bugün

entry'ler (904)

baba

kaybedeli 523 gün olmuş, kalbimin ağacını kuruttular.

orta doğu teknik üniversitesi

yakınlarına bar açmayı düşündüğümüz üniversite. *

sevişmeden önce siyah kuşak takmak

kadını zevkten dört köşe eder.

ağır depresyonda olanlara tavsiyeler

ot için *

özleyip de arayamamak

bir insanı bir nevi manevi olarak öldürme, o insanla hayallerinin asla gerçekleşmeyeceğini anladığın dönemdir. bazen rüyalarına girer, bazen sokak ortasında yürürken, hiç umulmadık bir yerde, hiç umulmadık bir sohbetin arasında, en sevdiğin işi yaparken, ayakkabılarını bağlarken... yanına gidemezsin, sözcükleri toparlayıp iki kelime bir şey söyleyemezsin, yazamazsın. seni beklediğini belli eder, gitsen belki her şey değişir. ama gidemezsin. sadece gidemezsin. belki edip canseverin dediği gibi ''anılar, anılar, belki hepsi bir kelime.''

aşk sex için hormanların bize oynadığı oyunmudur

(bkz: açacağınız başlığı sikeyim)

iyi geceler mesajı almayanlar kulübü

durup dururken aklıma düşürdüğünüz durumdur. yıllar sonra sözlüğe bir bakalım dedik, hemen gömdünüz. bir mesaj atın da uyuyalım ankara soğuğuna karşı. **

ankara

ülkenin en büyük otogarıdır. gelen gideceği günü düşler. ulan ne çok adam yolladık bu şehirden. *

sözlük yazarlarının hayat felsefeleri

tüm evrenin bir matematiği vardır, insanoğlunun yoktur. kendim de dahil, herkes her an başka bir kişiye dönüşebilir.

sözlük yazarlarının itirafları

en büyük keyfim; akşamları arabamla tek başıma, ferah ve yeşil bir parka gidip çimlerin üzerinde yarı uyanık gözlerimi kapatmak. üstelik bugünler de esiyor başkent.

ben çirkinim diyebilen insan

devamlı söylediğin zaman kabulleniyorsun. *

ankara

bu aralar esiyor evet.

stockholm

yakında yerleşeceğim şehir. doğma, büyüme, okuma, yazma, görme ankaralı birisi olarak söylüyorum ki artık buralardan gitme vakti geldi. yolda ölmek, ceset toplamak istemiyorum. gidip sıfırdan başlayacağım, stockholm de yaşayanların mesajını bekliyorum. *

gecenin şarkısı

fırat tanış - unutama beni

https://www.youtube.com/watch?v=XYz_QdoSRAo

balkonda çay keyfi

neyi özledin diye sorsalar bu dünyadan gidince, sevdiklerimle balkonda içtiğimiz çaylar geri gelir mi derim. biliyorum yine gelmez derler.

babanın ölmesi

10 gün oldu babam aramızdan ayrılalı. tam 10 gün. az önce eşyalarına baktım, dokundum. ama elimden bir şey gelmiyor. aylar sonra buraya girdim sadece bu duyguyu paylaşmak için. çünkü benimde babamında hataları oldu hayatımızda. bunlar özel şeyler bunlara değinmeyeceğim. değineceğim şey ise; en yakınlarından birinin birden yok olması. evet durup dururken. aniden. günlerdir kapalı ortamda zor duruyorum, saatlerce ankara sokaklarında dolanıp duruyorum. başka yerlerde kendimi buluyorum. aklımda tuhaf bir dalgınlık, pis sakalım, zorla dinlediğim insanlar... gecen gün arkadaşım balkonda kızının yaramazlıklarını anlatarak benim aklımdakileri unutturmaya çalışıyordu, gülüyordum ama aklımdan balkondan aşağı uçup çakılmak geçti. sonra numarama devam ettim. bu aralar böyle. aslında acır gözle bakıyorlar, belki de canımı gerçekten sıkan bu. gerçekten yanıma gelip bu yara üzerinden ilişkilenmeseler belki daha çabuk alışacağım ama o bakışları çok kötü. artık sende çaresiz bir eksiksin der gibi bakıyorlar. daha çok umursuyorlar. daha çok ilgililer. çünkü sen eksiksin. bundan böyle de öyle olacak. sıcak bir avuç içinin yokluğuyla ve başarılarına gururla gülümseyecek, gözleri dolacak bir kişinin eksikliği ile hayatına devam edeceksin. hayatının sonuna kadar çekeceksin, başka bir yolu çekeceğiz.

yalnızlığı tek cümleyle açıklamak

Hergün onlarca iş yaptıktan sonra iş çıkışı çay içecek bir arkadaş bulamamak.

349 dönem kısa dönem ve yedek subay adayları

acemilik : 15. piyade egitim komutanlıgı amasya

usta: 25. merkez piyade tugay k. yard. emn. ve mhf. tk. kom. erzurum - oltu

kısa dönem.

nacizane bilgilerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim. hadi dedeler mesajlarınızı bekliyorum.

nazım hikmet ran

''Bu geç vakit bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi,
madde gibi ebedi,

göz gibi çıplak, el gibi ağır
ve yıldızlar gibi pırıl pırıl kelimeler.
Kelimelerin geldiler bana,
yüreğinden, kafandan, etindendiler.
Kelimelerin getirdiler seni, onlar : ana,
onlar : kadın ve yoldaş olan..
Mahzundular, acıydılar, sevinçli, umutlu, kahramandılar,

kelimelerin insandılar''

demiş üstad.

sözlük yazarlarının itirafları

az önce izlediğim kim milyoner olmak ister yarışmasında pinokyo masalın sonunda idam edildiğini duydum. içime bir ağırlık çöktü. meğer sonunu değiştirmişler. orjinalinde idam ediliyormuş. pinokyo mu yalancı, insanlar mı?