ve hiçbir konuda kendine özgü bir fikri olmayan insanların yaptığı yazarlıktır.

her şey onlar için gıdı-gıdı'dır. dünyaya gülmeye ve "geyik" yapmaya gelmişlerdir.

ha ben bkz'lar ile eğlenmiyor muyum? evet eğleniyorum ancak onlardan tek farkım bunun bokunu çıkarmıyorum ve kendimi onlar gibi düşürmüyorum.

bkz yazarlarının tamamen sözlükten silinmesi sözlükten hiçbir şey eksiltmeyecektir. gerçekten müthiç bkz'lar verip eğlenenler zaten eski ve uludağ sözlüğün ruhunu kapmış yazarlardır. onlar genelde entry girer ve az ve öz bkz'lar ile tabir yerindeyse "yararlar".
(bkz: bkz ile ayar vermek)
(bkz: hassiktir bu resmen benim)
(bkz: sonunda fark edilmek)
(bkz: bkz mutfak)
(bkz: bkz ile dünyayı değiştirmek)