bugün

berrak sudaki kırmızı balık

dünya üzerinde bana verilmiş en işe yarar, en vazgeçilmez, en değerli nimetlerden.* bu pek sevgili hatun kişi bildiğin delidir, ne eksik ne fazla.* tam bir kahve delisidir ve kahve muhabbetine doyum olmaz. her ne yaparsam yapayım yanımda olsa dediğim, tavla oynamayı şahsımdan öğrenmiş iyi bir çekirgedir.** beni ataklarımda yatıştırmayı bilmiş, "yeter be ben bırakıyorum!" dediğimde gezegendeki en pişkin yüz ifadesini takınıp "hade len!" deyip beni güldürmüş, okul bağı dışında zerre kadar alakam olmayan lanet bir şehirde keşif turlarında kaybolup "yusuuf yusuf!!" derken bile eğlendirmiştir. çevirdiğim her türlü dolaba ortak olur, başımdan geçen her türlü olayı el hareketlerime yarıla yarıla dinler yorum yapar, odasına "çat!" diye dalarım "annemm sen mi geldin? gel bizde kal bu gece." der öyle de misafirperverdir.* sınav zamanlarında voltran'ı oluşturmak için vazgeçilmezdir. ben kitaba boş boş bakıp "balığım bu çıkar mı?" "balığım şu çıkar mı?" "ay bence bu kesin çıkacak!" deyu bütün kitabı sıralarken** sabırla suratıma bakıp "yumurta sus!" deyip gülmesi dadından yinmez*

hayattaki tesadüflerin öyle ya da böyle bizi bir şekilde birleştireceği çok açıktır, ortak noktamız olmayan hiçbir şey yoktur şu hayatta. biz birbirimize benzeriz ve artık gözümün içine baksa ne dediğimi anlar analizini yapar, yorumlar ve kendi gözleriyle de cevabı pat diye yapıştırır.* her türlü abuk subuk tasarım fikrimi dinler, bunlar için alışveriş yapılacağı zaman bir sevgi kelebeği misali peşimden nereye gitsem uçup geliverir. hem aşık olduğundan beri o fikirler onun da ilgisini çeker bir de alıcı gözle inceler.*
dost insan kişisi! sırtımı dayayabileceğim iyilik meleği! suyunu bulandırmak isteyen her şeyi / herkesi bu dünyadan ojeli tırnaklarımla kazırım ben ama tırnağım kırılmasın olur mu?**