bugün

tek bir sözle devlete geçiren dizi. ****

(bkz: aşirette devlet biziz)**
zerda bin bir gece karışım bir dizidir. ilk bölüm de berdel, kan davası tek gecelik ilişki hepsini bi bölümde anlattılar. Tam evlere şenlik .
başrollerinde nurgül yeşilçay ve murat yıldırım ın oynadığı dizi.sıradan olmasının yanısıra atv tarafından haftada 3 defa yayınlanmasıyla şimdiden kabak tadı vermeye başlamıştır.
` (bkz: murat yıldırım)ve (bkz: feride çetin)` in fena halde harcandığı dizi.
kudret sabancı*+dostoyevski*:

(bkz: kudret dostoyevski)
popüler oyuncular olunca, dizi de mutlaka izlenir mantığı güden yeni televizyon fenomeni. oysa televizyon tarihi bunun gibi nicelerini yutmuştur, adlarını hatırlayan bile yoktur. ne zaman öğrenecek bu yapımcılar: türk halkı hep aynı nakaratı dinlemekten sıkıldı artık. töre, berdel vs. bırakın artık bunları diye isyan edilesi dizidir aynı zamanda.
yıllardır yayınlanan dizilerin özeti gibidir. son on yıl nasıl geçti, işte bu dizinin türevleri ile geçti. ay yapım ve tmc'nin am odaklı dizilerinden gına geldi arkadaş.
suç ve cezan'nın tuna kiremitçi versiyonu olabilecek kitap adı.
izleyicileri zayıf senaryosu ile kendine baglamaya calısan dizidir. guzelim oyuncular harcanmaktadır malesef. son bölümünde bir sahne vardır ki beni benden almıştır.

güzelim kız : gk
senaryo kurbanı erkek : ske

ske : ben sana duygularımı acık acık soyledim kemkümmm ıkkkmıkkk
gk : ama bilmem ne biz birlikte olamayız. cünkü cünkü cünkü ben hrıstiyanım.
ske : tamam oldu.

artık nasıl bir deginmeyse bu sadece dokunup bırakmıslar ya tutarsa diye sanırım. kısacası sen, ben, o oturup 5 dakikada yazabiliriz senaryoyu. *
reyting göstergeleriyle tutmuş bir dizi. yutturulmuş bir dizi de olabilir. ama şunu unutmayın arkadaşlar. eğer o dizinin yapımcısı; kadrosu; yönetmeni; hatta müziklerini yapan kişi iyiyse kısaca ekip iyiyse o dizi tutar. bu dizi de istesek de istemesek de tuttu. geniş aile dizisini de birincilikten indirmiştir.

`http://www.tvde.com/reyting.html`

not: listenin hemen üstünden istediğiniz günün reyting listesini görebilirsiniz.
geleneksel iktidarın günümüzde de hakim oluşunu acı da olsa bizlere gösteren dizi.
yalnız en can alıcı nokta, yurdumun her dizisinde olduğu gibi, bu dizide de olayların son derece lüks bir yaşam içinde sürüp gitmesidir. açlıktan ölen insanlar barındıran ülkemde sanki herkes jiplerle ulaşımı sağlıyormuş gibi gösteriliyor, zaten türkiye de bir dizinin tutması için gerekli olan ilk şart bu!
öyle böyle tutan dizidir. jenerik müziği harbiden güzel ama.
hayal gücü ve yaratıcılık konusunda yeterince kabız olan senaristlerimizi artık tanzimat dönemi romanlarının kesmemesi sonucu, senaristlerin rus edebiyatına el atması ve dostoyevski'nin "suç ve ceza" romanının ismini taklit etmesidir. her ne kadar romandan esinlenmese de, yine saçmasapan bir senaryoyla ve güzel oyuncularla önümüze konulmuştur. burnumuza kadar töre, köşk dizisine batmış durumdayken, yine aşiretle, imkansız aşklarla, birinin birini sevmesi, diğerinin sevmemesi ama sevmeye mecbur olması, bir yandan da aşkın gözünü kör etmiş birinin peşinde hala onu unutamamış bir kuyruğunun olması gibi klişe üstüne klişe olay örgülerinin bulunduğu bir diziyle daha karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. yine de dizi bayağı izleniyor. tamam izlensin ama dizinin izlenmesinin asıl nedeni güzel olduğundan değil, nurgül yeşilçay'ın güzel, murat yıldırım'ın da yakışıklı olmasındandır.
tv deki diğer türk dizilerine nazaran izlenilebilitesi olan bir dizidir. en güzeli; sıkmamaktadır olaylar uzamadan gelişir, boğmaz, sakız gibi sündürülmez.
fakat sanki rollere uygun değildir oyuncular. şimcik şöyle oluyor; savaş karakterine o adını bilmediğim benim hala asiden kalma olaraktan "demir" dediğim arkadaşımız biraz oturmuş olsa bile-ki oturmamış- nurgül hatun o role oturmamış.
ya da aslında ikiside rollere oturmuşlarda birbirlerine uymamışlar abi ne bileyim ikisi yakışmamış birbirine dokandıramıyorum.

aklımdan bir kaç isim geçiriyorum bu role daha uygun çiftler... ıummm... demirin yerine kimler olabilürdü; serhat tulumluer olabilirdi mesela ama onlarda ezogelin denen sikik dizide nurgülle yine birlikte oynamışlardı uyumlular yakışıyorlar kanımca.
amaan ne biliyim işte.
Nurgül Yeşilçay'ın kazma bir travesti gibi göründüğü dizi. Bu kız eskiden daha güzeldi.
hiç izlememiş olmama rağmen çok severek izleyen bir arkadaşımın anlattığına göre; bir kız varmış çok sevdiği evleneceği biri varmış, çocuk sürekli bununla beraber olmak istiyormuş fakat kız babasına söz verdiği için kabul etmiyormuş,sonra çocuk bunu en yakın arkadaşıyla mı ne aldatmış kız da buna kızarak gitmiş ilk tanıştığı adamla beraber olmuş.sonrasında hamile kaldığını da sözlükten öğrendim ama dizinin özeti bile saçmasapan,sıkıcı,iğrenç.ya herşeyi geçtim yıllarca flört ettiğin çok sevdiğin evlenmene sayılı gün kalmış adamla babana söz verdin diye beraber olma git önüne ilk çıkanla beraber ol, e babana verdiğin söz nerede nurgül? saçma,gereksiz,bir an önce yayından kaldırılması gereken kusmuk dizi.
tüm konusunu, entrikalarını, töre hikayelerini geçip işyeri ortamına takıldığım dizidir. diğer pek çok türk dizisinde olduğu gibi rahat, ohh yan gel yat, işe istediğin saatte gel ama çıkışta mutlaka bara gidelim, gece erken yatıp sabah erken kalkma gibi bir zorunluluk yok, he bir de reklamcıysan mutlaka poponda etek ve 20 cm topuklu giymelisin gibi bir duruş sergileniyor. hiç yorulmuyolar maşallah, oysa bütün gün evde süzülen bihter dk başı mola veriyor gidip bir uzanıyor.

türk dizilerindeki işyeri ortamı
son bölümlerinde muhteşem bir parkta sahneler olan dizi.

o değil de, orası hangi park yahu? bilen varsa bi mesaj atsa hani?*
töre, uyuşturucu mafyası ve reklam ajansı üçgeninde geçen gına getirten dizi. ajansın dekorasyonu dışında dizide bi halt yoktur. töre hikayesini tekrardan öteye götürememiştir. özellikle hanım ağa tiplemesi(karakter değildir) her bölümde yaptığı tuhaf kaş göz hareketleri ile zaplanmaya sebep olmuştur. ortada bi şey yokken, ne bu gerilim yahu?
çiçek kızımızın sürekli ağlaması sinirlerimi bozmaktadır. yeter mınaki herşeye ağlama artık zırıl zırıl. gıcık oldum arkadaş.
"ortaya karışık" bir dizi... ne ararsan var..
ama o karizmatik sevgili, karısı olmayan yengesi olan ama karısı olmuş olan o "çiçek" in kendine deli divane olduğunu anlamayacak kadar saftirik bir senaryo yazmışlar ya helal onlara. 1 km uzaktan bile anlaşılıyor.
ama ben yine de nurgül'ün ayakları yere basan, kendinden emin olan o güçlü kadın karakterini özlemişim...
Son yayınlanan bölümünde bir adam ve kadın arasında şöyle bir diyalog geçen dizi:
Kadın yumurtalık kanseri olduğundan bahseder.
Adam -Ablam da ameliyat oldu aynı rahatsızlıktan.
kadın -şimdi nasıl?
adam -iyileşti taş gibi şimdi.
Ben mavi ekran:))
turp gibi değil miydi o çok sağlıklı anlamında söylenen.
Ablası için taş gibi diyen bir karakteri barındıran bir garip dizidir...
yaseminin *bebeğinin elindeki oyuncağını * sürekli yere düşürdüğü ve oyuncağın yerden alınıp bebeğe tekrar verildiği dizidir. tamam bebekler ellerinde tutamaz, atarlar oyuncakları ya da düşürürler. ama bebeğe yerden alınıp tekrar verilmez ki oyuncak. bebek yine ağzını sürer. en basit bebek objeleri reklamlarında bile insanlar bu konuda eğitilirken, izlenen bir dizide böyle bir hata yapılmamalıydı.*
o değilde bir bölümünde ufak aga olan mustafa kolejde haraç felan kesiyordu. tuvalette sıkıştırdıkları çocuk ise ağlayarak ben fakirim burslu okuyorum abi felan diyordu. daha sonra garibimin ayakkabılarını alıp adamlarından birine vermişti. lan gerizekalı ailenin tonla parası var sen kolejde ne haracı kesiyosun. malmısın oğlum yüzmede bilmiyosun yeğenin boğuluyordu bir bok yapamadın. ne biçim bir tipsin oğlum sen. anca 24 saat kum torbasını yumrukla.

edit: ben demiştim değil mi? arkadaşını bıçakladı şimdide.
(bkz: aşk ve feza)
güncel Önemli Başlıklar