hep denemek, hep yenilmek; ve artık "olsun yine denerim, yine yenilirim, daha iyi yenilirim" diyememek..
işte en kötü andır. aşk gittiğinde içiniz sıyrılır. kaybettiğiniz şeyi bulmak istersiniz; ama ne aşkı ne de sevgiliyi... ikisini de bulamazsınız. bitmiştir çünkü aşk da sevgi de. ikiniz de bitmişsinizdir. her şey gözünüzün önünde yıkılınca o damla yanaklardan akınca aşka inanmazsınız.
daha çok erkeklerin kullandığı bir tür savunma mekanizması.. zaten duygularını ortaya koyma, yaşama, kendini onun akışına bırakma konusunda ciddi tereddüt ve sıkıntıları olan erkek, bir mucizeyi gerçekleştirir ve aşık olur.. tüm aklı, ruhu, bedeniyle kendisini bu aşka adayan ve aşkın kutsallığı karşısında bir peygambere bir müride dönüşen, kendi olmaktan çıkıp bambaşka biri olan kişi dünyanın sonsuza dek bu mutluluğun ekseninde döneceğine de inanır maalesef.. sonra hiç olmamasını dileyeceğimiz bişi olur ve karşı tarafın aşkı biter.. hatta belki de öyle bir aşk hiç olmamıştır.. daha da kötüsü karşı tarafın bu aşkın bitmesine vesile olabilecek berbat bişi yapması olur, aldatmak gibi.. işte o an'a kadar aşkın sonsuzluğuna, gücüne, yeterliğine ve yetkinliğine tüm benliği ile inanan adam bir anda kafir olur aşka karşı.. aşka inancını yitiren adam, kadınlara düşman olur, hayata kırgın.. daha kalın daha sağlam duvarlar örmüştür etrafına, bir yandan intikam alır alabildiğine bir yandan oturur ağlar o duvarların arkasında öfkeyle.. dünya üzerinde tükenen tek aşk onunkisiymiş ve sadece onun canı yanmış gibi.. ürkütücü genellemelere inandırır kendini, kaçar durur, canı bir daha yanmasın diye sığınmayacağı yalan yoktur.. "ben kötü bi adamım seni üzerim" der, "aşk maşk yalan kızım yok öyle bişi" der, "sana karşı hiçbişi hissetmedim ve hissetmeyeceğim" der.. aşka olan inancını kaybeden bir adamı ikna etmek kadar zor ve tehlikeli birşey de olamaz.. zordur çünkü saklanmaktadır ve kayıp durur avuçlarınızdan.. tehlikelidir çünkü olur da bu da bitecek olursa ikinci bir yenilgiye dayanıp dayanamayacağını bilemezsiniz...
sapı tutmuş olmak...
sevdiği kişi tarafından okkalı bir kazık yedikten sonra ve de etrafındaki aşık olduğunu sananlara bir göz atınca aklı başında her kişinin içinde bulunacağı durum.
çevredeki dejenere aşıkları farkedip ümitsizliğe kapılmaktır.
büyüdükçe ve gerçekler insanın gözüne gözüne girdikçe, insanın hisettiği durumdur. anlarsınız ki; artık istediğiniz şey aşk değil, saygı, sevgi, sadakat, huzur ve güvendir.
güçsüz kalıp artık savaşmak için birşey yapamamak!
sabaha kadar sevgiliye kavuşmak için heyecanlanırsın adına aşk dersin, otobüsün bilmem kaç nolu koltuğunda onu düşünürsün uyuyamazsın onun seni beklediğini düşünürsün, "beni karşılayacak" diye beklersin adına aşk dersin , "oda beni seviyor aşk bu" dersin, sabaha karşı eve gelirsin seni beklediğini düşündüğün ve geleceğin saati bilen sevgili uyuyordur,
sonuç
(bkz: yok abi aşk falan)
Gönül artık hiç bir şey de ne Ayşe'de ne Fatma'da dedirten bir durum.
inandıracak kişinin bulunmasıyla nihayete erecek durum. inandıracak zat-ı muhterem kolay kolay bulunmaz. genelde o sizi bulur. * *
aşkı bir kadınla erkeğin gönül eğlendirmesi sanan kişinin sonunda ulaşacağı kaçınılmaz sondur.
karşılıklı olduğunu düşünürken herşeyin koca bir yalandan ibaret olduğunun anlaşılması sonrasında beliren his, çivi çiviyi söker deseniz bu sefer karşılıklı olmaz çünkü artık önyargılı biri olup çıkmışsınızdır.
(bkz: mustafa sandal) * * *
yeni ufuklara yelken açılması gereken durum.
kötü tecrübeler yüzünden inanamazsınız karşınızdakine güvenemezsiniz bu yüzden kaybedersiniz onu.ya da siz kaybolmayı seçersiniz.
geç de olsa gerçeği fark edebilmektir. erkek olarak düşüneyim, bir kızı ele alalım. ona duyulan hissin aşk olduğunu bile anlayamaz insan çoğu zaman. aşığım diyebiliyorsa; takıntıdır onunki. aşk diye birşey yoktur, var olan, tanrı'nın verdiği tek şey zekadır. hani soruyorlar ya niye yaratmış bizi diye. bence "vereyim zekayı ben bunlara, ne yapacaklar acaba ehoeaha" demiştir. hepsi bizim ürünümüz, bizim yanılgımız, bizim aptallığımız. gerçekten sevdiğini düşünüyorsan, bekle biraz. düşün. seni mutlu ediyor mu? ediyor diyeceksin, ama bu yetmez. seni sıkıyorsa, ruhunu daraltıyorsa bitmiştir o iş hafız, beynin duruluyor yavaş yavaş; vazgeçeceksin işte. hocam hocam, 70 yıl süren evliliklere ne diyorsunuz diyeceksin. psikolojik şartlanmadır o da. kişinin yaradılışında sevmek de yoktur işte. hepsi bu zeka yüzünden. yalnız olmuyor, dalayım birine der. aslında onu istediğine göre, var lan galiba sevmek. her neyse. biz 70 sene birlikte yaşayacağız, çok mutlu olacağız, vesaire. ben de söyledim bunları. beyni herşeye kapatmakla, şartlanmakla 70 yıl evli kalınıp mutlu da olunabilir.

lafı dolandırmaya gerek yok. çok kuvvetli bir şartlanmadır aşk; başka hiçbir şey değil. sevemezsin. ya taparsın, ya da umrunda olmaz; ortası yok bunun.

ya da ben çok paranoyağım.
çok kötü bir durum.

zira insan insana aşık olmalıdır ki allah a aşık olabilsin. o yüzde çok büyük bir kayıptır aşık olamamak. dünyanın bütün hazineleri bir aşka bedel değildir. aşk derken günümüzdeki magazinsel aşklardan bahsetmiyorum tabi.
aşka olan inancı kaybetmek tam olarak mümkün müdür bilmiyorum ama insana o büyük heyecanı yaşatan sadece tek aşk var galiba, sonrakiler onun artçıları hep.. bir başkasına daha çok güvenebilir, bir başkasını daha çok sevebilir, bir başkasına ömür verebilirsiniz ama bir başkasına o ilk zamanki gibi aşık olamazsınız galiba.. ve herkesin hayatında mutlaka 'o' kişi vardır, diğerlerinden daha çok yaralayan, daha çok üzen ve kendıne daha çok aşık eden.. genelde geçer, hayatınızdan geçer ama sancısı kalır içerde bi yerlerde, ondan sonra kalbinize giren herkese en üst kattan el sallar hep, ben buradaydım ve hep burada kalacağım diye.. geçmiş olsundur.
(bkz: biz inandik siz de inanin cocuklar)
(bkz: simdi ask dusunsun)
her zihnin başına gelmiş yahut gelicek bi hadisedir. sancılıdır ama herşey gibi oda geçer.
(bkz: aşka olan inancı kaydetmek)
eğer tekrar tekrar göz göre göre aynı hataları yapıyor ve aynı şekilde hayal kırıklıığına uğratılıyorsanız, önce kendinize sonra aşka olna inancınzı kaybersiniz. karşınıza çıkacak kişinin ne kadar harika ne kadar mükemmel olduğu maalesef konudan bağımsızdır. zira siz aynı kaldıkça ilişkilere dair sorunların değişmesi mümkün değildir.
insanoğlunun başına gelecek en kötü şeydir.aşksız bir dünya olması mümkün değildir.sadece ruhen değil, madden de yok olur her şey.aşkı bulmak zordur.belki de aramak saçma...o gelip seni bulacaktır.belki de herkes bu kadar şanslı olmayabilir.ama karşıdakine değmese bile, güzeldir aşk...sevilmek için başlamaz aşk..
sevmeyi sevilmeyi kaybetmektir. nefes almamak, yaşamdan birşey beklememek, anlamsızlıklar içinde kaybolmaktır. dahası acıtır insanı sevgisiz yaşam yapamaz mutsuzlukla savaşamazsınız artık...
yine de en iyisi sevmek her şeye rağmen...