bugün
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- icardi190526
- insana kendini kötü hissettiren şeyler26
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- anın görüntüsü14
- yazarların ruh hali10
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- iğrenç bir his tarif et29
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- sel felaketinin nedeni cehapedir13
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız13
- fake hesabım için nick önerileri8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması17
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- ben bu davanın savcısıyım9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor13
- 1 mayıs8
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz31
- ahirette sorulacak ilk soru9
- en yaşlı özelliğiniz13
- memesi küçük olmak16
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak14
- emmanuel emenike15
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- hamas bir terör örgütüdür9
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar12
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
entry'ler (298)
Sınava hazırlanan gençlerin,biz fem çözelim mi çözmeyelim mi sorusuna milyon kere cevabımızdır. *
tasarımcılarının et ete değecek olayını tamamen yanlış anlamasıdır.
sözlükte çok iş yapacağı kesin yazardır, hoşgelmiş *
Merhaba bunu okuyan.
Sana bu mektubu, metrobüsten yazıyorum.
Metrobüsle yolculuk yapmayı ne kadar sevdiğimden haberin yok tabii, seninle bu konuda konuşmadık henüz. Yanımda yaşlı bir amca oturuyor. Yaşlıları pek sevmediğimi tahmin edebilirsin ama; insanı tedirgin ediyorlar.
Son zamanlarda seni çok özlüyorum.
Herkesin bir var oluş amacı vardır derler, bazıları, diğer yarısını bulmak için gelir dünyaya; ben de onlardan biriyim.
Neredesin bilmiyorum. Kiminlesin, bilmiyorum. Şu an bir başkasının güzel yüzünü avuçlamış, onu ne kadar çok sevdiğini söylüyor olabilirsin, benim de söylediğim olmuştu, benim de sevdiğim olmuştu evet, birini her şeyden çok, birini ondan biraz daha az belki; biri bırakıp gitmişti, diğeri zaten sevmemişti, şimdi ise; gözlerimi kapattığımda sadece seni düşlüyorum.
Bu ara gerçekten çok çalışıyorum. Henüz istediğim hiçbir şey için paraya ihtiyacım olmadığından, elime geçeni anneme veriyorum. Henüz isteyecek bir şeyim olmadığından, parayla ne yapacağımı bilemiyorum. Muhtemelen sen de bilemezdin, sen de benim gibisin çünkü; sahip olmak istediğin tek şey benim ve şefkat enerjisiyle işliyorum.
Bu ara, dudaklarına çok ihtiyaç duyuyorum.
Eve dönüş yolunda hep seni hayal ediyorum. Beni bulana kadar başına bir şey gelir diye çok korkuyorum. Gerçi, arka cebine kemerden zincirle bağladığın cüzdanının içinde, hiç kullanmadığın bir muştan olduğunu biliyorum; ama günün birinde onu kullanman gerekirse, yanında ben de olayım istiyorum.
Sana elimin ne kadar ağır olduğundan hiç bahsetmedim, muhtemelen, ilk kavgamızda suratına geçireceğim yumrukla fark edeceksin bunu. Sen uykuya dalana kadar uyuyamayacağımı da bilmiyorsun elbette, ama ben, alt dudağının kenarından sakalının başladığı yere doğru bir boşluk olduğunu biliyorum, seni en çok orandan öpmeyi seviyorum.
Çok geç kalma emi bunu okuyan, ben bir süredir ikimiz için hazırlık yapıyorum.
Geçenlerde takside not defterimi unuttum, sen olsan hatırlatırdın, sen olsan, karşıdan karşıya geçerken önce sağa, sonra sola, sonra tekrar sağa bakmak yerine; profilden ne kadar da hayatımın anlamı olduğuna bakar, kaldırıma çıkalım da enseni öpebileyim diye fırsat kolluyor olurdum, sen olsan, şu an metrobüste hiç tanımadığım bir yaşlının omzuna yaslamazdım başımı, sen olsan, muhtemelen ineceği durağı kaçırmış bu bin yaşındaki bebeği evine kadar birlikte bırakırdık. (Şimdi tek başıma yapmam gerekecek.)
Tüm çabalarıma rağmen, hayatımda ‘öylesine’ yer almakta ısrar edenleri siktir etmekte bir sakınca görmüyorum. Sen de böyle olmasını tercih ederdin, biliyorum.
Şu an şoför koltuğunun camından yansıyan gözlerimi görüyorum, göz bebeklerim, ilkokulda çizdiğimiz hani o iki dalga üstünde yüzen yelkenlileri andırıyor, batmalarından korkuyorum.
Yaşlılara ne kadar güvendiğimi de bilmiyorsun henüz. Eğer yanında bir yaşlı oturuyorsa, gönül rahatlığıyla ağlayabilirsin çünkü onların iç ceplerinde mutlaka yaşlı kokan, ütülü, kenarları hafif sararmış, inanmana, devam edebilmene yarayacak bez mendilleri oluyor.
Bunları sana anlatıyorum, çünkü ben sensiz yapamıyorum.
Şarkılar biriktiriyorum, öpüşmeler, sabah kahvaltıları, ezan okununca durmaları, hikayeler saklıyorum, hastalandığında anlatabilirim diye düşünüyorum. Saçlarını nasıl kesmemi isteyeceğini, enginarı sana nasıl yedirebileceğimi, atletini pantolonunun içine sokman gerektiğini nasıl öğreteceğimi bilmiyorum. Mesela karşında oturduğumda, göbeğim Sabancı’nın katlarıyla yarışmış falan hiç umursamıyorum. Çünkü sen benim süper kahramanımsın ve karnıma baktığında, içinde henüz çalışmalarına başlamadığımız üçüncümüzü göreceğini biliyorum.
Şu an, arkamda oturan bir başkasının üçüncüsüne dil çıkarıp gülüşüyorum.
Beni çok geç bulma olur mu bunu okuyan?
Seni seviyorum.
Sana bu mektubu, metrobüsten yazıyorum.
Metrobüsle yolculuk yapmayı ne kadar sevdiğimden haberin yok tabii, seninle bu konuda konuşmadık henüz. Yanımda yaşlı bir amca oturuyor. Yaşlıları pek sevmediğimi tahmin edebilirsin ama; insanı tedirgin ediyorlar.
Son zamanlarda seni çok özlüyorum.
Herkesin bir var oluş amacı vardır derler, bazıları, diğer yarısını bulmak için gelir dünyaya; ben de onlardan biriyim.
Neredesin bilmiyorum. Kiminlesin, bilmiyorum. Şu an bir başkasının güzel yüzünü avuçlamış, onu ne kadar çok sevdiğini söylüyor olabilirsin, benim de söylediğim olmuştu, benim de sevdiğim olmuştu evet, birini her şeyden çok, birini ondan biraz daha az belki; biri bırakıp gitmişti, diğeri zaten sevmemişti, şimdi ise; gözlerimi kapattığımda sadece seni düşlüyorum.
Bu ara gerçekten çok çalışıyorum. Henüz istediğim hiçbir şey için paraya ihtiyacım olmadığından, elime geçeni anneme veriyorum. Henüz isteyecek bir şeyim olmadığından, parayla ne yapacağımı bilemiyorum. Muhtemelen sen de bilemezdin, sen de benim gibisin çünkü; sahip olmak istediğin tek şey benim ve şefkat enerjisiyle işliyorum.
Bu ara, dudaklarına çok ihtiyaç duyuyorum.
Eve dönüş yolunda hep seni hayal ediyorum. Beni bulana kadar başına bir şey gelir diye çok korkuyorum. Gerçi, arka cebine kemerden zincirle bağladığın cüzdanının içinde, hiç kullanmadığın bir muştan olduğunu biliyorum; ama günün birinde onu kullanman gerekirse, yanında ben de olayım istiyorum.
Sana elimin ne kadar ağır olduğundan hiç bahsetmedim, muhtemelen, ilk kavgamızda suratına geçireceğim yumrukla fark edeceksin bunu. Sen uykuya dalana kadar uyuyamayacağımı da bilmiyorsun elbette, ama ben, alt dudağının kenarından sakalının başladığı yere doğru bir boşluk olduğunu biliyorum, seni en çok orandan öpmeyi seviyorum.
Çok geç kalma emi bunu okuyan, ben bir süredir ikimiz için hazırlık yapıyorum.
Geçenlerde takside not defterimi unuttum, sen olsan hatırlatırdın, sen olsan, karşıdan karşıya geçerken önce sağa, sonra sola, sonra tekrar sağa bakmak yerine; profilden ne kadar da hayatımın anlamı olduğuna bakar, kaldırıma çıkalım da enseni öpebileyim diye fırsat kolluyor olurdum, sen olsan, şu an metrobüste hiç tanımadığım bir yaşlının omzuna yaslamazdım başımı, sen olsan, muhtemelen ineceği durağı kaçırmış bu bin yaşındaki bebeği evine kadar birlikte bırakırdık. (Şimdi tek başıma yapmam gerekecek.)
Tüm çabalarıma rağmen, hayatımda ‘öylesine’ yer almakta ısrar edenleri siktir etmekte bir sakınca görmüyorum. Sen de böyle olmasını tercih ederdin, biliyorum.
Şu an şoför koltuğunun camından yansıyan gözlerimi görüyorum, göz bebeklerim, ilkokulda çizdiğimiz hani o iki dalga üstünde yüzen yelkenlileri andırıyor, batmalarından korkuyorum.
Yaşlılara ne kadar güvendiğimi de bilmiyorsun henüz. Eğer yanında bir yaşlı oturuyorsa, gönül rahatlığıyla ağlayabilirsin çünkü onların iç ceplerinde mutlaka yaşlı kokan, ütülü, kenarları hafif sararmış, inanmana, devam edebilmene yarayacak bez mendilleri oluyor.
Bunları sana anlatıyorum, çünkü ben sensiz yapamıyorum.
Şarkılar biriktiriyorum, öpüşmeler, sabah kahvaltıları, ezan okununca durmaları, hikayeler saklıyorum, hastalandığında anlatabilirim diye düşünüyorum. Saçlarını nasıl kesmemi isteyeceğini, enginarı sana nasıl yedirebileceğimi, atletini pantolonunun içine sokman gerektiğini nasıl öğreteceğimi bilmiyorum. Mesela karşında oturduğumda, göbeğim Sabancı’nın katlarıyla yarışmış falan hiç umursamıyorum. Çünkü sen benim süper kahramanımsın ve karnıma baktığında, içinde henüz çalışmalarına başlamadığımız üçüncümüzü göreceğini biliyorum.
Şu an, arkamda oturan bir başkasının üçüncüsüne dil çıkarıp gülüşüyorum.
Beni çok geç bulma olur mu bunu okuyan?
Seni seviyorum.
an itibariyle üstümde en değerli giysim cildim var *
aldatmış di mi?
para vermediğiniz şeyden fayda gelmez, eviniz kiraysa bişey diyemem tabi.
öyle bir il yoktur zira sadece kadınların yaşadığı yer bulunmamaktadır.
bakire olmayıp hiç bir yeri yalanmamış kıza öğreticilik yapabilir.
mesaj kutuma gelip bir miktar saçmaladıktan sonra sevgilisini kızlarla konuşmasını istemediğini söyleyip ardından yaşımı sorup kendisinin de 12,5 yaşında olduğunu söyleyerek "ok kib by" gibi bir ifadeyle sınırlarımı terkeden yazardır.
(bkz: korkut)
yaz, çiz, sil, boya işte rengarenk dünya! *
bol naftalin kokan, yaz kış üstün açılmaması tembih edilerek verilen yorgandır ki üstün açılması mümkün değildir, sauna etkisi yapar.
+anne su alabilir miyim
-al herşeyimi al canımı da al yeter artık iyice babana benz.. heh ne demiştin?
-al herşeyimi al canımı da al yeter artık iyice babana benz.. heh ne demiştin?
fitness yaptığı halde fit olamayan insanın gözüne gözükmemesi gereken insandır.