bugün

tamam baba sende haklısın. küçükken üvey annen vardı. baya zorluklar çekmişsin. devamlı ondan dayak yemişsin. yeri gelmiş seni ahıra kapatıp sopayla dövmüş. dedeme karşıda seni kışkırtmış bir de o dövmüş. dedem seni kapı dışarı yapmış kovmuş.
büyümüşsün dedem zorladığı için annemle evlenmişsin. Ki oda babasının zorlanmasıyla evlendi seninle. eskiden böyleydi. çoğu kişi böyle evlenirdi. sen niye bu kadar şerefsizsin baba. annemle ilk evlendiğiniz zamanların resimlerini görüyorum. ne mutluymuşsunuz. 1 sene sonrada o resimlerde kucağınızda bende olmuşum. benimle beraber güzel resimleriniz olmuş. sen niye bu kadar şerefsizsin baba.
ben büyüdüm. 9 sene sonra kardeşim oldu. onu da çok sevdik beraber.. ondan sonra sapıtmaya salak salak şeyler yapmaya başladın..
11 yaşındayken sandelyeyle bana vurdun kolum çatladı. çok değil 2 hafta sonra seni sevdiğimden senle hiç birşey olmamış gibi konuştum.. 1 yıl sonra üçlü prizin fişiyle bana giriştin. vücüdumun heryeri mosmor oldu. 1 ay dışarı çıkamadım. yaz günü uzun kollu kazakla dışarıda dolaştım yaralarım gözükmesin diye. ama yine seni sevdiğimden yanına geldim hiç birşey olmamış gibi konuştum. sen suçlu olduğun halde. sen hiç birşey yokken çocukça bir şeyden yaptığım halde beni dövdüğün için sen bana afra tafra yaptın. sen bana küstün. ben yinede senin yanına geldim baba. baba sen niye bu kadar şerefsizsin.
15 yaşımdayken hiç unutmuyorum yanlışlıkla kardeşimi ağlattığım için benim üstüme çıkmıştın ağız burun kafa göz ayırt etmeden yumrukları kafama attın. 'siktir git' dedin. 'benim senin gibi bir oğlum yok' dedin. evden kovdun. dışarıda 1 gün yaşadım. sonra amcamlarda kaldım 2 gün. annem çok ağladı aradı beni. onun için geldim eve. ama sanki ben kötü birşey yapmışım gibi benle konuşmadın. bir kere özür dilemedin.
baba 19 yaşındayım. bir kere beni sevdiğini oğlum dediğini hatırlamıyorum. bir kere gel sana sürpriz yaptım şunu aldım yada şunu yaptım dediğini hatırlamıyorum.
okulda derslerim iyiydi. herkezi geçerdim. bir kere afferim oğlum dediğini hatırlamam. tam tersine hep beni ezdin. 'senin gibi gerizekalı bunları nasıl yapıyor.' dedin. 'bu türk gençliği baya gerizekalıymış.' dedin. sen niye bu kadar şerefsizsin baba.
16-17 yaşıma gelince artık fazla dövmedin. psikolojik olarak yıprattın beni böyle. hep kızdın hep tersledin hep kalbimizi kırdın. saolasın maddi desteğini fazla esirgemedin. ama annem çalışmaya başladıktan sonra anneme 'oğluna parayı sen ver ben vermem' demeyecektin baba. ben sana ne yaptım baba. baba bunları yazarken ağlıyorsam allah senin belanı versin baba. tüm bunlar bitmedi hep devam etti.
bu sefer gözünü başka yerlere diktin. elin orospularıyla internette tanıştın. o siteleri sana öğreten öyle yerleri sana alıştıran arkadaşlarının da senin de allah bin belasını versin baba. o orospularla sen her konuştuğunda annem kendini paraladı. beğenmiyorsan zoruna gidiyorsa eğer git dedin. ama annemin gidecek yeri olmadığını biliyordun tabi.
gittin siteye fotoraflarını koymak için salak salak aynanın karşısına geçtin. liseli ergenliğe yeni girmiş çocuklar gibi kendi fotorafını çektin. siteye koydun. kardeşimin eline fotoraf makinesi verdin. salak salak fotoraflarını çektirdin. kardeşimide bu oyuna dahil ettin. annem sanki oyunmuş gibi öylesine yapıyormuşsun gibi sen yazışırken yanına oturdu. eğlenmek amaçlı yapalım gibilerinden davrandı. ama o cebinden düşen banka dekontunda bir orospu ismi ve altında 250 euro yazmayacaktı baba.
buna annem kızınca evi terkettin baba.çok salaksın baba. sanki annem suçluymuş gibi yine ona trip attın. ama annem bunlara hep katlandı. çünkü eğer seninle boşanırsa sen bizi siktir edecektin. bizim için katlandı. yoksa kadınlık gururu olan biri çoktan senin gibi bir orospu çocuğuna dayanamazdı baba. sen onlarla konuşunca 'rahat bırakın beni bee off' diyordun ya. işte onu dediğin için senin beynindeki her kıvrımı sikeyim baba.
lise mezuniyet balom vardı. sana yaklaşık 400-500 liraya patlayacağı için aileme maddi sıkıntı yaşatmayım diye gitmedim baloya. ama sen 650 lirayı internetten tanıştığın bir karının banka hesabına nasıl yollarsın baba. bilgisayarda konuştuğun yetmezmiş gibi iş yerinde orada burada konuşmak için gittin turkcell t20 telefon aldın. işte sen bundan dolayıda şerefsizsin baba.
19 yaşıma geldim bir kere gelin sizi dolaştırayım şuraya gidelim dediğini görmedim. hep diğer çocuklara imrendim. nerdeyse her arkadaşımla biraz aram olunca hep 'baban seni hiç dövüyor mu?' diye sordum nedense. 'yoo babam beni hiç dövmez. Niye dövsün ki?' cevabını aldığımda onlara öyle imrendim ki.
bize neden çocukluğumuzu yaşatmadın baba. ama şunu bilki baba öteki tarafta ailene yaşattıkların için yatacak yerin yok.
edit: elimden geldiğince imla düzelttim ve paragraflara ayırdım.
boku bokuna yaşadığımızı düşündürten durum. niye derseniz böylelerinin katli vaciptir kardeşim. böyle şerefsizleri arayıp bulacaksın ve kafasına bi köşede sıkacaksın.
(bkz: ali kaptan)
moderasyon tarafından görülmeyen tanım*: gerçek olup olmadığı merak konusu olan babaya yazılmış bir yazı.
şerefsizi çoktur ama buradaki gerçek midir bilemem.
ayrıca ekranda resmi geçit töreni yapan karıncalar gibi bir görüntüye sebep olan başlık.
(bkz: paragraf)
bu da benden moderasyona gelsin: (bkz: sözlük formatı)
mevzu bahis baba yaptıklarını asla telafi edemez. onun yerine hiç kimse de edemez. çünkü bu çocuk yaşadığı şeyleri tamamen unutsa bile izlerini hep ruhunda taşıyacak. o yüzden bu baba hakikaten şerefsizmiş, ben bu babaya ne diyebilirim. yazarına saygımdan ne kadar da olsa babasıdır içimden gelenleri söyleyemiyorum.

umarım yazar kardeşim, arkadaşım bu travmaları atlatır önüne bakar ve çok başarılı, mutlu olur. o baba da yaşlanınca yapayalnız nedamet içinde, daha yaşarken yaptıklarının bedelini öder.
(bkz: babasının oğlu)
sevgili şerefsiz babam...

ne güzeldir ki şerefsiz değilsin.
baba... sana yazacak o kadar çok şey var ki. sen buna bile değmezsin.
sevmiyorum seni. hiçbir zaman sevmedim. çünkü ben sevginin ne olduğunu anlayacak yaşa geldiğimde, sen yoktun yanımda. sırf babam olduğun için seni sevecek kadar güçsüz ya da yumuşak kalpli değilim. gözlerine bakabildiğim, dokunabildiğim insanları severim ben. senin gözlerinin rengini bile sorsalar söyleyemem.
ama ne yalan söyleyeyim, küçükken bir kaç fotoğrafına bakmıştım. yüzün gülüyordu. işte o an iyice nefret ettim senden. neden gülüyordun ki? bak, ben gülüyor muyum?
ha unutmadan, ben sana saygı da duymuyorum. neden saygı duyayım? annemle yaptığın beş dakikalık zevk için mi? annem saygı duysun. benimle hiç bir alakası yok konunun. nüfus kağıdımda ''baba adı''nda sen olduğun için mi? hayır, yine tutturamadın. nüfus kağıdımda benimsemediğim çok şey var.

beni yıllardır görmeyen akrabalarla karşılaştığımda ''ayy aynı babası'' diyorlar. tipimden soğuyorum bu lafı duyunca. sana benzememeliyim ben. bu kromozom denen naneler bu kadar adaletsiz olamaz. sevdiğim o kadar eş dost varken, bula bula seni bulmuş dna'm.
sen beni ''agu'' derken bıraktın, ben önce ''a,b,c''yi öğrendim, şimdi ingilizce bile konuşuyorum. sen görmedin. işte bu kadar büyüdüm ben, sen de bu kadar yaşlandın. aslında yaşları bir kenara bıraksak bile; işte bu kadar uzaklaştık biz.

hakkını yemeyeyim, bana katkın da oldu. güçlendim yalnız geçen her günün sonunda, bencilleştim. insanlara güvenmemeyi öğrendim. hayallerin hiçbirinin gerçekleşmeyeceğini, gerçek dünyanın filmlerle en ufak bir alakası olmadığını öğrendim. insanın yalnız olduğunu öğrendim. anne mi? baba mı? eş mi? dost mu? ben büyüdükçe siz öleceksiniz.
yaşım kaç olursa olsun eğer bir gün yalnız kalacaksam, sonunda yalnız başıma öleceksem; iyi ki erkenden terk ettin beni. hayatı erkenden öğrettin bana. işte sadece bu yüzden teşekkürler.

belki kuşlar söylemiştir sana;
ben hala adam olamadım. işte senin oğlun olduğuma dair tek kanıt.
''baba'' çok yabancı bir kelime bu bence, sende hep bildin zaten. ilk gördüğümde seni 8 yaşındaydım ve karşıdan gelen iki adamdan hangisi diye düşündüm, bunu iyi hatırlarım. koştum bi an şaşırdım, durdum ve sana geldim. ama sarılamadım ve baba diyemedim utanıyordum çünkü.çok yabancıydı bana. ama biliyor musun şerefsiz herif benim saf annem, ailem seni bi kerecik kötülemedi bana onların seni aramasıyla görüştük. ah keşke o şerefsiz sıfatını hiç görmeseydim. biliyomusun sen tam bir orospu çocuğusun, beni hep bıraktın hiç yanımda olmadın 1 ay görüşsek 5 yıl görüşmedik. hep söz verirdin ben de umutlanırdım artık benimde babam var olleyy derdim. salağım işte.
beni hiç tanımıyorsun aslında neyi sever neyden nefret ederim hiç bilmiyosun. annem hep senden mahrum yaşadı o hayatında seni öpmek ve koklamak nasıl bir duygu bilemez ben çok şanslıyım der.
sana allah belanı versin defol git hayatımdan deyip telefonu yüzüne kapattığımda, buna hırslanıp anneme iftira attın,aradan yıllar geçtikten sonra yolda karşılaştık ve sanki biri senin elinden beni almışcasına peşimden koştun belki pişmandın bilemem. bu seferde evliliklerini anlattın bana övündün bunlarla ama gözümde öyle bi küçüldün ki. daha kimlerin ahını aldın acaba benim şerefsiz ''babam. güya buluşcaz yemek yiyeceğiz birlikte, sen karını tanıştırmayı tercih ettin benle daha birbirimizi tanımadan oysaki, sonra da yüzünü uzun süre görmedim eşin görüşmemizi istemiyormuş çocuğunu ihmal ediyormuşsun, sözde görüşmeyi hep ben istemezdim ama bence bu senin bir bahanenedi.
hadi bunları da geçtim bana babalık görevini hiç yapmadın hiç destek olmadın nafakamı ödemedin sanki istediğim sadece paraymış gibi. seni gidi şerefsiz üzerimde hiçbir hakkın yok ama benim var sürünsen de baba dedem sana sen baba demem sana sen baba değilsin ki...
ama iyi ki ben 3 yaşındayken annemle boşandınız da anneme attığın dayakları görmedim. sevgine de ihtiyacım pek olmadı annem bunu fazlasıyla karşıladı. psikolog ne demiş biliyor musun anneme kızınızı babasıyla mümkünse hiç görüştürmeyin sizin yetiştirdiğiniz kız öyle bir babayı kabullenicek düşüklükte değil hahah bu yazı senin için şerefsiz herif!
yılmaz'ın oğlunun mc klima ustası serkan'dan feyz alıp yazdığı freestyle arabesk rap parçanın giriş cümlesi.
''ben babamın yuvarladığı çığın altında kaldım.'' der nilgün.

(bkz: nilgün marmara)

edit: ne cahilsiniz şurda edebi bir parçadan alıntı yapıyoruz onu bile eksiliyosunuz. kumda oynayın ya.
ahrette iki elim yakanda be baba.
babacığım, yusuf'un babası 8 ev, 3 araba, 1 dükkan bıraktı.
allah uzun ömür versin, goffin bankasına olan borcunu biraz da sen düşünsen çok iyi olacak. ne olur evine tekrar geri dön.
babadır, şerefsiz de olsa ifşa etmemelidir öyle olur olmaz. şerefsizin çocuğu derler, haksızsın diyemezsin!
12 yıl sonra hukuktan mezun olacak bir işe yarar diye evlat mı aranır, bsg pls.
baba olmak zor, olmadan önce çok düşüneceğim.
yanlış sıfat kullanılmış, sitem içerikli yazı.
evli bir erkeğin şerefi karısıdır, kızıdır, çocuğudur. o bakımdandır ki yanlış hitabet bağdattan dönmeli.
babadır, ne yapsa yeridir mantığını savunan arkadaşları gördüğümüz başlık, göte göt denir bu memlEkette arkadaş. böyle ebeveynin ebesine atlıyayım. allah bu gençlerimize, ve doğru insanlara sabır versin arkadaş.
ulan ne babalar varmış!

(bkz: evlerden ırak)
Bu satırları birilerine hissettirdiği için, benim içimi parçalayan babadır.
babam tek geçtiğim insan babam, beni dövemediğinden şerefine zarar verdin babam ikimizede yazık.
seni tanıdım, sonra hayatımdan çıktın. beni seni hayatımdan çıkarma zahmetine sokmadığın için sana minnettarım (!) .
Bana derler babasizlar büyümez,
Büyüdüm de gurbet eller dolaştım.

Hakkatten niye bu kadar şerefsiz çıktın la sen¿

o değil de ne çok şerefsiz baba varmış, lan yoksa... Babaaa !!!11!"
31 olsa çekilmeyecek, evlat olsa sevilmeyecek birisin hangi günahıma bedel olarak gönderildin bilmiyorum ama 2 yıl daha adam ol sonra istediğin boku ye