bugün

afişinde ayet bulundurma tellallığına kapılan türk filmlerinden...umarım dünyayı kurtaran adamın oğlu filmine yapmazlar..."biz onu dünyayı kurtarsın diye indirdik..." *
tek güzel yanı müzikleri, gerisi ise yalan.
imdb'nin "bottom rated 2000s" listesinde 1.0 reytingle 2. sıraya yerleşmiş olan film. başarılarının devamını diliyoruz
(bkz: akasya asıltürkmen)in başlarda epey yapmacık oyunculuğu, filmin ortalarına doğru başa göre kısmen yükselen performansıyla pek de tatmin edici olmayan gayet düz bi senaryoya sahip türk gerilim filmi.
somurge halklarinda gorulen kendi kulturuyle "sahip" in kulturu, kendi diniyle "sahip" in dini arasinda kalma hali olarak da ifade edilebilir.
rudyard kiplinge ek olarak ayni donem afrika oykuleri de "araf"taki karakterlerin binbir cesidiyle doludur.
biraz daha kasilirsa ayni basliktan oryantalizm * ve edward saide bile gidilebilir
din dışında konu bulamayan sonsuz sayıda korku filmlerinden bir örnek daha.
(bkz: allah ordan korusun amin)
seyrettiğim en kötü 3 filmden biri.
muhteşem bir gerilim filmi. gülmekten baya bir gerilmiştim izlerken.
"sen misin elin adamından bebek kazanıp aldıran ...."
cümlesinin beynimde sık sık yankılandığı film, neden acaba bu kadar basit yaklaştım olaya bilmiyorum ama en basiti belki de en anlaşılırı, ondandır..
sevap ve günahları birbirine denk olan kişilerin bekleyeceği yerdir kurana göre.
belirsizlik her zaman her yerde kötüdür!
"bir film" demek bile başlı başına iltifat sayılır araf'a. 92 dakikalık cezamı çektikten sonra, ne kadar çok filme haksızlık ettiğimi anladım ben. bir "şey"e kötü demenin bile ona değer atfetmek olduğunu düşündüm ve korsan dvd satıcılarına bir kez de film tercihlerinden dolayı lanet ettim içtenlikle!

ben ki, ilk filminin afişine "bir biray dalkıran filmi" yazan yönetmen hastalığını teşhis edip uzak durmayı başaramamış; "bir türk korku filmi" cümlesiyle başlayan fragman sahnelerinin uzakdoğu korku sineması taklidinin taklidi olduğunu anlayamamış; "türk sineması araf'tan önce ve sonra diye ikiye ayrılacaktır" sözlerinde hikmet aramış saf bir adamım: başıma gelen her şeyi hak ettim!..ama akıl sahibi insanlar böyle bir saygısızlığı, türk sineması adına böyle bir haksızlığı kabullenmesin. son olsun bu, ilk ve son!
bir mozole miraç şarkısı.
imdb'de gelmiş geçmiş en kötü filmler listesinde 2. sırada bulunan film.

http://imdb.com/title/tt0845424/
film denemeyecek kadar kötü bir yapıttır.
kucuk kıza corpse paint yapıp korkunc hale getirmek pek iyi bir secim olmamıs `
filmcik bile değil.. eline kamera alan herkes , canı sıkıldığında iş olsun diye çekebilir.. *
(bkz: berzah)
mozole mirachın eplerinden birinin adı ve güzel bir çalısması.a'raf şarkısında sözler araf kelimesi ile o kadar uyumlu ki olaya o boyuttan bakıldığında insanın içi bi tuhaf oluyo...
bilkent'in bölüme geçmeden önceki hazırlık okulu, ne lise ne üniversite.
elif şafagın en güzel romanlarından biri. okuduktan sonra kapagına tekrar bakınca artık bu görüntünün çok daha baska anlamlar tasıdıgını düşünmenize sebep olacak kadar hos kitap.kitap kapagıyla bakışmak
hayko cepkin olmasa 10 dakika bile dayanılamayacak film.
istiklal caddesi balo sokakta bir bar adı. eğlenmek ve dans etmek için güzel bir mekan. haftanın belli günleri canlı müzik vardır.
(Bu,) sana indirilen bir Kitab'tır. Onunla (insanları) uyarman ve inananlara öğüt (vermen) hususunda göğsünde bir sıkıntı olmasın.
(2)

De ki: "Rabbim bana adaleti emretti. Her mescidde yüzünüzü O'na doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na yalvarın. ilkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz."
(29)

Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir perde vardır. A'raf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarından tanıyan kişiler vardır. Bunlar cennetliklere: "selâm olsun size" diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girmemiş, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir.
(46)

Gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince de :"Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme!" derler.
(47)

A'raftakiler yüzlerinden tanıdıkları kişilere seslenerek şöyle derler: "Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiç bir yarar sağlamadı".
(48)

Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. işte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir.
(179)
inanç ile inkar arasındaki şüphedir. *